Gündem ev, yurt krizi… CHP’li Serter’den kampüse ‘askeriye çadırı’ önerisi

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Üniversitelerin uzun bir süre sonra yeniden yüz yüze eğitime başlanacağına karar verilmesi sonrası öğrenciler yurt ve kiralık ev arayışına başlamıştı.

Üç büyük şehir olan İstanbul Ankara ve İzmir'de kira fiyatları okulların açılması ile birlikte 3 katına kadar çıkarken, birçok kentte öğrenciler parklarda ve meydanlarda eylem yaparak yüksek kira fiyatların protesto etmeye devam ediyor.

İzmir'de de Dokuz Eylül Üniversitesi'nin yerleşkesi önünde bulunan Hasanağa Bahçesi'nde toplanan bir düzine öğrenci, 'barınamıyoruz sokaklardayız' yazılı pankartla eyleme başlarken, eyleme ilk destek Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekilleri Bedri Serter, Mahir Polat ile CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan'dan geldi.

BU ÇOCUKLAR SOKAKLARDA SERSEFİL YATIRILIR MI?
Eylem yapan öğrencileri ziyaret sonrası Egedesonsöz'e konuşan  CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, İzmir'deki öğrenci sayısı ve mevcut yurt sayısı üzerinden hükümete yüklenerek, "İzmir'de 180 bin öğrenci var, 35 bin yatak kapasitesi var yurtların. Bu durumda 5'de 1'ine bile yatak bulamıyoruz çocuklarımızın. Çocuklar yurt bulamadıklarından dolaylı Hasanağa Bahçesine kendilerine göre bir yer kurmuşlar ve orada kalacaklarını söylüyorlar. Bu iş ciddi bir iş... Bu kadar öğrenciniz varsa hiç değilse  İzmir'de 100 bin yatak kapasitenizin olması şart. Kalkıp saraylara ilave binalar yapmakla, kalkıp Yassıada’da asılan rahmetli Menderes'in üzerine oteller yapmakla bu iş olmuyor. Bu iş icraat meselesi... Bunun bir an önce çözülmesi şart. Ancak hükümet bunu çözemeyecek zaten. İnşallah en kısa zamanda gelecek seçimlerle biz çözeceğiz Onlar bundan anlamıyorlar. Onların anlayışı sadece para, pul, dolar… Çocukların ne yapacağı, yurtlarda nasıl kalacağı, nasıl geçineceği, emeklilerin çocukları var oralarda memurun çocuğu, işsizin çocuğu var orada. Türkiye'nin dört bir yanında gelmiş çocuklar var orada. Bu çocuklar sokaklarda sersefil yatırılır mı? Ben bir farkındalık yaratmak için gittim. Çokta iyi oldu gençlerimiz ile birlikte olmak. Bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması lazım. Ben vali beyi de göreve davet ediyorum bu konuda. Bu çocukların 4 Ekim'de okullar açılıyor ve o tarihe kadar çocukların yatacak yerlerinin mutlaka tedarik edilmesi lazım. Kiralar zaten ödenmeyecek seviyede…" ifadelerini kullandı.

OKUL BAHÇESİNE ÇADIR KURULSUN, ÇOCUKLAR ORADA ASKERİ DÜZENDE YATAR
Valiliğe 'çadır' çağrısında da bulunan Serter, "Bir çocuğun alacağı 300-400 TL burs ile 2 bin TL'lik evin kirasını nasıl ödesin? Burada bir yandan ev sahiplerini suçlu buluyorlar… Ben ev sahiplerini suçlu bulmuyorum. Bu yurt meselesi Türkiye'nin ana meselesidir. Okulları açıp açıp, binaları yapıp yapıp çocukları sokakta yatırmakla bu işler olmaz. Okullar yapıp içine koyacak öğretmen bulamazsan bu olmaz. Bundan dolayı Valiliği İzmir'de göreve davet ediyorum, hem de hükümetin bir an evvel bunlara çare bulmasını diliyorum. Bu çareleri de artık lokasyon olarak yapma görevleri var. Gerekirse askeriyemizde kar imkanlarında gelişen  çadırlarımız var. Getirecekler üniversitelerin bahçelerinde o çadırları kuracaklar ve çocuklar orada askeri düzende yatacak. Yapacak bir şey yok.  Bu hükümetin ayıbı" diye konuştu.

ARTIK HÜKÜMET DİYE BİR ŞEY YOK
Okulların kapalı olduğu süreç içinde yaşanan pandemi krizinin fırsata çevirme şanslarını ellerinde bulundurduklarına da dikkat çeken Serter, "Çok ciddi bir fırsattı, ancak onlar o fırsatları öyle görmüyorlar. Onlar başka türlü bir fırsat bulmaya çalışıyorlar. Onların kafalarına arkasındaki fırsatların yapısı ile bizlerin yani doğal düşünen insanların kafasındaki fırsatlar farklı. Artık hükmet diye bir şey yok, tek adam rejimi var ve karar vericinin de kim olduğu belli değil. Tek adama söylüyorlar şunu şöyle, bunu böyle yapın diye o da yapıyor. Sadece Türkiye'nin son menfaatlerini nasıl tüketebiliriz, bu seçimlerde kaybedeceklerini anladıkları için de gelecek olan hükümetlere hiçbir şey bırakmayalım talan edelim davası güdüyorlar. 1,5 yıllık kapanmada bütün imkanların yerine getirilmesi lazımdı. Yıkılan okulların yerine okullar yapılır, yurtlar yapılırdı. Çocuklarımız da daha iyi bir imkana sahip oldurdu. Ancak hiçbir şeyi yönetemedikleri gibi, sağlık imkanını yönetebildiler mi? Yönetemediler. 17 gün bizi tıktılar evlerimize bir tek aşı  vuramadılar. O gün aşılar olmuş olsaydı  her gün 1 milyon aşı vurulsaydı 17 milyon kişi aşılanmış olurdu ancak bunu bile yönetemediler. Bundan dolayı yönetimsiz ve zafiyetli bir hükümet ile baş başayız. Bu işin çaresi sadece ve sadece tebdili mekandır. Seçimin gelmesi, sandıkların konması ve hükümetin değişmesidir. Bunların hiçbir şey yapamayacağı son düzlükte de belli" dedi.

NASIL DEPREMDE AÇILMIŞSA, ŞİMDİ DE AÇILIR
Yerel yönetimler olarak kendilerinin her türlü çalışmayı yürüteceklerinin altını çizen Serter, polis ve askeri lojmanlar üzerinden Valiliğe ve hükümete çağrıda bulunarak, "Bunu dün akşam görüştük. Biz belediyelerimiz olarak yerel yönetimlerimiz olarak  bütün her yeri açacağız. Ancak valiliğin elinde de polis ve askeri lojmanlar var. Askeri orduevleri var. Bunların mutlak açılması lazım öğrencilere. Valilik, hükümet, kaymakamlıklar ellerinin altındaki bütün otel, yatakhane gibi yerleri mutlaka değerlendirmesi gerekiyor. Tabii ki belediye Hilton'u da açar. Nasıl deprem döneminde açtık ve depremzedelerimizi ağırladık, yine çocuklarımız ağırlarız. Ancak bu böyle bir çözüm değil bu geçici bir çözüm. Bu çözümün esası düzgün adam gibi yurtların yapılması. Çocuklar okul imkanları ile bu yurtlarda kalması. Ama hiç olmazsa 5-6 ay idare eder ama 6 ay sonra yurtların yapılıp yapılmayacağı belli değil. Hilton açılır, açılacak tabi, Hilton da açılır… Polis evleri askeri lojmanlar, ordu evleri… Valiliğin elinde ne kadar yataklı bir yer varsa hepsini açmak zorunda" diye konuştu.