HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
25 Ekim 2019 Cuma - 09:18

Madenciliğin kalbi İzmir'de atıyor!

MINEX – Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı, 8’inci kez kapılarını açtı. Fuarla eş zamanlı olarak gerçekleşen ve uluslararası katılımla düzenlenen IMMAT – 7. Uluslararası Maden Makinaları ve Teknolojileri Kongresi ise fuara hızlı bir başlangıç yaptı.

Madenciliğin kalbi İzmir de atıyor!

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TMMOB Maden Mühendisleri Odası işbirliğiyle düzenlenen MINEX – Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı, 8’inci kez kapılarını açtı. Fuarla eş zamanlı olarak gerçekleşen ve uluslararası katılımla düzenlenen IMMAT – 7. Uluslararası Maden Makinaları ve Teknolojileri Kongresi ise fuara hızlı bir başlangıç yaptı. Yerli ve yabancı bilim insanları, sürpriz konukları ve duayen isimleri bir araya getiren kongre, madencilik sektöründe yaşanan sorunları gündeme getirerek kaliteli, insan ve çevre dostu madenciliğe dikkat çekiyor.

Metin Uca madenciliğin nabzını tuttu

Türkiye’nin tanınmış oyuncu, yazar ve sunucularından biri olan Metin Uca, bu kez jeoloji mühendisi kimliği ile kongredeydi. Jeotermal enerji ve maden jeolojisi üzerine de çalışmalar yürüten Uca, Kongre kapsamında maden mühendisliğinin duayen isimlerinden Prof. Dr. Şinasi Eskikaya ile “Geçmişten Geleceğe Türkiye Madenciliği” üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. Uca, “Bilimin hayatın içerisine koymak bizde hep eksik kalıyor. Bilim ve akıl yürütmenin giderek azalmaya başladığı şu günlerde böyle bir bilimsel toplantıda buluşmak çok heyecan verici oldu. Türk ekonomisinin en güçlü yapı taşlarından bir tanesidir madencilik sektörü. Türkiye’de en önemli sorunlardan birisi çevreye duyarlı, insana dost madencilik yapılabilmesi... Bu konuda gelişmeleri izlemek açısından ilginç bir fuar ve kongre oldu. Doğanın ne yapacağını bilmek ya da bunun için çabalamak bilimdir. Ortaya çıkacak durumda insanların yaşayabilmesi herhangi bir şeyle yüz yüze kalmamasını sağlayacak olan ise mühendisliktir. Bu noktada her iki alana kulak vermek, hayatımızın içinde yer alan madenciliğin insan odaklı ve çevre dostu yapılmasının önünü açacaktır” şeklinde konuştu.

Madenciliğin beş temel gerçekliği

Türkiye’deki madenciliğin nasıl yapıldığına dünyadan örnekler vererek açıklık getiren İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği’nin duayen isimlerinden Prof. Dr. Şinasi Eskikaya, “Madencilikte bana göre yapısal reform gerekli. Bunun için de herkesçe bilinen bazı gerçekliklerin altını çizmekte fayda var. Birincisi madencilik tarımdan bile eski bir meslektir, hatta en eskisidir. İkincisi madencilik olmadan insanlık tarihi yazılmaz. Madencilik insanlıkla iç içe girmiştir. Üçüncü gerçek madenler ancak olduğu yerde işlenir. Dördüncü gerçek, madencilik yaparken çevre istemsizce tahrip olur. Çevreye zarar vermeden madencilik yapmak mümkün değildir. Beşincisi ve en önemlisi ise, madenler bir defa var olur, yenilenemez. Bir defa çıkarılırsa yerine yenisini koymak mümkün değildir” dedi.

Maden atıklarını önlemenin yolu kapatma projelerinde

En son Kaz Dağları ile gündeme gelen ve Türkiye’nin en çok tartışılan konularından biri olan altın madenciliğine değinen Prof. Dr. Eskikaya, Kanada, Amerika, Avusturalya, Güney Afrika gibi altın madenciliğinde söz sahibi olan ülkelerin devlet bazında ciddi önlemler aldığının altını çizdi. Prof. Dr. Eskikaya; “Bahsi geçen ülkelerde işletme ruhsatı için gereken rapora ek bir rapor daha istiyorlar ruhsatı vermeden önce. Bu rapor, maden ocağında işletme bittikten sonra o madenin çevreye zarar vermeden nasıl kapatılacağına yönelik bir projeyi kapsıyor. Bunun yanında bir de projelendirme için işletmeden teminat alınıyor ve olası bir engel durumunda işletme kapatma işlemini yapamazsa eğer işletmenin teminatına el koyarak devlet bu işlemi gerçekleştiriyor. Asıl konu atık. Milyonlarca ton atık var. Bir ton maden içinden yalnızca 10 gram altın çıkıyor. Geri kalanların hepsi atık oluyor. Bu atıkların değerlendirilmesi işte kapatma projelerinde önem kazanıyor. Türkiye’de henüz bir maden ocağının uygun koşullarda nasıl kapatılması gerektiğini bilen insanlar yok” dedi.

