HABERLER>GÜNCEL
14 Ocak 2020 Salı - 13:55

İddianameden şok detaylar: CHP’ye renklendirme yöntemiyle sızdı!

FETÖ/PDY soruşturması kapmasında tutuklanan ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle hakkında iddianame düzenlenen Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz’un 60 sayfalık iddianamesi şok detay dikkat çekti. Savcı, Burak Oğuz’un FETÖ’nün üst düzey imamlarıyla yakın irtibatına vurgu yaparak, Oğuz’un örgütün renklendirme yöntemiyle hareket ettiğini ifade etti.

İddianameden şok detaylar: CHP’ye renklendirme yöntemiyle sızdı!

EGEDESONSÖZ- Yerel seçimde CHP’den Urla Belediye Başkanlığı’na seçilen İ. Burak Oğuz’un FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanmasının yankıları sürüyor.  Savcılığın Burak Oğuz hakkında düzenlediği 60 sayfalık iddianame İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede İbrahim Burak Oğuz’un FETÖ’nün ‘renklendirme yöntemi’ ile farklı kurum, kuruluş, hükümet yanlısı ya da karşıtı gruplar, siyasi partiler, STK ya da siyasi yapılara sızma yöntemini kullandığının tespit edildiği, Oğuz’un bu yöntemi kullanan FETÖ’nün talimatlarını harfiyen yerine getiren kripto bir örgüt üyesi olduğu iddia edildi.  

- BURAK OĞUZ DAVASINDA KRİPTO İLİŞKİLER YUMAĞI!

İddianamede Burak Oğuz hakkındaki soruşturmanın 2017 yılında Mali Müşavir Yılmaz Serdaroğlu’nun itiraflarıyla başladığı, Gazeteci Mutlu Tuncer’in 2019 yılında kaleme aldığı ihbar kabul edilen yazılarıyla boyut kazandığı anlatılıyor. Öte yandan iddianamede Oğuz’un tutuklanmasından sonra mali müşavirlik bürosundaki çalışanları ve tutuklu yargılanan irtibatta olduğu FETÖ üyesi mahrem imamların da ifadelerine başvurulduğu görülüyor.

FETÖ İMAMLARIYLA ABD SEYAHATİ
Oğuz’un tutuklanmadan önce savcılıkta ve mahkemede avukatı Hüseyin Kelleci ile birlikte saatler süren ifadesinin de yer aldığı iddianamede ayrıca Burak Oğuz’un FETÖ mahrem imamlarıyla ABD’ye yaptığı seyahatler, KHK ile kamudan uzaklaştırılan mahrem imamları Urla’ya başkan seçildiği döneme kadar mali müşavirlik ofisinde oda vererek, sigortasız olarak çalıştırdığı, bir bölümü firari olan mahrem imamlara kendi üzerine kayıtlı telefonlar vererek, sık sık onlarla irtibat kurduğu, FETÖ’nün İzmir yapılanmasında yer alan il, bölge imamlarının yanı sıra üst düzey mahrem imamlarının şirketlerin defterlerini tuttuğu gibi tespitler yer aldı.

BURAK OĞUZ’UN TELEFONU MAHREM İMAMLARDA
İddianamede dikkat çekici bir başka detay ise Burak Oğuz’un bugüne değin üzerine kayıtlı 32 adet telefonunun bulunmasıydı. Savcılık 32 telefonu tek tek sorarken Burak Oğuz bir kısmı FETÖ’nün üst düzey mahrem imamlarınca kullanılan telefonların büyük bölümüne ‘hatırlamıyorum’ cevabı verdiği görüldü.  Savcılık, İ. Burak Oğuz’un tutuklanmadan önce savcılıktaki 3,5 saatlik sorgusunda verdiği ayrıntılı ifadeye iddianamede detaylı olarak yer verdi.  Oğuz’un yanıt verdiği konular arasında FETÖ/PDY bağlantısı, mahrem imamlar görüşmesi, telefon hatları, iş hayatı ve yurt dışı gezileri gibi birçok konu yer aldı.

AK PARTİ’NİN ELİNDEKİ VİDEODA NELER VAR?
Burak Oğuz’a sorulan sorular arasında Melih Çamkıran isimli muhasebecinin açıklamaları da vardı. Oğuz’un tutuklanmasına dayanak teşkil eden en önemli bilgileri verdiği gözlemlenen Çamkıran, soruşturmaya konu olan “video kaydından” bahsetti. Bazı isimlerin de bilgisine başvurulan videoda, Çamkıran ile AK Parti Urla eski Teşkilat Başkanı Önder Şengüler’in görüşmesi vardı.

O görüşme ile ilgili savcılıkta ifadesi alınan Şengüler, “Bana göstermiş olduğunuz 2 dakika 17 saniyelik video içerisindeki sarı yelekli yeşil renkli gömleği olan şahıs benim. Bu görüşmeyi 6 Şubat 2019’da yaptım” dedi.

