İzmir’deki kampüste HGS uygulaması yargıya taşındı

Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü'nde 14 Kasım 2016 tarihi itibariyle öğrencilerin kampüse araçlarıyla girişi paralı hale geldi. Sınav haftasına denk gelen uygulama bir süre ertelenerek, yeniden uygulamaya alındı. Uygulama gereğince, kampüse girecek öğrencilerin 6 ay geçerli olacak HGS etiketi için 150 lira ödemesi şartı getirildi. Yılda 300 lira ödenecek olmasına tepki gösteren öğrenciler, Rektörlüğü uygulamadan vazgeçmesi için ikna etmeye çalışırken, bir yandan da tepki olarak araçlarını kampusun dışına park etmeye başladı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Lojistik Mühendisliği bölümünde yüksek lisans öğrencisi Harun Çetin ise konuyu önceki gün yargıya taşıdı. İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne başvuran Çetin, uygulamanın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dilekçe verdi. Yaşadıkları problemi Rektörlük ile konuşarak çözemeyeceklerini anladığı için dava dilekçesini verdiğini belirten Çetin, "Bu davayı açmamın tek sebebi yetkililerin herhangi bir öğrenci topluluğu ile iletişime geçmeden, sendikanın öneri ya da isteklerini dikkate almadan uygulamanın getirilmesi. Hatta bu uygulama ile ilgili tepkileri görmezden gelmesi, basın açıklaması yapılacağı zaman sivil polisleri buraya yönlendirmesi nedeniyle konunun konuşarak çözülemeyeceğini anlayarak dava yoluna gittik" dedi.

"KAMPUSUN DIŞI GÜVENLİ DEĞİL"
Kampusun dışında güvenlik önlemi olmadığı için sıkıntı yaşadıklarını anlatan Harun Çetin, "Geç saatlerde dersimiz olduğunda aracı bıraktığımız noktadan kampuse karanlıkta yürüyoruz. Hamile bir arkadaşımız az sayıda dersi olduğu için bu kartı almak istemedi. Bir hocamızın yönlendirmesine rağmen ziyaretçi kartıyla aracı içeriye alınmadı. Kampusun dışında güvenlik önlemi yok" diye konuştu.

Toplu ulaşım imkanın da kısıtlı olduğunu hatırlatan Çetin, "Dışarıda da bir otopark imkanı yok. Bu durumda üniversite bütün kampusu otopark haline getirmiş oluyor. Bu uygulama sosyal yardımlaşma adı altına yapılıyor. Ancak sadece öğrenciden HGS için para alınıyor" dedi.

"HGS UYGULAMASI OHAL UYGULAMASI MI?"
Harun Çelik, İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne verdiği dilekçede, başka bir öğrenci tarafından Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) yazdığı dilekçesine verilen yanıta da yer verdiklerini söyledi. BİMER'in yanıtında “OHAL kapsamında uyulması gereken zorunlu emniyet tedbirlerini alarak güvenli ve hızlı geçişi temin etmek, kamusal alan olan üniversitelerden hakkaniyetli yararlanmayı sağlayarak, özel araçları ile üniversiteye gelen öğrenciler ile yerleşke taşıtlarını kullanan öğrenciler arasında sosyal dengeyi sağlamak, etiket bedelleriyle üniversitenin sosyal sorumluluk projelerine destek vermek" ifadelerine yer verdiğini söyleyen Çelik bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını söyledi. Harun Çelik, kampüs girişinde daha önce kullanılan DEU-KART giriş sisteminin de aynı işlevi görebileceğini hatırlattı.

REKTÖRLÜK ‘TAVİZ YOK’ DEDİ
Konuyla ilgili konuşan Eğitim-İş 4 Nolu Şube Başkanı Haşim Karaman ise daha önce rektörlüğe yazılı başvuru yaptıklarını belirterek şöyle konuştu: "Bu uygulamanın iptal edilerek alınan ücretlerin öğrencilere iadesini istedik. Ancak bu başvurumuza herhangi bir yanıt verilmedi. Rektör yardımcıları ile görüştük. Bu konuda kesinlikle taviz vermeyeceklerini, öğrencilerden bu parayı almaya devam edeceklerini söylediler. Onların mantığına göre bazı üniversitelerde bu yapılıyormuş biz de bunu yapacağız dediler."

ÜNİVERSİTENİN HIZLI GEÇİŞ SİSTEMİ
Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Tınaztepe Kampüsü'nde kullanılan hızlı geçiş sistemi HGS olarak anılsa da Karayolları Genel Müdürlüğü'nün kullandığı HGS sisteminden farklı. Aynı yöntemle alınan çipli etiket ön aracın ön camına yapıştırılıyor. Çipli etiket sadece kampüs girişinde çalışıyor. Girişteki gişelerde bulunan okuyucular etiket ile etkileşime girdiğinde otomatik bariyer açılıyor. Eğer ziyaretçi olarak kapüse giriş yapılacaksa, güvenlik görevlileri ziyaret edilecek kişiyle görüştükten sonra bariyeri açarak girişi sağlıyor. (DHA)