Kocaoğlu'ndan gastronomi töreninde ekonomik reçete: Sefahate düşmezsek 10 senede büyürüz!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İZFAŞ ile TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) ortaklığıyla düzenlenen 12’nci Travel Turkey İzmir Turizm Fuarının açılış töreni gerçekleşti. Eş zamanlı olarak açılışı yapılan 12’inci Travel Turkey ve 4’üncü Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi'nin yanı sıra ‘Avrupa Bisiklet Rotası Ağı Çalıştayı’ gerçekleşti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ev sahipliği yaptığı programda 38 ülkeden katılımcılar yer aldı.

Ayrıca törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, partner il Diyarbakır’ın Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, partner ülke Makedonya Cumhuriyeti’nin Turizmi Tanıtma ve Destekleme Ajans Direktörü Ljupcho Janevski, üniversite rektörleri, çeşitli illerin valileri ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.

BİZDE BU İNSAN DOKUSU OLDUĞU MÜDDETÇE TURİZM BÜYÜMEYE DEVAM EDECEKTİR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu törende yaptığı kısa konuşmada, “Bizde bu coğrafya bu zenginlik bu insan dokusu, bu misafirperver halkımız olduğu müddetçe Türkiye’de, Ege Bölgesi’nde turizm sektörü katlanarak büyümeye devam edecektir. Tüm katılımcılara kentimize ve ülkemize bu fuarın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

BU DEVİR ARTIK TÜRKİYE’DE KAPANDI!
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy programda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Ersoy, “Burada olmaktan çok heyecanlıyım. Fuar tüm turizm camiasına hayırlı olsun. 2016’da yaşanan olumsuzluklardan sonra 2017’de turizmde başlayan düzelme 2018’de de devam etti. 40 milyonluk bir turist hedefimiz var. Bunu yakalayacağız ve 46 milyon üzerinde bir turisti Türkiye’de bu sene ağırlamış olacağız. Artık sayı olarak Türkiye istenilen yerlere gelmiş durumda. Bundan sonra önceliğimiz tabi ki sayıları arttırmak olacak ama niteliği arttırmak öncelik olmalı. Nitelikli turisti hedeflemeliyiz. Açıkçası şimdi özgüvenli olma zamanı. Şimdi Türkiye olarak bir üst lige çıkma zamanı. Biz Türkiye olarak buna hazırız. Ancak maalesef hala küçük bir kesim devlet teşvikleriyle devam edelim, küçük olsun benim olsun Türkiye ne olursa olsun anlayışıyla hareket etmek istiyorlar. Bu devir artık Türkiye’de kapandı. Türkiye artık bundan sonra küçük hesapların peşinde değil. Biz hedeflerimiz büyük koyacağız ve alt yapı olarak da hazırız” diye konuştu.  

GENEL MÜDÜRLERE, ‘KİŞİ BAŞI GECELİK GELİRLERİMİZ NE?’ SORUSUNU SORMALISINIZ!
Ersoy, “Dünyanın en büyük havalimanı İstanbul’da hizmete girdi. Avrupa ile kıyasladığınızda en büyük ülke 7 yıldır İstanbul havalimanı ile kıyaslanmayacak kadar küçük havalimanını geciktiriyor. Biz 3 yıldan kısa bir sürede hizmete almayı başardık. Turizm açısından en önemli araçlardan biri olan ulaşımla ilgili elimizde Türk Hava Yolları gibi bir silah var. Dünya markası olmayı başarmış THY yeni havalimanının etkisiyle filosuna her yıl 50 uçak katacak. Siparişini verdi. Birkaç yıl içinde Avrupa’nın bir numaralı hava yolu şirketi haline gelecek. Hedefimiz Avrupa’nın değil dünyanın sayılı hava yolları arasına girmek. Artık bizim de otelciler olarak kendimizde gerekli özgüveni bulmamız, hızlı bir şekilde yol almamız gerekiyor. Einstein, ‘aynı şeyleri tekrar ederek farklı sonuçlar beklemek deliliktir’ der. Biz de değişiklik yaparak yeni adımlar atmak zorundayız. Kararlı bir şekilde ilerliyoruz. İlk olarak zihniyetin değişmesi gerekiyor. Yatırımcı, patron arkadaşları kast ediyorum. ‘Bugün doluluğunuz kaç oldu?’ diye genel müdüre sorarlar. En büyük hata bu. ‘Kişi başı gecelik gelirlerimiz ne?’ doğru sorudur. Bunu arttıramazsak kaliteden taviz vermeye devam ederiz” dedi.

