İZMİR - Çeşme Yarımadası halkının, Yunan adaları çevresinde kurulu orkinos çiftlikleri ile Karaburun sahillerinde kurallara aykırı olarak üretim yapan balık çiftliklerine karşı gerçekleştireceği en büyük çevre eylemi 5 Ağustos Pazar günü Karaburun Karareis’te yöre halkının da katılımıyla gerçekleştirilecek.
Sahillerinin hızla kirlenmesinden ve denizin renginin giderek kahverengiye dönüşmesinden rahatsız olan ve binlerce yazlık konutu kapsayan Karareis Tatil Sitesi Başkanı Mesut Ertem, Mercan Koy Tatil Sitesi Başkanı Kenan Yıldırım, Yunus Emre Tatil Sitesi Başkanı Muammer Gördük, Samanyolu Tatil Sitesi Başkanı Harun Asılkefeli, Güzel Kent Kooperatif Başkanı Nafel Özdemir, Papatya Tatil Sitesi Başkanı Ercan Kayran, Palmiye Tatil Sitesi Başkanı Selahattin Petekkaya’nın yanı sıra Karaburun Belediye Başkanı H. Serdar Yasa’nın ve yöre çevrecilerinden Ümit Bora’nın Mordoğan halkı ile birlikte öncülük edeceği eylem saat 11.00’de başlayacak.
Yunan adası kaynaklı büyük orkinos çiftlikleri ve Yarımada’nın kuzey ve batı sahillerinde kurallara aykırı olarak işletilen balık çiftliklerinin Karaburun sahillerini 2006 yılından itibaren kirletmeye başladığını belirten site yöneticileri şöyle konuştular:
“Dünya Sağlık Örgütü balık çiftliklerinden kaynaklı olarak Gerence Koyu’nda alınan su numunelerinin deniz suyu kirlilik parametrelerini aştığına dair rapor yayınladı. O raporun üzerinden 6 yıl geçti. Sahiller şimdi daha kirli. Deniz içinde katil yosunlar dahil, erişteler ölmüş durumda. Doğal deniz balıkları yol denecek kadar azaldı, bu denizlerden dip balıklarının tutulup yenilmesi çok sakıncalı. Balık çiftliklerinin çevresinde görüş uzaklığı 2-3 metre civarında ve kirlilik ve virüsler 150 kilometre uzaklığa kadar yayılıyor. Biz yönetmeliklerin gereğini yerine getirmeden üretimi sürdüren balık çiftlikleri ile Ege kıyılarına yakın Yunan adaları açıklarındaki orkinos çiftliklerinin kirli atık ve yemlerinin masmavi plajlarımızı tanınmaz hale getirmesine izin vermeyeceğiz. Sahillerdeki tatil sitelerine nasıl arıtma tesisi zorunluluğu getiriliyorsa, açıklardaki balık çiftlikleri de kirliliğini bir şekilde arıtmalı. Arıtmayanlara ağır cezalar verilmeli. Karaburun Yarımadası sahillerini kaybetmek istemeye, doğayı ve denizlerimizi seven herkesi 5 Ağustos’ta Karareis’e bekliyoruz. Mavi bayraklı denizlerimize ‘Kırmızı Mok’lu bayrak” dikilmesin istiyoruz.”
Fokların üreme alanı
Karaburun Belediye Başkanı H. Serdar Yasa da yarımadada yaşayan herkesin balık çiftliklerinden şikayetçi olduklarını belirterek, “Yarımadanın batı kesimleri balık çiftliklerinin işgali altında, yasak olduğu halde karaya neredeyse birkaç metre uzaklıkta üretim yapıyorlar. Bu bölge turizm ile kalkınacak ama baltalıyorlar” dedi.
Bir süre önce çevreci örgütler, sivil toplum örgütleri ve Karaburun halkı ile birlikte düzenledikleri orkinos çiftlikleriyle ilgili protesto eyleminin amacına ulaştığını, Tarm ve Köy İşleri Bakanlığı’nın kararı ile bölgede 2500 ton kapasiteli balık çiftliği kurulmasından vazgeçildiğini belirten Yasa, “Çünkü burası dünyada yalnızca 500 adet kaldığı tahmin edilen Akdeniz Foku’nun yaşam ve üreme alanıdır. Bölgede balık çiftliği kurulması fokların yaşamını da tehdit edecektir. Bu yüzden yarımadamızda balık çiftliği kurulmasını istemiyoruz” diye konuştu.
Duayen işadamı Selçuk Yaşar’ın Türkiye’de ilk kültür balıkçılığını 1984 yılında Çeşme’de kurduğunu hatırlatan çevreciler şunları eklediler: “Sayın Yaşar tam anlamıyla yasalara uymaya çalıştı; hala da çalışıyor. Kendisi bu konu hakkında Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunarak çipura ve levrek tesislerinin kıyılardan uzaklık ve derinlik kriterlerinde Avrupa Birliği standartlarının esas alınması gerektiğini belirtti. Sayın Yaşar, balık çiftliklerinde bütün kriterlere uyuyor ve çıkarları için doğal SİT alanlarını bozmuyor. Kendisine de buradan çağrıda bulunuyor ve eylemimizde bize destek vermesini istiyoruz. Karaburun Yarımadası ve çevresi insanoğluna doğanın bir armağanıdır. Ama Küçükbahçe, Karareis Mevkii, Tuzla Koyu, Dikenci Koyu, Gerence Körfezi balık ve orkinos çiftliklerinin istilasında. Denizlerimiz, çevremiz ve doğal SİT alanlarımız kirleniyor. Yunan işadamları para kazanacak diye on binlerce ton kirlilik de adalardan sahillerimize geliyor. Yakında bu denizlerde deniz balıklarının ve diğer canlıların yaşama ortamları tamamen ortadan kalkacak.”(Engin Yavuz/Egeli Sabah)