İzmir'de öğretim üyesi eşini katletmişti... O cezaya onama!

Buca ilçesinde, boşandığı öğretim görevlisi 38 yaşındaki Serpil Erfındık'ı bıçaklayarak öldüren 37 yaşındaki Vedat Atik'e verilen 28 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası Yargıtay, tarafından onandı. Verilen cezayı az bulan Erfındık'ın acılı annesi Tülay Aksakal, iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğini söyledi.

DHA'nın haberine göre olay, 15 Aralık 2013 tarihinde Buca ilçesi Kaynaklar Mahallesi'nde meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim görevlisi Serpil Erfındık, 3 yıllık evliliğin ardından boşandığı Vedat Atik tarafından 6 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetten sonra arkadaşının evinde yaklaşık 1 hafta saklanan Vedat Atik, oğlu ve ailesini gördükten sonra teslim oldu. Oğlunu görmek için eski eşinin evine gittiğini, kucağına alıp sevdiği sırada altını kirlettiğini, temizlemesi için annesine verdiğinde ise "Sen nasıl adamsın?" dediği için cinayeti işlediğini ileri süren Vedat Atik, İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı, hakkında önce ömür boyu hapis cezası verildi. Savunmasına "Pişmanım, keşke böyle bir şey olmasaydı, yaşanmasaydı bu olay" diyen Vedat Atik'in cezası 'iyi hal ve pişmanlık' indirimleri yapılarak 25 yıl hapse indirildi. Sanık Atik, 'hırsızlık, hakaret ve tehdit' suçlarından verilenlerle birlikte toplamda 28 yıl 5 ay 7 gün hapis cezasına mahkum oldu.

AİLE AİHM YOLUNDA
Temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay, yaklaşık iki yıl sonra, Vedat Atik hakkında yerel mahkemenin verdiği toplam 28 yıl 5 ay 7 günlük hapis cezası kararını onadı. Karar kesinleşirken, Erfındık'ın acılı annesi Tülay Aksakal, iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğini söyledi.

ANNEANNE HUKUK SAVAŞINI KAYBETMİŞTİ
Kızı Serpil Erfındık'ın öldürülmesinin ardından Tülay Aksakal, o zaman 4 yaşında olan torunu E.B.A.'nın velayetini almak için dava açmıştı. Ancak önce yerel mahkemede, ardından da Anayasa Mahkemesi'nde, kızının ölümünden sonra söylediği, "Ben torunumu istemiyorum, bana kızımı ve katil kocasını hatırlatıyor, yurda verilsin" sözleri nedeniyle bu mücadelesini kaybetmişti. Mahkeme E.B.A.'nın velayetini babaannesine vermişti.