HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
7 Eylül 2018 Cuma - 17:36

İzmir Fuarı 87’nci kez ‘merhaba’ dedi: Törende kim/ne mesaj verdi?

İEF, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın da katılımıyla kapılarını 87’nci kez açtı. Törende konuşan Başkan Kocaoğlu, “Dünyanın yaşayan en eski fuarlarından biri burası. Türkiye'nin de ilk göz ağrısı. Bu fuarı 87 yıldır yaşatan, sahip çıkan İzmirli hemşerilerime teşekkür ediyorum” dedi.

İzmir Fuarı 87’nci kez ‘merhaba’ dedi: Törende kim/ne mesaj verdi?

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından 7-16 Eylül tarihleri arasında hizmet verecek olan 87’nci İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) kapılarını açtı. ‘Eylül’de gel’ sloganı ve ‘teknoloji’ temasıyla 10 gün boyunca sürecek fuarın için bu yıl partner ülkenin Sırbistan odak ülkenin de Hindistan olacağı belirtildi. Her yıl hayata geçirilen onur konuğu il uygulaması 87’nci İEF’de iptal edildi.

Kültürpark’ta yer alan İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ev sahipliği yaptığı açılış programına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, partner ülke Sırbistan ve odak ülke Hindistan’dan üst düzey yöneticiler, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, İEF Ana Sponsoru Folkart’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ve İEF’nin İnovasyon Ana Sponsoru Vestel’in patronu Ahmet Nazif Zorlu, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, üniversite rektörleri, iş dünyasının temsilcileri katıldı.

İZMİR’E HOŞ GELDİM
TBMM Meclis Başkanı Binali Yıldırım, “Ticari ve sosyal hayatın canlanmasına, ülkemiz ekonomisine katkı sağlayan İEF’nin açılışı vesilesiyle hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Güzel İzmir’e hoş geldim. İlki İzmir iktisat kongresinin toplandığı tarihte düzenlenen 87’nci İEF’de sizlerle beraber olmaktan duyduğum mutluluğu özellikle ifade etmek isterim. Egenin incisi İzmir’i cazibe merkezi haline getiren fuarcılık faaliyetlerinin başlatılması ve bugüne kadar devam etmesinde katkısı olan başta Mustafa Kemal Atatürk, Behçet Uz olmak üzere herkesi şükranla anıyorum” diye konuştu.

GÜNÜMÜZDE MUTLAK BAĞIMSIZLIKTAN SÖZ ETMEK MÜMKÜN DEĞİL!
Başkan Yıldırım İEF’nin tarihi önemine dikkat çekerken, “Bir devletin vesayet altına girmeden, bağımsız şekilde varlığını devam ettirmesinin önemli şartlarından biri de iktisadi bağımsızlıktır. İzmir iktisat kongresi, İstiklal Savaşı uluslararası bir anlaşmayla neticelenmeden toplanmıştır. Kurulacak yeni devletin iktisadi varlığını geliştirmek gayretiyle atılması gereken adımlar burada, Ege’nin incisi İzmir’de görüşülmüştür. Ay yıldızlı bayrağın gökyüzünde özgür bir şekilde dalgalanması, cephede yorulan aziz milleti huzurla yaşatmak için toplanan kongre 2 hafta sürdü. İşçi, tüccar, sanayici dahil olmak üzere toplam bin 115 delegenin katıldığı kongrede Türkiye’nin yol haritası ve ilkeleri tespit edildi. Aynı günlerde birinci İzmir fuarı açılmış oldu. İzmir iktisat kongresinin ikincisi ne yazık ki 1987 yılında toplanabildi. Yapılması gereken düzenlemeleri görüşmek üzere 5 ayrı iktisat kongresi yapılmıştır. Sosyal ve ticari yönü daha ağır basan İEF ise bugüne kadar 86 kez başarıyla düzenlenmiştir. Milletimizin girişimcilik ruhunu canlandırıp üretimi teşvik ederek yerli malı kullanmaya özendirmek amacıyla başlatılan fuarın 87’ncisini bugün açıyoruz. İzmir’imize ve ülkemize hayırlı, uğurlu olsun. Ekonomik, sosyal ve siyasi ilişkiler dikkate alındığında günümüzde mutlak bağımsızlıktan söz etmek mümkün değil. Ancak siyasi bağımsızlığın tek şartının ekonomik bağımsızlık olduğunu kabul etmek gerekir” açıklamasında bulundu.  

