İşte Antarktika’da kurulacak Türk bilim üssünün yeri!

Türkiye’den Antarktika’ya giden 2’nci bilim heyetini kabul eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, heyetin hem karada hem de denizde yer bilimleri, toksikoloji, buzul bilimi, iklim bilimleri ve fiziki bilimleri kapsayan toplam 9 bilimsel projenin faaliyetlerini başarı ile yürüttüğünü söyledi. Seferde bilimsel faaliyetlerin yanı sıra Türk bilim üssü için daha önce belirlenen 4 noktada (Horseshoe Adası, Hovgaard Adası, Nansen Adası ve Portal Noktası) fizibilite çalışması yapıldığını kaydeden Özlü, “Fizibilite çalışmaları kapsamında, Horseshoe Adası’nın Türk bilim üssünün kurulması için en uygun yer olduğu değerlendirildi. Nihai karar, İTÜ’nün hazırlayacağı fizibilite raporunun değerlendirilmesi sonrasında verilecek” diye konuştu.

TÜRKİYE NEDEN ANTARKTİKA’DA?
Türkiye’nin ‘gözlemci’ ülke sıfatı ile kıtada bulunduğunu hatırlatan Özlü, 2019’un başında yapılacak 3’üncü bilim seferi ile Türkiye’nin Antarktika’da ‘danışman ülke’ sıfatını kazanma sürecinin hızlanacağını dile getirdi. Antarktika kıtası ve çevreleyen açık denizlerde birçok maden ve hidrokarbon rezervi olduğuna dikkat çeken Bakan Özlü, “Turistik bir geziye değil; kalıcı olmaya, hak iddia etmeye ve bilimsel çalışmalar yapmaya gittik” dedi.

‘YEŞİL ÜS’ TERCİH EDİLECEK
Antarktika’ya giden bilim heyetine liderlik yapan Doç. Dr. Burcu Özsoy ise nisanda yaptıkları 2’nci seferde yaşadıklarını Gazete Habertürk'ten Esra Nehir'e anlattı. Sefer öncesinde Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda özel eğitimler aldıklarını vurgulayan Özsoy, “Denizde hayatta kalma ve temel ilkyardım eğitimleri alarak hazırlık sürecinden geçtik” ifadesini kullandı.

3’üncü bilim seferi için 60 proje başvurusu yapıldığını ifade eden Özsoy, bu sayının bir öncekinin 3 katı olduğunu belirtti. Buzul kıtaya inşa edilecek Türk üssüne ilişkin bilgi veren Özsoy, “Yapımına ilişkin hazırlıklar sürüyor. Diğer ülkelerin konteyner tarzı yapıları dikkat çekiyor. Son yapılan üslerde Belçika, Güney Kore, Hindistan ve İngiltere’ninkiler uzay üslerine benziyor. Daha çok güneş ve rüzgâr enerjisi kullanılan yeşil üsler yapılıyor. Oraya yakıt ikmalinin zor olduğu dikkate alınınca mümkün olduğunca doğal fırsatları değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Biz de yeşil enerjiye yönelik bir üs tercih edeceğiz. Yaz aylarında bile rüzgârın hızı saatte 180 kilometreye ulaşıyor” diye konuştu.