Mecliste 7 saatlik maraton: Büyükşehir’e dev bütçe!

Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayı olağan meclis toplantısının dokuzuncu oturumu Başkan Mustafa Tunç Soyer idaresinde gerçekleşti. Toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 Mali Yılı Performans Programı ile 2021 Mali Yılı Bütçesi ve İzleyen Yıllar Bütçesi masaya yatırıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılı bütçesi 9 milyar TL belirlendi. Karar, AK Parti ve MHP Grubu’nun ret oyuna karşın oy çokluğuyla kabul edildi. Mecliste söz alan üyeler bütçe noktasında olumlu ve olumsuz görüşlerini dile getirdi. 15.00’da başlayan oturum 22:15’te sona erdi.

- KARAR MECLİSTEN GEÇTİ: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BİNASI YIKILIYOR!

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılı bütçesinde gider tahmini 9 milyar TL olarak belirlendi. Buna göre Büyükşehir Belediye Bütçesi, geçtiğimiz yıla oranla yüzde 14,86 artmış oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2021 yılı gelir beklentisi ise 7 milyar 320 milyon TL ile yüzde 13.21 artmış oldu. Gelir ile gider arasında oluşan farkın 1 milyar 680 milyon TL'si için ise borçlanmaya gidilecek.

SOYER, 2020’DEKİ FAALİYETLERİ TEK TEK AÇIKLADI
Tunç Soyer, 2020 yılı içerisinde yapılan faaliyetleri tek tek anlattı. Soyer açıklamasında “Bu 6 saatlik oturumun çok özel olduğunu söyleyebilirim. Çok ses, çok renk… Örnek bir demokrasi içerisinde geçen bir çalışmaydı. İzmir’e çok yakışan ve Türkiye’ye örnek olabilecek çok başarılı bir çalışmaydı. Biz görev süremizde mimari proje yarışmaları yaptık. Bu sayede İzmir’e hiç yakışmayan otogarı nefis bir mimariye kavuşturacak bir proje ortaya çıktı. Evka-3 sosyal aktarma merkezi projesi. Buna da 2021’de başlayacağız. Ulaşım entegrasyonu projemiz olacak. Meles Çayı… Bu İzmir’in belki de en çok iftihar edeceği projelerden biri olacak. Olağanüstü bir proje çalışması yapıldı. Çok zorlu bir jüri çalışması sonucunda ortaya çıktı ve İzmir’in ortasında bir vadi, bir rekreasyon alanı olacak. Deniz ulaşımını geliştirme ile ilgili de yaptıklarımız var, 5 yeni iskele yapıldı. Kemeraltı ile ilgili 150 milyonluk altyapı payı ayrıldı. 137 milyon da restorasyon çalışmaları için harcanacak. Behçet Uz, 180 bin metrekare çok büyük bir rekreasyon alanı ve buranın da projesi tamamlandı.  ‘Havuz İzmir’ projemizde hemen hemen bitti ve açılışı bekliyor. İzmir Belediyesi'nin derecelendirme notu şu an aşağıya düştü. Ulusal bazda AAA olarak devam ediyor. Türkiye'nin notunun neden düştüğünü açıklamazsak İzmir'de neden düştüğünü anlayamayız. Türkiye'nin içine düştüğü durumdan biz de kredi derecelendirme kurumundan payımızı alıyoruz. 2019 yılında 2 milyar borç ödemesiz 2.5 milyar borç almışız. Aldığımız borcun büyük bir kısmını sadece 2 kaleme yatırmışız. Yeni yollar konusunda özellikle alternatif yollar çok önemli… Bu konuda bir şey yapılmadığını söylemek yanlış olur. Liman yolları ile ilgili belirtilen bedel tek bir alanın bedeli. O yüzden küçük gözüküyor ancak burayı İZBETON ile yapıyoruz. Rakamlar üst üste geldiğinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal kalkınmaya ne kadar büyük bir pay ayırdığını görebilirsiniz. Kentsel dönüşümde plan yapılmadığı konusunda bir eleştiri getirildi. Ancak bin hektarlık alan için planlar tamamlandı. 10 bin hektarlık yeni konut gelişme alanı planladık. Bunları birlikte yaptık.  Dünyada ilk kez İzmir'de dokunulabilir sanat merkezi kuruluyor, görme engelli vatandaşlar için. Süt kuzusunda ise 30 ilçeye ulaşmaya başladık. Bu konuda hedefimiz 170 bin çocuk. Biz olanı göstermiyoruz, bırakın olmayanı göstermeyi. Öyle bir meziyetimiz yok.  Olmayan hiçbir şeyi var gibi göstermedik. Ben neyi temsil ediyorum? Ben sizi temsil ediyorum arkadaşlar, ben İzmir'i tanıtmaya çalışıyorum. Bizim gördüğümüz en büyük eksik bu. Biz marka kent olmak için yola çıktık ve hedefimiz bu kenti tanıtmak.  İstanbul'da ‘İzmir Zamanı’ diye bir şey yaptık, bu tanıtım değil mi? İşte bu bütçe içinde yapıldı bu da. Gıda çarşısı otoparkı ile ilgili 2021 yılı ilk yarısında ihaleye çıkacağız ve yapacağız, bunu ben takip edeceğim bizzat. 1/100000 planlarla ilgili bakanlık ile ilgili yapılan planlarda değişikliklerin yapılmadığı gözlenmiş. Burada anlaşmazlık varsa kesinlikle bunu görüşelim” dedi.

VALİLİK KOORDİNESİNDE DEPREM MASTER PLANI
Deprem ile ilgili olarak İzmir Valiliği koordinesinde bir deprem master planı yapılacağını belirten Soyer, “Deprem ile ilgili bir çalışma yaptık, Dokuz Eylül'e yazılı talep gitti ancak oradan da bize yazılı bir şekilde katılamayacaklarını belirtiler. Biz bir çalıştay yaptık, aslında bu ortak akıl. Bizim burada bir tezimiz var. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu konuda yapmış olduğumuz çalıştayın yarın itibari ile tüm raporları bitmiş olacaktır diye düşünüyorum. ‘99 öncesi ruhsatlandırılmış tüm yapılar ile ilgili bir envanter çalışması başlatacağız. Bunu kuracağımız laboratuvarda da testlerini yaparak İzmir'de yaşayan vatandaşlara güven içinde yaşadıkları hissini vereceğiz. Bunu yapmaya kararlıyız. 1999'da belediyemizce koordine dilen deprem master planı görevini yitirmiş ve artık İzmir Valiliği’nin koordinasyonunda bir plan ortaya çıkartacağız. İstabnul'da çok kıymetli bir toplantı yaptık. İzmir tarihinin en büyük orman yangını, pandemi ve deprem… Tsunamiye karşı ne yaptınız dendi ancak bu olay Türkiye'de ilk kez yaşandı. Biz böyle felaketlerden ancak el ele verirsek çıkarabiliriz. 1.5 senedir bu meclis çatısı altında dahil hiçbir zaman bu kadar uyumlu ve sükunet içinde birbirimizi dinlemedik. Aynı görüşte olmak zorunda değiliz ancak beraber çalışmak zorundayız.  Kurumlar arası işbirliğini ve ortak çalışma bilincini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu iklim belki de afetler sonrası ortaya çıkan en büyük avantaj.  Ortak akılın paylaşılmasının ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için sıcağı sıcağına gittik İstanbul’a ve beklediğimizden fazla bir katılım vardı.  Bu işbirliğini koruyabilirsek asıl bu birlikteliğin meyvesini o zaman yiyeceğiz.  Bu birlikteliği sürdürebilirsek bizi çok güzel bir gelecek bekliyor” dedi.

ÖZUSLU: 150 BİN CV BÜYÜKŞEHİR’İN CV BANKASINDA BEKLİYOR
Toplantıda ilk sözü Başkan Vekili Mustafa Özuslu aldı. Özuslu, ülkede yaşanan gelişmeler ile büyükşehir meclisinde yapılan bütçe görüşmelerinin paralel bir seyir izlediğini belirterek “Bütçe konuşuyorsak aslında ülkeyi de bir bakıma konuşmak zorundayız. Birbirinden bağımsız şeyler değil.  Biz bu ülkede 2012 yılına kadar sıcak para ve yüksek faizlerle işi bir şekilde yürüttük. Ancak şimdi elin parası ile hızlı büyümenin olduğunu fark ettik. Üretemeden tüketmek… Yani ithalata bağlı tüketim yapan, kazanmadan kredi ile borçlanan bir tüketim modeli ile ekonomimizi yürütmeye çalıştık. Kişi başına milli gelir meselesi çok konuşulan bir şey, 2020'de 7 bin 700 dolara çıkıyor ancak dünyada 78'inci sıralamaya geriliyoruz. Dövizi falan konuşuyoruz… Hepimiz biliyoruz, hepimizin döviz cinsinden alım gücümüz ciddi anlamda azaldı. 2002'den bugüne yüzde 40 oranında döviz anlamında alım gücümüz azaldı. Bu hepimizin hayatını etkileyen bir şey…  Bizim ekonomimizin ciddi olarak uğraştığı, gelen bütün iktidarların uğraştığı, dert edindiği önemli konulardan bir tanesi işsizlik. 2002 krizinden sonra 9,8, bugün tahmini olarak da 14,6 oranı var. İşsizlik bir vaka… 150 binden fazla CV bizim Büyükşehir CV Bankamızda bekliyor. Her 4 gençten 1'i işsiz bu ülkede. Bu bir gerçek... Girdiler artıyor ve artmaya devam ediyor… Baktığımızda elektrik, doğalgaz hepsi artıyor.  Bir süredir ülke ekonomimize güven besliyorlar mı?  Çok para vermeye gönüllü değiller. Burada tabii ki Büyükşehir Belediyemizi ayıralım, bize kredi vermeye çok niyetliler. 2020 yılında kamunun döviz borcu bir anlamda patlama yapmıştı fakat burada kur riski tabi var ancak Büyükşehir'de döviz üzerinden borçlanıyor. Kredi seviyesi Allah’a şükür Büyükşehir'in yüksek… İstediğimiz zaman kredi bulabiliyoruz. Muhalefet bizi Ankara'dan örnek göstererek tebrik ediyor,  Milliyetçi Hareket Partisi, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Grup Başkanvekili Selahattin Şahin'den de destek bekliyoruz” dedi.

İCRAATLARI ANLATTI
Yıl içinde yapılan yatırımlardan ve Büyükşehir Belediyesi’nin icraatlarından bahseden Özuslu, “Yaptığımız tesislerden belediye bütçesinden para çıktı mı? Hayır. Peki ne giriyor? Para giriyor… Sadece Harmandalı tesisinden bildiğim kadarıyla 20 milyon TL giriyor. Deniz ulaşımı için neler yaptık? Fethi Sekin feribotunu hayata geçirdik. 15 gün sonra Uğur Mumcu feribotunu da hayata geçireceğiz, bu da hepimize hayırlı olsun.  Metro için de umarım ki 2022 yılında, buradaki meclis üyelerimizle birlikte bineceğimiz metro ile Narlıdere'ye gideceğiz.  Bergama İZBAN'ın da hükümetin kamulaştırmayı ve ray sistemlerini tamamlamadığı için hayata geçiremiyoruz. Biz ne yapacağız peki, biz de istasyonları ve sinyalizasyon sistemlerini yapacağız. Ancak burada kamulaştırma ve ray sistemi yapması gereken hükümettir.  İzmir'i daha yeşil bir şehir yapma çalışmalarımız sürüyor. Kişi başına düşen yeşil alanları arttırmak için çalışmalarımız sürüyor. İzmir toplumsal cinsiyet konusunda da önemli adımlar adan bir kent. Büyükşehir Belediyemiz olarak biz kadın istihdamını önemsiyoruz çünkü bunun kadın erkek eşitliğine büyük katkı koyduğuna inanıyoruz. Kadın şoför sayısını arttıracağız. Akdeniz ülkeleri ile ilişkilerimizi güçlendirmeye çalışıyoruz. Akdeniz çevresinde bulunan 5 ülkenin dillerini öğretmek için kurslar açıyoruz. Bunlara talepler çok fazla.  Halkın bakkalı ve üretici pazarlarını desteklemeye devam edeceğiz.  Halkın Bakkalını dijital bir ağa dönüştürürsek, muhteşem olacak ve bu konuda çalışıyoruz.  Kentsel dönüşüm konusunda Ege Mahallesi’nde müteahhit bulamıyorduk ancak İZBETON aracılığı ile yaptığımız çalışmalar sonrası Ege Mahallesi'nde ihaleler bitti. İZBETON maça girdiği zaman iş değişiyor. Kemeraltı konusunda da gireceğiz. Havra Sokağı’nda ve sonuna kadar yürüyeceğiz. Orada amaç sadece binaları değiştirmek değil, bir kültürü korumak.  9 milyar hedef bütçe ile bu yıl İzmir halkına hizmet edeceğiz diyoruz. Bunun yüzde 42'sini de tekrar yatırımlara ayırdığımızı belirtmek isteriz. Ekim ayında Metro A.Ş tarafından bir ihale vardı ve burada firmalar teşekkür mektubu sundu. Teklif vermeme nedenlerini ise Euro değil de TL ile yapılması oldu. Kimse dolar ve Euro ile işimiz yok demesin, çünkü var. Bizlerde kendi önceliklerimiz ile bir bütçe hazırlıyoruz” dedi.

HIZAL: 600 GÜNDE İZMİR İÇİN YETERLİ ADIM ATILMADI
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef aldı. Soyer’in 600 günden beri görevde olduğunu hatırlatan Hızal açıklamasında “Sayın Başkan göreve geldiğinden bugüne yaklaşık 600 gün geçti. Yakın zamanda da sayın başkanın bu süreç içerisinde yaptıklarını anlattığı bir 550 gün sunumunu izledik. Açık söylemek gerekirse hem ben hem grubumdaki meclis üyesi arkadaşlarımız bu 550 günde gözümüzden bir şey mi kaçtı diye sunum izledik. Ben çok net bir şekilde şunu söylemek istiyorum, o gün 550 gün sunumu yapıldı ve sayın başkanın sahne performansı çok harikaydı. Sahne düzeni, ses sistemi çok iyiydi. Ancak bir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, yerel yönetici açısından başarısız bir 550 gün sunumu yapıldı. Sanki 31 Mart öncesinde sunum yapıyormuş gibi hala şunları, bunları yapacağız gibi bir aday izlenimi verdi. 600 gün içerisinde de evet her şey yapılamaz ama çok şey yapılır. Verilmiş birçok vaat yerine getirilebilir. İzmir ile ilgili önemli adımlar atılabilir. Maalesef gördük ki bu 600 günde yeteri kadar İzmirle ilgili adım atılmadı. ‘İzmir'i büyük bir platoya çevirdiniz ve burayı 9 milyar bütçesi olan reklam alanı gibi kullanıyorsunuz’ dedik. Eğer bu süreçte yapılan olsaydı zaten reklamını yapın ve eleştirmeyeceğiz derdik. Önümüzde yeni bir performans raporu ve 600 günü bir kenara bırakıyoruz. 600 günde şunlar yapıldı değil, şunlar yapılması planlanıyor aşamasına geldik” dedi.

BU YILKİ BORÇLANMA BÜTÇENİN YÜZDE 20’Sİ
Bütçe üzerinden eleştirileri sürdüren Hızal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tahmin edilen gelir bütçesi 9 milyar, gider bütçesi ise 7 milyar 300 milyon. Bu yıl planlanan ya da öngörülen borçlanma 1.2 milyar. Geçen yıl buna benzer bir tablo vardı. Geçen yıl da yaklaşık 1.5 milyar civarı bir bütçe açığı vardı. Yani 2 yılda toplamda yaklaşık 3 milyar. Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 15 yılda yapmış olduğu borçlanma ile neredeyse eşit.  Bu yılki borçlanmaya baktığımızda bütçenin yaklaşık yüzde 20'si. İlkesel olarak borçlanmaya karşı değiliz. Birçok defa önümüze borçlanma ile gelindiğinde evet dedik. Çünkü bir yatırım yapılacağını düşündük. Bundan sonra bu borçlanma ile gidilirse, artık borçlanma konusundaki duruşumuzda bir değişim yaşanacak. Bir yandan borçlanma yaparsanız, diğer yandan borçlanma sonrası elde edilen gelirleri zamanında ve doğru yatırımlara çevirmezseniz, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni gelecekte çok karanlık bir durum bekliyor. Bugün kredi konusunda olumlu bir tablo var ancak ileriki yıllarda bu borçlanma ile aynı durum ile karşı karşıya kalamayacaksınız” dedi.

İZMİR’İ KOCA BİR PLATOYA ÇEVİRDİNİZ
Bütçeyi konu başlıkları ile tek tek açıklayan Hızal, “Bir bütçe tasarısı, performans tasarısı hazırlandı.  Elbette ki her bütçe ve her performans ve yatırım programı hazırlanırken, o kentin öncelikleri ele alınması lazım. Bunlar ne kadar dikkate alınmış, bunlara tek tek bakacağız.  Öncelikler ise deprem, kentsel dönüşüm, planlama ve afet yönetimi, ulaşım ve altyapı sorunları, çevre, tarım ve hayvancılık ve son olarak sosyal belediyecilik anlayışı. Genel hatları ile İzmir'in öncelikleri bunlar. İzmir'in birinci önceliği kentsel dönüşüm ve deprem. Bugün bunu diyoruz ancak 30 Ekim'den önce de diyorduk. Bunu neden diyorduk? Şimdi bu öncelikler noktasında bakıldığında Sayın Başkan bizden farklı mı düşünmüş, hayır. Şu an benim burada söylediğimin aynılarını söylemiş. Deprem ile ilgili 'İzmir'in mahallelerini yerinde uzlaşı ile dönüştürmeye devam edeceğiz' demiş. Peki, 20 ay boyunca bunu söyleyen siyasi irade İzmir'de neler yapmış? 7 bölgede yapılacak olan 35 bin bağımsız bölümle ilgili ne gibi adımlar atılmış? Bugüne kadar yapılan dönüşüm sayısı 30'da 1… Sağlıklı planlama yapıldı mı bu şehirde 600 gün boyunca? Yapılmadı. İzmir'de herhangi bir bölgede, planlama çalışmasını ortalama süresi 6 ila 8 yıl. Buyurun size sağlıklı planlama ve kentsel dönüşüm. İzmir Büyükşehir Binası’nı dönüştüremedik. Az önce bir bilgi geldi, az hasarlı gibi bir rapordan bahsediliyor. Hadi biz gireceğiz de orada çalışan 2 bin personeli oraya nasıl sokacağız. Bununla ilgili iş birliğine hazırız. Orada ya da başka bir yerde evimizi inşa edelim. Bu 20 ayda deprem kentsel dönüşüm ve deprem master planının hazırlanması konusunda bir çalışma yapıldı mı? İzmir'de bu 20 ay boyunca tsunami ile ilgili biz düzenleme yapıldı mı? İzmir'de 30 Ekim öncesinde 17 aktif fay hattı vardı, 30 Ekim'den sonra da var. İzmir'in yapı stokunun neredeyse yüzde 80'i  6 ve üzeri depremlere hazır değil. Bundan sonra alacağımız tedbirler sadece yeni kayıpları önleyecek. Bunlar bilinirken, bütçe tasarısı ve performans programı hazırlanırken neden bunlar düşünülmedi? 30 Ekim öncesinde bu şehirde deprem gerçeğini görmeyen Büyükşehir'deki siyasi irade kentsel dönüşüm başkanlığına 22 milyon bütçe ayırmış. Bir önceki bütçe ise 27 milyon. Yani 5 milyon aşağıya inmiş. Bir yılda hiçbir şey değişmedi. Yine bir daire başkanlığı kurulmuş ancak 30 Ekim’e kadar sadece tabelada kalan bir daire başkanlığı olmuş. Buraya da 4 milyon 157 bin bütçe ayrılmış. Birinci derecede deprem kuşağında olan bir şehirden bahsediyoruz. Aynı büyükşehir bir kalemde çok ciddi bir artış yapmış, temsil ve tanıtma giderleri… Bu yıl temsil ve tanıtma giderlerine tam 54 milyon ayrılmış. Az önce bahsettiğim 2 dairenin toplam bütçesi bu kadar değil. Geçen sene bu bütçe 41 milyondu. Geçmiş yıllara baktığımda ise ortalama 30 milyon… Bu yüzden diyoruz ki İzmir'i koca bir platoya çevirdiniz. 2021 yılında direkt yatırıma ayrılmış toplam bütçe miktarı 2 milyar 229 milyon” dedi.

ULAŞIM YATIRIMI ELEŞTİRİSİ
Deprem sonrası yaşanan ulaşım sorunu üzerinden eleştirilerini sürdüren Hızal”, Depremin hemen ardından İzmir'de yaşanan trafik sorununu gördük. Tabii ki sadece Büyükşehir'in sorunu değil ancak alternatif yolların ne kadar önemli olduğu gördük. Konak'tan deprem alanına ben 3 saat sonra 3 saatte gittim. Burada buna bir bütçe ayrılmış. Yaklaşık 1.5 milyar. 600 günde neler yapılmış? Yeni yollar, kavşaklar mı yapılmış? Hayır ama ne yapılmış Karşıyaka ile Konak arasında şerit yerleri değiştirilmiş. Bu zaten eskiden de vardı. 9 milyar bütçe, 1.5 milyarı bu anlamda kullanmaya ayıran Büyükşehir ancak yapılan yatırımlar bu. 900 milyonu bakım onarım ve asfaltlama çalışmalarına ayrılmış. 1 adet yeni liman yolu yapılması planlanıyor mesela. Bu yolun yapılıp yapılamayacağını sorduk bana yolun yapılamayacağını söylediler. 1 milyon ayrılmış sadece. Sonra ‘neden trafik böyle sıkışıyor’ diye konuşuruz. Sadece bu örnek bile performans ve bütçede hiçbir şeyin olmadığını gösteriyor” dedi.

DEPREM KARABAĞLAR’I YIKSAYDI ÇADIR KURACAK ALAN BULAMAZDIK
İzmir’in yeşil alanlarının kısıtlı olduğunu vurgulayan Hızal, “Yaşadığımız felaketi Bayraklı değil de Karabağlar'da yaşasaydık, çadır kuracak alan bulamayacaktık. Bu performans ile devam edersek herhalde çok uzunca bir süre şehirdeki yeşil alan miktarını arttıramayacağız. Kadifekale’den baktığınızda bu şehirde mezarlıklar ve Kültürpark haricinde yeşil alan göremezsiniz. Bu şehir 25 yıldır sizler tarafından yönetiliyor. Evet 1 vaat yerine getirildi. Kültürpark ve Kadifekale'deki üretici pazarı. Sayın Başkan kimseye haber vermeksizin o pazara gidin, gerekirse birlikte gidelim. O pazarın ne bölge halkına ne de üreticiye hiçbir faydası yok. Sosyal projeler daire başkanlığına 75 milyon ayrılmış, bu daire başkanlığının içerisinde kentsel olanaklara erişimi kısıtlı olan kadınlara ayrılan pay 500 bin TL… Hiç öyle sayın Mustafa Bey’in bahsettiği gibi iç açıcı bir durum yok. Tüm dünyada yaşanan salgın nedeniyle bir daralma var, bunu şehrimiz ve ülkemizde de görüyoruz. Umarım bunu el birliği ile atlatacağız ama mazeret üretmek, bir takım sorunların olduğunu dile getirmek ve bazı yatırımları ortadan kaldırmak bu işin en kolay tarafı.  Eski dönemlerde belediye başkanlığı yapmış ve ilgimi çeken bir belediye başkanı vardı, onu araştırdım. Sayın Behçet Uz… Bir anısını okudum kitabında… 1930'lu yıllarda bu şehirde, -nüfusu yarısı şehirden gittiği bir şehirde- neler yaptığını ben gördüm. İktidarı ve muhalefeti hiç fark etmez. 30 Ekim sonrası beyaz bir sayfa açmalıyız. Hep birlikte mücadele etmeli ve İzmir'de bu sorunlar bir daha yaşanmamalı. Bugün İzmir'de bu bütçe ve performans hatalı. Düzeltirseniz, bu şehrin yeniden inşası için iş birliğine hazırız. Bu haliyle yaparsanız yine eleştireceğiz.  Gönül istedi ki bütçenin sağlıklı hazırlanması” dedi.

MHP’DEN ‘VAAT’ ÇIKIŞI!
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Selahattin Şahin yaptığı konuşmada, “Tabii ki İzmir'de yapılması gerekenler oldukça fazla. Dünyayı saran pandemi ve deprem İzmirimizi de etkiledi. Ancak bunlara rağmen yapılması gereken hizmetler var. İzmir'de temel problemler, kentsel dönüşüm ve trafik. Kentsel dönüşüm önemli. 30 Ekim'de deprem oldu. Şunu anladık ki deprem öldürmüyor, çürük, bakımsız yapılar ve ihmal öldürüyor. Devlet üzerine düşeni yapıyor. Depreme dayanıksız binalar tüm şehirlerde olduğu gibi İzmir'de de bulunuyor. Bunların bir an önce kontrol edilmesi ve gereğinin yapılması gereklidir. İzmir'de yaşayan hatta İzmir'den seçilen tüm milletvekilleri, Vali’ye, bakanlara ve tüm siyasilere sesleniyorum. Bu bir milat olsun ve el birliği ile çalışalım.  Burada bulunan 4 parti olarak da bir araya gelmeliyiz bu konuda. Performans ve bütçe ile ilgili Büyükşehir'in burada yapacağı işler çok önemli. İzmir Türkiye'nin en büyük 3'üncü şehri. Bunun için İzmir'imizin daha çok proje ve hizmete ihtiyacı var. Büyükşehir olarak çalışmalarımız arttırmamız lazım.  Göreve geldiğinizden itibaren gözle görülen çok fazla bir şey yok. Ancak bu süreçte hizmetlere, projelere sizin de bazı vaatleriniz var. Bunlara bir an önce başlanırsa, hizmet noktasında da birlik beraberlik yaparak bir araya gelmeliyiz. İzmir için hep birlikte olmalıyız.  Hizmet için bir araya gelmemiz gerekiyor. Seçim zamanı yarışacağız, seçim bittikten sonra hizmet için bir arada olacağız” ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİLİ SEVİNÇ: BİNALAR SAĞLIKLI OLURSA DEPREM ÖNEMLİ DEĞİL!
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, depremin herkes için hassas bir konu olduğunu belirterek, “Buna hep birlikte sahip çıkmamız gerekiyor. Nitekim bu konuda bütçemizde revizyonlar ve aktarımlar yapılıyor. İzmir'i bu tür sorunlardan kurtarmak temel hedefimiz olmalı. Sağlıklı binalar yaptığımız zaman deprem çok önemli değil. Binaların sağlıklı yapılması o binanın yıkılmasını engeller. 2000 yılından önce yapılan bina tespitlerini yapmamız gerekiyor, bu çok önemli bir konu. Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan salgın ve deprem bütçemizde revizyonlara neden olmuştur. Bunu hep birlikte yapacağız” diye konuştu.

BATUR: EL BİRLİĞİ VE OYBİRLİĞİ İLE BÜTÇEYİ GEÇİRELİM
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve tüm belediyelerin en büyük sıkıntısının salgın ve İzmir depremi olduğunu ifade ederek, “COVİD-19 virüsünün yayılması ile ortaya çıkan pandemide İzmir Büyükşehir Belediyemiz kriz belediyecilik sistemini kurarak, daha önce benzeri görülmemiş salgın karşısında başarılı bir mücadele sergilemiştir. Bu süre içerisinde halkın sosyal sorunlar ile ilgili çeşitli projeler üretilmiş ve projelerin vatandaşa ulaştırılması noktasında büyük bir organizasyon başarısı göstermiştir. İzmir depreminde de Büyükşehir Belediyemiz hızlı bir şekilde organize olarak Bayraklı’da deprem bölgesinde yıkılmış alanlara gitmiştir. Büyükşehir Belediyemiz depremde evleri yıkılan vatandaşlarımız için çadırlar kurarak yürüttüğü çalışmalara ile çok iyi bir sınav vermiştir. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza devletin kurumları yanında, Büyükşehir Belediyemiz en önden elini uzatmıştır. Bu dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediler arasında sorunların çözümü konusunda çok önemli adımlar atılıyor. Konak’ta göreve başladığımızda ilk yaptığımız çalışmalardan bir tanesi, yaklaşık 40 yıldır yapılmayan bir işe el attık ve Gültepe'de yaklaşık 15 mahalleyi içeren bir kentsel dönüşüm çalışması. Başkanımız ile 1 kere toplantı yaptık ve ‘hemen başla, projeleri bize sun, onaylayacağız’ dedi. Kentsel dönüşümde süreç işte tam olarak böyle olmalı. Bundan sonra da bu konuda daha da hızlı olmamız lazım.  Depremden sonra yaptığımız bütçe görüşmelerinde hep MHP hem de AK Partili arkadaşlarımız bütçelerimiz buradan Büyükşehir'den oy birliği ile geçirilmesini sağladılar. Benim bugünkü dileğim de o. Bundan sonra kentin yeniden yapılanması konusunda madem samimiyiz, el birliği ile büyükşehir bütçesini oy birliği ile geçirelim. Bu kentte artık kentsel dönüşüm olacaksa, ilçe ve büyükşehir belediyesi ile bir olmamız lazım” açıklamasını yaptı.

MHP’Lİ ŞİMŞEK: BÜTÇE KİTAPÇIĞINI OKURKEN VÜCUT KİMYAM BOZULDU!
MHP’li Meclis Üyesi Hakan Şimşek, bütçe kitapçığı üzerinde inceleme yaparak eksik ve fazla gibi notlar aldığını belirterek, “Bütçe kitapçığında 49'ncu sayfaya geldiğimde bütün vücut kimyam bozuldu. Geçen sene yine bütçeyi konuşurken 52'nci sayfadaydı. AR-GE ve bilimsel teknolojileri destekleme karşısında bir sıfır vardı.  Bugün onu görünce vücut kimyam değişti. Bütün dünya Ocak ayının sonu, Şubat ayının tamamında başlayan bu salgınla uğraşırken, diğer taraftan birileri başka şeyler yapıyordu. Haziran ayı ortalarında, bir yapay zeka makinesi oluşturuldu.  Haziran ortasından sonra dünyadan en gelişmiş olan Wikipedia ansiklopedisinin tamamını okuttular. Bu yetmedi, yine dünyada bugüne kadar basılmış olan bütün kitapları okuttular. Bu da yetmedi, dünyadaki bütün web sitelerini okuttular, üstüne üstlük bunun ölçeği 410 milyar tokenstlik bilgiye sahip oldu, bu yetmedi bunu yapay zekası ile öğrenebilir ve yorum yapar hale geldi. Bu gelişen makine 2017'den 2020'ye kadar olan süreçte yapıldı. Birileri bu işlerle uğraşıyor. Peki biz ne yapıyoruz? Biz 9 milyarlık bütçenin orasında 0 rakamını görüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayattaki en hakiki mürşit ilimdir sözünü biz nereye koyacağız? Sayın başkan biz niye oralara destek olmuyoruz? Benim bir derdim var. Derdim bu ülkenin, İzmir'in daha ileriye gidebilmesi için önümüzü açacak kurumsal kimliklerin harekete geçmesi. Bir yerden başlamamız lazım sayın başkan. Bütün kredileri tüketmiş durumdayız. Artık farkına varamazsak vay halimize” dedi.

BAŞKAN ENGİN: ÖNÜMÜZDEKİ 3 YILDA SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Pandemi sırasında bile personel iletişim dairesi ile iletişim kurduk ve 24 saat çalışma şekli ile Narlıdere metrosu devam etmektedir. En az 2 defa tünellerİ ziyaret ettik. Bugün itibari ile bütün sistemlerin yüzde 66'sı tamamlanmış durumda. 2 yıl sonra hizmete girecek. Narlıdere dediğimiz alanın sadece Narlıdere'den ibaret olmadığını, yarım adanın ne kadar dertli olduğunu biliyoruz. Muhalefetin tabii ki eleştirmeye hakkı var ancak bunların bilinmesini istiyoruz. Bunlar geçmiş 10 yılda bizlerin vergileri ile yüksek borçlanmaları olmadan yapılan çalışmalar. Narlıdere metrosu 10 yılda kendi borcunu çıkartacaktır. Bu borçlanmaların ileride İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne büyük bir külfet getirmeyeceğini görüyoruz. Şehrimizde birçok sanayi sitesi var, madem otoyol yapıldı, özellikle otoyolun üst kısmının planlanarak, hem şehri kuzeye doğru planlayıp, hem de sanayi sitelerinin o yöne taşınmasını öneriyorum. Ayrıca bizim Narlıdere'de 43 hektarlık kentsel yenileme alanımız var. Burada Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz. Maalesef bugün ilçelerimiz ve kentlerimizde 100 binlik planlara uyulup uyulmadığı konusunda sorunlar var. Önümüzdeki 3 yılda sorunları çözmek için mücadele edeceğiz. İzmirli vatandaşlarımız bize ve büyükşehir belediye başkanımıza güvensinler” diye konuştu.

BAŞKAN TUGAY’DAN AK PARTİLİLERE ZAM ÇAĞRISI: HÜKÜMETE DE SÖYLEYİN
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Başkan Tunç Soyer’e teşekkür ederek yaptığı konuşmasında, “Benim belediye başkanlığı olarak ilk dönemim. Bu kadar ekip çalışmasına değer veren, sadece CHP değil tüm belediye başkanları ve hükümet ile uyum içinde çalışmaya özen gösteren bir başkan görüyorum ve kendisi ile gurur duyuyorum. 6 ay suya zam yapmayın deniyor ancak aynı şey hükümete de denmemeliydi, yani 6 ay zam yapamayın diye. Katı atık bedelleri ile eleştiriler geliyor ancak ilçe belediyelerin bütçeleri kısıtlı, çok yüksek ücretler alınmamasına rağmen çok büyük bir yük getirdiği gerçek, ancak bizim belediye hizmetlerimizi aksatmadan devem etmemiz için bunlara ihtiyacımız olduğu gerçek. 550 günde bir şey yapılmadığını söyledi Özgür bey ancak bu Karşıyaka için doğru değil, bunu açıkça söyleyebilirim. Sayısını tam bilmiyorum ancak onlarca yolda parke ve asfalt çalışmaları yapıldı, dereler temizlendi.  Çok zor, sıkıntılı bir süreç yaşadık. Mart ayından beri pandemi ile uğraşıyoruz. Umarız bu seneyi başka bir felaket yaşamadan atlatırız. 30 Mart’ta bir kriz belediyeciliği yönetmeliği çıkartarak, İzmir Büyükşehir Belediyemiz süreci taktir edebilecek seviyede yönetti” ifadelerini kullandı.

AK PARTİLİ GÖNEN: DÜNYA EKONOMİLERİ ÇÖKERKEN TÜRKİYE BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK
AK Parti Meclis Üyesi Ali Gönen, “Ülkemizde pandemi sürecinde bile 45 günde hastane yapılırken, otopark bir türlü tamamlanamadı. Bu hızla gidilirse meclis sürecimiz sonunda bu projenin biteceğini düşünmüyoruz. 100 yılda bir görülen bir pandemi olayı ile karşı karşıyayız. Buna rağmen dünyanın önde gelen ülkelerinin pandemi sistemlerinin nasıl çöktüğünü gördük. Şükürler olsun ki ülkemizde o ülkelerde yaşanan sıkıntılar yaşanmadı. Bu pandemi sürecine rağmen süreci en iyi yürüten 3 ülkeden biri Türkiye. Bütün dünyalarda ekonomilerin çöktüğü dönemde Türkiye ekonomisi büyümeye devam edecek” açıklamasını yaptı.

KARAKAYALI: SOYER ÖNCÜLÜĞÜNDE YAPILMIŞ ÇOK GÜZEL ŞEYLER VAR
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ise “Kemalpaşa tarım ve sanayi kenti, Türkiye'de hiç olmayan bir organize sanayi bölgesi var. Ayrıca en büyük kiraz üreticilerinden biri… Burada Büyükşehir Belediye başkanlığımızın öncülüğünde yapılmış çok güzel şeyler var. Kemalpaşa'mızda ve kırsal kesimlerde Büykşehir'imizin projeleri vardı. Ben daha öncede belediye başkanlığı yaptım. Belediye başkanımız Tunç Soyer ve ekibi canla başla çalışıyor. Telefon açtığımızda herkese ulaşıyoruz” dedi.

BOZTEPE: BÜYÜKŞEHİR İZBAN İÇİN PROJE YAPSIN, DESTEKLEMEZSEM ADAM DEĞİLİM
AK Parti Meclis üyesi Hüsnü Boztepe’nin hedefinde Tunç Soyer vardı. Boztepe, deprem, Harmandalı’daki çöp tesisi, derelerin temizliği ve satışların üzeri,nden yaptığı eleştiride, “Her şey bir aşkla başladı. Aşkla İzmir. Çok güzel aslında… Bilmiyorum bunun isim hakkı alındı mı? Çok renkte Büyükşehir Belediyemizin kolanlarını boyadık ancak boyamak yetmedi, depreme dayanmadı. Çok ses dedik mecliste biz konuşurken 'sussun sizi dışarı atarım' dediniz. Pandemi nedeniyle maske takıyoruz, neyse ki İzmirli körfez kokusunu almadı. Konuşmacılar konuşurken bizler yatırım yaptık dedik. Anlatılanları biliyoruz, Aziz başkan bunu yıllardır yapıyordu. Narlıdere projesi söylendi… Bunlar Aziz başkan döneminde ortaya atılan projeler. Karşıyaka belediye başkanımız Peynircioğlu Deresi dedi. O da Kocaoğlu döneminde yapıldı. Ben 2019 itibari ile sıfırdan başlamış projelerin konuşulmasını dilerdim. İZBAN'ı yer altına alalım dedik, yer altındaki kısmı uzatalım dedik ve o zaman diyelim ki Büyükşehir bir proje yaptı… Ben o zaman alkışlamazsam adam değilim. Harmandalı konusunda da Çiğli Belediyesi olarak hakkımızı istiyoruz. Çünkü kokusunu biz çektik orada. Depremden sonra en büyük işimiz konut alanlarının yerini açmamız lazım.  Deprem bir afettir ancak doğal bir afet değildir. Deprem doğal kaynaklı bir olaydır. Bu deprem önlenemezdi ancak deprem sonrasında yaşanan süreçte müdahale etmeye hazırlanmak yerine, depremin yıkıcı etkilerini en aza indirilebilseydik, çalışma yapsaydık, sorunları da en aza indirebilirdik. Bu konuda sayın başkana yüklenmiyorum sadece, sayın Aziz Kocaoğlu abimize de kızıyorum. Yerel idarenin afet bölgesinde yapmış olduğu çalışmalardan doalyı teşekkür ederim.  Deprem değil plansız kentleşme öldürür. Deprem master planı gündeme getirildi ancak herhangi bir çalışma olmadı. Deprem sonrası yapılan çalıştay doğru ancak zamanlaması yanlıştır. Göreve geldiğiniz günden beri bin 600’e yakın gayrimenkul sattınız. Bu mallar İzmir'in birikimi. Ne bizim ne sizin malı değil, bu kentin malı.  İzmir Belediye Binası ile ilgili bir bilgi verirseniz biz de bilmiş oluruz. Bu kentin kredi notunun yüksek olmasının tek nedeni Sayın Kocaoğlu'nun 15 yılda yapmış olduğu birikimdir. Biz isterdik ki İzmir Büyükşehir Belediyesi projeler ile gündeme gelsin ancak hep başka konular ile gündeme geldik. Umarım önümüzdeki yıl çok güzel işler yaparsınız ve bütçeye hep brilikte el kaldırırız” dedi.

AK PARTİ SÖZCÜSÜ YILDIZ: 30 EKİM MİLAT OLSUN
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, İzmir depreminin merkez hükümet ile yerel yönetim arasında bir milat olmasını dilediklerini belirtti. Yıldız, özellikle Karabağlar, Gültepe ve TOKİ planlamaları ile ilgili açılan davaların yarattığı sorunlara değindi. Yıldız açıklamasında “Ekonomik gelişmeler çok farklı yerlere gidiyor ve bugün çok daha büyük bütçeleri üretiyoruz. Bizim temelde AK Parti grubu olarak hep belirttiğimiz bir şey var. Konu İzmir olduğunda siyaset yapmayacağız. O yüzden hem iktidar partisinin mensubu hem de Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi olarak görüşümüzün arkasında durduğumuzu görüyorsunuz. 2020 yılında olağan üstü bir dönemden geçtik. 2017 yılında dünya bankasının hazırladığı raporda şehirlerde dikkat edilmesi gereken konu olarak sağlık işlenmiş. Sizin Seferihisar Belediye Başkanlığınız döneminde yavaş kent modeli vardı. Ancak herhalde o dönem büyükşehir yanlış anladı ve kentsel dönüşümde yavaş şehir modelini uyguladılar. Meclis kürsülerinde Büyükşehir sitemizde duruyor. Biz bununla ilgili deprem komisyonuna verdiğimizde orada bir konuşma yapmıştık.  Bugün o soruları sorduğumuz da 2020-2021'de iyileştirileceğini söyledi.  Girin internete ve arabaların o köprü üzerinde sallandığını görün. Depremin saatinden son ana kadar oradaydık. Burada bir miladı tartışıyoruz. Devlet ile yerel yönetimlerin bir alanda çalıştığı ve iş birliği yaptı bir 30 Ekim’i yaşadık. Bakanlık yetkilileri ile toplantılar yapıldı. AK Parti Grubu adına bazen ben, bazen Özgür bey katıldı. Geçen İZSU eleştirilerimizi koyarken, Milli Savunma Bakanlığı’nın yazılarının gecikmesi ortaya konuldu. Biz ne zaman bir eleştiri koysak merkezi hükümetteki bir olay bizlere sunuluyor.  Ortak akıl ürettiğimiz zaman biz sorunları çözeriz. Bütçe kitapçığında sizin ortaya koyduğunuz vizyonda, afet yönetim riskinin yönetilmesine 200 bin TL ayırmışsınız. Biz deprem yaşamamışız. Bu 9 milyarın binde 1'i değil. Sağlıklı kent olmamız lazım. Kovid-19 bize bir şey öğretti. Önleyici tıp denen bir şey var. Dünyada belki hayatta göremeyeceğimiz sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz. İnsanların cenazesinin gömülemediği bir dönem yaşıyoruz. Karabağlar'da sayın bakanlık yetkilileri dedi ki üniversitenin olduğu yere sürekli dava açılıyor. Gültepe'nin planlarını yaptık.  Gültepe halkının kullanacağı rekreasyon alanı göremeyeceksek yeşillendirme sadece kağıtta kalacak.  TOKİ ev sahibi olmayan İzmirliye ev sahibi yapmak istiyor. Biz itiraz ediyoruz ve davalık ediyoruz. Bir milat kuracaksak el birliği ile yapalım. Deprem 3 saniye daha sürse organize olamazdık. İzmir'de bu binaları dönüştürmek için sahte müteahhitler ortaya çıkacak. Bu şehir odalardan çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi. Şehir Plancıları da şimdi gitti Gültepe'ye dava açtı. Yunanistan'da yaşanan deprem ile dünyada reklam olduk. Sadece tanıtıma 50 milyon harcamayalım, gelin el birliği ile çalışalım” dedi.

SELVİTOPU: 30 EKİM’DEN SONRA YEREL YÖNETİMLER YENİDEN HATIRLANDI
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ise yaşanan deprem ile merkezi hükümetin yerel idarecileri hatırladığını belirterek "Bütçe görüşmeleri ancak tartışılan konu deprem ve kentsel dönüşüm… Bu konuda daha önce meclis tutanaklarımızda da vardır. Türkiye'de kentsel dönüşüm ile ilgili 2 yasa uygulanıyor. Biz bu yasaların birleştirilmesi gerektiğini söylemiştik. İzmir'de deprem olunca merkezi hükümetin aklına yerel idareciler geldi. Bu toplantılar neden şimdiye kadar yapılmadı? İlla deprem mi olması gerekiyordu? İzmir'de 1998 yılından sonra deprem yönetmeliği uygulanmaya başlandı ve o yapılar daha güvenli yapılar oldu. Türkiye'de sorun boş arazilere konut yapmak değil, olanları dönüştürmek. Eğer siz yapılan değerlendirmeleri dikkate almazsanız tek yol bırakıyorsunuz, yargıya gitmek. Bundan niye alınıyorsunuz? Hukuk haklı görüyor belediyeyi.  30 Ekim’den sonra yerel yönetimleri hatırladınız, iyi oldu. Bu toplantıların bence daha sık yapılması lazım. Ben yaptım olduğu mantığı ile olmaz. Üniversite alanına yapılacak konutlarda depremzedelerden bahsedilme yoktu, ancak deprem sonrası bu gündeme çıktı. Depremin sanki sorumlusu yerel yönetimler. Evet, yerel yönetimlerin sorumluluğu var ancak birinci sorumluluk merkezi idarede. Yasaları açık bakın yerel yönetimlerin yapacağı bellidir. Yenitepe konutlarını kim aldı? Bunu merkezi idare yapıyor ancak ben belediye başkanı olarak kimin yaptığını bilmiyorum. Sonuçta önemli olan oradaki sağlıksız yapıların yıkılıp yenilenmesidir. Bu konuda en sağlıklı çalışmayı da İzmir Büyükşehir Belediyesi uygulamaktadır. Bugüne kadar yapılan hiçbir bölgede sıkıntı yaşanmamıştır. 2 bin 200 bina bu kentte sorunsuz bir şekilde kaldırılmıştır ve insanlar sağlıklı konutlara taşınılmıştır. Biz bakanlıkla tabii iş birliği yapmak istiyoruz. Bu yasada niye karşı çıkıyorsunuz diyorlar. 6322 numaralı yasada belediyelerin yeri yok.  Biz her zaman yerel yönetimler olarak iş birliğine hazırız ve bu çalışmaların odağında İzmir Büyükşehir Belediyesi olmalı" dedi.

KILIÇ: UFAK TEFEK ÇATIŞMALAR DA OLSA BÜYÜKŞEHİR BU SÜREÇTEN ALNININ AKIYLA ÇIKTI
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç ise "2021 yılı bütçesinin ben Buca açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle beklediğimiz Buca metrosu çok önemli diye düşünüyorum. Bu zamana kadar metronun olmamış olması bizim için sorun yaratıyordu ve Büyükşehir Belediyesi bu soruna kazmayı vurdu ve harekete geçiliyor. Bir diğer sorun da Şirinyer, bunun için de 2021 yılında ilk kazma vurulacak. Pandemi ve özellikle depremde Büyükşehir'in çalışmalarını gördük. Ufak tefek çatışmalar da olsa Büyükşehir'in bu süreçten alnının akıyla çıktığını gördük. Açıkçası belediyelerde süreklilik ilkesi vardır. Değişen iktidar ve başkanlıklar çok fazla sapma yaratmaz. Büyükşehir'de bir takım çalışmalar vardı ve sürdürülecek, gelecekte gelecek yapılar da şu anki çalışmaları devam ettirecektir" dedi.