İki yıl önce bu köşede yazdık…

Dedik ki…

“Bir şehir ağlıyor, Türkiye görmüyor!”

Aradan bunca zaman geçti…

Kendisi küçük, derdi büyük o tarihi kenti…

Ankara…

Hala ısrarla görmezlikten geliyor…

Üstelik…

Derdi katmerlendi; büyüdü kocaman oldu…

***

O kentin adı “Maden”…

Elazığ’ın adı gibi “gakkoş / kardeş” ilçesi…

Tarihi en az 7 bin yıl öncesine dayanıyor…

İzmir’den 1400 kilometre doğuda…

Mihrap Dağı’nın eteklerinde, denizden 1000 metre yukarda…

Derdi de dağlar gibi, zaten…

Göç vere vere…

Ata toprağını ağlaya ağlaya bırakanların adresi ise…

Genellikle İzmir…

Peki…

Neden göç ede ede “Hayalet Şehir” oldu, Maden?

Her şey…

Maden Etibank Bakır İşletmesi’nin…

1990’lı yıllarda, özelleştirme kapsamına alınmasıyla başladı…

Belli bir süre sonra da özel işletmelere kiralandı…

İşte o günlerden itibaren…

Maden’in bahtı karardı…

***

Son kiracı şirket…

Maden ilçesindeki yerleşim alanlarının tepesine…

Bir milyon ton hafriyat dökmeye başladı…

Bu durumda toprağın dengesi bozuldu…

Doğal olmayan heyelanlar başladı…

Toprak titriyor ve kayıyordu…

Onlarca kamu kuruluşu binası…

Evlerin, dükkanların altı, jöle gibi oldu…

Bu da yetmezmiş gibi…

İlçede dudaktan kulağa tehlikeli bi’şekilde…

“Maden şehri mecburen buradan taşınacak!”

Haberleri yayılmaya başladı, millet diken üstünde kaldı...

Gerçekten de…

Koca ilçe, bugün için olduğu yerden…

Güvenlik(!) adına…

Başka bir coğrafyaya mı taşınacaktı?

***

Dervişin fikri neyse, zikri de odur, derler ya…

Aynen öyle oldu…

Binlerce yıllık Maden İlçesi’nin…

Bulunduğu yerden daha uzağa…

Olduğu gibi taşınması gündeme geldi…

Çığlık büyüdü…

Maden’in “cılız” çığlığını yine bir İzmirli duydu…

CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır…

Partisinin de desteği ile…

Talihsiz ilçenin sesini duymak için…

Elazığ’ın Maden İlçesi’ne gitti…

Gördüklerine, duyduklarına inanamadı…

Devlet Baba…

Tarihi bir şehri nasıl bu kadar yalnız bırakabilirdi?

***

SonSöz TV’nin canlı yayınına katılan Prof. Sındır’ın sözleri ürkütücüydü:

“Elazığ’ın Maden İlçesi halkı isyanda… Bir şirket, işlettiği maden alanını genişletmeye çalışılıyor... Kentin yayıldığı alanının altında da rezerv olduğu biliniyor… Kenti, heyelan endişesi var,  denilerek başka bir coğrafyaya taşıma projesi gündemde… Bu ilçe sakinlerini çok endişelendiriyor... Söz konusu şirket binlerce yıllık kenti taşıma noktasında… Heyelan tehlikesi var diyerek, kaymakamlık makamı bile boşaltılıp başka yere götürülmüş…”

İzmir’in vekili Prof. Dr. Sındır’a göre…

Maden halkı, “bir dokun, bin ah işit” durumunda:

“Vatandaş isyan ediyor… Sanki üstüne ölü toprağı serpilmiş bir ilçe haline gelmiş ve sahipsiz bırakılmış... İddiaya göre, Bakanlık neredeyse şehrin yarısı kadar bir alan belirlemiş, şehir buraya taşınacak, demiş... Şirket daha çok para kazansın düşüncesinin peşinde… Halkın yerinin yurdunun değişmesi sanki kimsenin umurunda değil... Vatandaşın yanında olması gereken Devlet’in olmadığını görüyoruz…”

***

Maden İlçesi’nin nüfusu 20 binlerden düşmüş 10 binlere…

Seçmen sayısı bile 4 bini bulmuyor!

Neden?

Çünkü çok göç veriyor…

Önemli bölümü de İzmir’e geliyor…

Kayıtlı 40 bin, kütüğünü getirmeyenlerle birlikte…

İzmir’de 80 bin Elazığlı yaşıyor…

Düşünün artık, Elazığlının İzmir aşkını…

İyi de…

Çaresizlikten “Göç Kervanı”na alışkın Elazığ’ın Maden İlçesi…

Niçin gözyaşlarını içine akıtıyor?

***

10 bin nüfuslu bir ilçenin…

7 bin yıldır varlığını koruduğu coğrafyadan…

Başka bir yere taşınması…

Muazzam bir zorunluluk (Allah korusun deprem gibi, baraj havzasının sular altında kalması gibi…) olmadıktan sonra…

O kentte yaşayanlara…

“Boşaltın evlerinizi, işte yeni adresiniz!” denilir mi?

***

Türkiye Büyük Milleti Meclisi’nin…

Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Sındır…

“İlçe yerleşiminin altındaki maden yataklarına göz dikenler, yoksullaştırılan ilçe halkını, çaresizce evini yurdunu terk etmeye zorlanmasına bizzat tanık olduk!” diyerek…

Belki de…

Kimselerin fark etmediği “Kral Çıplak” benzetmesinin…

İnsanlık tarihi boyunca…

Ne denli “ibretlik” bir tanımlama olduğunu…

Bir kez daha masanın üstüne koyuyor…

***

Bitiriyoruz…

Burası Elazığ’ın binlerce yıllık tarihe sahip Maden İlçesi…

Eğer…

Ata yurdundan uzaklarda bir adrese yelken açacak ise…

En azından…

Yeni yapılacak evler ve işyerleri…

Gerçek hak sahiplerinin onayı alınıp…

Maden’in tarihi dokusu…

Ve dahi sosyal yapısı korunarak yaratılması, en doğrusudur…

“Bir fikrim var…” diyen tek ilçe sakinine bile…

Kulak verilmesi gerekir…

Çünkü…

Ata toprağından ayrılmak…

Yıllarca kapı komşuluğu yapandan uzak kalmak…

Acıdır…

Hatta pek acıdır…

Nokta…

Sonsöz: “Sakın acında kaybolma… Bil ki, çektiğin acı, bir gün dermanın olacak… / Hz. Mevlana…”