Kutay GÜROCAK/EGEDESONÖZ - Bu yılki eğitim öğretim döneminde, 66 ayını tamamlamış çocukların okula gitmesini sağlayacak olan yasaya bir tepki de İzmir Tabipler Odası'ndan geldi. Geçtiğimiz mart ayında kabul edilen ve '4+4+4' yasası olarak bilinen 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun çocuklar için zararlı olduğunu ifade eden İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Balcı, aynı yasanın eğitimcileri ve hekimleri de sıkıntıya sokacağını söyledi.
Balcı, yeni düzenlemenin sisteminin sorunlar ürettiğini belirterek, "Yapılan yasal değişikliklerle okula başlama yaşı 66 ay olarak belirlenmiş durumda. Böylelikle 5 yaşındaki çocuklarımızın okula başlaması zorunlu tutulmaktadır. Okula başlama yaşının bu yaş sınırına çekilmesi hem çocuklarımız hem de eğitimcilerimiz için zararlıdır" dedi.
Bu durumun aynı zamanda 'eğitim birliği' ilkesini de derinden yaralayacağını kaydeden Balcı, "Ruhsal sağlık, geniş anlamda, duygusal yönden tam biri iyilik hali olarak tanımlanır. İnsan fiziksel ve psikolojik olgunlaşma adımlarını biri oluştukça diğeri kolaylaşacak şekilde, birbirine paralel olarak gelişimsel dönemler boyunca sürdürür. Eğitim sistemi sonraki kuşaklara belirgin etkileri dolayısıyla deneme yanılma yaklaşımı için uygun bir alan değildir" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu uygulamanın yanlışlığını ve sakıncalarını görmediğini açıklayan Balcı, sözlerin şöyle sürdürdü: "Bakanlık çözüm aramak yerine, çocuğunu okula göndermek istemeyen velileri Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelere başvurarak 'fiziksel ve zihinsel olarak okula başlamaya uygun değildir' şeklinde rapor almaya yönlendirmektedir. Böylece çözüm bulma işi, hiç danışılmadan hekimlere atılmaktadır." Balcı, ilkokula başlama yaşının 72 ay ve üstü olarak düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
"UYGULAMA, BİR KANDIRMACADIR"
AKP iktidarının 2002 yılında bu yana Cumhuriyete dair ne varsa ortadan kaldırmak istediğini iddia eden Eğitim-İş Sendikası İzmir Sekreteri Bülent Turan, "AKP, 2002 yılından bu yana görevi, 75 milyonun mutluluğunu arttırmak değilmiş gibi, Cumhuriyete dair ne varsa ortadan kaldırmak istiyor. Bu yasa da eğitim birliğini ortadan kaldıran bir yasa olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu. Yaşanan temel çelişkinin 8 yıllık temel eğitim fiilen 4 yıla düşürülmesi olduğunu vurgulayan Turan, "AKP'nin 12 yıla çıkartma söylemiyle halkı kandırmaktadır. Bunun ne bilimle ne akılla ilişkili değildir. Temel becerileri kazanmayan bir çocuğun sırada oturup defteri kalemi çantasını taşıması mümkün değildir" ifadesinde bulundu.
NORM KADRO MAĞDURİYETİ GİDERİLMELİ
Yasanın öğretmen açısından da sıkıntılar çıkardığını açıklayan Turan, "Şu anda arkadaşlarımızın yaptığı bir araştırmada İzmir'de ortaokul ve ilkokul ayrılığından dolayı 2671 öğretmen norm fazlasına düşmüştür. Bir anlamda bakanlık eliyle öğretmenlere sürgün dayatılmaktadır. Türkiye genelinde ise 29 bin üzerinde öğretmen norm fazlası haline gelmiştir. Bu yasaya uygun hiçbir yatırım yoktur" dedi.
"DÜZENLEMEDEN KAYGILIYIZ"
Ege Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi ve Çocuk Psikiyatristi Prof. Dr. Müge Tamar ise sağlıklı bir toplumun buluşabilmesi için sağlıklı genç kuşakların yetiştirilmesi gerektiğini belirtti. Tamar, yasayla ilgili olarak, "Bu konuda bilimsel görüş almaksızın bir kaos yaratacak şekilde ve üzerinde yeterince çalışılmamış uygulamaların devreye girmesi bizi çok büyük kaygıya itmiştir. Bu yasa çocukların ruh sağlığı açısından sakıncaları vardır. Bu konuda ne fiziksel koşullar sağlanmış ne de öğretmenler yetiştirilmemiştir. Şu anda ne yapılacağı dair bir karışıklık söz konusudur. Dolayısıyla 5 yaşındaki çocuk gerekli ruhsal gelişimi tamamlamış değildir" diye konuştu.