KÜLTÜRÜMÜZÜN TANITILMASI İÇİN ELİMİZDEN GELEN TÜM İMKANLARI KULLANIYORUZ
KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “Bu yıl 12’ncisi düzenlenen ve her yıl emin adımlarla büyüyen, günümüz koşullarıyla kendini geliştiren İzmir fuarının çok önemli olduğunu biliyoruz. Göreve geldiğimizde yaptığımız ciddi atılımlar çerçevesinde otellerin de kendilerini geliştirmeleri ve artması sonrasında KKTC bir ada ülkesi olması sebebiyle ve doğal zenginliği çerçevesinde en büyük gelirimizin turizmden olduğunu belirtmeliyim. Dünya turizm etkinlikleri çerçevesi içinde yer alan, seyahat eden kişilerin KKTC’nin ne kadar değerli ve zengin doğaya sahip olduğunu duyurmak için her fırsatta elimizden geldiğince kendimizi, gerek bu tür etkinliklerde gerek dijital ortamlarda ifade etmeye çalışıyoruz. Payımızı almaya çalışıyoruz. Bu tür etkinliklerin olumlu sonuçlarını aldığımız zaman çok daha onurlu ve gururlu bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Kültürümüzün tanıtılması için elimizden gelen tüm imkanları kullanıyoruz” diye konuştu.

FUAR YENİ ATILIMLARA VE İŞ BİRLİĞİNE VESİLE OLACAKTIR
İzmir Valisi Erol Ayyıldız ise, “Ülkemizin turizm alanında en önemli buluşmalarından biri olan bu fuar için ilimize teşrif eden konuklarımıza hoş geldiniz diyorum. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen satın alıcılarla Türk turizm profesyonellerinin yer alacağı fuar eş zamanlı yapılacak, fikir alışverişi için önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu ülkemizin misyonunu başarıyla yerine getiren bir organizasyon olarak değerlendiriyoruz. Ülkelere yararlı olmasını diliyoruz. İzmir yöremiz eşsiz güzelliklerine sahip. Turizm geliri elde eden 5 ülkeden biri olma hedefine bu fuar katkı sağlayacaktır. Yeni atılımlara ve iş birliğine vesile olacaktır” dedi.

BU FUAR DİYARBAKIR’IN ZENGİNLİKLERİNİ SUNMAK İÇİN ÖNEMLİ BİR KAZANIMDIR
Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da, “Bu fuarda konuk il olmamızda bakanımıza ve İzmir Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz. Bu fuarın önemli bir kazanım olduğuna inanıyorum. Terör örgütü çok uzun yıllardır Diyarbakır’ın zenginliklerini yok etmeye çalıştı. Diyarbakır’ın turizm perspektifinde söyleyecek çok şeyi var. Diyarbakır’da yüz yılları bulan zenginlik sizleri beklemektedir. Diyarbakır’ın tüm dünyaya sunacak zenginlikleri için bu fuar önemli bir kazanım olacaktır” açıklamasında bulundu.

2 GÜNLÜK FUARDA NELER VAR? 
Çıtasını her geçen yıl daha da yükselten Travel Turkey İzmir, binden fazla katılımcı ve 38 ülkenin turizm profesyonelini İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İzmir’de buluşturdu. 8 Aralık'a kadar açık kalacak fuar, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TÜRSAB ortaklığıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde düzenleniyor. Fuarda, seyahat acenteleri, tur operatörleri, iş ve kongre turizmi firmaları, bakanlıklar, konsolosluklar, oteller, tatil köyleri, yat ve kurvaziyer turizmi/marina, uluslararası turizm otoriteleri ve borsaları, kafe ve restoranlar, aktif ve macera turizmi, belediyeler, bankacılık ve sigorta firmaları, kültür turizmi, valilikler, il kültür turizm müdürlükleri, dalış okulları, spor turizmi, kalkınma ajansları, havayolları, turizm teknolojisi, turizm birlik ve dernekleri, kafe, bar, otel ekipman firmaları, turizm taşımacılığı, turizm medyası, eğitim turizmi, bilgi ve enformasyon teknolojileri, medikal kuruluşlar ve sağlık kuruluşları yer alıyor.

