Kılıçdaroğlu: Davutoğlu'nun bir kolu gitti

İşte Kılıçdaroğlu'nun sözlerinden satır başları:      
    
‘Oğlum paraları sıfırla’ diyen kişi dönemin başbakanıydı. ‘Senin önüne yatarım’ diyen kişi dönemin içişleri bakanıydı. Savcılara telefon edip ‘yolsuzluk dosyasını kapatın diyen kişi adalet bakanıydı.  

Polislere telefon edip savcının dediklerini yapmayın, gerekirse onu da içeri alın diyen kişi dönemin başbakanlık müsteşarıydı, şimdi bakan. Ben ne yaptımsa başbakanın dediklerini yaptım. Niye ben istifa edeceğim. İstifa edecek birisi varsa o da dönemin başbakanıdır diyen kişi, kendi bakanıydı. Demek ki yolsuzluklar konusunda bir paralel devlet oluşturulmuş ve bunlar kendi dünyalıklarını yapıyorlardı.

ÇETE YERLEŞTİRİLDİ
Hayatımda karşılaştığım en garip olaylardan bir tanesidir. Kamu ihale kurumunun içine bir çete yerleştirildi.
-Yolsuzluklarla ilgili başsavcıların yetkileri arttırılacaktır
-Tam tersi yolsuzluğun üzerine gidin bütün savcıların görev yeri değiştirildi.
- Maliye Bakanlığı Kamu görevlileri tarafından yapılan mal bildiriminin doğruluğu araştıracaktır.
Böyle bir sistem kurulmadı.
Sayıştay denetim yapamaz hale getirildi.

NE DİN VAR NE İMAN
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin programında yazıyor. Sözümüz ile özümüzün bir olduğunu en iyi halkımız bilmektedir. Yazdıkları bunlar yaptıkları bunlar. Şimdi sözleri ile özleri bir olmayanların inançları konusunda size yaptıkları da bilin ki tam tersidir. Size din iman edebiyatı yapıyorlar sizi kandırmaya çalışıyorlar. Köşeyi döndükten sonra akıllarında ne din var ne iman.

DAVUTOĞLU’NUN BİR KOLU GİTTİ
Biri çıksın desin ki sen yanlış metin okuyorsun ve anlattıklarının hiçbir doğru değil. Ne diyorlardı. Yolsuzluk yapanın kolunu koparırız. Davutoğlu’nun bir kolu gitti. Soruşturma olunca ne olacak göreceğiz
Türkiye büyük itibar kaybına uğradı, Cumhuriyetin değerlerini korumayı onları yaşatmayı demokrasimizi yeşertmeyi amaçladık. Kubilay’ın ölümünün yıl dönümündeyiz. Cumhuriyet için kan döküldü. Biz onların haklarını nasıl temsil edeceğiz, onların yüzüne nasıl bakacağız. Onlar canlarıyla kanlarıyla cumhuriyeti kurdular. Biz halkın oylarıyla iktidara gelen partinin devleti soyduğuna şahit oluyoruz.

İKTİDAR KANADINDAN LAF EDEN VAR MI?
Bu tablonun getirdiği sonuçlar nedir? İşsizlik aldı başını gidiyor. İktidar kanadından laf eden var mı? İşsizlere kim iş bulacak.
Bütün vatandaşlarımı sesleniyorum. Eyyy devlet bana iş bulacaksın deme hakkımız var.
Nereye gidiyoruz biliyor musunuz. Ispartalıların antik çağına gidiyoruz. Antik çağda hırsızlık maharet işiydi ama suç hırsızlık yaparken yakalanmaktır. Gençlerimiz uyuşturucu batağında, bonzai peynir ekmek gibi satılıyor. Kadına yönelik şiddet arttı. Boşanmalar çığ gibi. Hırsızlığın meşrulaştığı dönemde oluyor bunlar. Kendilerine uygun İlahiyatçılar da buluyorlar.

ALAY KONUSU OLDUK
Basın özgürlüğünde dünyada alay konusu olduk.
Küresel kölelik endeksi yayınlandı. Türkiye dünyada 167 ülke arasında 105. Sırada. Yani Türkiye Avrupa’da en çok kölenin yaşadığı ülkü konumunda. Bu tablo iki yarı Türkiye yarattı. Ermenek’te gördüğümüz Recep Amca’nın Türkiyesi. Diğer yanda bir eli  yağda bir eli balda AKP oligarklarının oluşturduğu Türkiye. Temizlikle kirlilik arasında bir tercih yapmak zorundayız. Umutsuz değiliz.

4 YILLIK SÜRE İSTİYORUZ
4 yıllık süre istiyoruz. Hepsini çözebiliyoruz. Vay efendim Hazine’nin çini boşaltacak diyorlar. O sizin işiniz. Dürüst namuslu adam olmak bizim işimiz. Ben bunu yapacağım. 4. Yılın sonunda yeni bir Türkiye’yi herkes görecek. 4 yıl diyorum korkuyorlar. Korkmayın. 4 yılda göreceksiniz vatandaş borç batağından kurtulacak.
BÜLENT ECEVİT YILBAŞI MESAJI YAYINLAMIŞ 
Bülent Ecevit yılbaşı mesajı yayınlamışp Amca güzel kunduralar giyecek. Türkiye zengin bir ülke güçlü bir ülke. Soyulmayı hak etmiyoruz. Hele hele din iman adına soyulmayı hak etmiyoruz. 2015 umut yılıdır. Çünkü seçim yılıdır. 1977’de Bülent Ecevit yılbaşı mesajı yayınlamış
Halkımız için acılarla dolu özgürlük uğruna demokrasi uğruna verilmiş bir yıl sona ererken bir umut yılı başlıyor. Karanlık yıl bir biterken ışık umut yılına giriyoruz 1977 ile. Seçim yılıdır. Silahlara karşı, zorbalığın karşı halk yılıdır.  Aynı mesajın altına 2015’te imzamızı atıyoruz.