İzmir'de olay olan kadın mimarın 20 yıl hapsi istendi

İZMİR - Olay geçen 18 Mart'ta Menderes Caddesi üzerinde saat 14.45 sıralarında meydana geldi. Tınaztepe- Şirinyer güzergahında çalışan 476 numaralı belediye otobüsünün şoförü Mehmet İskeçe, Şirinyer yönüne ilerlerken Mehmet Akif Caddesi'ne döneceği sırada, mimar B.B., yönetimindeki 35 UZ 128 plakalı otomobili ile iddiaya göre şerit ihlali yaparak, belediye otobüsünün önünde aniden durdu. Belediye otobüsü şoförü İskeçe, sert fren yapınca yolcular öne savruldu. İki sürücü arasında tartışma çıktı. İddiaya göre B.B., Mehmet İskeçe'ye hakaret edip, tehditler savurdu.

İskeçe, polisi arayıp olayı bildirdi. Bu sırada belediye otobüs şoförlüğü yapan ancak görevde olmayan Bilal Sarıkaya ve Kasım Süslü de arkadaşlarına yardıma gitti. 2 kişi de karışınca tartışma daha da büyüdü. İddiaya göre B.B., aracını çalıştırıp, üç kişinin üzerine doğru sürdü. Kasım Süslü ile Mehmet İskeçe yere düştü. Bilal Sarıkaya ise kaputun üzerinde yaklaşık 800 metre gitti. Kırmızı ışıkta otomobil durunca Sarıkaya, indi. Otomobiliyle geri geri kaçmaya çalışan B.B., bir başka araca çarptı. Çarptığı aracın sürücüsü. mimar kadının otomobilinin kontak anahtarını alıp, gelen polislere teslim etti. Soruşturmayı tamamlayan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yılmaz, B.B. hakkında 'tehdit, kasten yaralama ve hakaret' suçlarından dava açtı.

İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmaya, hakkında 20 yıl hapis cezası istenen tutuksuz sanık B.B., avukatı Mustafa Cem Avcı, Bilal Sarıkaya, Kasım Süslü ile avukatları Seyit Ahmet Akyüz, Mehmet İskeçe ile avukatı Birben Özer geldi.

Hakim karşısında ifade veren evli ve iki çocuk annesi B.B., suçlamaları kabul etmedi. B.B., "Ben kimseyi tehdit etmedim. Aracımı da kasten üzerlerine sürüp, yaralanmalarına neden olmadım. Otobüs şoförü ile tartıştım. Daha sonra gelen iki kişi de olaya müdahil oldu. İkisi aracımın üzerine çıkıp zarar verdi. Maddi zararım 7 bin lira. Aracımın üzerine atlayınca indim. Kaputun üzerinde bulunan Bilal, ön camı vurup kırdı. Bilal'in düşmemesi için de sağdan yavaş olarak gidiyordum. Beraatimi istiyorum" dedi.

Sanığın avukatı Mustafa Cem Avcı, "Müvekkilimin aracına saldırı olmuş ve maddi hasar meydana gelmiştir. Saldırıya kadar aracından hiç çıkmamıştır. Bir kadın olarak bu denli yoğun bir saldırı altında araçtan çıkması da akıl karı değildir" dedi.

Belediye otobüs şoförü Mehmet İskeçe de "Sanığın söylediklerinin hepsi yalan. Sanık bana ağır sözler sarf etti. Diğer şikayetçi olan iki arkadaşımla sanığın kaçmasına engel olmak için yoluna çıktık. Bizi yaralayacağını bile bile aracı üzerimize sürdü. Kendisine polisi arayıp beklemesini söylemiştim. Ben ve Kasım yere düştük. Bilal ise aracın kaputunda kaldı. Bu şekilde aracın üzerinde uzun bir mesafe gitti. Şikayetçiyim" dedi.

Bilal Sarıkaya da "Kalabalığı görünce gittim. Olayın ayrıntısını öğrenmeye çalışıyordum. Bu sırada bayan sürücü, birden bire bizim bulunduğumuz tarafa aracı sürdü. Ben ezilmemek için aracın kaputunun üzerine atladım. Beni yere düşürmek için sağa sola direksiyonu kırdı. Kendisine elimle 'ne yapıyorsun, beni öldüreceksin' diye işaret ettim. Kendisi 'sen göreceksin, seni öldüreceğim' diye tehdit etti. Sileceklere tutunup yaklaşık 800 metre gittim. Diğer iki arkadaşım yere düşüp kurtuldu. Allahtan kırmızı ışığa yakalanan sanık durunca kurtuldum. Yaşadığıma şükrediyorum. Davacıyım" dedi. Sarıkaya'nın avukatı Seyit Ahmet Akyüz de sanığın davranışının öldürmeye teşebbüs olduğunu savundu.

Kasım Süslü de sanıktan şikayetçi olduğunu belirtip, "Kadın sürücü aracından inip, Mehmet'e hakaret ediyordu. Bayanın omuzuna dokunup, 'Bir mesele varsa polisi arayalım' dedim. Başını çevirip, bana ağıza alınmayacak hakaret ve küfürler etti. Aracına binip, bizim üzerimize doğru sürüp çarptı" dedi.

Sanık avukatı Mustafa Cem Avcı, güvenlik kameralarının incelenmesini, olay yerinde keşif yapılmasını istedi. Hakim, tanıkların dinlenmesine, güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesine karar verip duruşmayı erteledi.(dha)