BUCA SOHBET İMAMIYDI
Savcının, “görüşmeyi kiminle yaptın?” sorusuna “Melih Çamkıran” yanıtını veren Şengüler, “Kendisini mali müşavir olarak tanıttı. Benim sosyal medya hesabıma mesaj göndererek ‘Önder bey merhaba sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum’ dedi. Sonra da bana numarasını yolladı. Sonra ben kendisini aradım. Bana CHP’den belediye başkan adayı olan Burak Oğuz hakkında elinde bilgiler olduğunu, toplantılar yaptığını, onun toplantılarda imamlık yaptığını, Buca imamı olduğunu söyledi.  
Ben bu telefon görüşmesini seçim ofisinde yaptım. Daha sonra kendisini arayacağımı söyledim. Sonra da bir gün sonra kendisini aradım. Telefonumda ses kaydetme özelliği olmadığı için konuşmaya başlamadan önce yanımda bulunan Erdem Özdemir isimli arkadaşım bizim telefonla konuşmamızı kendi telefonundan videoya çekti. Gerçekte uzun olan ve 8 dakika 23 saniye olan görüntüdeki konuşma içeriğinde bazı isimleri daha söyledi.

GÜLEN’İN YATAK ODASINA SOKUYORDU
Hangi evlerde toplantılar yaptıklarını, kurban parası verdiğini, Yamanlar Koleji’nde FETÖ’nün yatak odası olduğunu, Burak Oğuz’un sohbete gidenleri odaya sokarak FETÖ’nün yatağında oturttuğunu anlattı. Ayrıca Melih isimli kişi bana 2012’de ilişiğini kestiğini, Burak Oğuz’u meslek toplantılarında gördüğünü, denk geldiklerinde ise Oğuz’un kendisini tanımazlıktan geldiğini söyledi.  Sana, ‘bukalemun gibidir, çok fazla maskesi vardır. Dikkat edin, gereğini yapın’ dedi.

Biz telefon görüşmesi sonrasında bu arkadaşla bir araya gelmedik. Erdem Özdemir de çektiği konuşma kaydını bana watsapptan attı. Sonra da kendi telefonundan sildiğini biliyorum” ifadelerini kullandı. Şengüler ayrıca, Melih Çamkıran ile sadece sosyal medyadan arkadaş olduğunu, siyaset yaptığı için binlerce kişiye yakın arkadaşının bulunduğunu söyledi.

SEÇİM MALZEMESİ YAPMAYIN DEDİLER
Savcının, “böyle bir görüntü varken neden adli makamlara bilgi vermedin?” sorusunu yanıtlayan AK Partili Şengüler, “Ben bu videodaki görüntüleri ve bilgileri kendi parti yetkililerime ilettim. Onların gerekeni yapacaklarını düşündüm. Bana bu videonun seçim malzemesi yapılmamasını,  paylaşılmamasını söylediler. Ben AK Parti İlçe Başkanlığı’nda çalışıyordum. Bu bilgileri partimin üst yetkilileri söyledi” açıklamasında bulundu. Şengüler ayrıca bu görüntüyü tehdit ya da şantaj amaçlı kullanmadığını söylerken kimseye videoyu göndermediğini sözlerine ekledi.

FETÖCÜ ŞİRKETİ SPONSOR YAPTI
Şengüler, AK Parti Urla eski İlçe Başkanı Tarkan Bakırlı ile aralarında Burak Oğuz meselesini konuştuklarını söylerken Oğuz’un belediye başkanı olduktan sonra Urla Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü’nün kadın voleybol takımı için FETÖ’den işlem gören SGM Elektrik isimli firmayı sponsor yaptığını söyledi. Şengüler, 30 Ağustos 2019’da bizzat kendisinin de ‘tanık’ olarak yer aldığı dosyalarda ismi geçen firma sponsorluğunu sorduğunu, watsapp mesajı attığını ve Oğuz’un kendisine, “haberim yok, ilgileneceğim” dediğini anlattı.

GAZETECİ MUTLU TUNCER’İN İFADELERİ…
Savcılık ayrıca, yerel seçim öncesinde Urla’da Başkan Oğuz ile birlikte çalışan ve daha sonra yollarını ayırdığı Gazeteci Mutlu Tuncer’in de ifadesine başvurdu. Tuncer’in, Pencere isimli yerel gazetede yazdığı “Cambazların Önderi” adlı yazısında geçen video çekimi ve bu video üzerinden yapılan şantaj iddiası önce Tuncer’e sonra da Oğuz’a soruldu.

“BAŞKANIN BOYNUNA İPİ TAKTIM…” DEDİ
Tuncer konuyla ilgili, “Ben Urla’da konuşulanları yazdım. Belediye başkanına bu konuda ‘açıklama yap’ dedim. Başkandan hiçbir ses çıkmadı. Daha sonra Önder Şengüler’e de durumla ilgili söylediklerim oldu. Ne yazık ki Şengüler, AKP’nin Urla’da her şeyini kontrol ettiği imajını veren birisidir. Elinde video ve belgeler varsa yetkili makamlara vermesini söyledim. Bu yaptığının etik olmadığını, suç olduğunu dile getirdim. O da bana, belediye başkanıyla anlaştığını, büyük bir iş almak üzere olduğunu söyledi. Ve daha sonra, ‘belediye başkanının boynuna ipi taktım, istediğim yere çekip istediğimi yaptırıyorum. Gerektiğinde şikayet etmekten çekinmem ama şu anda büyük işleri almak zorundayım’ dedi. Ben de 'hakkında bu kadar dedikodu çıkmışken sana iş mi verecek?’ diye sorduğumda bana, ‘verir, zaten kendime almıyorum.  Başkasının üzerine alıyorum. Takmışım boynuna ipi’ dedi. Bunları yazacağımı söylediğimde ise, ’15 Ekim’den sonra yaz. Festival sözleşmesini imzalayayım. Belki birlikte çalışırız’ diye konuştu. Kendisine bu işlere girmeyeceğimi söyledim” ifadelerini kullandı. Tuncer ayrıca, babasının Oğuz ile konuşmaması, ‘Oğlum FETÖ’cüdür’ dediğini birçok yerde herkes gibi kendisinin de duyduğunu anlattı.