Türkiye kazanmıyor

Türkiye’nin uluslararası şirketlere daha ciddi yaptırımlar uygulaması gerektiğine değinen Prof. Dr. Eskikaya; “Amerika’da yeni bir kanun var. Eğer bir maden önceden çalıştırılıp bırakılmışsa, fakat günümüz teknolojisi ile işletilebilecek durumdaysa devlet verdiği maden ocağının önceden kalma çevre kirliliklerini de işi verdiği firmadan sorumlu tutuyor. Şu anda Amerika’da kömür ve petrol hariç terk edilmiş 550 bin maden ocağı var. Avustralya da 40 bin kanada da 20 bin Güney Afrika’da 4 bin… İşletmeler için yükü ağır olsa da maden ocaklarının hepsi buna benzer yasalarla geri dönüşüme giriyor. İşte bu tarz katı yaptırımların uygulandığı ülkeler için Türkiye ve benzeri ülkeler bulunmaz bir nimet. Devletimizi kullanıyorlar. En başta vergilerini kendi ülkelerine ödüyorlar. İşletmeler, 4 milyar doların üzerinde bir kazanç elde ederken Türkiye bu faaliyetten yalnızca birkaç yüz bin dolar kazanıyor” ifadelerinde bulundu.

Maden mühendislerinde suç aramayın

Gerekli tedbirler alınmadığı için kazaların yaşanmaya devam edeceğini dile getiren Prof. Dr. Eskikaya, “Bir madende kaza olduğu zaman maden mühendisleri suçlanıyor. Halbuki devletin en başta iş verenin önüne hangi noktada hangi tedbiri alacağına yönelik kapsamlı bir yönetmelik koyması, ardından da denetlemesi gerekir. Sensörleri koymak ve tedbirleri almak da işverenin görevidir. Eğer kendi bilgisi yetmiyorsa bu işte uzman bir mühendislik firmasından yardım alması gerekir. Maden mühendisleri ancak bu alınan tedbirlerin sistematik olarak işlemesini sağlar. Bir maden mühendisi kömür ocağındaki basınç seviyesi yükseldiğinde grizu patlamasına karşı ocağı tahliye etmekle sorumludur. Basınç seviyesini ölçen sensörü takmak ya da onun düzgün çalışıp çalışmadığına bakmak mühendisin değil işverenin görevidir.  Grizu patlaması, yangın, su baskını ve göçük kitle ölümlerine sebep olur. Kitle ölümlerinin çoğunun da sebebi işletmenin tedbirsizliğinden kaynaklıdır. En başta devlet tarafından sıkı yönetmelikler konursa hem insan hem de doğa dostu madenciliğin önü açılır” şeklinde konuştu.  

 
CHP, iki isim hakkında inceleme başlattı
 
Spil Dağı'nda sonbahar güzelliği
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Başkan Soyer, İzmir’in gururlarını ağırladı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2019 Artistik Jimnastik ...
Büyükşehir, Çiğli’nin kanayan yarası için harekete geçti!
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli’nin çeşitli noktalarında çalışmayan ...
Soyer’den İduğ’a övgü: İftihar edeceğimiz bir başlangıç yaptı!
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bornova Belediyesi tarafından ...
 
Bornova Kitap Günleri başladı
İzmir'in en uzun süreli ve en geniş katılımlı kitap fuarı olan Bornova ...
Konaklı çocuklar Şenel Aksu için koştular
Konak Belediyesi, geleneksel olarak her yıl düzenlediği Şenel Aksu’yu ...
Büyükşehir’de kadro rotasyonu: Hangi görevlendirmeler yapıldı?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bir kez daha değişim için ...
 
Torbalı'da 29 Eklm programı belli oldu
Torbalı Belediyesi, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında ünlü müzik ...
Başkan Soyer: Kaynaklar hunharca tüketiliyor
Soyer, "Kaynakların hunharca tüketildiği bir sürecin içinden geçiyoruz. ...
Karşıyaka'da iklim değişikliğine karşı uluslararası etkinlik
Uluslararası İklim Eylem Günü dolayısıyla Mavişehir sahilinde düzenlenen ...
 
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Doğarken ağladı insan!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Şimdi ne olacak?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Siyasette yumuşama devrimi mi başlıyor?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İtiraz seven kadınların kenti: İzmir
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva