Sinan DOĞAN/EGEDESONSÖZ - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal, gıdada halkın sağlığına aykırı ürünleri üretenleri cezalandırmanın en etkili yolunun firmaları teşhir olduğunu söyledi. Güldal, İzmir'de taklit ve tağşiş yapan firmaların sayısının Türkiye'nin gerisinde olduğunu belirterek, İzmir'de onaylı 130 süt ürünleri tesisinden sadece 12'sinin ürünlerinde taklit ve tağşişe rastladıklarını açıkladı. Güldal, firmaların adres de isim de değiştirseler de denetimden kaçamayacağını vurguladı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nde düzenlenen basın toplantısında, İzmir'in önemli bir tarım şehri olduğunu dile getiren Güldal, "Türkiye'de üretimden tüketime giden süreci bütün ürün yelpazesi, sektör büyüklüğü, ihracat imkanları ile yaşayan bir şehiriz. Bakanlığın projelerinden, desteklerinden, kaynaklarından en çok yararlanan illerin başında İzmir geliyor" dedi.
İHBAR YAĞDI
Geçen yıl bir önceki yıla göre gıda denetim sayısının yüzde 52 artarak 41 bin 602'ye ulaştığını ifade eden Güldal, 4 milyon 969 bin liralık idari para cezası kesildiğini açıkladı. Güldal, "Ülkemizin varmak istediği noktaya yaklaşıyoruz. 2015 yılında 50 bin gıda denetimi hedefliyoruz. Tüketici Alo 174 Gıda Hattı'nı çevirirse bir hafta, 10 gün içinde ihbar edilen konu incelenip sonuca bağlanıyor. Geçen yıl 3 bin 439 ihbar geldi. İki yıldır başlayan gıdada taklit ve tağşişi ortaya çıkaran inceleme sonucu 16 firmanın 32 ürünü Bakanlığımız tarafından kamuoyuna ifşa edildi. Burada amaç üzüm yemektir. Faaliyet gösteren firmaların ekonomik olarak çökertilmesini amaçlamıyoruz. Biz bu firmaların çoğunun kendine çekidüzen verdiğini, problemli ürünleri toplayıp bir daha bu işe tevessül etmediklerini görüyoruz. Para cezası, kapatma, imha ve savcılığa suç duyurusunda bulunma yöntemlerini uyguluyoruz. Ama firmaların en çok çekindikleri basına ve kamuoyuna adlarının açıklanması. Halk en azından bir süre için de olsa o firmaya ceza veriyor" şeklinde konuştu.
İzmir'de taklit ve tağşişin Türkiye ortalamasının altında olduğunu dile getiren Güldal, 100 firmadan 3-5'inde sorun çıkıyorsa, başka ilde 5 firmadan birinde sıkıntı yaşandığını söyledi. İzmir'de onaylı 130 süt ürünleri tesisi olmasına rağmen, sadece 12 firmada tağşiş çıktığını belirten Güldal, isim de adres de değiştirseler taklit ve tağşiş yapan firmaların kendilerinden onay almak zorunda olduğunu dile getirdi.
SÜTTE BÜYÜK DESTEK İZMİR'E
Geçen yıl 807 bin ton süte 50 milyon lira süt destekleri ödendiğini belirten Güldal, "En çok süt destekleme ödemesi yapılan il İzmir. 4-5 yıl önce süt fiyatları çok düşüktü. Üretici sütünü döküp, hayvanını kesiyordu. Son yıllarda süt fiyatlarında istikrar sağlandı. Hem süt üretimi 18 milyon tona ulaştı hem de fiyatlar yükseldi. Üretici hayvanlarına daha iyi bakıyor. İzmir sütün başkenti oldu" dedi.
2002'den bu yana İzmir'e 28 farklı konuda 1 milyar 850 milyon lira destek verildiğini vurgulayan Güldal, geçen yıl verilen tarımsal destek miktarının 300 milyon lirayı bulduğunu, kırsal kalkınma projeleri kapsamında 2006-2014 yılları arasında 52 milyon liralık hibe verildiğini ve 2 bine yakın kişiye istihdam sağlandığını söyledi. Güldal, uyguladıkları projeler hakkında şu bilgileri verdi: "Organik üretim 16 bin hektardan 22 bin hektara çıktı. Ürün çeşitliliği 184 ürüne çıktı. Üretim miktarı 68 bin tondan 75 bin tona yükseldi. Zirai ilaç kalıntısını önleme projesi kapsamında 15 ilçede 171 bin ton ürün elde edildi. Çevre amaçlı tarım arazilerini korumak için başlanan projede üretici sayısı 334'e, tarım alanı 24 bin 822 dekara çıktı. İzmir'de hastalıktan ari 50 büyükbaş, 3 küçükbaş işletme bulunuyor."
RUSYA İÇİN 43 BAŞVURU
Rusya'ya bitkisel ürün ihracatının devam ettiğini, hayvansal ürün ihracatı ile ilgili geçen yıl Türkiye'nin önü açıldığını belirten Güldal, "Geçen yıl 43 firma Rusya Federasyonu'na ihracat için başvuru yaptı. Şu an süt ürünlerinde ihracata başlayan firmalarımız bulunuyor" diye konuştu.
Miras hukukunda yapılan düzenleme ile tarımsal arazilerin bölünmesi önleyip, birleştirilmesini teşvik edeceklerini vurgulayan Güldal, artık tarım arazilerini satanların kendilerinden izin alacağını söyledi. Güldal, İzmir'de arazilerin tarlada 55 dekar, meyve bahçesinde 20 dekarın altına inemeyeceğini açıkladı.
Tarım sigortasını çok önemsediklerini belirten Güldal, samana kadar tüm ürünlerin risk kapsamına alındığını, poliçe bedellerinin yüzde 50'sinin devlet tarafından ödendiğini söyledi.
'2023 HEDEFİ YAKALANACAK'
Türkiye'de tarım son yıllarda büyük ivme kazandığını dile getiren Güldal, 61 milyar dolarlık tarımsal hasılaya ulaşıldığını söyledi. Güldal, "Bu rakama 23 milyar dolardan geldik. 194 ülke içinde 2008 yılına kadar 11. sırada iken, 7. sıraya yükseldik. Avrupa'da 4. sırada yer alıyorduk. Şimdi ekonomik tarımsal hasılada birinci sıradayız. Avrupa Birliği ortalamasının çok üzerinde, ortalama yüzde 2.3 büyüdük. Avrupa'ya nazaran 10 katı büyüme hızına ulaştık. Geçen yıl ilk 11 ayda 194 ülkeye 16.4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Hedefimiz 2023'te 150 milyar dolar tarımsal gayrisafi hasıla, 40 milyar dolarlık ihracat. Bu hedef çok uzak değil. Bu rakamın bile üzerine çıkabiliriz. Amacımız dünyada ilk 5 ülke arasında yer almak" dedi.