İYİ Parti'den ekonomi zirvesi: İzmir üvey evlat muamelesi görüyor!

EGEDESONSÖZ- İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından Kültürpark İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde, Ekonomi ve Kalkınma Politikaları Başkanlıkları İzmir Buluşması düzenlendi.

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar’ın ev sahipliği yaptığı toplantıya, İYİ Parti Genel Başkan Baş Danışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, TBMM İYİ Parti Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale ve İYİ Partili Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran katıldı.

KIRKPINAR: BASKIN SEÇİME DE ZAMANINDA YAPILACAK SEÇİME DE HAZIRIZ
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, “Baskın seçimde olsa erken seçimde olsa gününde yapılacak bir seçimde olsa İzmir başta olmak üzere 81 il teşkilatı olarak 960 küsür ilçe teşkilatımız yapılacak tüm seçimlere hazırdır. Bu toplantının hayırlara vesile olmasını diyorum” dedi.

ÇIRAY: TÜRKİYE SALGINA EN BECERİKSİZ HÜKÜMETLE YAKALANDI
İYİ Parti Genel Başkan Baş Danışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, “Bugün 10 Mart, bugünün bir özelliği var. Bir televizyon programında, Türkiye'de henüz tek bir covid vakası hükümet tarafından ilan edilmemişken eğer bu bir pandemi ise Türkiye’de covid vakası olmaması mümkün değil demiştim. O gün geç saatlerde Sayın Bakan covid vakasını açıklamak durumunda kaldı. Gündemin birinci sırasını ekonomik sorunları, ikincisi sorunu ise covid alır. Salgın ayrıca ekonomiktir. Türkiye’nin talihsizliği covid durumuna en beceriksiz hükümetle yakalanmıştır. Zaten ekonomi çökmekteydi ve derin bir krize girmeye başlamıştı. Covid bu sorunu açığa çıkardı ve derinleştirdi. “Sayın bakan ne nazik, ne demokrat hareketleri var, iktidarda böyle insanlar var mı” dendiğinde biz İYİ Parti olarak bu Bakan sadece halkla ilişkileri yönetiyor, covidle alakası yok ve yaptığı işlerin de cehaletten farkı yok demiştik. 30 Ocak’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi verdik ve reddedildi. Covid konusunda alınan tedbirler yetersizdir, dikkat dedik ve önerilerimi sıraladık. Okulları geç kapattılar maçları geç ertelediler. Yani hiçbir şeyi doğru yapmadılar. Covid dediğiniz zamanda pardon dediğiniz her an biri ölmüş oluyor. İzmir’de bir deprem felaketi yaşadık, mukayese edelim. Canımız yandı. Ama Türkiye’ye her gün bu rakamları 5-10 ile çarpın, o kadar insan vefat ediyor. Covid hastalığı ile ölen bir vatandaşımızın raporunda bulaşıcı hastalıktan öldü yazıyordu. Yani verilen rakamlar da yalan. Covid ile ekonomi bir kısır döngüye girdi. Ekonominin artışı covidi artırıyor, covid ekonomik bozukluğu arttırıyor. Esnaf dükkan açmazken kalabalık kongreler yaptılar. Tarihi utanç olarak millete iban gönderen bir hükümet. Yeni mutasyonlar ortaya çıktı, dikkat edin. Sizleri yeteri kadar ziyaret edemediğim için hepinizden özür diliyorum” ifadelerini kullandı.

DERVİŞOĞLU: BİZİMLE DOĞU PERİNÇEK GİBİ DEĞİL ALPARSLAN TÜRKEŞ GİBİ KONUŞSUNLAR
TBMM İYİ Parti Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu,  siyasette zaman zaman yüzleşmelerin olduğunu söyleyerek, “Yüzleşerek büyürsünüz. Tarihle sözleşme yetmez yüzleşmekte gerekir. Ama hiç bit yüzleşme milletme yaptığımızı sözleşmeye zarar vermemelidir. İyi partinin iyi ve cesur insanları olarak iyi partinin kurumsal kimliğini milletle yaptığı sözleşme sizlersiniz. Bu görevi layığıyla yapacağınıza eminim… Bize Doğu Perinçek’in dilinden cevap vermesinler. Mevzu Doğu Türkistan söz konusu olunca bizimle Doğu Perinçek gibi değil Alparslan Türkeş gibi konuşsunlar. Eğer Türkiye’nin bu konuyla alakalı görüş ve düşüncelerini söyleyeceklerini Gastarlı İsmail’den Kaşgarlı Mahmut’ta şevk ve ilham alsınlar” dedi.

USTA: HÜKÜMETİN ARTIK BU ÜLKEYE VERECEK BİR ŞEYİ KALMADI
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, iktidarın her şeyi çok iyi bildiğini söylediğini ancak her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını söyledi. Usta, “Biz illerimizi gezerek sorunları ele alıyor, çözüm önerilerimizi de onlara sunuyoruz. Pandemi ortamı aslında uzun bir süredir Türkiye ekonomisinde biraz daha derinleşmemsini sağladı. Bugün ki sorunlar son bir yılda oluşmadı. Açıklıkla diyeyim elbette AK Parti iktidarı 2007-20008 yılına kadar reformları yapılmış temiz bir ortam aldı, bu bir avantajdı. İkinci avantajı 2002 sonrası oluk oluk aktığı bir dönemde iktidar oldu. Hem büyüme hem de enflasyon arasında bizim rakibimiz olan gelişmekte olan ülkelere göre performansımız düşük. Evet enflasyon düşüktü ama tüm dünyada düşüktü. Bizde düşürdük ama şu an geldiğimiz noktada gelişmekte olan ülkelerden gerideyiz. 2002 bizim bıraktığımız rakamlardayız. Şimdi yönü yukarıya doğru olan bir enflasyon durumumuz var. Dar gelirler ve sabit gelirliler artan enflasyonlara göre ayarlayamazlar. Onlar hep zarar eder. Bu hükümet 2007-2008’e kadar başarılı oldu, bir şey yapmadan başarılı oldu. Ama bunu koruyamadı. Yenilerinin ilave edilmesi gerekiyordu. En büyük kabahati, budur, reformlardan hep kaçtı. Yumurta kapıya dayandı, büyüme durdu, enflasyon artık, bir yanda da bütçe açığı arttı. Bugün Türkiye ithalatını finanse edilebilmesi için rezervleri kullanan bir ülke haline geldi. Eğer bugün döviz geliyor bunu yanlış değerlendirmemek lazım. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelere maksimum 7 olan durumda ülkede yüzde 17 faiz verirseniz sonunuz bu olur. Bizim gibi olan başka ülkelerde sadece yüzde 3-4 oranda değer kaybederken Türkiye yüzde 12 değer kaybetti. 10 yılda alınması gerek kararların alınmamasından kaynaklı sorunlar yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı hukuk sitemi ile ilgili reform yapacağım diyor, o gün Türk Lirası değer kaybediyor. Yüzde 7 faiz hepimizin, emeğinin alın terinin yurt dışına akması demek. Para kimsenin hatrına gelmiyor, para 17 faiz ile geliyor. En masum tabirle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yanıltılıyor. Erdoğan, “Türkiye’ye sermaye girişi başladı” dedi. Bugün giren yarın giden para girişidir. Buna aldanmamak lazım. Bu hükümetin artık bu ülkeye verecek bir şeyi kalmadı. Bizim yapacağımız şey bir çalışıyorsak 10 bin çalışacağız. Türkiye’yi bu durumdan kurtaracağız” dedi.

