Kocaoğlu'ndan Başbakan'a: İzmir'e şaşı değil, hiç bakmıyor!

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Sonsöz TV’ye katıldı önemli açıklamalarda bulundu.

Gazeteciler Fatih Yapar ve Aslı Eren'in sorularını yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu 2 gün sonra gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler üzerinden net mesajlar verdi.

Merkezi hükümet ve Başbakan Binali Yıldırım’ı zaman zaman hedef alan Başkan Kocaoğlu, “2014 yerel seçimlerinden sonra başbakanın İzmir’e ve belediyeye bakışı değişti. Önceden şaşı bakıyorlardı şimdi hiç bakmıyorlar” dedi.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ YURTTAŞLARININ ÖDÜ YIRTILDI
Başkan Kocaoğlu ilk olarak partisinin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirdiği büyük İzmir mitingi hakkında açıklamalarda bulundu. Kocaoğlu, “Değerlendirilmesi kolay olmayan bir miting bu. Biz İzmir’de miting tarihine geçecek en büyük mitingi cumhuriyet mitingleri döneminde yaşamıştık. Dün Muharrem İnce’nin yaptığı miting, cumhuriyet mitinginin çok ama çok fevkindeydi. En az ikiye katlamıştı. Tahminler 2,5 - 3 milyon kişi civarında. Zaten hep İzmirliler geldi. 4 milyon 250 bin İzmirliyi düşündüğümüzde tüm İzmir genciyle, yaşlısıyla, çoluk çocuğuyla oradaydı. İzmir nasıl bir duruş sergilediğini, amacının ne olduğunu, umudu gördüğünde nasıl ayağa kalktığını gösterdi. Güneş İzmir’den doğacak söylemlerimizin çok kısa zamanda gerçekleşeceğini, bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gördüğünü 21 Haziran mitingiyle Türkiye’ye ilan etti. Sayın Muharrem İnce de net, açık, hiçbir polemiğe neden olmayacak bir üslupla nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını anlattı. Türkiye’yi birleştirmek amacıyla yola çıkacağını, her partiden yardımcı atayacağını söyledi. Biz Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı olacağına inanıyoruz. Ama 24 Haziran ve 8 Temmuz’dan sonra Türkiye artık eski Türkiye olmayacak. Burada en önemli başarı korku imparatorluğunun yıkılmasıdır. Anadolu’da bir laf vardır, 'Çocuğu zorla da ödü yırtılsın' derler. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ödü yırtıldı. Ne olursa olsun bu ülkede bir daha iktidardan korkma süreci yaşanmayacaktır” diye konuştu.

HİKAYE ANLATMIYOR, BENCE MÜKEMMEL BİR KAMPANYA YÜRÜTÜYOR
İnce tabii ki her yerde benzer şeyleri söyleyecek, bundan normali yok. Bütün liderler bunu yapıyor. Vatandaşın şikayetçi olduğu konular belli. Bu konuda görüş ve düşünceleri ilk günlerde yapacaklarını anlatıyor. Başka bir yerde başka bir laf üretmesi söz konusu olamaz. Hikaye, roman anlatmıyor, yapacaklarını söylüyor. Türkiye’nin durumunu, çok önemli problemleri tespit ediyor.  Her yerde benzer şeyleri söylemek durumundadır. Belli görüş ve düşüncelerinin insana bakışının, ülke, millet için siyaset yapmanın gereklerini söylüyor. Aile fertlerim, kendim, yandaşlarım için siyaset yapmayacağım diyor. Millet ne söylemesini istiyor? Polemik, dedikodu mu yaratsın? En doğrusunu yapıyor. Bence mükemmel bir kampanya yürütüyor” dedi.

İKTİDAR DEVLET KURUMLARINI BİLİNÇLİ ŞEKİLDE ZAYIFLATTI
AK Parti iktidarını eleştiren Kocaoğlu, “Ben belediye başkanı olarak 14 senedir AK Parti iktidarını izliyorum. Bu iktidarı 2002-2010 yılına kadar ayrı, 2010 yılından bugüne kadar ayrı değerlendiriyorum. 2008 gibi işaretleri alıyorduk ama 2010 yılından itibaren görünür şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumları zayıflatılmaya başlandı. Orduda, adliyede yapılan olaylar, yargının bağımsız olmaması, polis teşkilatının bölünmesi…  Orduya nifak tohumlarının atılması ve bu hale gelmesi. Bunların hepsini toparladığımızda bu iktidar bilinçli şekilde devlet kurumlarını zayıflattı. Devlet, hele bu coğrafyada ve Ortadoğu bataklığında bağımsız devlet olmuş Türkiye Cumhuriyeti kesintisiz iktidar olmuşlardır. Bu coğrafyada kalmanın güçlü devlet, güçlü ordu ve adaletle mümkün olacağını biliyoruz. Ortadoğu’da büyük hatalar yaptık, zigzaglar çizdik. Tutarsız bir politikanın sonucu güvenilmez bir yönetim ortaya çıkardı. Bunun sancılarını eğer iktidar değişikliği olmazsa uzun süre çekeceğiz. Güveni tesis etmek zordur, bozmak kolaydır. Sadece bundan dolayı cumhurbaşkanının ve iktidarın değişmesi lazım” diye konuştu.

BİZ SİZİN SURİYE POLİTİKANIZA BAŞINDAN BERİ KARŞIYIZ
Afrin operasyonunu desteklemesini hatırlatan Kocaoğlu, “Ortadoğu’da yapılmak istenen şey belli. Türkiye’nin güneydoğusunda, İran’ın batısından bir kama gibi Ortadoğu’nun içine giren, oradaki Kürt yurttaşlarının da kullanıldığı aslında büyük İsrail projesidir bu. Bu proje iyice görünür hale geldikten sonra merkezi hükümet sanıyorum belirli oranda fark etti. Ondan sonra Afrin’e girdi. O hareket başladıktan sonra Afrin’e girme, oranın bölünmesini engelleme demek Türkiye politikalarına zıt. Onun için destekledim. O müddet içinde niye desteklediğimi anlatmadım. Ama, fakat gibi laflarla ortalığı bulandırmak istemedim. Siz Suriye politikanızdaki yanlışlarınızla büyük İsrail’in kurulmasını olanaklı hale getirdiniz. Baktınız ki gidiyor sonra müdahale ettiniz. Biz sizin Suriye politikanıza başından beri karşıyız. Ama Afrin’e asker gönderilmesini destekliyorum. Olay budur” açıklamasında bulundu.

AK PARTİ 2014 SEÇİMLERİNDEN SONRA İZMİR’E ŞAŞI DA BAKMIYOR, HİÇ BAKMIYOR!
Kocaoğlu, Başbakan Binali Yıldırım ve iktidar temsilcilerini hedef alırken, “Adalet ve Kalkınma Partisi başından beri İzmir’e şaşı bakıyordu. Sayın Başbakan ve AK Parti 2014’teki seçimden sonra İzmir’e şaşı da bakmıyor. Hiç bakmıyor. Söyleyecek bir şeyi kalmadı. 2011 seçimlerinde 35 proje demişsin. Dokuzunu yaptım, yapıyorum diyorsun. Konak Tüneli bitmiş, Sabuncubeli’ni 7 senede açmışsın. İzmir’e severek, isteyerek, gülerek, birleştirmek için bakmıyorsun. Yatırım yapmıyorsun, havaalanı yaptım diyor. Yap-işlet-devret ile yaptın. Yatırımın parasını erteledin. Yapılan bölünmüş yoldur, tüneldir. 'Hastane yaptım', yapacaksın tabi. Şehir hastanesi… Ege Üniversitesi tıp fakültesi hastanesi yapılan şehir hastanesinden daha kapsamlı ama  4 kilometre ilerisine dağın tepesine hastane yapıyorsun. Yap işlet devret ile yapıyorsun, hasta garantisi veriyorsun. Belirli şeyleri özelleştirebilirsiniz, buna saygı duyarım ama devletin kullanacağı hastaneyi devletin arsasında niye yap işlet devret ile yaptırıyorsun? Krediye garanti oluyorsun. Niye Ege Üniversitesi hastanesini atıl hale getiriyorsun? Bunu sorgulamak lazım. Bu yap-işlet-devret niye yapılıyor? Biz bu yap-işlet-devretlerin ileride başımıza ne işler açacağını göreceğiz” dedi.

İTİBARIMIZ VAR DA PARAYI BULUYORUZ
Kentsel dönüşüm üzerine de konuşan Kocaoğlu, “Kentsel dönüşüm… AK Parti iktidarı İzmir’de bir bina kentsel dönüşüm yapmadı. Karabağlar’daki yer heyelan tepesi, boş arazi. Oraya bina yapıp satmaktan farkı yok. Plansız araziye yeni bir jeoloji raporu alarak, riskli alandan önlemli alana çevirerek o dev binaları oraya dikiyorlar. Yazık millete. İstinat duvarları vs yapılıyor. Heyelan bölgesini harekete hazırlıyorlar.  Afet konusunda ne isterim, ne büyük laf ederim ama burası 40 küsur senedir heyelan bölgesi ve riskli alan. İnşaat mühendislerinde büyük fikir değişikliği oldu. her yere her şey yapılabilir… İnşaat sektöründeki gelişmeler sonucunda her yerde inşaat yapılabilir. Her yerde inşaat yapılabilirse o zaman riskli alandan önemli alana çevirme ihtimali doğar. 100 metre derinlikteki denizin ortasına da ev yaparsın. Proje çizilir, ekonomikliği nedir? Daha birçok yer var. Askeriye gelmiş planı çevirmiş. Burada yapılan budur.  Oraya inşaat yapılmaması gerekir. Hadi yaptın, bunu kentsel dönüşüm şemsiyesi adı altında yapıyorsun.

Kentsel dönüşüm mefhumunu biz rezil ettik. Kenti dönüştürmek, yaşam alanlarını, spor alanlarını, parkları, eğitim alanlarını, yaşanacak bir kenti yapmak için kentsel dönüşüm yapacaksınız. Kentsel dönüşüm bu. Burada riskli, yokluktan yapılmış, gecekondu tipi, sosyal olarak yetersiz binaları dönüştürürseniz, bunu bir alanda uygularsanız o zaman bu kentsel dönüşüm olur. Bu dönüşüm rantsal dönüşüm. Hazine arazisine bina yap, bir tane gecekonduyu oraya taşıma. Bir de belediyeler kentsel dönüşüm konusunda sınıfta kaldı diyorlar.

Türkiye’de kentsel dönüşümü kuralıyla, adil, vatandaşı mağdur etmeden, hakkını veren kentsel dönüşümü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden başka yapan bir Allah’ın kulu yok. Ne hükümet, ne bakanlık yok. Biz oturup, günlerce, saatlerce çalışarak, geç olsun güç olmasın diye, bir oya gibi işleyerek bir sistem kurduk. Aklın ve bilimin öngördüğü kentsel dönüşüm. Bir de kentsel dönüşüm şemsiyesi altında rant yaramak var… Evet biz rant yaratamıyoruz. Yaratmak da istemiyoruz. Hazine arazisine bina yapıp satmak kentsel dönüşüm mü? İller Bankası'nın bu olaya girmesi yanlıştır. İller Bankası belediyelerin proje ve finans desteği için kurulmuştur.

Son 14 senede İller Bankası'na İzmir Büyükşehir Belediyesi kanun gereği gelen paylarından kesilerek 500 milyon civarında sermaye yatırmıştır. İller bankasından bir kuruş kredi verilmemiştir. Geri alamazsın zaten. Kredi istedik verilmedi. En son bir banka geldi beni buldu, 100 milyon euro 1.34’ten kredi var. Biz bunu İller Bankası'na verdik, size kullandırabiliriz dedi. Koştuk, gittik. Çevre Bakanı’na bağlı, söyledim. Binali Bey’e söyledim. Söyledim oğlu söyledim. Kapı duvar... Biz bunu kentsel dönüşümde kullanacağız dediler. Alt yapı için verdik kentsel dönüşümde kullanamazlar dediler. Sonra çektim geldim. Şimdi de yüzde 4’le kredi buluyorum. Maliyeti İzmir’e gidecek. Ne yapayım? İtibarımız var da parayı buluyoruz. Ya itibarımız olmasa hizmet edemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

İMAR YASASI İÇİN NE DEDİ?
Hükümetin uygulamaya koyduğu ve imar barışı olarak adlandırdığı gelişmeye değinen Kocaoğlu, “ 6306 sayılı yasayı reddediyorum. Böyle uygulama olmaz. Burada yapılan şey ne biliyor musunuz? Alsancak, Konak, Bornova’da binası eskimiş olan adamın bu kira yardımı ve diğer yardımlardan yararlanarak binasını yenilemekten başka bir şey değildir. Bu yasayla da bundan başka bir şey yapılmamıştır. İmar yasası çıkartılmasını ben de 8-10 senedir söylüyorum. Ama benim bir şartım var. Bugün devletin elinde uydu var, bilim ve teknoloji o kadar gelişti ki. Tüm Türkiye’nin fotoğrafını çekebilirsiniz. Yazılım ortamında bunları çakıştırıp, imara aykırı 50 santimetre bir şey varsa bile çıkarın.  Bunu görebilecek yazılımlar var, bunu çek. Bu milat de, ona af çıkar. Düzelsin. Ondan sonra da 6 ayda bir çek fotoğrafı gönder belediyeye. 'Bana bunun oturma ruhsatını getir yoksa bütün sorumluluk sende. Burada bir değişiklik var bunun hesabı senin' de. Herkes top yuvarlıyor. Bunun baştan tedbirini al. Üç tane evi kimse yapamasın. Parası, affı falan da yok, yıkılacak. Bak bakalım bir daha imar affı gerekiyor mu? Aynı vergi gibi. Ben vergimi namusumla ödüyorum bana bir şey yok. Ödemeyenlere af. Ödeyenleri de teşvik etmek için en azından indirim yap. Belediye için de geçerli. Bir kuruş SGK borcumuz yok, hazineye borcumuz yok. Devamlı yapılandırma çıkarıyorsun. Beni de bir şekilde teşvik et” açıklamasında bulundu.

İŞE ŞEYTAN, AKRABA KARIŞMAZSA, İŞ DÜZGÜN YAPILIRSA, DÜNYAYA AÇILIRSA HİÇBİR PROBLEM YOK
Başbakan Yıldırım’ın, ‘İzmir’e 16 yılda 66 milyar yatırım yaptık’ sözleri özelinde konuşan Kocaoğlu, “2016’da 16 milyar dediler. Şimdi 66 milyar diyorsa 2 senede 50 milyar yatırım yapmış olmaları gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti senede ortalama 50-60 milyar yatırım yapıyor. Hepsini İzmir' mi yaptılar? Böyle bir şey var mı? 3-5 milyarlık yatırımı bir görelim bakalım ne oluyor? Ver bana 5 milyar ben İzmir’i şaha kaldırıyor muyum kaldırmıyor muyum.  Ben bütçemden zaten yapıyorum ama daha fazlasını yaparım. Yatırım ve fonda bir karmaşa var gibi geliyor bana. 536 milyon liraya Sabuncubeli tüneli yaptılar.  4 kilometrelik bir tünel, bir gidiş bir geliş, toplam 8 kilometre.  Bizimki 2,5 kilometre yeni, ihaleye çıktık. Toplam 5 kilometre, maliyeti daha ucuz.  Arada dağlar kadar fark var. Hem Konak, hem Karşıyaka tramvayı hem de çekerler dahil 293 milyon lira. 21 kilometre bizim yaptığımız, Antalya 23 kilometre tramvay yapmış 633 milyon, çeker yok.  Açık ihale yapıyorum. İşe şeytan, akraba karışmazsa, iş düzgün yapılırsa, dünyaya açılırsa hiçbir problem yok. İhaleyi şeffaf yaparsan, firmaları yarıştırırsan, doğru değerlendirirsen olur. Merkezi hükümetle bizim farkımız ihale yapış şeklimizdir. Biz adrese teslim ihale yapmıyoruz. Başkaları ne yapıyor bilemem” dedi.

BEN NİYE RANDEVU İSTİYORUM
Başbakan Yıldırım’dan randevu alamamasını hatırlatan Kocaoğlu, “Büyükşehir belediyesinin işleri havalimanı salonunda konuşulmaz. En sonunda olmuyor baktık vazgeçtik. Randevu alsak da bir şey olmuyor ya. Ben niye Başbakan'dan randevu istiyorum. Bakanlıklara gittiğimde sayın Başbakan'la görüştünüz mü diyorlar. Bir gün Bakana gittim; ‘Ağabey İzmir’le ilgili her şeye Binali Bey bakıyor otur bir kahve iç ve git’ dedi. Sayın Başbakanın haberi var mı? Görüştün mü? deyince o zaman mecburen istiyorum randevu” açıklamasında bulundu.

CUMHURBAŞKANI BENİM CUMHURBAŞKANIM!
Kocaoğlu, ‘Başbakanlık Pazar günü bitiyor’ diyen devlet erkanını havalimanında karşılamasından dolayı zaman zaman eleştirilmesi hakkında da, “Başbakanlık kurumu bitiyor. Her zaman karşılaşacağız. Biz medeni insanız, saygıda kusur etmeyiz. Karşılamalara gideceğim tabii, benim Başbakanım. Oy vermemiş olabilirim. Cumhurbaşkanı benim cumhurbaşkanım. Yurt dışında da korurum. Benim oy verip vermemem onu değiştirmiyor ki. Gelen büyükelçilere karşı aslan gibi savunacağım. Benim aldığım devlet millet bilinci ve sevinci bu” dedi.  

KAYBETMESİNİ DE KAZANMASINI DA BİLMİYORLAR TESADÜFEN AMİP GİBİ BÖLÜNEREK GELİYORLAR. MEMLEKETİN BAŞINA BELA OLUYORLAR!
İlçe belediyeleriyle yaşanan sorunlara değinen Kocaoğlu, “Menderes’e Ergun bey zamanında A’dan Z’ye bir okul yaptık. Fen lisesi sözü vermiştik, yaptık. Meydan düzenlemesi yapıldı Özdere’de. O paranın yüzde 70’ini ben verdim. Ergun zamanında başladı, devam etti. Bir kuruşunu kesmedim. Sahil düzenlemesi yapacağım dedi, minimum yüzde 50 destek verdim Bülent Soylu döneminde. Ben hiçbir ayrım yapmadım, yapmıyorum, yapmam. Menderes’te 348 oy farkı var. Velev ki yüzde 0 çıktı, Menderes’in yüzde 100’ünü AK Parti aldı. Başka büyükşehir belediye başkanı yok ki. Böyle bir şey olmaz. bu gençler devleti, siyaseti, vatandaşı, parayı, mevkiyi, makamı bilmiyorlar. Tarih bilinçleri yok. Belirli bir okumuşlukları, kültür düzeyleri yok. Yakın tarihi, yaşadıkları dönemi bilmiyorlar. Ayrı bir dünyanın insanları. Beni en çok mutsuz eden bu.

Benim kişiliğim hayata, paraya, kente, hemşerilerime bakışım farklı, doğru yanlış demiyorum, bu gençlerin bakışı farklı. Siyaset rahat yapılacak bir iştir. Siyasete giren adam seçimi kaybetmesini de, kazanmasını da bilecek. Halk oy verirse iyi de, oy vermezse kötü mü? Kaybetmesini bilmiyorlar, kazanmasını da bilmiyorlar. Tesadüfen geliyorlar. Amip gibi bölünerek geliyorlar. Memleketin başına bela oluyorlar. Neymiş belediye başkanıymış. Yok böyle bir belediye başkanı. Belediye başkanı memleketin en ücra köşesine kadar her yerini gezebilecek adamdır, ben öyle belediye başkanı istiyorum. Bak bakalım o zaman ne oluyor İzmir? Sadece onlar değil, hepsi yapıyor. Bu Büyükşehir’in işi diyorlar. Devletin kurumları, bakanlıkları, belediyeler etle tırnak gibidir. Ayrılmaz. Bu AKP döneminde oldu, ben 1950’lerden beri siyasetin içindeyim. Böyle bölünmeler yoktu” diye konuştu.

50 DEFA YAPSALAR AYNI ŞEYİ 50 DEFA DAHA YAPARIM!
Selçuk’ta yaşan olaylara dair açıklama yapan Kocaoğlu, “Selçuk’a gidiyoruz. Orada beni toplama adamlarla yuhalattır. Ben cumhurbaşkanından niye rahatsız olayım? İn aşağı, konuşma, yuh diye bağırıyorlar. Ben orada kötü bir şey söylemedim. Bu projenin anası babası benim. Adam olacaksınız dedim. Büyükşehir belediye başkanı olarak yuhalıyorsunuz dedim. Binali Bey gülüyor, evet adam olmak gerekiyor. Suçsa suç, cezaysa ceza, idamsa idam. 50 defa yapsalar aynı şeyi 50 defa yaparım. Ama ben fuarın açılışında da aynı şeyi yaptım. Bakan Nihat Ergün geldiğinde kalktım aslan gibi savundum. Genel Başkanım vardı, hiç bakmadım. Kimseyi yuhalattırmam. Öyle kalkıp gülmek yakışmaz” dedi.

YAHU BURAYI PLANLAYIN!
Kentte sürekli tartışılan konular arasında olan İnciraltı bölgesinin imar planlarının düzenlenmesi konusunda konuşan Kocaoğlu, “İnciraltı’nda bu hükümetin başka bir hesabı var. Hesap nedir bilmiyorum ama yaşayıp göreceğiz. Yahu burayı planlayın. Taslak gönderdim örnek olsun diye. Büyükşehir Belediyesi’nin planlama yaklaşımını gönderdim. Yetkim olmayan yere daha ne göndereceğim?” dedi.

ÇANDARLI LİMANI’NDA MİLLET OLTAYLA BALIK TUTUYOR
“Körfez geçişine başından beri karşı değilim” diyen Kocaoğlu, "Destekliyorum. Planlar geldi, işle diyorlar. Niye işleyeyim? Hükümet plan yapmış. Biz de önerilerimizi gönderdik. Duruşumuzu bildiriyoruz. Ağzımda tüy bitti, karşı değilim dedim. Yap. Yapacak, İzmir istiyor. İzmir isterse diye lafı atıp yola gitmek yok. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olarak istiyorum. İzmir isterse diye diye… 35 projeden biri bu. 35 projeyi Demokles’in kılıcı gibi kafamızda sallandırıyor. En büyük yaptıkları iş Konak ve Sabuncubeli tünelleri, 1 milyar lira. Nerede 66 milyar?  Ama esas problem İzmir Limanı. Büyük oyun limanda. Kruvaziyer limanı 30-40 sene sonra olabilir. Çandarlı Limanı’ndan hiç bahsediyorlar mı? Alt yapı ihalesi bitti. Millet oltayla balık tutuyor, amatör balıkçılar olta atıyor. PETKİM’e çok büyük bir liman yapma izni verdiler. O izni verenler oranın çalışma garantisini de veriyor. Ulaştırma Bakanlığı veriyor. 8 bin 500 yıllık İzmir Limanı tukaka oldu, Çandarlı askıya alındı. Bunu kalkıp söyleyecek” ifadelerini kullandı.

MERKEZİ HÜKÜMETİ DESTEKLİYORUM, BUYURSUN TÜP GEÇİDİ YAPSINLAR
Odalarla beraber projelere dava açtığı yönündeki ithamlara karşı konuşan Kocaoğlu, Körfez Tüp Geçişi özelinde, “Hayatımda ne karıma ne çocuklarıma, ne anama ne babama benim için şunu yap, beni alkışla demedim. Kalkıp da odalara gideceğim, odalar beni dinleyecek. Odaların kişiliğine, görev yapan kişilere bunu söylemeyi onlara da kendime de yediremem. Yıllardır televizyona çıkıyorum, şunu sor şunu sorma diye bir şey oldu mu? Alnım açık yüzüm ak yürüyorum. Tüp geçit bu kente bir gün mutlaka yapılacak. Benim gönlümden geçen, sit alanlarını da kapsayan, sadece alttan, tamamı tüp geçit olarak yapılması bu işin doğrusudur.  Ben belediye başkanıyım. Kentimi kalkındırmak istiyorum. Bugün az kullanılır 20 sene sonra kullanılır. Hazır merkezi hükümet kente bir yatırım yapıyorsa, gel buyur, ben bu işi destekliyorum. Karşı olduğum şeyi zaten direkt söylüyorum. Bu konuda merkezi hükümeti destekliyorum. Buyursun Binali Bey, yapsın. Kredisi, müteahhidi hazırmış nasıl oluyorsa?” açıklamasını yaptı.

SAYIN BAŞBAKANIN BAKIŞI DEĞİŞTİ! BAĞIMSIZ ADAY OLMAM!
Başbakan Yıldırım’a, ‘kendine güveniyorsan 2019’da çık karşıma, aday ol’ şeklinde yaptığı açıklama için konuşan Kocaoğlu, kendisini aday olarak ilan ettiği yönündeki yaklaşımları değerlendirirken, “Kendimi aday olarak konumlandırmıyorum. O gün sayın başbakan bir sürü konuda bizi suçlayan aslı astarı olmayan şeyler söyledi. İzmir susuz kalıyordu diyor. İzmir’de 24 saat su akıyor, o Ankara’ya başka yerlere bakacak. Gördes’in suyu yok. Tabi ki ben Gördes’in suyunu istiyorum o ayrı bir şey. Ama vermediği suyun parasını alıyor. Nerede 50 yıllık su? 58 milyon metreküp su vereceksin. Allah razı olsun ama suyu vermiyorsun. Baraj delik. Suyun Belkahve’ye gelmesi için yaptığınız hat çalışmıyor.

Sayın Başbakanın 2014 seçimlerinden sonra İzmir’e ve belediyeye karşı bakışı değişti. Bana göre orada bir kırılganlığı oldu. Öyle hissediyorum. İl başkanı da, bağımsız gir dedi. Eşit şartlarda yarışacağız. Bağımsızsa bağımsız, bağımlıysa bağımlı. Benim partim var. Ben parti ahlakını parti düsturunu bilen bir adamım. Ben bağımsızdan belediye başkan adayı olmam. Parti aday göstermese bile ne başka partiye giderim, ne bağımsız aday olurum. Hayatta yapmam. Beni 3 dönem belediye başkanı yapmış partiye ihanet etmem. Öyle bir şey yok. Orası olmadı burası, burası olmadı hadi tekrar geleyim. Ben bir defa aday olmak isteyeceğim. O gösterecek ya da göstermeyecek. Göstermezse ben yine çalışacağım sonra torun sevmeye gideceğim. 2014 hesabını bırak, İzmir’le barış. İzmir’e bakmıyorsunuz. İzmir’e bakın, eğer şöyle olsaydı yenerdim diye aklınızdan bir şey geçiyorsa hodri meydan 31. 12. 2019’da bir daha yarışalım diyorum. Hemen millet aday olacak diyor. Öyle bir şey demiyorum ben. Genel seçim var. Genel seçimi AKP, Büyükşehir Belediyesi’nin üstüne oturttu. Bir müddet hiç cevap vermedim. Zaten iki defa konuştum. Giderek üstüme geliyorlar. Giderek Aziz Kocaoğlu’nu yıpratmak üzerinden geliyor. Milleti aydınlatmasam işin boyutunu da belki daha da ileri götürecekler. Mecburen kalkıp konuşuyorum” diye konuştu.

5 SENE SONRA ŞU GELSİN DİYEBİLİRSİN AMA ŞİMDİ DEĞİŞİM ZAMANI
Ülkedeki genel siyasi tablo üzerinden mesajlar veren Kocaoğlu, 24 Haziran Pazar günü için de, “Ülkesi devleti milleti için siyaset yapan adamdan yanlış da yapsa bu ülkeye zarar gelmez. Yanlışından döner, af edersin der. Maddi hata da manevi hata da olabilir. Yandaşı, akrabası için siyaset yapan adamdan bu ülkeye fayda gelmez, gelmiyor, gelmeyecek de. 5 sene sonra şu gelsin diyebilirsiniz. O zaman da o tercihini kullanırsın. Ama şimdi değişim zamanıdır, huzura, adalete ihtiyacımız var. Birbirimizle tekrar barışmaya ihtiyacımız var. Pazar günü oy kullanacağız. Oy kullanma oranımız ne kadar yükselirse o kadar başarılı olacağız. 24 Haziran Pazar günü sabahtan akşam kadar sandıkları gezmek oy kullandığın okulun önünde bulunmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.