GELİŞEN DÜNYAYLA REKABET ETMEK İÇİN BİLGİ VE TEKNOLOJİYE SAHİP OLMAKTAN BAŞKA YOL YOKTUR
“Güçlü olmazsak dayatmalara maruz kalmanız kaçınılmazdır” diyen Yıldırım, “Soğuk savaşın sona erdiği 1989 yılından itibaren tüm dünya bir değişime girmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dünya sahnesine birçok yeni devlet çıkmıştır. Bu durum ülkelere yeni ufuklar kazandırmıştır. Orta Asya’daki kardeş cumhuriyetler aynı zamanda Balkanlar’daki ülkeler bağımsızlıklarını kazanmıştır. Mutlu olduğumuz bu tablo dünyadaki pek çok ülkeye fırsat pencereleri açmıştır. Hindistan’da bu dönemde ekonomik alanda gücünü gösterecek önemli attığı, büyümenin dikkate değer bir şekilde sürdürülebilir olduğu bir ülke haline gelmiştir. Türkiye zaman zaman istikrarsızlık nedeniyle 1990’lı yılları ekonomik ve siyasi krizlerle geçirmiş ve zamanı etkin kullanamamıştır. Türkiye’nin 2000’li yıllarla birlikte istikrar ve güven sayesinde kriz sonrası ekonomisi büyümeye, ihracatı artmaya devam etmiştir. Benim de bakan ve başbakanlık dönemlerimde özellikle alt yapının geliştirilmesi konusunda önemli mesafe kat ettik. Bugün Türkiye 52 ülkeye 4 saat içinde erişebilen bir konumda, stratejik bir coğrafyada yer alıyor. Buralara ulaşmanız pek mümkün değilse bunların bir anlamı yok. 25 milyon doları bulan bu pazara erişebilmeniz önemlidir. Türkiye çok şükür bunu başarmıştır. Bugün artık alt yapı yetersizliğimiz söz konusu değildir. Şehirleşme konusunda gerek yerel yönetimlerimizde gerek de merkezi hükümet nezdinde önemli projelerimiz hayata geçmektedir. Özel sektörün varlığı artmıştır. Böylece ekonomimiz daha da dinamik hale gelmiştir. Türkiye’nin ihracat kapasitesi 36 milyar dolardan 160 milyar dolarların üzerine gelmiştir. Türkiye’nin kapasitesinin birkaç kat arttığı açıkça görülmektedir. Bunu yeterli görmemiz söz konusu olmamalı. Türkiye’nin potansiyeli bunların çok çok üzerindedir. Dünyada değişen teknolojinin üretim biçimini de değiştiriyor. Bu durum ticaretin paradigmasını da etkilemektedir. Artık emek yoğun üretimden teknoloji ağırlıklı üretime geçiş başlamıştır. Bu durum şüphesiz maliyetleri, rekabeti, istihdamı da çok yakından etkilemektedir. Gelişen dünyayla rekabet etmek için bilgi ve teknolojiye sahip olmaktan başka yol yoktur. Yatırımları daha fazla yapma zorunluluğumuz vardır. Gençlerimizi bilgi ve teknoloji yoğun üretime yönlendirmek zorundayız. Eski kalıplarla yola devam edersek orta gelir kuşağından kurtulmamız zor olacak” ifadelerini kullandı.  

NUH TUFANI GİBİ BİR TUFAN OLMAZSA…
Değişim ve yeniliğe ayrıca vurgu yapan Yıldırım, “İnovasyon… Yenilikçilik çağını yaşıyoruz. Bu kavramı asla unutmayalım. İçinde bulunduğumuz 100 yılı tanımlayan kavram budur. Fatih’in İstanbul’u fethetmesi kadar önemlidir. İcraat ile ticareti birleştiren bu kavramın özü sürekli yeniklik, araştırma geliştirmedir. Şirketler arası, uluslararası kalkınmanın temelinde yenilikçilik yatmaktadır. Hatta devlet politikalarını belirleyecek hale gelmiştir. Geriye gidiş söz konusu değildir. Değişme hepimizin ayak uydurması gerekir. Değişime direnç olursa değiştirilebileceğimizi görmeliyiz. Nuh tufanı gibi bir tufan olmadığı sürece insanlık kazanımlarını sürekli ileriye taşıyacaktır. İnsanların yerini artık makineler alıyor. Üç boyutlu yazıcılar, akıllı robotlar gibi yeni üretim araçları hali hazırda birçok ülkede devreye girmiştir. Daha fazla bilgi, teknoloji, üretim ve enerji bu şekilde mümkün olacaktır. Bugün ciroları miyarlarca dolarlara ulaşan şirketleri şöyle bir hatırlayalım. Bu şirketlerin geçmişi 10-15 yılı geçmez. 150 yıl geçmişi olan şirketler bugün ticaret ve ekonomi sahnesinden birer birer çekiliyor” dedi. 

TÜRKİYE PARMAK SALLAMAKLA HİZAYA GELECEK BİR ÜLKE DEĞİLDİR
Yıldırım, “Artık hedefimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi muasır medeniyetler seviyesi üzerine çıkmak olmalıdır. Eğer hedefi böyle belirlersek hep takipte kalırız. Şu eşiği aşalım diye bir mazeret üretmeden muasır medeniyetlerin önüne geçerek takip edilen bir ülke olmalıyız. Bugünlerde bazı ekonomik sıkıntılar yaşadığımız bir gerçektir. Her baharın bir kışı vardır. Ekonomimizde bugünlerde kış mevsimi var. Ancak karşı karşıya olduğumuz sorunları sızlanarak aşamayız. Siyasi eleştirilerle çözüm üretemeyiz. Hepimiz aynı gemideyiz. Milletimiz rahat olsun. Türkiye’nin imkan ve kabiliyetleri bu zorlukları aşabilecek seviyededir. Hedefimiz zorluk aşmak değil tekrar etmemesi için de tedbirlerin köklü bir şekilde ele alınmasıdır. Millileşme ve yerlileşme çok önemlidir. 20002li yılların başında savunma sanayisinde yerlilik yüzde 24’tü, bugünlerde yüzde 65’tir. Önemli bir gelişme ancak yeterli değil. Daha fazlasını yapmalıyız. Tamamen yerli mühendislerimizin aklıyla, emeğiyle helikopterimizi ürettik, ilk uçuşumuzu başarıyla tamamladık. 1’nci İktisat Kongresi henüz adı konulmamış bir devletin geleceği düşünülerek toplanmıştır. Borç bağındaki bir ekonominin geleceği 96 yıl önce planlandı. Üreten Türkiye için ortaya bir anlayış konmuştur. Bir yol haritası belirlenmiştir. Dünya yeniden şekilleniyor. Artık gelişmekte olan ülkelere, gelişmiş ülkelerden fon akışını önlemek için fonları elinde bulunduran ülkeler bir takım tedbirler alıyor. Bir kısmı faiz yükseltiyor. Bir kısmı rezerv parayı silah olarak diğer ülkelere ambargo uyguluyor. Bu dünyanın geleceği, barışı, küresel refah için pek hayra alamet bir iş değildir. Rezerv para silah olarak kullanılamaz. Dünya şaşkınlık içinde ABD başkanın aldığı kararları izliyor. Bu sürdürülebilir durum değildir. Hele hele Türkiye’yi tehditle hizaya getireceğini düşünenler çok büyük yanılgı içindedir. Türkiye parmak sallamakla hizaya gelecek bir ülke değildir. İstiklal savaşında büyük mücadele vermiş millet bugün de aynı yerdedir” diye konuştu.

AB’Yİ SADECE ŞARTLAR İYİ OLDUĞUNDA DEĞİL ŞARTLAR KÖTÜ OLDUĞUNDA DA YANIMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ.
Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilere değinen Yıldırım, “Avrupa Birliği Türkiye’yi oyalıyor. AB bu konuda yeterli samimiyette davranmıyor. 17 Aralık 2014’te Brüksel zirvesinde alınan kararlar gereği Türkiye tam üyelik müzakerelerini tamamlayacak ve tam üye olacaktı. Fakat Kıbrıs Rum Tarafı’nın karşı çıkması, engellemesi sebebiyle istenen mesafe alınamamıştır. Biz istenen müzakereleri devam ettirip AB üyesi ülke olma hedefinden vazgeçmiş değiliz. Bu nedenle AB’den daha kararlı, samimi, vizyoner bir bakış açısı bekliyoruz. İş birliğini sonuna kadar geliştirmek istiyoruz. Türkiye’nin bütünlüğünü hedef almayan, Türkiye düşmanlarına alan açmayan her ülkeyle ilişkilerimizi mutlaka geliştireceğiz. AB’nin Türkiye’yle karşılıklı güven ekseninde hareket etmesini beklemek en doğal hakkımız. AB’yi sadece şartlar iyi olduğunda değil şartlar kötü olduğunda da yanımızda görmek istiyoruz. Türkiye öncü ve önder ülkedir. Biz tarih öncesi de vardık. Bu dün de böyleydi yarın da böyle olacak. Yüzlerce yıldır bağımsızlığımızı koruyorsak bunun sebebi zorluklar karşısında çözüm üretme kabiliyetimizdir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’NİN İLK GÖZ AĞRISI!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu törende yaptığı konuşmada, “Dünyanın yaşayan en eski fuarlarından biri burası. Türkiye'nin de ilk göz ağrısı. Evet; ilk olmak, öncü olabilmek önemlidir. Ama bu önderlik vasfını yaşatabilmek ve geleceğe aktarabilmek de bir o kadar önemlidir. Biz İzmir'de fuarcılığın çıtasını hep yukarı, daha yukarı taşıyoruz. Sadece genel ticaret fuarımızı değil, ihtisas fuarlarımızı da büyütüyoruz. Türkiye'nin en büyük ve en nitelikli fuarcılık merkezini İzmir'de kurduk. Adını Fuar İzmir koyduk.  Her yıl onlarca fuar düzenliyoruz. Kıtaları, ülkeleri, kültürleri, ırkları, dinleri buluşturarak aynı zamanda evrensel barışa da hizmet ediyoruz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmirlilere verdiği bir görevdir.  O yüzden fuarlarımıza gözümüz gibi bakıyoruz. İddia ediyorum; bugün İzmir, sadece ülkemizin ve yakın coğrafyanın değil, dünyanın en önemli fuarcılık şehirlerinden birisi haline gelmiştir. Bu başarının altında, güçlü fuarcılık alt yapımız kadar, İzmir'in, tüm insanların bir arada ve barış içinde yaşadığı bir şehir olmasının da büyük payı var. Bu yönüyle İzmir, bugün dünyamızın önemli sorunlarından biri olan şiddet, hoşgörüsüzlük ve çatışmaların yerine “barış ve uzlaşı kültürünü” yerleştirmemizde örnek bir model olarak ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.

EN BÜYÜK TEŞEKKÜRÜM İZMİRLİLERE!
Başkan Kocaoğlu ayrıca, “Az sonra açılış kurdelesini keseceğimiz İzmir Enternasyonal Fuarı ise Türkiye'nin gülen yüzüdür. Ülkemizin moral kaynağıdır.  Sıcaktır, dost canlısıdır. Kardeşliktir. Ulusların kucaklaşmasıdır. Bir genel ticaret fuarından daha çok, aile buluşması gibidir. Geçtiğimiz yıl Rusya gibi güçlü bir devleti ağırlamış, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliğine önemli katkı sağlamıştık. Bu yılki odak ülke Hindistan'a ve partner ülke Sırbistan'a, tüm hemşerilerim adına “hoş geldiniz” diyorum. Gelecek yıl da yine bir başka dünya devini İzmir'de, İzmir Enternasyonal Fuarı'nda konuk etmeyi arzuluyoruz.  Bu konudaki görüşmelerimiz ve çalışmalarımız sürüyor. Bu fuarımızın başarısında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, üç yıldır sponsorluk desteği veren Folkart ve Vestel’e huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum. Ama en büyük teşekkürüm, bu fuarı 87 yıldır yaşatan, sahip çıkan İzmirli hemşerilerime gelecek. Türkiye'nin ileri görüşlü, yenilikçi, çağdaş ve Cumhuriyetçi o güzel insanlarına. Başta İzmir Enternasyonal Fuarı’nı bir sembol haline getiren unutulmaz belediye başkanımız Dr. Behçet Uz olmak üzere, bu fuara büyük emekleri geçen, katkı koyan tüm belediye başkanlarımızı ve elbette rahmetli Başkanımız Ahmet Piriştina’yı da, minnetle ve şükranla anıyorum. Barışın, hoşgörünün, özgürlüğün ve demokrasinin kenti aydınlık İzmir’den; 87 yıllık “Müstesna bir Cumhuriyet eseri” olan İzmir Enternasyonal Fuarı’ndan,  tüm dünyaya sevgilerimizi ve selamlarımızı gönderiyorum. Merhaba Ege, merhaba Türkiye, merhaba dünya” ifadelerini kullandı.

EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM
İzmir Valisi Erol Ayyıldız ise, “İzmir’in sosyo-ekonomik gelişmişliğinin temel dinamiklerinden olan İEF’nin kapılarını 87’nci kez dünyaya açmasının coşkunsu yaşıyoruz. Bizim bu heyecanımızı bizimle paylaşan saygıdeğer misafirlerimize İzmir valisi olarak hoş geldiniz diyorum. Fuarın ilimize, ülkemize, yerli ve yabacı kuruluşlara faydalı olmasını temenni ediyorum. İlimizin fuarcılıkta başarılı olmasını kanıtlayan herkese teşekkür ediyorum. Bu güzel organizasyonun gerçekleşmesinde de emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

İEF’NİN TEMELLERİ İZMİR İKTİSAT KONGRESİNDE ATILMIŞTIR
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başka bir programa katılmasından dolayı İEF açılışına gelemediğini belirten ve selamını ileten CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak da, “İEF’nin tarihimizde çok önemli bir yeri var. İzmir fuarı cumhuriyetimizin önemini gösteren müstesna örneklerden bir tanesi. Atatürk tarafından cumhuriyetimiz savaş meydanlarında kazanılan bağımsızlıkla işin bitmediğinin bilincindeydi. Ekonomik, bilimsel anlamda da zaferler gerekiyordu. İEF bu mücadelenin önemli bir parçasıdır. Fuarın temelleri İzmir iktisat kongresinde atılmıştır” diye konuştu.

CHP’Lİ ÖZTRAK’TAN EKONOMİ ELEŞTİRİLERİ!
Öztrak kürsüden ayrıca son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılara değinirken üstü kapalı bir şekilde hükümeti hedef aldı. Öztrak, “Ekonomimizde son dönemde görülenler dış finansmanı kötü yönetmenin sıkıntıları ve ekonomiyi sıcak parayla şişirmenin sonucudur. Trump yönetiminin ülkemize uyguladığı haksız yaptırımları kabul edemeyiz. Ama ekonomiyi iyi yönetemiyoruz. Türk Lirası’nın değer kaybı şirketlerde çok fazla maddi zarara neden olmaktadır. İşsizlik, enflasyon artmaktadır. Bugün sıkıntılarımız var. Ama bu umutsuz olacağımız anlamına gelmiyor. Türkiye 20 ekonomi arasındadır. İlaç verildiğinde toparlanma aşamasına gelebiliriz. Dünyanın en büyük zenginliğine sahibiz. Nüfusumuz kadın erkek ayırmadan işle buluşturulması ve üretime koşmamız gerekiyor. Aspirin tedavisini bırakıp inovasyon ve yatırımın önünü açacağız. Hukuk sistemini güçlendirmeliyiz. Güçlü çapalara sahip bir üretim programını derhal uygulamalıyız” açıklamasını yaptı.

İZMİR FUARI POPÜLİZM VE POLİTİKA YAPMA YERİ DEĞİLDİR!
Daha sonra kürsüye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy geldi. Bakan Ersoy yaptığı konuşmada isim vermeden CHP’li Öztrak’a göndermede bulundu. Ersoy, “Bugün sizlerle olmaktan çok sevinçliyim. Fuar alanına ilk girdiğimde 30 yıl önceki görüntüsü aklıma geldi. O zaman çok etkilenmiştim. Fuar denilince ticaret akla geliyor. İzmir fuarı sadece ticaret değil kültür ve sanat anlamında büyük önem ifade ediyor. Biraz popülaritesi gerilemiş olsa da son yıllarda gelişim olduğunu görmek beni çok sevindiriyor. İzmir fuarını 30 yıl önceki saf duygularla hatırlamak istiyorum. İzmir fuarının popülizm ve politika yapma yeri olmadığını düşünüyorum. İzmir’in Türkiye Cumhuriyeti’ne kattığı bir, diri, güçlü olma duygularıyla anılmasını istiyorum” diye konuştu. 

ÇOCUKLUĞUM İZMİR FUARINDA GEÇTİ
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise, “Tüm katılımcıları İzmir’e davet ediyoruz. Önümüzdeki dönemde serbest ticaret anlaşması başta olmak üzere partner ülke Sırbistan’la ilişkilerimiz devam edecektir. Bu fuar kapsamında en geniş katılımı sağlayan odak ülke Hindistan’a da teşekkür ediyorum. Umuyorum bu fuar çerçevesinde kurulacak dostluklar yeni iş imkanları doğuracaktır. İzmir fuarı hep buluşma noktası olmuştur. Anadolu’nun bereketi, insanları yabancı dostlarımız ile fuarda buluşmaktadır. Çocukluğum İzmir fuarında geçti. Hep fuarın açılmasını beklerdik. Bizim için İzmir fuarı çok önemliydi. İzmir geçmiş dönemlerde ticaret ve ulaşım merkezi olmuştur. İlerleyen dönemde teknoloji bilim ve turizm öncüsü olmaya devam edecektir. 21’inci yüzyılda yine merkez durumunda olacaktır. İlk para ve çek bu bölgede kullanıldı. İlk ticaret gemileri bu bölgeye geldi. Modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk ilk iktisat kongresini burada düzenledi. Önümüzdeki senelerde teknolojiyi merkeze alan politikaları merkeze alacak olanların başarılı olacağı kesindir. Bu fuar için emeği geçenlere tek tek teşekkür ediyorum. Önümüzdeki yıl burada buluşmayı diliyorum” dedi.

TÜRKİYE’DEN SIRBİSTAN’A GELEN TURİST SAYISI 2. SIRADA
Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Ticaret, Turizm ve İletişim Bakanı Rasim Ljajıc, “Çok kıymetli dost ülkemiz Türkiye’ye selamlarımı sunuyorum. Böyle büyük bir organizasyonda partner ülke olmak son derece gurur verici. Sırbistan ve Türkiye Cumhuriyeti arasında son dönemde en iyi dostluk ilişkileri kaydedildi. Hem siyasi hem de ekonomik anlamda ikili ilişkilerimiz son derece iyi. Sırbistan Cumhuriyeti’ni eğitim ve ticaret anlamında sunacağımız çok hizmetlerimiz var. İEF’de herkese her konuda cevap vereceğiz.  Hem Türk ekonomisinin iyileşmesi bakımından hem de bölgedeki ülkelere ışık yakmasının öneminin altını çizmek istiyorum. Türkiye’den Sırbistan’a gelen turist sayısı 2. sırada bulunmakta. Bu fuara Karadağ’dan da heyet geldi. Bizler küçük ülkeler olabiliriz ama biz ortak olmalıyız. Global piyasada sunulan fırsatları iyi değerlendirmek gerek. Çeşitli ülkeler ve kültürler birleşiyor. İEF’de son zamanlarda görmeye alışkın olmadığımız tablolarla karşılaşıyoruz. Pek çok ülke burada birbirleriyle kaynaşıyor. Dünya hiç bir zaman bu kadar barış ve sevgiye ihtiyaç duymamıştır. İEF’deki bu barış ortamının dünyadaki en uzak yerlere ulaşması dileğiyle. Örnek olması dileğiyle. Karşılıklı anlaşmayı artıralım sevgi ve saygıyı artıralım” diye konuştu.

BİZ AY’A VE MARS’A ULAŞTIK. UMARIM HİNDİSTAN DENEYİMİNDEN FAYDALANACAKSINIZ
Hindistan Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya, “İzmir Fuarı’na katılmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Dünya elbette tamamen bir dönüşüm içerisinde. Sizlere bunlardan bahsetmek istiyorum. Ekonomi açısından ve ideolojiler açısından toplumlarda büyük değişiklikler olmakta. Teknoloji son derece değişmekte ve fırsatlardan  teknoloji sayesinde yararlanma fırsatı buluyoruz. Ekonomik yer çekimi Asya’ya doğru kaymakta ve burada yepyeni yükselen değerler var. İEF’ye  Asya ve Afrika’dan çok temsilci katıldı. Bu sayede ülkeler arasında yepyeni fırsatlar olacak ve pek çok piyasa ortaya çıkacak. Sizlere son olarak kendi ülkemin hikayesinden bahsetmek istiyorum. Hindistan son 70 yılda sömürge olmaktan çıkınca dünyada en hızlı büyüyen ülke haline geldi. Sıfırdan başlayan bir ülke olan Hindistan şimdi doğrudan yabancı yatırımcıları ülkesine çekiyor. Kalkınma yolunda birkaç adım attık daha çok yolumuz var ve partnerlere ihtiyacımız var. Bu gelişimin en önemli yolu sevgi ve güvende. Dünya tek bir aile ve biz buna inanıyoruz. Hindistan’ın bu ilkesini edinirseniz çok güzel bir dünya düzeni olur. İEF’ye Hindistan’dan gelen 75 şirket var. İzmir’deki gelişimi yakından takip edeceğiz. Biz Ay’a ve Mars’a ulaştık. Umarım Hindistan deneyiminden faydalanacaksınız. Saat 19:00’da Hindistan Müzik Konseri var” ifadelerini kullandı.

 
Bakan Ersoy'dan Tekel Fabrikası'nda inceleme!
 
Mehmet KARABEL yazdı... Yeni değil, bir asır önce de İzmir kokuyordu
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Su kesintisi 7 Eylül 2018 Cuma 22:47

Torbalı Ayrancılar Mahallesinde su kesintilerinden bıktık arkadaş . Ne ana boru arızalarıymış be .Su kaynaklarımın bulunduğu yerde susuzluk çekiyoruz .

Yorumu oyla      9      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bayındır 87. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda…
Bayındır’ın tarihi, kültürü, doğası, ekonomik ve coğrafi özelliklerini ...
İzmir'de şok: Araba lokantaya girdi!
İzmir'de, sürücüsünün kontrolünden çıkan otomobil, 3 kişinin oturduğu ...
Karabağlar'da imar planı zirvesi
Osman Aksüner, Aşık Veysel ve Aydın Mahallesi sakinleri 5. Etap İmar Planı ...
 
Dünya, İzmir Fuarı için buluştu!
Bu yıl 87'incisi düzenlenen İzmir Enternasyonal Fuarı'nın açılış töreni ...
BELGEM'de LGS gururu!
Bu yıl 6 bin 500 öğrenciye eğitim desteği veren Bornova Belediyesi Gençlik ...
Buca'da kurs zamanı
Buca Belediyesi’nin hobi, sanat ve meslek sanat kurslarında kış dönemi ...
 
Başkan Atila’dan özgürlüğün başladığı yere davet
Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, tüm İzmirlileri Büyük Önder Mustafa ...
Başkan Uğurlu'dan Kurtuluş için çifte mesaj
Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, 8 Eylül Kemalpaşa'nın ve 9 Eylül ...
'Yüzülebilir Körfez' yolunda ihale tamam: İzmir'in adaları geliyor!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Körfez ve Liman Rehabilitasyonu Projesi” ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Türkiye'nin 'en güzeli' İzmir'e!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bumerang!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli bir tür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Yumuşama mı, oyun kurmak mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bitki kıyameti
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva