HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
24 Ekim 2016 Pazartesi - 12:47

Kocaoğlu davayı anlattı, Başbakan’a yanıt verdi: İzmir’de kimin, nasıl yoğurt yediğini…

Kocaoğlu, tarihi davanın duruşmasından birgün önce avukatıyla basının karşısına geçti, yapılan bilgilendirmede ‘kumpas’ vurgusu yapılırken, Başkan’dan Başbakan Yıldırım’ın 2014 yerel seçimleri için yaptığı FETÖ çıkışına yanıt geldi: Çok üzüldüm. İzmir’de kimin nasıl yoğurt yediğini herkes bilir.

Kocaoğlu davayı anlattı, Başbakan’a yanıt verdi: İzmir’de kimin, nasıl yoğurt yediğini…

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve 129 kişinin yargılandığı tarihi belediye davasındaki süreç devam ediyor. Kocaoğlu’nun 397 yıl hapis cezası talebiyle yargılandığı dava aradan yıllar geçmesine rağmen sonuçlanmadı.

Dava açılmadan önce yapılan teknik takip, polis operasyonları, iddianame, savcılık süreçleri ve yargılama kararları da dahil olmak üzere tüm süreçlerde yüzlerce kişinin imzası yer aldı.

17-25 Aralık sürecinin ardından başlayan operasyonlar ve sonrasındaki FETÖ yapılanmasıyla birlikte o dönem görev alan yüzlerce kişi ya görevinden alındı ya da meslekten ihraç edildi.

Kocaoğlu’nun yargılanmasına neden olan önemli kararlara imza atan savcı ve hakimlerin büyük bölümü meslekten atıldı.

Aynı dönemlerde Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi önemli davalar sonuçlandırılırken tarihi belediye davası henüz sonuçlanmadı. Tutuklu bir kişinin bile bulunmadığı davada Başkan Kocaoğlu defalarca davanın sonuçlanmasını talep ederken beraat talebinde bulundu. Aradan geçen zamanda defalarca hakim ve savcıların yerleri değiştirildi.

Başkan Kocaoğlu, tüm Türkiye’nin dikkatini çeken durumla ilgili açıklama yapma kararı aldı ve haftanın ilk günü avukatı Ercan Demir ile birlikte basının karşısına geçti.

Çetin Emeç Salonu’ndaki toplantıda yarın gerçekleşecek duruşma öncesi önemli açıklamalarda bulunan Başkan Kocaoğlu, Başbakan Binali Yıldırım’ın 2014 yerel seçim sürecine ilişkin olarak yaptığı ‘FETÖ’ çıkışına da yanıt verdi.

5 YIL OLACAK…
Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonların ilki 2 Mayıs’ta yapıldı. Öncesinde 01. 01. 2011 yılında tüm şirketlerimize belediye birimlerimize maliye teşkilatından müfettişler geldi. 22 Kasım’da hepimizin bildiği gibi EXPO sürecinde yurt dışındayken bir operasyon daha yapıldı. 2012 Ocak ayında dava görülmeye başlandı. 2017 Ocak ayından sonra 5 yıl geçmiş olacak.  ‘Sizin dava bitmedi mi?’ gibi sorularla muhatap oluyoruz. Biz de yargıya olan güvencemizden dolayı bugüne kadar bir açıklamada bulunmadık. Bizim dava sürecinden sonra ülkede birçok şey yaşandı. Yarın da duruşmamız var. Duruşma öncesinde kamuoyunu bilgilendirmek için bu toplantıyı yapmış bulunuyoruz” dedi. 

BELEDİYENİN ZAYIFLATILMASINDAN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR
Kocaoğlu, “Biz de bu operasyonun niye yapıldığını bilmiyoruz. Yapan insanın beyninde tasarladığı bir şey… ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi ve başkan yıpratılırsa buradan ne çıkar?’ sorusuna; yerel yönetimi CHP’li olan bir belediye yönetiminin zayıflatılmasından başka aklımıza bir husus gelmiyor. Benden kimse bir şey istemedi. İsteyemez de zaten. Kim isteseydi de cevabını alırdı” diye konuştu. 

HEPSİ AKP İKTİDARI DÖNEMİNDE OLMUŞTUR
‘Özür tartışması’na da değinen Kocaoğlu, “AKP’den özür dilemek gibi bir şey söz konusu değildir. FETÖ’nün yaptığı söyleniyor 15 Temmuz’dan sonra… İktidar ve devleti yöneten sistem, Adalet Kalkınma Partisi iktidardır. Biz defalarca suçsuzluğumuzu, başka bir gözle bakılmasını, devlet denetlemenin gelmesini istedik.  Başka bir el ve gözle bizim davamızın incelenmesini talep ettik. O zamanki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den de istedik. 15 Temmuz’dan sonra bir yer altı gizli örgüt söz konusu oldu. Biz onu bilemeyiz. Bizim onu bilmemiz mümkün değil. Biz devleti biliriz. Devleti yöneten iktidarı hukuk sistemini devlet kurumlarını biliriz. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bir devlet kurumudur. Organizasyon şeması alınmış tepesine çete yazılmıştır. Bunların hepsi AKP iktidarı döneminde olmuştur. Ne kadar katkısı vardır bilemiyorum. Benim elimde istihbarat teşkilatı yok. Zaten böyle bir şey yapmaya kalksam suç işlerim. Eğer özür dilenmesi gereken birisi varsa İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bu konuda hapis yatan mağdur olan arkadaşlarımızdır. Özür dilenmesi gereken biziz. Bizim hiç kimseyle hiçbir yer altı örgütüyle ilişkimiz olmamıştır. İlkelerimizi herkes bilir. Evrensel ahlak kurallarına uyarak bu belediyeyi yönetiyoruz” açıklamasını yaptı.

BAŞBAKAN AÇISINDAN ÜZÜCÜDÜR!
Başbakan Binali Yıldırım’ın 2014 yerel seçimleri için , “2014 seçimlerinde İzmir'de aday kampanyasını yürütürken FETÖ mensubunun, FETÖ örgütünün o bacı, abla ve abilerinin nasıl CHP'yle beraber kendilerini parçalarcasına kampanya yaptıklarına, sandık başlarını tuttuklarına birebir şahidim” sözlerine de yanıt veren Kocaoğlu, “Seçimler üzerinden 2 buçuk seneden fazla zaman geçti. Nereden çıktı bilemiyorum. Ben hiç kimseyle kapalı kapılar ardında pazarlık yapmadım yapmam da. Bir Allah’ın kulunu bu FETÖ’cü, abladır, abidir diye tanımıyorum. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Herkesin bildiği isimleri duyum olarak biz de duymuşuzdur. 2014 yerel seçimlerinde kimseyle pazarlık etmedim. İzmir Büyükşehir Belediyesi operasyonunu yapan FETÖ deniyor, ondan sonraki ilk seçimde ortak olarak da ablasıyla abisiyle FETÖ deniyor. Bu ne biçim çelişkidir? 2014 yerel seçimlerinde İzmir partimize de, belediyemize de köyünden kentine kadar teveccüh göstermiş bizi 3’üncü defa seçmiştir. Bunu başka bir yere bağlamanın, hele hele hiç alakası olmayan bizim seçimimize bağlamanın kimseye bir faydası yoktur. Bence başbakanın bu konuşması gerçekten İzmir, benim açımdan ve kendisi açısından da üzücüdür. Çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum.  İzmir’de de, Türkiye’de de kimin nasıl yoğurt yediğini herkes bilir.  Bizim nasıl durduğumuzu herkes bilir. Bunu en iyi bilenlerden biri de Sayın Başbakan’dır” dedi.

- CHP İZMİR'DEN BAŞBAKAN'A SERT YANIT... 

HİÇBİR ŞEYİ KABUL ETMİYORUM
Kocaoğlu sürecin sonunda beraat olduğu taktirde maddi ya da manevi tazminat davası açıp açmayacağının sorulması üzerine, “Ben şahsen dava açmayı düşünmem ama 128 kişiye karışamam. Dava benim çektiğim sıkıntıyı geri getirmeyecek. O acı ve sıkıntıyı tekrar tekrar yaşamak istemem. Hiçbir şeyi kabul etmiyorum. Bunu kabul ettim bunu etmedim diye bir şey yok. O siyasi ayrı bir konudur. Biz adaletin peşinde koşuyoruz. Beraatla sonuçlanması bizim manevi olarak moralimizi düzeltecektir. Biz beraat istiyoruz. Buna hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Maliye kontörlü için geldiler, yapılan kontrollerin maliyeyle alakası yoktu. Bunun denetlemeyle alakası yok’ diyenler vardı. Çalakalem, ilkokul çocuğunun bile yapmayacağı şeyler yaptılar. Onlar için de müracaat ettik. O arkadaşların bizim aleyhimize katkıları olmuştur. Biz ama yarın ama en kısa sürede beraat etmek istiyoruz. Davamız Ocak ayına kalırsa 5 yıldır sürmüş olacak. 5 yıldır belediyenin çalışmaları, davranışları ve moral değerlerinde her bakımdan belediyeye negatif ortam yaratmıştır. İzmir’e yaptığımız hizmetlerde bir gecikmeye de neden olmuş olabilir. Ama tüm bürokrat arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. O süreçte üst düzey bürokratlarımız tutuklu olmasına rağmen mesai saatlerini de üstlenerek İzmir Büyükşehir Belediyesi çarkını aksatmadan çalıştırmışlardır. Bizim gönlümüze beraat su serpecektir” diye konuştu.

SÜREÇ İLK ANDAN BERİ HUKUKİ DEĞİL
Avukat Ercan Demir ise süreçle ve yarın görülecek duruşmada beklentileriyle ilgili şunları söyledi:
Bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediye davalarında duruşmaların en başından itibaren, 2010’da başlatılan soruşturma sürecinin kaynağının dahi hukuki olmadığını, keza soruşturma sürecinde de hukuktan kaynak almadığını belirtmek istiyorum. 2011 Mayıs’ında başlatılan operasyonla birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi üst düzey yönetici ve bürokratlarının gözaltına alınması ile tutuklanma kararlarının verilmesi hukuki değildir.  Sonuçta bu iş Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na kadar getirilip 2011 sonunda ifadeye davet edildi. 2012 ilk gününde de ifadesi alınıp Aziz Kocaoğlu’nu çete reisi olarak ilan edileceği bürokratlarının da üyesi olarak suçlanacağını öğrendik.  İddianame mahkemeye sunuldu. Kendilerinin söylemiyle çete davasının başladığı süreç yaşadık.  Biz hep şunu söyledik; Soruşturmanın başladığı günden itibaren kaynağı hukuki değildir. Toplanan delillerin hiçbiri hukuki değildir. Yargılamanın başlamasından itibaren verilen kararlar hukuki değildir…

KUMPAS OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
O günlerde bugün olduğu gibi bir takım organizasyonları net bir şekilde açıklama durumumuz yoktu.  Biz kamu gücünü elinde bulunduranlar değiliz. Biz pratik içinde gördüğümüz olguları aktarabildiğimiz kadar aktarabildik. FETO olarak tanımlanan bir yapı yargı başta olmak üzere emniyet ve kolluk güçlerini ele geçirmiş. Kaynağını derin bir yapıdan alan ciddi bir örgütlenme içinde oldukları sadece yargı ve emniyet değil askeri darbe olmak üzere illegal ciddi bir örgütlenme üzere oldukları görülmüştür.  Özellikle yargı ve emniyeti kullanarak kumpas organizasyonları yaptıkları ortaya çıkmıştır.  Biliyorsunuz bu kumpas organizasyonlarının başında Türkiye’de herkesin konuştuğu Ergenekon,  Balyoz, Oda TV, Devrimci Karargah, Fenerbahçe dosyası bazı KCK dosyaları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi dosyaları var. Yaşadığımız son süreç içinde bu yapının neler yaptığı ortaya çıktı. Bu davaların bir kısmı beraatla sonuçlandı. Kumpas olduğu açığa çıktı.

HEPSİ FETÖ’CÜ OLMAKTAN TUTUKLU
Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturmanın yargı ve kolluk güçlerinin o dönemki görevlerinin işbirliği içinde planlanmış bir süreç olduğu açığa çıktı.  Startının 2010 yılında verildiğini, 2010 yılından itibaren teknik takip, iletişim tespiti, telefon dinleme vs ile ya da ihbarcı bulmak gibi soruşturma süreci başlatıldı.  Başından itibaren kaynağını hiçbir şekilde hukuktan almayan bütün yasal işlemlerini kanun gereği olarak değil belli bir yapının emir ve talimatları içinde organize ederek götürülmüş bir süreç yaşadık. Keza yargılama aşamasında da bu süreci yaşadık. Sorgulama aşamasında teknik takip kararı veren savcı ve hakimler, soruşturma aşamasında İzmir Büyükşehir Belediyesine gönderilen maliye görevlileri, yakalama, arama, teknik takip, iletişim tespiti, hazırda tutuklama kararı veren hakimler ve yargılamanın başında bu tutuklama tamamlayan bilirkişiler, bunların tamamı Fethullahçı Terör Örgütü üyesi olmakta suçuyla tutukludur.  O dönemin başsavcısı, özel yetkili bürosunun başsavcı vekili, özel yetkili savcıları, özel yetkili hakimleri bunların tamamı tutukludur. Bunlara yöneltilen suçlama FETÖ üyesi olmaktır.  Abi, ablalarının verdikleri talimatlar doğrultusunda soruşturma ve yargılama işlemi yaptıkları ortaya çıkmıştır.  Eğer bu yapı kaynağını hukuktan alarak değil, illegal bir örgütün talimatlarından aldıysa, kumpas davaları organize etmişse hiç kuşku yok ki, İzmir’de kaç dosya organize etmişlerdir kaç kişi mağdur olmuştur, bilmiyoruz.

BU ÖRGÜTÜN TANINMAMASI İÇİN BERAAT VERİLMELİ
Bu süreçte bir numaralı muhatap İzmir Büyükşehir Belediyesidir.  Bize göre soruşturmanın başlamasından, iddianamenin düzenlenmesine ve yargılamanın belli aşamasına kadar yürütülen bütün işlemler kaynağı hukuk olarak yürütülmüş değildir. Bu kaynakla oluşmamış olan dosyanın yargılamasının halen devam etmenin bir anlamı yoktur.  Tamamen hukuk dışı yöntemlerle elde edilmiş, bir usul tartışmasından öte tamamen bir planla oluşturulmuş dosyanın yargılama aşamasının sürmesi bu örgütü tanımak anlamına gelir. Bütün bu eylem ve organizasyonları tanımak anlamına gelir. Bu nedenle İzmir halkının temsilcisi olan seçilmiş belediye başkanı ve yöneticilerinin bu sürecin mağduru olarak anlaşılmaları ve doğurduğu sonucun kabul edilmesi ve soruşturma sürecindeki bu örgütün kumpasları reddedilmeli, tanınmamalı ve karşılığı olarak bizim talebimiz beraat kararı verilerek başka bir kovuşturma işlemine gerek olmaksızın bu süreci gerçekleştirenlerin tanınmaları gerekmektedir. Bu genel süreçten çıkacak net bir sonuç var ki, kaynağı hukuktan alınmamış bir kumpas operasyonudur. Bunun tanınmadığı ve reddedilmesi gerektiğinden yarınki talebimiz derhal beraat kararı verilmesini bekliyoruz.

 
Korkunç ölüm: Park halindeki iş makinesine çarptı!
 
İTO dönüşümde topa girmek istiyor!
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Süleyman turgut 25 Ekim 2016 Salı 19:26

Aziz başkanım sen gönlü ferah tut almasınlar mazlumun ahını çıkar aheste aheste elbet bigün karanlıklar çıkacak aydınlığa ogünleride göreceyiz işallah

Yorumu oyla      11      5  
25 Ekim 2016 Salı 13:37

ne fetosu biz dogustan Atatürkcüyüz. Sonuna kadar chp. Bugü secim olsun %65 ile chp alacak izmirde. mhp ve hdp tabanı izmirde chp ye kayıyor.

Yorumu oyla      11      5  
Dava 24 Ekim 2016 Pazartesi 19:16

Bu dava savcısıyla.. hakimiyle ve bilirkişileriyle tam bir kumpas örgütüne dönüşmüş.

Yorumu oyla      11      5  
Mesut Ak 24 Ekim 2016 Pazartesi 14:38

AZIZ BAŞKAN ve Çalışma Arkadaşlarına Güvenimiz TAMDIR.

Yorumu oyla      11      5  
muhalif 24 Ekim 2016 Pazartesi 13:21

bu davada taraf olanların hepsi FETÖden tutuklu ise eğer, ve hükümet FETÖ ile micadele ediyorsa, bu davanın devamı anlamsızdır..dava düşmelidir..

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kınık'ta aşure etkinliği: Başkan dağıttı
Kınık Belediyesi Muharrem ayı nedeniyle Yayakent Mahallesi'nde Aşure etkinliği ...
En romantik festival: Çeşme aşka geldi!
İzmir’in turizm cenneti Çeşme’de bu yıl ikincisini düzenlenen Dalyan Aşk ...
Karşıyaka'nın kazanı dostluk için kaynadı!
Aşure Günü etkinliği, bu yıl da büyük coşku ve yoğun katılımla gerçekleşti. ...
 
İzmir'in 'First Lady'lerinden Ata'nın Evi'ne ziyaret
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu ...
İzmir'de 29 Ekim coşkusu: Programda neler var?
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği ...
Konak'ta mahkumlar cezalarını okul temizleyerek ödüyor!
Konak’ta hayata geçirilen proje ile Denetimli Serbestlik Yasası’ndan faydalanan ...
 
Bucalı Roman kadınlara aile içi iletişim eğitim
Buca Belediyesi Charlie Chaplin Etüt Meslek ve Sanat Atölyesi’nde düzenlenen ...
Urla'da tohum-takas şöleni
Kırsal kalkınmaya yönelik hizmetlere ağırlık veren Urla Belediyesi, Urla ...
Güzelbahçe’de deyişler ve semah gecesi
Güzelbahçe Belediyesi Müzik ve Semah Topluluğu’nun sunduğu “Deyişler ve ...
 
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva