Onur DENİZ EGEDESONSÖZ - CHP İzmir’de 7 Haziran öncesi önseçim hazırlıkları sürüyor. 29 Mart günü İzmir’in 30 ilçesinde kurulacak sandıklarla CHP’li üyeler, milletvekilleri listelerini hazırlayacak. Aday adayları ise önseçimde son haftaya girilirken çalışmalarına hız kazandırdı.
CHP İzmir’de 1. Bölgeden aday adayı olan Şehmus Kayapınar, İzmir ve Türkiye siyasetini değerlendirirken, seçildiği takdirde demokratikleşmenin tam anlamı ile gerçekleşmesi için çaba sarf edeceğini söyledi. Kayapınar ayrıca 29 Mart öncesi parti üyelerine ve İzmirlilere sandık çağrısı yaptı.
CHP’NİN AİLE BAĞLARI GÜÇLENECEK
Yaptığı seçim ziyaretlerinde örgüte temas eden Şehmus Kayapınar, CHP’nin önseçim kararının yansımalarını değerlendirdi. Kayapınar,“ Halkımız bu süreçte bizi çok dikkatli bir şekilde izliyor. CHP 20 yıl sonra bir önseçim kararı aldı. 1. Bölgede birbirinden 174 tane aday adayımız var. parti üyelerimiz ise zaten yıllardır önseçim mücadelesi veriyorlardı ve buna kavuştukları için çok mutlular. Bunun öneminin de bilincindeler. Çünkü ne kadar çok katılım sağlanırsa çıkacak sonucun o kadar sağlıklı olduğunun da farkındalar. O yüzden katılımın çok fazla olacağını düşünüyorum. CHP uzun yıllar sonra bir aile olduğunun farkına vardı. Bu aile bağları da önseçim ile çok daha güçlenecek” diye konuştu.
SİYASETE KALİTE GELECEK
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun daveti üzerine İzmir 2. Bölge’den önseçim kararının çok isabetli olduğunu söyleyen Kayapınar, “Sayın Kılıçdaroğlu, önseçim kararı ile şu mesajı verdi; ben örgütün lideri olarak önseçime giriyorum. Buradan şunu anlayın benim hedefim partide tümüyle önseçim yapmaktır. Parti örgütünün güçlendirilmesi ve şu anda oy almakta zorlandığımız Doğu ve Güneydoğu illerindeki durumdan sonra güçlenecektir. Bir dahaki genel seçimde zaten iktidarımızda yapacağımız hukuki değişiklikler gerek siyasi partiler ve seçim kanununda yapılacak değişiklikler yaparak, partilerin adaylarını belirlerken her aşamada önseçim ile belirlenmesini zorunlu hale getireceklerdir. Bu yapıldığı taktirde keyfilikten çıkmış olacağız. Sadece CHP’nin değil tüm siyasi partilerin demokratikleşmesini sağlayacağız. Siyasete kalite gelecek” ifadesini kullandı.
ÖNSEÇİM ŞANSINI DEĞERLENDİRDİ
Önseçimdeki şansını değerlendiren Kayapınar, “Ben önseçimdeki şansımı çok güçlü görüyorum. Çünkü kendimi tanıyorum, Anadolu’yu tanıyoruz, İzmir’i tanıyorum. 10 sene İzmir’de fizik kimya biyoloji öğretmenliği yaptım. 30 yıl da avukatlık yapıyorum. Avukatlık mesleği her kesimde insanları tanımamızı sağlayan bir meslek. 35 yıldır yaşadığım İzmir’de sağlam dostluklar kurdum. Karakter yapın insanlar arasında ayrım yapmayan, etnik, dinsel ayrım yapmayan bir yapıdadır. Bu süreçte Anadolu Birliği Genel Başkanlığı, İzmir Fenerbahçeliler Derneği Başkanlığı yaptım. İzmir Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin 20 yıllık üyesi olup 8 yıl genel sekreterlik görevi yürüttüm. Mardinliler Derneği’nin başkan vekilliğini yapmamla beraber bu kurumlarda birçok organizasyonda bulundum. Dolayısı ile bu alanlarda yaptığım çalışmalar benim çok ciddi bir dost çevresi oluşturmamı sağladı. O nedenle şu anda benim için çalışan çok geniş bir gönüllü ordusu olduğuna inanıyorum. Bu da bana başarıyı getirecektir” dedi.
KÖPRÜ OLACAĞIM
Mardinliler Derneği’nde görev yapan Kayapınar, Doğu ve Güneydoğu’ndaki partinin oy durumunu değerlendirdi. Kayapınar, “Partimizin Doğu ve Güneydoğu kökenli yurttaşlarımızla ve bölgeyle gizlenemez bir mesafemizin olduğu gerçektir. Bunun çeşitli nedenleri var. Ana nedenlerinden biri de gerek İzmir’de gerek başka illerde temsil konusunda haksızlığa uğradıklarını düşünmeleri. Benim bir misyonum da Doğu ve Güneydoğu ile partimiz arasında bir köprü kurup artık başka partilere değil, bizim partimize destek olmalarına ilişkin misyonu yerine getirmek. Bunun da gerçekleşeceğini düşünüyorum. Aday olacak kişilerin halkta karşılığının olması mutlaka partiye olumlu yanşayacağına inanıyorum. Bunu başaracağıma inanıyorum. Milletvekili olma nedenlerimden bir de budur” şeklinde konuştu.
İZMİR ANADOLU’NUN BAKIŞ AÇISINI DEĞİTİRECEK
Kayapınar, “İnsanlar yaşadıkları şehre bağlıdırlar. İzmir’de ise bu tutku, aşk derecesindedir. İzmirliler demokrat, sorgulayan, ve hakkı teslim eden bir yapıdadır. İzmir, Türkiye’nin batıya açılan penceresidir. Şimdi de seçimde vereceği mesajla Anadolu’nun bakış açısını bu süre içerisinde değiştirdiğini de ortaya koyacaktır. Çünkü İzmir’de partimizin başarılı olacağını bu başarının da Anadolu’ya yansıyacağına inanıyorum” dedi.
İZMİR TÜRKİYE’NİN NASIL YÖNETİLECEĞİNİN MODELİDİR
Fuar İzmir’in açılışında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun sözlerine vurgu yaparak İzmir’in Türkiye’ye model olacağını ifade eden Kayapınar, “Bugün genel başkanımız açık ve net olarak şu mesajı verdi. Fuarları şehirlere yapmak merkezi hükümetlerin görevidir. Ama burada CHP’li bir belediye başkanı olduğu için bırakın buraya fuar yapmayı, İzmir Körfezi’nde açılacak kanallarla ilgili iki yıldır ÇED raporunu göndermemektedirler. Buna rağmen başkanımız Aziz Kocaoğlu bu körfezde yüzüleceğini vaat ettik. CHP bu seçimde iktidara geldiğinde İzmir’i bütün bu sıkıntılardan kurtaracaktır. Bugüne kadar İZBAN’dan metroya, en son olarak fuara kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi çok önemli başarılara imza atmıştır. Ayrıca sayın genel başkan İzmir’in kredi notunun Türkiye’nin kredi notu arasında 9 kademe fark olduğunu bir kez daha açıkladı. Demek ki Türkiye Cumhuriyeti bir holding olsaydı şimdiye kadar çoktan batmıştı. Türkiye’nin nasıl yönetileceğini gösteren çok iyi bir modeldir İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Aziz Kocaoğlu” dedi.
ANTİ DEMOKRATİK BATAKLIĞIN KURUTULMASI LAZIM
Adaylığı konusunda hedeflerini sıralayan Kayapınar, “Ben mevcut anti demokratik siyasi sistemin demokratik hale getirilmesi için bir misyon üstleneceğim Ankara’da. Türkiye’nin öncelikle demokratikleşmesi lazım. Öncelikle bu ortamın sağlanması lazım. Demokrasi tam anlamı ile işlediği takdirde diğer tüm problemler aşılacaktır. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Sivrisineklerle mücadele ederken tek tek yok etmenin hiçbir yararı yoktur. O sineklerin yaşadığı bataklığı kurutur, üstünü de yeşillendirirseniz sinekleri tamamen yok edersiniz. Türkiye’deki problemlerin bataklık da siyasi sistemdir. Ayrıca milletvekillerinden, belediye başkanlarına kadar adaylar belirlenirken haksızlıklar yaşanmaktadır. Ben vekil olursam örgütün zarar göreceği hiçbir uygulamaya genel merkez nezdinde yapacağım çalışmalarla izin vermeyeceğim. Bir de hem örgütün hem halkımızın en büyük şikayetlerinden birisi de Ankara’ya giden milletvekillerimizin seçildiği illerle ilgilenmemesidir. Ankara’da yürütülen faaliyetlerin sonunda kesinlikle bu şehirlerde omuz omuza kol kola olunmalıdır. Yaşayan toplum sorunları çok daha iyi çözer. Zaten örgüt ve halk tarafından seçilenlerin başka bir şansı yoktur. Seçmenlerimiz şundan emin olsun ki ben vekil olursam İzmir’in ve örgütün eli, kolu, bacağı, ayağı, sesi ve nefesi olacağım” diye konuştu.
OY KULLANMAZSAK GİRDİĞİMİZ SON SEÇİM OLABİLİR
Kayapınar, önseçimde oy kullanacak parti üyelerine ve 7 Haziran’da sandığa gidecek İzmirlilere seslendi. Bu seçimin bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Kayapınar, “Bu önseçim, demokrasiyi içimize sindirdiğimizi, demokrasiyi çok istediğimizi, parti içi demokrasinin çok önemli olduğunu, sözde değil özde olduğunu gösterecek. Seçimde katılım ne kadar güçlü olursa biz o kadar güçlü olduğumuzu gösteririz. Sizin seçeceğiniz adaylar o kadar isabetli sıralamaya girer. Onun için hiç olmazsa 1 saatlerini ayırarak demokrasiye katkıda bulunsunlar. Eğer bu katılım sağlanmazsa bizim parti içi demokrasi samimiyetimiz sorgulanır” ifadesini kullandı. 7 Haziran’da yapılacak seçimler için ise Kayapınar, “Cumhurbaşkanlığı seçimde oy kullanmayan yüzde 27 oranının, bu seçimde yüzde 5’in altına düşmesi gerekmektedir. Çünkü bu seçimlerde laik Türkiye’nin devam edip etmeyeceği de uygulanacak. Bu bir referandum niteliğindedir. Bu seçimin diğer seçimlerden farklı bir yönü vardır. Eğer bu seçimde her şey ters giderse laik Türkiye Cumhuriyeti’nde yaptığımız son seçim olacaktır. Bundan sonraki adım tek adam diktatörlüğüdür” dedi.