ÖZLALE: İZMİR ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRÜYOR
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale,”İzmir’in son 10 yılda nasıl yalnızlaştırıldığını ve nasıl üvey evlat muamelesi gördüğünü sizlerle paylaşacağız” diyerek verilerle İzmir’in durumunu anlattı. Özlale, “Uçuyoruz kaçıyoruz dünya bizi kıskanıyor dediğimiz dönemde kişi başı geliri aynı olduğumuz ülkelerin milli gelirleri yüzde 60 arttı. 1,25 milyon insan iş bulma ümidini kaybettiği için iş gücünden çıktı. Türkiye 82 milyon nüfusu var, çalışan nüfusu ise 28,5 milyon. Neredeyse 3’te 1 civarında. Bizim İYİ Parti olarak sizlere en büyük taahhüdümüz çalışan sayısını arttırmaktır. Nüfusa oranlar 16 milyon insanın çalıştırılması gerekiyor. Dünya mutluluk endekssinde 2014 yılında 69. Sırada, 2019’da 79. sıradayız. Son 5 yıldır üniversite mezunlarının mutluluk düzeyi eğitim alamamış mutluluk düzeyini gerisine düşmüştür. Bu ülkede üniversite okuyan biriyseniz okumamış birine göre daha mutsuzsunuz. Eğer biz gençlere hayal kurmasını öğretemiyorsak, kamuda iş bulak tanıdık vasıtası ile oluyorsa, hayalim yok diyorlarsa burada beyin göçüne şaşırmamak lazım. İzmir içine aynı şey var. Eğitim düzeyi yüksek bir şehir. Ama mutsuzluğun en yüksek olduğu illerden bir tanesi. Bu mutsuzluğu katlamak için iktidar. Hükümetin İzmir’den 2020 yılında AK Parti’nin topladığı vergi 103 milyar TL. Ülkeden 978 milyar TL vergi toplamış. Yalnızlaşan bir şehir var karşımızda. Yenilikçi sıralamasında en yükse de olması gereken bir şehir var ama gerilerde yer alıyor. Müthiş turizm kaynakları var ama bunları değerlendiremiyoruz. İzmir’de alt yapı yatırımlarını attırılması gerekiyor. Ama burada da İzmir üvey evlat muamelesi görüyor. Bağımlılık konusunda İzmir limanı 166. sırada. 15 sene önce 73. sıradaydı. İzmir limanından işe başlamak gerekiyor” dedi.

ÖZLALE'DEN İZMİR İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
 İzmir’in ülkenin tamamına göre daha zengin bir ülke olduğunu fakat sorunlarının da fazla olduğunu söyleyen Özlale, “İzmir’de işsizlik oranı yüzde 15,9. Türkiye ortalamasının üstünde bir şehir. Gelen insanlara istihdam yaratılamıyor. Bereketli bir toprağımız var. Çiftçinin sorunları karşılanmıyor. Türkiye’nin gerisinde kalmış durumda. İzmir için önerilerimiz var. İktisada dayalı organize sanayi bölgeleri kurmamızı gerekiyor. Döngüsel ekonomiye İzmir’den başlayarak hız vereceğiz. Tarım açısında potansiyele sahip. Türkiye’de İzmir’den başlamak üzere tarımsal teknoloji merkezleri kuracağız. Kemalpaşa lojistik köy projesini mutlaka hayata geçireceğiz. Bütün mallar burada toplanacak, limana bağlanacak. Teşvik sistemin yeniden göz önüne alacağız. Temel gıda maddelerinde alınan KDV oranlarını düşüreceğiz. Bunu İzmir’den daha iyi yapabileceğimiz hiçbir şehir yok. Bu şehrin kendi içinde dünya markası çıkarmamız imkansız, bunu hep beraber yapacağız. Türkiye’de üniversiteler işsizliği 4 yıl öteliyor. 1milyondan fazla üniversiteli işsiz arkadaşımız var. Eğitim reformunu hayata geçiriyoruz. Sulama problemini çözeceğiz. Ören yerlerinde alına kaynakları daha düzgün hale getireceğiz. Bunu sizler ve bizler beraber yapacağız. İzmir’i Avrupa’nın incisi haline getireceğiz. Burada müthiş bir teşkilat var. Kimsenin kuşkusu olmasın, bunları hep birlikte başaracağız” şeklinde konuştu.