38 ÜLKE BİN 200 KATILIMCI!
Fuara bu yıl 38 ülkeden ve 48 ilden toplam 1200’ün üzerinde katılımcı dahil oldu. Fuarda, Almanya, Azerbaycan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Etiyopya, Endonezya, Fas, Filistin, , Güney Kore, Gürcistan, Hindistan, Irak, İngiltere, İran, İsrail, İtalya, Japonya, Kazakistan, KKTC, Lübnan, Makedonya Cumhuriyeti, Maldivler, Namibya, Pakistan, Peru, Polonya, Srilanka, Suudi Arabistan, Tayland, Tunus, Türkiye, Özbekistan, Uganda, Ürdün, Yunanistan ve Zimbabwe yer alıyor.

“TTİECH”- SEYAHAT TEKNOLOJİLERİ ÖZEL BÖLÜMÜ 
Hizmet sektörünün bilgi teknolojilerindeki payının giderek artmasıyla birlikte sektörün en önemli konularından biri olan seyahat teknolojileri, Travel Turkey İzmir Fuarı ile öne çıkacak. Turizmi dijital ortama taşıyan yazılım sistemi firmaları ile çağrı merkezi hizmeti veren firmaların yer alacağı “ttitech” – Seyahat Teknolojileri Özel Bölümü”nde; rezervasyon ve havayolu sistem yazılımlarından küresel dağıtım kanalları ile data bankalarına kadar kişilerin ulaşım ve konaklama konusunda her türlü bilet ve hizmet satın alma ya da kiralama ihtiyaçlarını daha hızlı ve ucuz bir şekilde yapmaları sağlanacak. Acente ve otellere sistem alt yapısı sağlayan ulusal ve uluslararası yazılım sistemlerinin tanıtılacağı özel alanda, rezervasyon sistemleri ile turizm sektörünü online platforma dönüştüren yazılımlar da tanıtılacak.

SEKTÖR HOTELRUNNER THEATER’DA BULUŞACAK
Turizm sektörünün dijital dönüşümüne öncülük eden dijital satış ağı ve kanal yönetim platformu HotelRunner’ın, son üç yıldır önemli fuar ve organizasyonlar bünyesinde düzenlediği, konusunda uzman, yöneticilerin konuşmacı olarak katıldığı HotelRunner Theater etkinliği; İZFAŞ ve TÜRSAB ortaklığıyla Travel Turkey İzmir’de turizm sektöründeki yeniliklerin nabzını tutacak. “ttitech Stage by HotelRunner Theater” adıyla Travel Turkey İzmir’de ttitech Seyahat Teknolojileri Özel Bölümü içerisinde kurulacak dev sahnede, 2018 pazar sonuçları, 2019 turizm trendleri ve en son teknolojik gelişmelerin yanı sıra; “Dijital dönüşüm ve pazarlama”, “Online seyahat acenteleri ve farklı pazarlara açılmak”, “Meta-arama platformları ve direkt satış kanalları”, “Havayollarında dijitalleşme”, “Akıllı şehirler”, “Sağlık turizmi”, “İçerik, sosyal medya ve itibar yönetimi”, “Otel, acente ve kanal yönetimi”, “Entegre ön büro ve çağrı merkezi uygulamaları”, “Online ödeme sistemleri”, “Turizmde yapay zeka, 3D ve hologram teknolojileri” ve “Gelir yönetimi ile karlılığı artırmak” gibi konular ele alınacak.

İZMİR’DE MAKEDONYA VE DİYARBAKIR RÜZGARI
Travel Turkey İzmir Fuarı, bu yıl da önemli buluşmalara sahne olacak. Türkiye ile sıcak ilişkileriyle dikkat çeken Balkanlar’ın önemli ülkelerinden Makedonya, Partner Ülke olarak Travel Turkey İzmir Fuarı’nda yerini alacak. Türk vatandaşlarının sıkça tercih ettiği yurt dışı duraklarından olan Makedonya, yapacağı etkinliklerle Türk turistlerin tercihi olmaya devam etmeyi hedefleyecek. İki ülke arasındaki sıcak dostluk ortamı İzmir’de pekişecek. Travel Turkey İzmir Fuarı’nın bu yıl Partner İli ise Diyarbakır olacak. Doğu ve batının birleşeceği buluşmada Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu illeri arasında öne çıkan Diyarbakır, dokuz bin yıllık tarihini ziyaretçilerle paylaşacak. Tarih turizminin önemli bileşenleri arasında yer alan Diyarbakır kentini simgeleyen yapı ve kültürel varlıkların canlandırması Travel Turkey İzmir ziyaretçilerini karşılayacak.GASTRONOMİ TÖRENİ…
Fuar İzmir’de devam eden program kapsamında ayrıca 4’üncü Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi’nin açılışı töreni de gerçekleşti.

Programda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bugün bir taraftan turizm fuarımızı diğer taraftan da gastronomi kongremizi aynı mekanda ve paralel olarak gerçekleştiriyoruz. Birbirini desteklediğine ikisinin birbirini geliştireceğine inanıyorum. Üniversitelerimizle, bakanlığımızla, sektör temsilcileri ve onların üst kurullarıyla, odalarla, yerel yönetimlerle birlikte katılımcı bir yönetim anlayışıyla kente ve her konuya baktığımızda alınamayacak mesafe aşılamayacak engel yoktur. Biz de Büyükşehir Belediyesi ve üniversitelerimizle yol yürüme pratiği olan ve başarıyı hedefleyen il olmaktan, katılımcı ve yerel demokrasiyi uygulayan öncü kent olmaktan dolayı onur ve gurur duyuyoruz. Bugüne kadar hem turizm fuarı ortağımız TÜRSAB’a, hem de başlangıçta yola çıktığımız Ekonomi Üniversitesi’ne sonrasında destekleyen tüm üniversitelere, sektör temsilcilerine, firma sahiplerine, bu işe gönül vermiş herkese teşekkür ediyorum” dedi.

SABIR VE YARDIMLAŞMA ANADOLU COĞRAFYASINA HAS BİR DURUMDUR
Başkan Kocaoğlu tarihi değerler üzerinden yaptığı konuşmada, “Anadolu’da tam 33 medeniyet kurulmuş. Her şeyden bir şeyler bırakmış. Bugün 12 bin yıl önceden Göbekli Tepe’den bahsediyoruz. 12 bin yıldır Anadolu’da insanlığın yaşadığını söylüyoruz. Herkesin gelip buraya yerleşmesinden sonra kurulan uygarlıkların ayakta kalması, yaşamını sürdürmesi için Anadolu insanın diğer coğrafyalarda olmayan iki özelliği vardır. Bunlar kadim özelliklerdir. Birincisi neslini devam ettirmek için sabırdır. Bu toplum sabır küpüdür. Tarih boyunca var olabilmek için sabretmesini bilmiştir. Bir de yardımlaşma ve dayanışmayı öğrenmiştir. Birbirini taşımayı öğrenmiştir. Sabır ve yardımlaşma Anadolu coğrafyasına has bir durumdur. Bir Anadolu insanı geleneği doğmuştur. Biz bu medeniyetin mirasçılarıyız. Biz bu medeniyete sahip çıkmak zorundayız. Bütün zenginliğimiz bildiğimiz bu 12 bin yıl içinde birçok milletin hercümerç olmasından çıkmışız. Bu coğrafyanın insanlarıyız. Devletler kurulmuş, yıkılmış, savaşlar olmuş ama insanlar kaynaşmış” açıklamasını yaptı.

BUGÜN İZMİR’DE NE KADAR ÖREN YERİ VE KAZI VARSA HEPSİNİ İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEKLİYOR
Kocaoğlu, “2004 yılında belediye başkanı olduktan sonra ekonomi eğitimi görmemin, ticaretle uğraşmanın dürtüsüyle İzmir Kalkınma Stratejik Planı yaptım. Ben bir şeyler yapacağım da hedefim ne olacak? Nereye vardıracağım? Sürdürülebilir kalkınma ve kentimde yaşayan hemşerilerimin yaşam kalitesini arttırmayı hedefledim. Bu iki ayak üzerinde oturtarak yaptığımız planda bölgemiz için hizmet, turizm sektörünün büyütülmesi ve bunların düzeyini arttıracak kültür sanat ve spor faaliyetlerini yükseltilmesi üzerine çalıştık. Bunların alt yapılarının hazırlanması için çalıştık. Yol haritamız belirlendi. İçinde bulunduğunuz bina, hizmet sektörü içinde kentin büyümesini sağlayacaktır. Yine ören yerlerine yaptığımız destekler var. Bugün İzmir’de ne kadar ören yeri ve kazı varsa hepsini İzmir Büyükşehir Belediyesi destekliyor. Kültür bakanlığından da bazı sponsorlardan da bir şeyler geliyor. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni masadan kaldırdığınızda bugün hiçbir kazı 15 günden fazla çalışmasını sürdüremez. İsteyen 365 gün isteyen yaz sezonunda kazı yürütebiliyorsa, yer altındaki insanlık değerlerini su yüzüne çıkarabiliyorsa bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğine borçludur” diye konuştu.

TURİZM VE TARİH İÇİN NELER YAPILDI?
Kocaoğlu, “Turizm sektöründe yaptığımız araştırmalar sonucunda her kadim kente giriyorsunuz bir tarihi kentle, eski kentle karşılaşıyorsunuz. Sizi oraya götürüyorlar. 5-7 yıldızlı otel parası olan her yerde var. Kum, sahil her yerde var. Ama insanlık tarihinin nefes aldığı, tarih katmanlarının tüm kademelerinin yansıdığı eski kenti gün ışığına çıkarmanız, arkeolojik kazıları desteklemeniz gerekiyor. Dünyada kent içinde kalmış Agora’mız kentin tam merkezinde duruyordu. İkiçeşmelik’ten görünmesi mümkün değil. Çok büyük bir kamulaştırma yaptık. 2 tane tescilli binanın restorasyonunu yaptık. Herkes tarafından görünür oldu. Roma Antik Tiyatrosu diye hikaye dinleriz. 163 evi kamulaştırdık. Ondan sonra Roma Antik Tiyatrosu ortaya çıktı. O tiyatronun adı var kendi yok. Orada 200 sene önceki gravürlere bakarak, Kadifekale’ye doğru gittiğinizde Roma Antik Tiyatrosunu baz alarak, üstündekileri kamulaştırmaya kalktığınızda, ki bin 300 civarında evi kamulaştırıyoruz. O zaman altındaki Agora’yı görünür hale getiriyorsunuz. 9 tane sinagogu, kilise restore edip kültür hizmetine sunduğunuzda, birçok camiyi restore edip tekrar aş evi haline getirdiğinizde o zaman tarihi kenti ayağa kaldırıyorsunuz. Bizim öncülüğümüzde kurulan ve bugün yüzde 30’u İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde olan TARKEM sonunda A.Ş de olsa, şirket de olsa tamamen sosyal proje olarak kurulmuştur. Kemeraltı’nda 2 bine yakın binanın restore edilmesi, caddelerin düzeltilmesi ve yaşamın 24 saat sürmesi için yaptığımız çalışmalar, yakında hizmete açacağımız eski balık halinde yaptığımız binalar, 200 yıllık iş hanlarının restore edilerek çeşitli kullanım fonksiyonlarının yüklenmesi ve birçok yapılan çalışma İzmir kentinde turizmin yaşatılmasını getirecektir” açıklamasını yaptı.

TURİZMDE TOPYEKUN SEFERBERLİKTEN BAHSEDİYORUM
Kocaoğlu, “24 saat içilebilir su akıtamıyorsanız, arıtmayı tamamlamadıysanız, denizinizi korumadıysanız, toprağınızda sağlıklı gıda yetiştiremiyorsanız, havanızı korumuyorsanız hangi turizmden bahsedeceksiniz? Turizmin niteliğini arttırmalıyız, zengin turist getirmeliyiz. Gelen turistten maksimum faydayı elde etmeliyiz. Sayı, nitelik, sürdürebilirlik ayrı şey. Hedefimiz kişi başına geliri arttırmak ve Türkiye’nin bu zenginlikten hak ettiği payı almasını sağlamaktır. İzmir kalkınacaksa hizmet, turizm ve kültür sanat ile kalkınacaktır. Tabi ki sanayiye destek verecektir. Üretimi arttıracaktır. Ama çevreyi koruyacaktır. İzmir’i İzmir yapan limanıdır. Tabi ki limanı yapacak yatırımlara açılacaktır. Bunu yapacak Büyük Körfez Projesi’dir. Limanın büyütülmesi 3. nesil gemilere açılması gereklidir. Maalesef fikir babası benim. Elleçleme limanı olan İzmir’in bu özelliğini Pire’ye kaptırmasının geri alınması meselesidir. Tarım ürünlerini zenginleştirerek, iyi ve organik tarım ürünleri üreterek yapmalıyız. İnsanlarımız turizme yatkın değilse, misafirperverliğe yatkın değilse, hanımlarınız, çocuklarınız 24 saat hayatı yaşamıyorsa turizme katkıda bulunamaz ve katkıyı alamazsınız. Turizmde topyekun seferberlikten bahsediyorum. Merkezi yönetimden, yerel yönetimlerden, odalardan insanlarımızdan bahsediyorum” dedi.

SİYASET YAPMIYORUM; SEFAHATE DÜŞMEZSEK 5 SENEDE AYAĞA KALKAR 10 SENEDE BÜYÜMEYE BAŞLARIZ!
“Türkiye Cumhuriyeti uzun yıllar önceden beri tarımı göz ardı etmeseydi, tarımda gelişmesini sağlasaydı, yatırım için sanayiye kaynak ayıracaktı” diyerek sözlerini sürdüren Kocaoğlu, “Turizmi büyütebilseydi yatırım, gelişme, yaşam kalitesi için kaynak bulabilecekti. Sadece borçlanarak tükettiğinizde, sadece borç parayla sanayi tesisi kurduğunuzda siz faiz sarmalından ve kriz sarmalından kurtulamazsınız. Öz kaynaklarınızla kaynak yaratmak zorundasınız. Türkiye’nin işi çok kolay. Çünkü böyle, bu kadar varlığı, zenginliği olan, bunları başarmış ve başarabilecek halkı olan bir ülkenin bugün bunları başaramamış olması bizi üzüyor. Ama inanırsak işimiz çok kolay. Çalışırsak, tasarruf edersek, kolaya kaçmazsak, borç alıp tüketmez, sefahate düşmezsek 5 senede ayağa kalkar 10 senede büyümeye başlarız. Siyaset yapmıyorum. Bugünkü hükümeti de kast etmiyorum, kimse bir tarafa çekmesin. Uzun yıllardır biz borçlanarak, borçla yatırım yaparak ve tüketerek kalkınmaya çalışıyoruz. Bu model, neoliberal ekonomik model gelişmiş ülkelerin modelidir. Dünya finans piyasasında satacak parası olanların modelidir. Katma değeri yüksek olan ürünleri üretip onları dışarıya satıp dış ticaret fazlası olanların ekonomik modelidir. Onlar hep kazançlı çıkar. Siz para satmayıp, para arıyorsanız, ticaretinizde eksi veriyorsanız bir türlü iki yakanız bir araya gelmez. Mutlaka tarımda, turizmde, hizmet sektöründe, kültür ve sanatta sıçrama yapıp, kaynak yaratıp tasarruf edip o kaynaklarla da sanayimizi desteklemek durundayız. Türkiye’nin bu bunalımlı dönemden çıkmak için, bir daha krize girmemek için yapabileceği yol haritasını, her mesleği yapmış bir kardeşiniz olarak söylemek, bir çerçeve çizmek istedim” yorumunu yaptı.BU BENİM SON FUARIM!
Kocaoğlu konuşmasının son bölümünde ise, “Bu benim son turizm fuarım. Bir bundan sonra bir ziyaretçi olarak gelmek dileğiyle diyorum. Bu kurduğumuz çatı altında turizm fuarlarının büyümesi ve ülke ekonomisine katkıda bulunmasını diliyorum. İyi ki varsınız!” ifadelerini kullandı.