Fırat BAŞARAN/EGEDESONSÖZ – AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli geride kalan hafta yaptığı açıklamayla Karaburun Yarımadası’nın geleceğine direkt etki edecek kritik raporun Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne gönderildiğini duyurmuştu.
Balık çiftlikleri, taş ocakları ve rüzgar santrallerinin gölgesinde doğa adına savaşını sürdüren bölge halkının sorunlarını yerinde dinleyen, Karaburun doğasını koruma ve kurtarma adına çözüm sözü veren ve ilgili çalışmaların Başkent’teki takipçisi olan İzmir Milletvekili Denizli’nin ‘mutlu son yakın’ ifadeleriyle kamuoyuna duyurduğu raporun detayları da ortaya çıktı.
- Denizli'den Karaburun müjdesi: Mutlu son yakın...
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından bölgenin tarihi ve dokusu üzerine sayısız bilimsel çalışma baz alınarak adeta bir tez niteliğinde hazırlanan raporda, Yarımada’da doğasının ve bölgedeki yaşamın tehdit altında olduğuna vurgu yapıldı.
Balık çiftlikleri, taş ocakları ve rüzgar santrallerinin yanı sıra ikinci konut artışından kaynaklanan çarpık yapılaşma nedeniyle de doğasının ve insanın tehlike altında olduğunun altı çizilen raporda, nesli tükenmekte olan çok sayıda canlı türü, bölgeye özgü sayısız bitki ve yerleşik yaşamın sağlıklı sürmesi için özel koruma talep edildi.
Raporun sonuç bildirgesi sıkıntının ve talebin en sağlıklı özeti: “… Bu çerçevede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik”’in 13. maddesinin 1. fıkrası gereği; Türkiye ve dünya ölçeğinde nadir, biyolojik, ekolojik ve jeomorfolojik özellikleri içeren, kara ve su ekosistemlerinde bütünlülük gösteren, canlı tür ve çeşitleri bakımından endemik, nesli tehdit 15 ve tehlike altında olan türleri barındıran, doğal, tarihi ve kültürel açıdan milli ve miller arası önemi haiz, ancak kentleşme, ulaşım, turizm tarım ve sanayi gibi sektörlerin tehdidi ve baskısı altında ekolojik açıdan hassas olan alanları içeren, gelişmiş yerleşme bölgeleri dışında kalan, ekolojik değerleri esas alarak korunması ve geliştirilmesi gereken, sahip olduğu biyolojik ve ekolojik özelliklerin bozulmadan devamlılığını sağlayacak, çevresindeki mekan ve sektörel ilişkiler itibarıyla bütünlük taşıyan, ekosistem bütünlüğü sağlayan, doğal ekosistemleri temsil eden, tehlike altındaki tür populasyonlarını içeren, doğal ve kültürel etkileşimin ve geleneksel kullanımın devamlılığını sağlayan, doğal yaşam gerekleri göz önüne alınarak uygun faaliyetlere olanak sağlayan KARABURUN YARIMADASI’nın (aşağıda koordinatlı çap haritası verilen alanın); aynı maddenin 2.fıkrası ile 18. maddenin 1. Fıkrası gereği ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ olarak tescili ve onayını arz ederiz…”
ÇEVRECİLER: EVET AMA YETMEZ!
Raporun detayları ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Kurulu’ndan talebi kadar, talebin Yarımada’nın ne kadarlık bir alanını kapsayacağı da merak konusuydu. Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmesi istenen alan Urla sınırından Karaburun Limanı’na kadar bir çizgiyle sınırlı kaldı. Yarımada’da yaşamın ve yerleşimin yoğun olduğu bölümlerin tamamını kapsayan alan, ‘sırtta’ bakir dokusu ve narenciye bahçeleriyle ünlü Parlak, Küçükbahçe ve Yaylaköy gibi köyleri içine almaması, Karareis gibi bir ‘mini cenneti’ kapsamaması sevincin yanıtta sıkıntı da yarattı. Çevreciler ve Yarımada sakinleri kurtuluş adına atılan bu önemli adımı sevinçle karşılarken, ‘özel koruma’ talebinde bulunulan alanın tüm yarımadanın tek yüzünü kapsaması ‘yetmez ama evet’ tepkisi doğurdu.
BÖLGEYE AK PARTİ ÇIKARMASI
Bu arada AK Parti Milletvekilleri bölge halkının sorunlarını dinleme adına sahaya iniyor. Geride kalan hafta Bakırçay'a çıkarma yapan AK Parti İzmir Milletvekilleri bu haftasonunu 'Yarımada'da geçirecek, doğa adına savaşını sürdüren Karaburun halkının sorunlarını yerinde dinleyecek. AK Parti İzmir Milletvekilleri'nin Karaburun Yarımadası'ndaki köyleri teker teker gezerek, bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla da bir araya gelip fikir alışverişinde bulunması bekleniyor.