HABERLER>GÜNCEL
2 Ekim 2013 Çarşamba - 10:29

Kan donduran Gezi hikayesi: Polisten gözaltı vahşeti!

Gezi olayları sırasında evine gitmeye çalışırken gözaltına alınan Pınar yaşadıklarını Ayşe Arman’a anlattı.

Kan donduran Gezi hikayesi: Polisten gözaltı vahşeti!

Tecavüz tehdidine kadar varan polis şiddeti kan donduran türden!

İŞTE ARMAN’IN ÇARPICI RÖPORTAJI


Polis memurundan tecavüz tehdidi
 
Daily News’tan Belgin Akaltan sayesinde Pınar’ı buldum, konuştum. Pınar’ın yaşadıkları, tüyler ürpertici. Başına gelenleri, birebir ondan dinledim.

Buyurun siz de dinleyin...
Seni uzun zamandır arıyordum, çünkü yaşadıklarının “şehir efsanesi” olduğunu sanıyordum. Başına gelenleri bizimle paylaşır mısın?
- Adım Pınar. Çocuk gelişimi ve pedagoji eğitimi aldım. Turizm sektöründe çalışıyorum. Gezi olayları sırasında, polis tarafından şiddete uğradım, feci şekilde dayak yedim, elle ve sözle taciz edildim, tecavüz tehdidi yaşadım ve tecavüzden şans eseri kurtuldum...

En başından anlatır mısın?
-  Benim tek suçum, evime gitmeye çalışmaktı!

2 Haziran günü ne oldu?
-  Beşiktaş’ta bir arkadaşıma uğramıştım. Saat 20.30’du. Minibüse binip, Tarabya’ya evime gidecektim. Beşiktaş ışıklara geldim, baktım ne minibüs var, ne taksi. Tam o sırada, birileri geldi, beni kolumdan çekiştirmeye başladı...

Gözaltı mı?
-  Ben ne olduğunu anlamadım ki. Beni Barbaros Bulvarı’nın önünden aldılar. Ama daha sonra, Taksim Gümüşsuyu’ndan Dolmabahçe’ye doğru indiğimi, polise mukavemet gösterip, izinsiz yürüyüş sırasında, kamu malına zarar verdiğimi iddia ettiler. Alakası yok. Tanıklarım var. Kamera kayıtları var.

Seni aldılar, sonra...
-  Ortada insan yok, yürüyüş yok, protesto yok. Başladılar beni küfrede küfrede bir yerlere sürüklemeye. Elden ayaktan kesildim. Ben onların polis olduğunu bile anlamadım. Başbakanlık ofisine doğru götürdüler. Baktım, orada polisler var, bir an rahatladım, “Beni kurtarııın!” diye bağırmaya başladım. Böyle de salağım, ne bileyim beni sürükleyenlerin de polis olduğunu...
 
Kendilerini tanıtmadılar mı? Polis kimliği göstermediler mi?
-  Hayır. Ben “Siz kimsiniz?” diye sordukça, kafama bir tane geçiriyorlardı. Ağza alınmayacak küfürler eşliğinde. “Bilmem ne çocuğu!”, “Memleketi siz mi kurtaracaksınız?”, “Bir de kadın başına çıkmış sokağa!” Şoktaydım. Baktım beni götürdükleri yerde başka gençler de var, hepsini dövüyorlar, coplar havada uçuşuyor. Ağızlarından burunlarından kan geliyor, burnu kırılanlar bile vardı.

Gördüklerin karşısında senin yaşadığın ne?
-  Korku. Tarif edilemeyecek kadar büyük bir korku. Tek kadın bendim. Beni arabaların arasına sürüklemeye çalıştılar. Biri kolumu kıvırıyor, biri belimi sıkıyor. “Yanlış yapıyorsunuz! Bırakın beni” diye bağırıyorum. Sonra beni bir belediye otobüsünün içine tıktılar. O sırada, biri yüksek sesle bağırdı, “Kimlikleri alın, üstlerini arayın!” “Amirim” dedi biri, “Bir tanesi bayan!” “Orospuya bak! Gece gece ne işi varmış sokakta!” dedi. Gece dediği, saat 20.30. Otobüsün içinde biri, “Çıkar üstündekileri” dedi, refleksle, “Çıkarmayacağım!” dedim. Dediğim anda bir tokat patladı suratımda. Çantamı kolumdan çekip aldılar, yere boşalttılar, üzerimdeki ince kazağı zorla çıkardılar, gömleği de. Tişörtle kaldım. Üstümü ararken, taciz ettiler. Sonra biri yapıştı gırtlağıma, bir polis, adı Süleyman’mış, kafamı, otobüsün camına vurmaya başladı. Beni otobüse bindirdiklerinde, önde otobüsün bıyıklı şoförü oturuyordu, ona, “A...na ko..uğumun çocuğu, ışıkları kapat, in aşağı!” dedi. Sonra bana dönüp, “Seni burada dom...tıp, si...rim, zaten karanlık kimsenin haberi olmaz!” dedi. Ben korkudan titreyerek, “Tamam abi” dedim. Belki biraz sakinleşir diye. Sonra bir başkası geldi, suratımı tuttu ve tükürdü. “Senin gibi kızım olacak, asarım keserim!” dedi. “Siz hiç dağa çıktınız mı?” dedi bir başkası. İşler iyice kontrolden çıktı...

Orada tecavüze uğrarım diye korktun mu?
-  Evet. (Ağlıyor...) Allah kurtardı beni. O gün, orada, bana bunu yapanlarla uğraşacağıma dair söz verdim kendime. Çünkü bana bunu yapanlar, beni bu kadar aşağılayanlar, kimse sesini çıkarmazsa, benim çocuğuma da aynı şeyi yapabilirler. Sizin çocuğunuzu da!

Peki sonra?
-  Şiddete devam. Sonra birkaç kişi geldi, “Tamam Süleyman, yeter artık!” dedi. Adamın elinden beni aldılar...

Otobüste başka kimse yok muydu?
-  Mustafa vardı, Bahçeşehir Üniversitesi’nde okuyormuş. Kız arkadaşları evde mahsur kalmış, yemek istemişler, o da onlara tost filan götürüyormuş, almışlar. O kadar dayak yemişti ki, kendinde değildi, karakolda, “Bizi dövdüler mi?” diye sordu, kafasından kanlar akıyordu, gözünün beyazı görünmüyordu, kan oturmuştu her tarafına. O da şikâyetçi oldu. Uğurcan diye bir çocuk vardı, onun da kolunu kırmışlardı, o da şikâyetçi oldu...

Bu yaşına kadar böyle insanlık dışı bir şey yaşamış mıydın?
-  Hayır. Sosyal medyada okuduğumda, abarttıklarını düşünüyordum. Meğer az bile yazılmış. Ben bu kadar cinsel tacizi, aşağılamayı, dayağı, küfrü hak edecek bir şey yapmadım. Şehrin göbeğinde bir otobüste bana yapmadıklarını bırakmadılar.

Sonra peki?
-  Yol kapalıydı, bizi tekneyle, ellerimiz kelepçeli bir şekilde önce Balat’a sonra İstinye Devlet Hastanesi’ne götürdüler. Oradaki doktor da feciydi. Yerinden bile kalkmadı bizi muayene etmek için. Dedim ki, “Mustafa’nın kafası kanıyor, gözünün akı kalmamış, kan oturmuş, önce Mustafa’yı alın, belki filmini çekersiniz.” “Sen kendi işine bak!” diye beni tersledi ve ekledi, “Ölürse daha iyi, işinize gelir!” O anda anladım, aslında bize ne olacağı kimsenin umurumda değildi... 
Ne raporu verdi?
-  Uyduruktan, “Darp edilmişlerdir” raporu. Sonra da, karakola götürdüler. Ne zamanki orada Baro’nun avukatlarını gördüm, mutluluktan havalara uçtum. Sağ olsunlar, onlar yardım etti. Orada bazı gençler, “Şikâyetçi olma, bir şey çıkmaz!” dedi ama ben kendim için olmasa bile Mustafa’ya tanıklık yapmak istedim. Sonra eve gittim, üç gün, kalkmadan, yattım. Sonra, “Bu nasıl bir ülke? Biz bunu hak ediyor muyuz? Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz?” dedim ve kendi adıma da davacı olmaya karar verdim.

Türkiye’de kadın olmak zor mu?
-  Türkiye’de insan olmak zor, kadın olmak daha da zor!

(Ayşe Arman/Hürriyet Gazetesi)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
BUYURAN 2 Ekim 2013 Çarşamba 23:25

anlatılanlar hayal ürünü

Yorumu oyla      13      6  
Nalan Z. 2 Ekim 2013 Çarşamba 12:51

Pınar'a bunları yapanlar insan kılığında aramızda dolaşıyor. Ey Pınar'ı koruyup kollamak için var olan Devlet, bilgine arz olunur.!

Yorumu oyla      20      7  
Nur 2 Ekim 2013 Çarşamba 12:09

Okurken sanki yaşadım o anları gözlerim doldu .Bu ne olacak bu ülkenin sonu merak ediyorum.Polis devleti yarattı tayyip yazık o gencecik yitirdiğimiz fidanlara bir şeyler yapma zamanı geldi geçiyor bile

Yorumu oyla      21      8  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Dink suikastının ‘başsanığı’ kayıplara karıştı!
Yeniden görülen Dink suikastı davasının sanığı Erhan Tuncel yakalama kararının ...
Ülkede bir ilk: Hızlı trenle organ transferi!
Türkiye'de ilk kez YHT ile Konya'dan Ankara'ya organ transferi yapıldı. ...
İzmir'de alkollü sürücüler çarpıştı: 1 yaralı
Buca’da yağışlı havada alkollü iki sürücünün kullandığı otomobiller kavşakta ...
 
'Paket' sonrası hapis nedeni kelimeler!
Nefret ve yaşam tarzına müdahale gibi suçlar TCK’ya girecek. Din ve ırk ...
İstanbul'da 'kalabalık okul' can aldı
'Kalabalık okul' İstanbul'da can aldı. Zilden sonra merdivendeki izdihamda ...
MHK eski Başkanı Oğuz Sarvan İzmir'de ifade verdi
Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü'nün düzenlediği operasyon kapsamında, 2010- ...
 
İzmir'de 'Suriye tezkeresi' protestosu
İzmir'de, hükümetin Suriye tezkeresinin bir yıl daha uzatılma talebini ...
Özel: Biz demokratikleşmeyi toptan yaptık
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, göreve geldiği günden bu yana şeffaf ...
Sivas’taki kazanın perde arkası: Pilotlar faciayı önledi
Sivas'ta düşen askeri uçağın pilotlarının son anda manevra yaparak uçağın ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Emek kutsaldır çünkü...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Şimdi ne olacak?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva