Günün fotoğrafı: İş güvenliği protestosunda acı ironi!

Enerji-Sen üyesi bir grup işçi, son zamanlarda yaşanan işçi ölümlerine ve iş güvenliğine dikkat çekmek amacıyla Şişli Harbiye’de bulunan SGK Beyoğlu Sosyal Güvenlik Merkezi’ne girerek eylem yaptı. Saat 11.30’da kurum binasının 1 ve 2’nci katlarına çıkan 12 işçi, pencerelerden "İnşaatta, madende, enerjide yeni Türkiye sermayesi öldürüyor", "İşten atılan işçiler geri alınsın" yazılı pankartlar sarkıttılar. "İş kazası değil bu bir cinayet", "Çalışırken ölmek istemiyoruz", "BEDAŞ’ta işçiler kazanacak" sloganları atan işçilere olay yerine gelen DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile sinema sanatçısı İlyas Salman da destek verdi.
 
İŞ GÜVENLİĞİ EYLEMİ SIRASINDA GÜVENLİKSİZ ÇALIŞMA
Bu arada işçilerin 1 ve 2’nci katlardaki eylemi devam ederken 7’nci katta 2 işçinin güvenlik ekipmanı bulunmadan pencerede temizlik yapmaları dikkat çekti. Bir süre camları silen işçiler, daha sonra içeriye girdi.


 
SENDİKA BAŞKANI DAHİL 12 İŞÇİ GÖZALTINA ALINDI
Yaklaşık bir saat süren eylemin ardından olay yerine önce sivil polisler geldi. Yukarıya çıkan polisler, işçilerle kısa bir süre görüştü. İşçilerin eyleme devam edecekleri yönünde karar alması üzerine kurum müdürünün, işçilerin pencereden indirilmesi talebiyle polise şikayette bulundu. Sivil polisler tarafından işçiler, pencerelerden çekilerek alınırken pankartlar toplatıldı. Aşağıda bekleyen bazı işçiler bu duruma tepki göstererek içeriye girmek istedi. Bu sırada bina girişinde kısa süreli arbede yaşandı. Bir süre sonra olay yerine iki çevik kuvvet otobüsü geldi. Aşağı inen işçiler burada yaptıkları eylemle ilgili açıklamada bulundu. Daha sonra aralarında Enerji-Sen Genel Başkanı Ali Duman’ın da bulunduğu 12 işçi, çevik kuvvet otobüslerine bindirilerek gözaltına alındı. Bazı işçilerin gözaltına alınmamak için direndiği görüldü.
 
ÇERKEZOĞLU: "BU İŞİN GERÇEK SORUMLUSU HÜKÜMET POLİTİKALARIDIR"
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, eylemle ilgili olarak şunları söyledi: "Çalışmaya engel durum yaratmadan pankartlarını asarak dışarıya dönük taleplerini ifade ettiler. Onun dışında herhangi bir zarar verme vs. söz konusu değil. Tamamen yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekmek için eylem yaptılar. Bu işin gerçek sorumlusu hükümettir. Hükümet politikalarıdır. Yıllardır sürdürülen devlet politikalarıdır. Şimdi her yerde işçiler ölüyor. Yoksa 2-3 tane iş güvenliği uzmanını ya da şirketin bir alt düzey yöneticisini gözaltına alıp onlara göstermelik cezalar keserek bu işin faturası kapatılamaz. Bu işin sorumlusu işçileri bu şekilde, insanlık dışı koşullarda çalıştıran işverenlerdir. Sermaye sahipleridir. Ve bütün bu sistemi çalışma rejimi olarak inşa eden ve bu konuda taşeronu yasaklamak başta olmak üzere hiçbir adım atmayan hükümettir. Devlet politikalarıdır." (dha)