Yaşları bugün 60’lara yelken açmış erkeklerin…

Erginlik rüyalarını süsleyen bir kadındı…

O yılları kasıp kavuran…

Neriman Köksal’lar… Özcan Tekgül’ler… Aysel Tanju’lar neslinin…

İnce, Avrupai ve kibar temsilcisiydi…

Hem film yıldızı hem de dansözdü…

Müthiş seksi bir kadındı…

Filmlerden dekolte fotoğrafları elden ele dolaşırdı…

Baktığı yeri kasıp, kavururdu…

Sonra?

Sonra her şey bitti; O’nun yaşadığı gezegen yandı, bitti, kül oldu…

Bir hastane köşesinde…

Gece yarısı…

Üstelik kimsesiz bu dünyaya veda ettiğinde…

77 yaşındaydı ve…

35 yıldır iki göz oda evinden hiç dışarı çıkmıyordu…

Hatta…

Bir yatağı bile yoktu…

Çamaşırlarını kova’nın içinde yıkıyordu!

Yaşasaydı…

Bugün, 81 yaşında olacaktı…

Neyse…

Biz filmi başa alalım…

***

Selanikli baba ile Çerkez annenin…

Ay parçası kızıydı…

Küçükken bile başına buyruktu…

Bez bebek yerine erkek çocuklarıyla oynamayı seviyordu…

Evcilik oynarken…

Sanki, büyümüş de küçülmüş bir “anne” gibiydi…

Biraz daha serpildi; gözleri ömre bedel cilveli kız oldu!

Daha 16 yaşında…

“Caddebostan Plaj Güzeli” seçildi…

O sırada…

“Üsküdar Amerikan Kız Lisesi”nde eğitim görüyordu…

Evde kimseyi dinlemedi…

“Yıldız Dergisi”nin artist yarışmasına girdi; ikinci oldu…

Yeşilçam’ın baba yapımcıları anında peşine düştü…

O sırada…

Ankara Devlet Tiyatrosu'nda drama dersleri alıyordu…

19’una bastığı gün…

İlk filmi “Üç Garipler” için mukaveleye imza attı…

O film kapalı gişe oynarken…

Başroldeki yakan gözlerin sahibesi…

Türkiye Güzellik Yarışması’nda ikincilik tacını takıyordu…

***

17 yaşında sinemaya başladı, 26 yaşında bıraktı…

Dokuz yılda 170 filmde oynadı…

Dünya rekoru kırdığını bile farkında değildi…

İnanmayacaksınız ama…

Filmlerinden birini bile sinemaya gidip izlemedi!

***

O tarihlerde Türk Sineması’nın…

En güzel vamp kadını olarak parmak ısırtıyordu…

Rejisörlere hayır yoktu; O’nun kitabında…

En cesur sahnelerde bile gıkı çıkmıyordu…

En güzel, en seksi kadınlarından biri haline gelmişti…

Yeşilçam’ın yakışıklı aktörlerinden Muzaffer Tema ile…

Fırtınalı bir aşk yaşadı…

Aralarında 25 yaş vardı…

Güzel kadın, “Dans etmek istiyorum” dediğinde…

Sevgilisi Muzaffer Tema…

“Sen dansöz değilsin!” diyerek karşı çıktı…

Büyük aşk, bu yüzden bitti…

***

Yaşamı boyunca sadece bir kez nikah masasına oturdu…

1974’te Erdal Kasidecioğlu ile evlendi, bir yıl sonra boşandı…

Evlilik O’na göre, bi’şi değildi…

***

Büyük gişe yapan filmlerin başrolündeki güzel kadın…

Birdenbire dansöz olunca…

Seyirci, O’nun filmlerini boykot etti; gitmedi!

Yeşilçam’ın “Efsane Leyla”sı şoke oldu…

Ne yapacağını şaşırdı…

San’at yaşamını noktaladı…

1976’da tesettüre girdi, kendini dine adadı…

Hayatının son demlerinde…

Banyosu ve mutfağı olmayan bir evde yıllarca yaşadı…

Son röportajında söyledikleri çok şaşırtıcıydı:

“35 senedir kimse bu eve girmedi… Artistken de fazla insan sokmazdım evime… Yakınlarım gelir, yerde oturur... Koltuk da yok evimde… Yerde battaniyenin üzerinde yatıyorum 35 yıldır... Yatak mı alıp koyamazdım? Biri getirse atıveririm dışarı… Ben buyum, özgürüm... Beş katım vardı; hepsini fakirlere verdim…”

***

Oysa…

Bunları söyleyen O güzel kadın…

Yeşilçam’ın gelmiş geçmiş en güzel yıldızlarından biriydi…

Türk Sineması’nda…

Figüran olmadan başrol oynayan ilk kadın yıldız olarak…

Tarihe geçti…

Ancak…

Şöhreti hiç sevmedi…

Bir sabah uyandı ve “küüüt…” diye…

Bambaşka bir kadın oldu!

Arkadaşlarına sık sık…

“Mânâ beni sarmaya başladı… Peygamberleri görmeye başladım, görüntüler geldi bana…” diyerek yakınıyordu…

Bir dönem flört ettiği…

Eski Sağlık Bakanlarından Yıldırım Aktuna’ya gitti…

Başına gelenleri ağlayarak anlattı…

“Deliriyor muyum ben?” diye sordu…

Dr. Aktuna şu cevabı verdi:

“Deli olan insan deliyim demez, aklın çok yerinde…”

***

Tavsiye ettikleri için bir hocaya gitti…

Kendisini üfleyen hocanın…

“Sana Allah’tan bir davet var... Bırakacaksın bu dünyayı, yoksa ölürsün…” tavsiyesini duyunca…

Hemen kapandı…

Beş vakit namaza başladı…

Kendini dine adadı ve…

Hidayete ermenin hazzını ve mutluluğunu yaşadı…

***

Şu itirafı çok ilginç:

“30’larıma kadar çok aşklar yaşadım… Ama ondan sonra hiç olmadı… Ama çok lezzetli şey… Anladım ki, aşksız olmuyormuş!”

***

Takvimler 2011 yılını gösterirken…

Yaşadığı münzevi hayattan…

Kendi tabiri ile “sıkılarak” normal hayata döndü…

Ama…

35 yılda Türkiye’de çok şeyler değişmişti…

***

Bitiriyoruz…

Sizlere…

Türkiye’nin en özel ama aynı zamanda…

En karmaşık hayatın bir yıldızını…

“Ateş gibi bir kadın”ı…

Leyla Sayar’ı hatırlatmaya çalıştım…

Geldi… Yaktı… Gitti…

Zararı kendisine oldu…

Ama…

Her hayatın “kendine özel” bir yanı ve…

Takdir edersiniz ki…

Bir “bedeli” vardı…

Leyla Sayar…

O bedeli fazla fazla ödedi…

Nokta…

Sonsöz: “Ben 24 yaşında ihtiyar bir kadınım… / Leyla Sayar – Sinema Oyuncusu ve Oryantal…”