NAMAZINI KILARDI AMA İÇKİ İÇERKEN GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM
AK Parti Urla eski İlçe Başkanı Tarkan Bakırlı da savcılıktaki ifadesinde, “Kendisi 2008 yılına kadar benim mali müşavirimdi. Ben de o zaman Vestel’in Urla bayisiydim. Ben imam hatip kökenli birisi olmadığım için İslam dini ile ilgili çok kapsamlı bilgiye sahip değilim. Kendi çapımda öğrenmeye çalışan bir insanım. Burak Oğuz benim işlerimi yaptığı dönemlerde bazen ben giderdim, bazen de o gelirdi. Kendi işinin dışında Allah’ın kelamını ağzından eksik etmezdi. Namazını sürekli kıldığını yanımıza gelip gittiğinden bilirim. Yanımıza geldiğinde Peygamber efendimizin sünnetlerinden, ibadetimizi doğru yapmamız gerektiğinden bahsederdi. Bizim sohbetlerimiz bir örgütsel sohbet değildi. Ama kendisinin anlatımlarından bir yerde sohbet verdiğini anladım. Zaten konuşmasında sohbet yerinin Buca’da olduğunu söylemişti”  dedi.

Bakırlı ayrıca, Oğuz’u ‘muhafazakar’ olarak tanıdığını söylerken Ege TV’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Erdoğan’ı öven TV programları yaptığını, sonrasında da eleştirilere, ekonominin kötü gidişatından bahsetmeye başladığını söyledi. Bakırlı, 2011 yılında Burak Oğuz’u 29 Ekim kutlamalarında rakı içerken görünce çok şaşırdığını da anlattı.

TARKAN BAKIRLI’NIN DEFTERLERİNİ TUTMUŞTUM
Burak Oğuz’un hakkındaki tüm bu iddialara verdiği yanıtlar da ayrıntılı olarak iddianamede yer aldı.
Oğuz, Önder Şengüler’i AK Parti Urla teşkilatında çalışan birisi olarak bildiğini söyledi. AK Parti eski İlçe Başkanı Tarkan Bakırlı’nın ise defterlerini tuttuğunu, muhasebe işlerini bir dönem takip ettiğini anlatan Oğuz, defterleri tuttuğu dönemde ödeme yapmadığı için iade ettiğini, samimiyetinin bulunmadığını söyledi.

URİT’İN BAŞINA GEÇMEK İSTEDİ, 30 BİN LİRA VERDİM
Mutlu Tuncer ile ilgili de, “Eskiden bir dostluğumuz vardı. Ailece görüşürdük. Seçim sürecinde beraber çalıştım. Daha sonra Mutlu Tuncer benim yaklaşık 10 yıldır dostum olarak bildiğim şahıstır. Kendisi gazetecilik yapar.  Benim 2014 ve 2019 yıllarındaki seçim çalışmalarında yer almıştı. Her türlü reklam, tasarım ve seçim kampanyalarında görev yapmıştır.  Seçimden sonra belediyemizin Urit isimli şirketinin başına geçmek istedi. Ben talebini karşılamadım. Sonrasında kendisi benden maddi taleplerde bulundu. Ben de kendisine maddi olarak herhangi bir şey sağlayamayacağımı ancak belediye hizmetlerinde tasarım ve sosyal medya hizmetlerinde hizmet alımı yapabileceğimizi söyledim. Kendisi benden bu hizmet karşılığında aylık 15 bin TL istedi. Biz de belediye olarak yaptığımız fiyat araştırmasına göre aylık 5 Bin TL teklif ettik. Ancak kendisi bu teklifi de kabul etmedi. Sonrasında kendisi "ben senin için şunları yaptım, hizmetimin karşılığını ödeyeceksin, seninle uğraşmak istemiyorum." şeklinde sözler sarf etti ve beni sıkıştırmaya başladı. Ben de kendisinden süre istedim. Sonrasında kendisi ile uzlaşamamamız üzerine benim hakkımda sosyal medya ve gazete üzerinden soruşturmaya konu haberler yapmaya başladı. Kendisi benim seçim kampanyalarım ile ilgili maddi bir katkı sunmamıştır. Aramızda açıkladığım nedenlerden dolayı bir husumet oluştu. Sonrasında Gıyasettin Dündar isimli şahsın araya girmesi üzerine ben Mutlu Tuncer isimli şahsa seçim sürecindeki reklam, tasarım hizmetleri için 30 bin TL ödeme yaptım. Bu ödemenin sebebi açıkladığım şekildedir. Kesinlikle aleyhimde haber yapmamasına ilişkin değildir. Ayrıca kendisi öğrendiğim kadarıyla seçim sürecinde bana sunduğu hizmetlere ilişkin olarak zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmuştur. Ben kendisine belirttiğim meblağı arabuluculuk sürecinden sonra ödedim.

BİR ŞEYLER ANLATMIŞ YA DA OKUMUŞ OLABİLİRİM
Burak Oğuz’un sohbet imamlığı yaptığını iddia eden Melih Çamkıran ile ilgili ilk olarak ‘tanımıyorum hatırlamadım’ diyen Oğuz’un tanığın ifadelerinden sonra  “Şahsı hatırlar gibi oldum hakemlik ile ilgili bir durumu vardı” diyerek ortaya koyduğu tutarsızlık, iddianamede Savcı’nın altını çizdiği önemli bir ayrıntı olarak yer aldı. Çamkıran’ın anlattıklarını kısmen doğrulayan Oğuz, “Ancak ben sohbetlere gittiğimi söyledim. Ortam içinde bulunurken bir şeyler de anlatmış veya okumuş olabilirim. Ancak sohbet hocalığı yapmam söz konusu değildir. Kesinlikle sohbet imamlığı veya başka bir örgütsel veya bir yapı tarafından tevdi edilen görevim olmadı. Ancak yapım gereği bulunduğum ortamlarda devamlı öne çıkarım. Özellikle Melih’in ifadesinin bu öne çıkmamdan kaynaklı olduğunu düşünmekteyim. Kesinlikle Yamanlar Koleji’ne gitmedim. Böyle bir odaya da kimseyi çıkarmadım” dedi.
Oğuz’un sorgusunun başlangıcında kesin dille yalanladığı sohbetlere katılma ve imamlık yapma koşununu daha sonra “3-5 toplantıya katılmış olabilirim. Bazılarında bir şeyler okumuş ya da anlatmış olabilirim’ olarak düzeltmesi de Savcı’nın dikkat çektiği ayrıntılar arasında yer aldı.

HANGİ BÖLGEDE GİTTİĞİMİ HATIRLAMIYORUM
Sohbetlerle ilgili konuşan Oğuz, “Ben 2010 yılları hatta daha eski birkaç kez sohbetlerine (FETÖ) gittim. Hangi bölgede gittiğimi hatırlamıyorum. İzmir Genç İşadamları Derneği’ne gittiğim dönemde beni bu şekilde yönlendirmişlerdi. Gittiğim yerlerde dini sohbetler verilmiştir. Ben herhangi bir şey anlatmadım. Ancak sorular bir şey olmuş ise de söylemişimdir. Buralara başkalarının daveti üzerine gittim. Kimseyi davet etmedim. Üzerinden zaman geçtiği için de kimlerin katıldığını hatırlamıyorum” yanıtını verdi.

ABD’YE YALNIZ GİTTİM DEMİŞTİ AMA
Oğuz’a savcılıkta yurt dışı ziyaretleri ve yurt dışındaki şirketlerle temasları da soruldu. FETÖ Terör Örgütü Lideri Fethullah Gülen’in yaşadığı Amerika’ya ziyaretlerine ilişkin soruya Oğuz, “Fethullah Gülen ile tanışmadım. Amerika’ya gittiğimde sadece New York şehrinde durdum. Başka yere gitmedim. Ben tek başıma yurt dışına çıkmayı severim. New York’a da tek başıma gitmiştim. 2-3 gün kaldım, gezdim döndüm” dedi.

Savcılık iddianamesinde özellikle ABD’ye yönelik seyahatler konusunda Oğuz’un yalan beyanda bulunduğu iddia edildi. Burak Oğuz’un 2010 yılında ABD’ye 3 günlük ziyaretinde FETÖ’nün firari mahrem imamlarından Hüseyin Çakıroğlu ile birlikte gittiklerinin HTS ve KOM kayıtlarıyla eşleştiği, Çakıroğlu ile Oğuz’un hem gidiş hem de dönüştü yan yana koltuklarda oturduğu bilgisine yer verildi.

ÜST DÜZEY İMAMLARLA YURT DIŞI TURU
İddianamede ayrıca Oğuz’un 14.03.2010 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanından yurt dışına çıkarak 17.03.2010 tarihinde Ankara Esenboğa Havalimanını kullanarak yurda geri döndüğü, Birlikte seyahat ettiği şahıslardan; Adem Yavuz ARSLAN, Emir AĞBAŞ, Mustafa Muhammet GÜNAY, Mustafa KAPLAN, Mustafa ÜNAL, Refik UZUN ve Yusuf SARICA’nın FETÖ/PDY kapsamında işlem gördüğü, Aynı zamanda Refik UZUN ile 14.03.2010 ile 17.03.2010 tarihlerinde yapılan seyahatlerin yakın tarihinde irtibatı olup olmadığına bakıldığında; İbrahim Burak OĞUZ’un da üyesi olduğu İzmir Genç İş Adamları Derneğinin üyesi olan Refik UZUN tarafından kullanıldığı beyan edilen Nurem İnşaat Turizm San.Tic.A.Ş adına kayıtlı olan 5326132724 numaralı GSM hattı arasında; 07.10.2008 ile 13.04.2012 tarihleri arasında 300 kez karşılıklı HTS irtibatının olduğu, bu irtibatlar arasında seyahatlerin yapıldığı günlerde irtibat bulunduğu iddia edildi.

AFRİKA’YI ÇOK SEVDİĞİM İÇİN ÜYE OLDUM
Oğuz Afrika ve diğer ülkelere yönelik seyahatlerini de, “Ben birçok yabancı şirketin muhasebesini tuttum. Ben masterimi Ege Serbest Bölgesi üzerinden yaptım. Bu sebeple sadece Amerika değil, Hindistan, Norveç, Hollanda ve İngiltere, Nijerya, İran, Çin gibi birçok ülkenin şirketi ile çalıştım ve Türkiye’deki işlerini yaptım. Hala da devrettiğim şirket belirttiğim yabancı şirketlerin işlerini halen yapmaktadır. Afrika ile iş yapmak amacıyla bir şirket kurmuştuk. Bu amaçla 2011 yılında, Kamerun, Demokratik Kongo ülkelerine gittim. Bunun dışında birkaç yıl önce Yunanistan, Avusturya, Balkan ülkelerine gitmiştim. Hatırladığım kadarıyla 2011’li yıllarda New York’a gittim. Bunlar gezi amaçlıdır.

Ayrıca belediye kapsamında ise, Rusya Federasyonu ülkelerine gittim. En son Selanik’e gittim. Benim küçüklüğümden beri Afrika’ya karşı özlemim ve sevgim var. Ofisimi de yeni açtığım zamanlar gündemde Afrika ile ilgili birçok haberler vardı. Ben de Afrika ile bir oluşumun içerisinde yer almak istedim” sözleriyle açıkladı. Oğuz, bir dönem yöneticisi olduğu İzmir Genç İşadamları Derneği ile ilişkisiyle ilgili de, “Afrika ile ilgili yaptığım araştırmalarda, söz konusu derneğin vasıtasıyla bu işlere katılabileceğim söylendi. Ben de bunun üzerine söz konusu derneğe üye oldum. Afrika ile iş yapmak üzere bir şirket de kurdum ancak, daha sonra istediğim gibi gitmediği için hissemi devrederek ayrıldım. Hatırladığım kadarıyla hissemi devretmeden önce de istifamı ilgili derneğe göndermiştim” dedi.

ÜST DÜZEY FETÖCÜLERLE ŞİRKET KURDU
Burak Oğuz’un savcılık ifadelerine yansıyan bilgilere göre FETÖ’ye müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan İzmir Genç İşadamları Derneği (İGİD) yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde, İGİD Başkanı Mehmet Timuroğlu ve diğer yöneticilerle birlikte YENBU isimli bir şirket kurdukları, kuruluşunu mali müşavir olarak bizzat yaptığı Oğuz’un söz konusu şirkette 2012 yılına kadar %10 hissedar olduğu belirtildi.

TİMUROĞLU VE UZUN İLE DE ORTAK OLDU
O yıllarda Demokratik Kongo Cumhuriyeti Fahri Konsolosluğu görevinde de bulunan Timuroğlu, 2016'nın Ağustos ayında FETÖ/PDY'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, KHK ile kapatılan Yarımada Yeşeren Ümitler Derneği ile Özel Menba Hacı Vafir Ertan Erkek Öğrenci Yurdu'na düzenlenen operasyonda gözaltına alınmış başka bir suçtan da arandığı için tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Başkan Oğuz’un kurucusu olduğu Yenbu Şirketi’nde ayrıca Nurem İnşaat Hukuk Koordinatörü Av. Refik Uzun de yer alıyor. AK Parti İzmir eski İl Başkanı Ömer Cihat Akay döneminde seçim işlerinden sorumlu il başkan yardımcılığı görevinde bulunan Uzun daha önce Değişimci Avukatlar Grubu adıyla İzmir Barosu başkanlığına aday olmuştu.

Şirketin ortaklık yapısında Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile kapatılan İzmir Üniversitesi'nin mütevelli heyeti üyesi ve Fatih Koleji'nin sahiplerinden olan İsmail Selim Doğanata, Kutlusan Şirketi Ortaklarından Abdullah Büyükkutlu, Murat Özer, Hüseyin Boyacı, Yavuz Selim Barbaros, Faruk Demirkol, Engin Badem ve Fatih Alım gibi isimler bulunuyor. Şirketin, 17 Nisan 2012 ve 21 Ocak 2013 tarihlerindeki şirket hareketlerinde Oğuz hisselerinin Pirtaş Mermer Şirketi Sahibi Cenk Küçükakın’a geçtiği görünüyor. Savcılık kayıtlarında, Küçükakın’ın “etkin pişmanlık hükümlerinden” faydalanmış olması dikkat çekiyor.

BURAK OĞUZ’UN HİSSESİNİ BEN DEVRALDIM
Küçükakın ise durumu, “Yenbu Şirketi’ne ortak olmamım tek sebebi ticari gelir elde etmek amaçlıydı. Bu firma zaten ben İGİD’e geldiğimde kurulmuştu. Sonradan Burak Oğuz’un hisselerini alarak dahil oldum. Şirket gelir elde etmek için kurulmuştu ama zarar ediyordu. Firma Kongo’da bulunan Yenbu Firması ile ticari faaliyette bulunuyordu. Mobilya ve yaylı yatak imalatı Kongo’da satılırdı.” Sözleriyle anlattı. Gökmen Doyranlı, Refik Uzun ve Hüseyin Boyacı’nın da geniş bilgiler verdiği şirketle alakası ayrıntılar kayıtlara girdi.

Birçok alanda faaliyet gösteren çok ortaklı şirketin kuruluşunda görev alan Oğuz ise sorgusunda, söz konusu isimleri İGİD vasıtasıyla tanıdığını söyledi. Afrika’ya merakının ve ilgisinin yoğun olduğunu dile getiren Oğuz, “Böyle bir şirketi tamamen ticari amaç için kurduk. Daha sonra İGİD yönetimiyle tarz ve birçok konu nedeniyle ters düştük. Sonra dernek yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettim. Hisseleri devrettim. Bu ticari olarak kurulan bir şirkettin. Her hangi bir şekilde muhasebesine baktığım döneme terör örgütüne bir para akışı sağlanmamıştır. Söz konusu şirket hep zarardaydı. Talimat alarak bu şirkete ortak olmadım veya kurmadım” ifadelerini kullandı.

SERDAROĞLU’NU TANIMAM
Oğuz, FETÖ’nün İzmir’deki mali müşavirler ve muhasebeciler yapılanmasında önemli ifadeler veren Mali Müşavir Yılmaz Serdaroğlu’nun hakkındaki iddialarına da yanıt verdi. Serdaroğlu’nu tanımadığını anlatan Oğuz, “Mali Müşavirler Odası seçimlerinde Çağdaş, Çözüm ve Meslekte Birlik diye bildiğim gruplar vardı. Ben ilk kuruluş aşamasından itibaren sosyal demokrat ve liberal görüşlü Çözüm grubunun kurulmasından itibaren içerisindeydim. Kuruculuğunu yaptım. Son iki dönemdir ise belediye başkanlığımda geçen süreçte de Çağdaş grubunun içinde hareket etmekteyim. Yılmaz Serdaroğlu isimli şahsı tanımam. Ne şekilde benim ismimi verdiğini de anlamadım” dedi.

TELEFONLARI MAHREM İMAMLARDA ÇIKTI
İddianamede Burak Oğuz’un üzerine kayıtlı 32 adet telefon numarası olmasına dikkat çekildi. Oğuz’un bu telefonlardan aile bireyleri, ev ve işyerinde kullanılanlar dışında 20’ye yakını için ‘hatırlamıyorum, iş için almışımdır, geçmişte kullandığım bir numaradır” şeklinde yanıtlar verdiği görüldü. Savcılık iddianamede HTS kayıtlarında halen aktif olan bir çok telefonun kim ya da kimler tarafından kullanıldığının bilinmediğini bazı telefonların ise FETÖ mahrem imamları tarafından kullanıldığının tespit edildiğini vurguladı.

HAKAN ÇİÇEK İSMİ TANIDIK GELDİ…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nde Akıncılar Üssü’nde bulunan 5 sivil imamdan biri olan ve darbe gecesi teröristbaşı Fethullah Gülen’i telefonla aradığı tespit edilen Hakan Çiçek’le telefon irtibatı hakkında, “İsim tanıdık geldi. Muhasebesini tuttuğum bir şirketin ortağı olabilir” yanıtını verdi.

Oğuz, FETÖ mahrem imamları Feyzullah Demirci, Mahmut Akpınar, Olcay Malaker, Şükran Biber ile kendi üzerine kayıtlı telefon hattını kullanan mahrem imam Lokman Uçan ile telefon görüşmelerini ise şu sözlerle anlattı:

“Hakan Çiçek ilgili zaten beyanda bulunmuştum. Diğerleri ile hangi şekilde ne amaçla irtibat kurduğumu bilmiyorum. Eski tarihlidir. İşim gereği birçok görüşme yapmaktayım. Muhasebesini tuttuğum şirketlerin ortaklarından biri olabilir. Biber soy isimli kişilerin sahibi olduğu yazılım veya bilgisayar şirketi defteri tutmuştum. Ancak tam tarihlerini hatırlayamadım. Lokman Uçan isimli şahsı tanırım. İşimiz gereği teşvik işlemlerini takip etmekteyiz. Teşvik ile ilgili ayrı bir mevzuat vardır. Ben mali müşavirlik şirketini kullanırken KOSGEB teşvikleri, SGK teşvikleri, kırsal teşvik vb. konularda çalıştık. Bize bu teşvikler konusunda yardımcı olmak üzere proje yazan ve zaman zaman da destek aldığımız ancak, SGK kayıtlı olarak çalıştırmadığımız uzman olarak bildiğimiz ve bize gelen Lokman Uçar isimli bir şahıs vardı ve bu işler için benim profesyonelim yeterli olmadığı için, bu işleri bilen, bu işleri yapan ve bu işin mevzuatına hakim olan bize gelen bu şahısla bir dönem çalıştım. Söz konusu hattı da müşterilerle çalışması için vermiştim. Lokman Uçan isimli şahıs hatırladığım kadarıyla Ercan Aldemir isimli, daha önce de ifadede adı geçtiği üzere Biber soy isimli şirket sahiplerinin yanında çalışan bir profesyonel olarak hatırlıyorum. Ercan Aldemir bu tip işler yapardı. Benim de bu işleri yaptığımı biliyordu. Biz bu işleri yapıyoruz. Bana ‘ekibimiz var çalışalım’ dedi. Ben de o dönem kabul ettim ve kendilerine hatırladığım kadarıyla bu işleri takip etmeleri için iki ya üç tane hat vermiştim.

Hat vermemin sebebi, bu tip işlerde şahıs değiştiği zaman, çalıştığımız şirketlerin gene bizimle muhatap olmasını sağlamak ve müşteri portföyünü kaybetmemek içindir. Ancak bu işler iş takibi gerektirdiği için aramızda herhangi bir sözleşme veya yazılı bir evrak yoktur. En az bir yıldır kendisi ile görüşmemekteyim. Şahsın FETÖ ile alakalı olduğunu bilmiyordum. Firari olup olmadığını da bilmiyordum”

SAVCI 32 ADET TELEFONU TEK TEK SORDU
Sorgu aşamasında üzerine kayıtlı telefon numaraları sorulan Burak Oğuz 32 adet hattın 19’u için “hatırlamıyorum” cevabı verdi. Savcılık ise HTS kayıtlarıyla yaptığı karşılaştırmada Oğuz’un hatırlamıyorum dediği pek çok numaranın FETÖ mahrem imamlarınca kullanıldığını halen kim ya da kimlerce kullanıldığı bilinmeyen telefonların da olduğunu ayrıca sadece Burak Oğuz’la irtibat kurulan operasyonel bir hattın da mevcut olduğuna iddianamesinde yer verdi.

İşte Burak Oğuz’un üzerine kayıtlı olan telefonlara dair sorulara verdiği yanıtlar:

*24 Ağustos 2005 tarihinde açılan 0232752….. numaralı sabit telefon hattı

-Ev numaramızdır. Şu anda evde kullanılmaktadır.

*17 Şubat 2009 tarihinde açılan 02324418108 numaralı sabit telefon hattı

-Devrettiğim şirkete ait iş ve faks telefonudur.

*Isı Nurtes Mühendislik adına kayıtlı araç alım satımında ibraz ettiğiniz 05324160339 numaralı hat

-Bu numarayı hatırlamıyorum.

*29 Eylül 2005 tarihinde açılan 02324416602 numaralı sabit telefon hattı

-İş yerinde kullandığım telefondur.

*17 Şubat 2009 tarihinde açılan 02324414654 numaralı sabit telefon hattı

-İş yerinde kullandığım telefondur.

*1 Temmuz 2003’te açılan 5 Mayıs 2005’te kapatılan Ankara merkezli 05053589593 numaralı hat

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım veya iş için almış olduğum hat olabilir.

*21 Mart 2018 tarihinde açılan 05304900864 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum.

*21 Aralık 2010’da açılan ve 5 Mayıs 2011’de kapatılan 05307109701 numaralı hat

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım veya iş için almış olduğum hat olabilir.

*5 Ağustos 2009’da açılan ve 15 Mart 2014’te kapatılan 05308523792 numaralı hat

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım veya iş için almış olduğum hat olabilir.

*4 Ocak 2011 tarihinde açılan ve 8 Temmuz 2011 da katılan 05332088512 numaralı hat

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım veya iş için almış olduğum hat olabilir.

*19 Haziran 2017’de açılan ve halen aktif olan 05334160918 numaralı hat

-Şu anda hatırlayamadım. Ancak numara tanıdık geliyor. Gerekirse daha sonra beyanda bulunacağım.

*19 Haziran 2017’de açılan ve halen aktif olan 05334160939 numaralı hat

-Kendim kullanacağım diye almışımdır. Ancak şu anda kullanıldığını da düşünmüyorum.

*19 Haziran 2017’de açılan ve halen aktif olan 05334160980 numaralı hat

- Kendim kullanacağım diye almışımdır. Ancak şu anda kullanıldığını da düşünmüyorum. Bu son sorulan üç hattı dijital muhasebe yazılımı satmak için bir şirket kurma aşamasında aktif ettiğimi düşünüyorum. Ayrıntı Bilişim isimli bir şirket vardı. Eşimin üzerinedir. Bu hatları şirkette kullanmış olabilirim. Şirket çalışanlarımızda sirkülasyon çoktur. İş icabı şahıslara verdiğimiz oluyordu.

*21 Ekim 2017 tarihinde açılan ve halen aktif 0534515…. numaralı telefon hattı

-Hatırladığım kadarıyla kızımın kullanımına verdiğim telefondur.

*6 Şubat 2007’de açılan ve 23 Ekim 2007’de kapatılan 05394501986 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ya da iş için aldığım bir hat olabilir.

*6 Şubat 2007’de açılan ve 23 Ekim 2007’de kapatılan 05394501948 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ya da iş için aldığım bir hat olabilir.

*6 Şubat 2007’de açılan ve 5 Ocak 2008’de kapatılan 05395260037 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ya da iş için aldığım bir hat olabilir.

*19 Ekim 2011’de açılan ve 14 Mayıs 2017’de kapatılan 05414160929 numaralı telefon hattı

-Kendi kullanmak için aldığım telefon hattıdır.

*19 Ekim 2011’de açılan ve 16 Mayıs 2017’de kapatılan 0541416…. numaralı telefon hattı

-Bu hat aktiftir. Annemin kullandığı hattır.

*19 Ekim 2011’de açılan ve 16 Mayıs 2017’de kapatılan 0541416…. numaralı telefon hattı

-Bu hat aktiftir. Eşimin kullandığı hattır.

*19 Ekim 2011’de açılan ve 14 Mayıs 2017’de kapatılan 0541416…. numaralı telefon hattı Bir dönem kız kardeşimin kullandığı hat olduğunu düşünüyorum.

*23 Ağustos tarihinde açılan ve 20 Mayıs tarihinde kapatılan 05454160939 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ya da iş için aldığım bir hat olabilir.

*28 Haziran 2007’de açılan ve 16 Mayıs 2016’da kapatılan 05532160593 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum.

*15 Mayıs 2008’de açılan ve 10 Temmuz 2010’da kapatılan 05555201973 numaralı telefon hattı

-Eskiden kullandığım ve iş için aldığım telefon olabilir. Adres eski iş yerimdir.

*27 Haziran 2007’de açılan ve halen kullanılan 05556446543 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ve iş için aldığım telefon olabilir. Adres eski iş yerimdir.

*27 Haziran 2007’de açılan ve halen kullanılan 05556446544 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ve iş için aldığım telefon olabilir. Adres eski iş yerimdir.

*27 Haziran 2007’de açılan ve halen kullanılan 05556446545 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ve iş için aldığım telefon olabilir. Adres eski iş yerimdir.

*27 Haziran 2007’de açılan ve halen kullanılan 05556446546 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ve iş için aldığım telefon olabilir. Adres eski iş yerimdir.

*27 Haziran 2007’de açılan ve halen kullanılan 05556446547 numaralı telefon hattı

-Hatırlamıyorum. Eskiden kullandığım ve iş için aldığım telefon olabilir. Adres eski iş yerimdir.

*14 Mayıs 1997’de açılan ve halen kullanılan 05324160939 numaralı telefon hattı

-Şu anda kullandığım şahsi telefonumdur. Halen kullanmaktayım. Hatırladığım kadarıyla hep İPONE telefon kullandım.

 
Çiğli Belediyesi’nden 'engelsiz' ziyaret
 
Altay'ın 17'lik yıldızına 'Süper' kanca!
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
İzmir li 14 Ocak 2020 Salı 20:22

murat arkadaş çok doğru tespit yapmış.Bunun hesabı sorulmazsa chp ye ihanet ederler nokta

Yorumu oyla      10      5  
gürkan 14 Ocak 2020 Salı 17:52

"vatandaş oy vermiyor" dediği parti, başta 3 büyükşehir olmak üzere; çok sayıda büyükşehir belediye seçimlerini son seçimde kazandı :) yapacağınız analizi, algıyı seveyim.

Yorumu oyla      5      7  
Vatandaş 14 Ocak 2020 Salı 15:25

Vah chp vah artık Atatürk’ten uzak hdp PKK lılarlan kolkola yeni chp yazık buyüzden halk güvenmiyor oy vermiyor bütün kuvai milliyeciler gitti marjinal güçler chp ye girdi

Yorumu oyla      11      12  
murat 14 Ocak 2020 Salı 15:23

Bu rezaletin hesabını CHP nin izmirdeki belediye başkan adaylarını belirleyen milletvekillerine soracaksın.

Yorumu oyla      21      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de dehşet: Balkonda kendini astı!
İzmir’in Çiğli ilçesinde, psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen Şengül ...
4 ilçede hayat kurtaran operasyonlar!
İzmir'in 4 ayrı ilçesinde düzenlenen operasyonlarda, Ege Denizi üzerinden ...
Hastanede patlama: Yaralılar var!
Mersin'in Tarsus ilçesinde Devlet Hastanesi'nin ısıtma ve soğutma ünitesinin ...
 
İzmir'in 4 ilçesinde 253 kaçak göçmen yakalandı
İzmir'in 4 ayrı ilçesinde düzenlenen operasyonlarda, Ege Denizi üzerinden başka ...
'Antik kent ile Tahtalı Barajı arasında' mermer ocağı tepkisi!
Menderes ilçesindeki Değirmendere Mahallesi'nde Kolophon Antik Kenti ile ...
Yangın faciası: 4 kişi öldü, 3 kişi yaralandı
Niğde'nin Ulukışla ilçesine bağlı Hacıbekirli köyünde bir evde çıkan yangında ...
 
Avukattan şok savunma: Dilara'nın cesedi 1 ay saklandı!
Antalya'nın Korkuteli ilçesinde, kaybolduktan 40 gün sonra çıplak haldeki ...
Ankara'daki tren kazası davasında 2 tahliye kararı
Ankara'da 13 Aralık 2018'de meydana gelen 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan ...
Kuzey Irak'tan acı haber: 2 şehit!
Irak'ın kuzeyinde yer alan Haftanin bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva