Gastronomi turisti daha çok para harcıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ, TÜRSAB, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından 7-9 Aralık 2017 tarihleri arasında fuarizmir’de düzenlenen 3. Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi, dünyanın önde gelen gastronomi ve turizm uzmanları ile eğitimcileri bir araya getirerek Türkiye’nin gastronomi potansiyelini dünyaya tanıtmak için farkındalık yarattı. 

Bu yıl üçüncü kez düzenlenen Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi, 42’si akademik, 17’si uzman kişilerden oluşan bilimsel kongre ve panel sunumlarının yanı sıra Fransa, Hollanda, İspanya, Japonya, Yunanistan ve Türkiye’den 16 dünyaca ünlü şef ve tadım uzmanınca hazırlanan atölyeler ile kongre büyük bir yankı uyandırdı. 

- TRAVEL TURKEY İZMİR'E ZİYARETÇİ AKINI!

6 bin 331 kişinin ziyaret ettiği kongre ile eş zamanlı olarak, İzmir Aşçılar Derneği tarafından “İzmir’in Şefleri Ulusal Yemek Yarışması” düzenlendi. Yarışma alanında 22 destekçi firma, 365 yarışmacı ve çok sayıda şef katılım sağladı. 

“TÜRKİYE İLK SIRADA YER ALMALI” 
“Gastronominin Turizm ile Olan İlişkisi”, “Geliştirilen Stratejiler ve İzlenen Politikalar”, “Gastronomik Miras, Destinasyon ve Bölgeler”, “Gastronomi, Yemek ve Turizmde Trendler” ve “Gastronomi Turizmi Açısından Kuruluşların Önemi” gibi temalardan oluşan kongrede, alanında uzman isimler sektör temsilcileri ve fuar ziyaretçileri ile bir araya gelerek ortak bir akıl oluşturmak için masaya oturdu. 
Son yıllarda dünya üzerinde oldukça büyük bir akım olan gastronomi turizminde artık Türkiye’nin de ilk sıralarda yer alması gerektiğini önemle vurgulayan uzmanların ortak görüşü ise; “dünyada kendimizi tanıtmak için önce kendi gastronomik miras ve zenginliğimizin farkına varmalıyız. Bu kongre bizim için büyük bir farkındalık” olarak dile getirildi. 

“TÜM MEKANİZMALARIMIZLA HAREKETE GEÇMELİYİZ” 
Araştırmalara göre gastronomi turistinin normal turistten yüzde 50 daha fazla para harcadığını belirten Hürriyet Gazetesi Ekonomi Yazarı Gila Benmayor, şunları söyledi: 

“Peru, Fransa, İspanya, İtalya, Norveç, İsveç, Japonya gibi mutfağı dünyada patlama yapan ülkeler gastronomi turizminin önemini anlamış, kendi halkına anlatmış ve ulusal bir bilinçle hareket ederek bunu dünyaya pazarlamayı başarmıştır. Baktığınızda Peru mutfağı Türk mutfağından daha zengin değil. Fakat insanlar bu alanda şefleriyle, festivalleriyle, uzmanlarıyla, tanıtım faaliyetleriyle önce kendi içlerinde ortak bir bilinç yaratıp kendilerini de inandırdıktan sonra dünyaya açılıyorlar. Bize düşen bu alanda tüm mekanizmalarımızı aynı anda harekete geçirmek. Gördüğüm kadarıyla gelecek nesil gastronomi turizmi anlamının farkında.” 

TADIM ETKİNLİKLERİ 
Farkındalık yaratmanın alışılmışın dışına çıkmakla mümkün olacağı inancıyla bu yıl ilk kez tadım etkinlikleri gerçekleştirildi. 

Beş duyudan yola çıkarak yemek kültürünün bir miras olarak tanıtıldığı tadım etkinliklerinde katılımcılar, alanında uzman araştırmacılar ve dünyaca ünlü şeflerin ilham veren hikâyelerini lezzetli bir yolculukla deneyimledi. 

Delice Network İzmir Temsilcisi Sırma Güven moderatörlüğünde düzenlenen etkinliklerin ilki “5 hikaye, 5 duyu, 5 yaratıcı etkinlik” teması ile düzenlenen “Tasting Story” oldu. 

“Lezzet ve Koku”,“Nitelikli Kahve Tadımı”, “Mutfak Mirasımızda Duyusal Bir Deneyim”, “Çayın Hikayesi”, “Zeytinyağı Tadımı”, “Suyun Tadı”, “Arpa Maltı ve Şerbetçi Otu İçeren İçeceklerde Duyusal Analiz”, “Ege Bölgesi Üzümlerinin Asma’dan Sofra’ya Tadım Yolculuğu” ile “Urla Bağ Yolu ve Anadolu Peynirleri Tadım Etkinliği”nden oluşan atölyelerin sonunda tüm katılımcılara sertifika verildi. 

“TÜRKİYE ŞARABIN KUTSAL TOPRAKLARI” 
Yerel üzümleri Urla Bağ Yolu Rotası atölyesinde tanıtan Levon Bağış, “Şarabın kutsal toprakları burası. Türkiye üzümün de şarabın da ilk kez Anadolu’dan çıkıp dünyaya yayıldığı yer. Türkiye gibi gastronominin gerçekten çok kıymetli olduğu bir yerde, turistik açıdan da çok önemli zenginliklere sahip bir yerde gastronomi ve turizmi ayrı ayrı düşünmek çok da mümkün değil. Eğer gastronomi turizmini doğru yaparsak gerçekten memleketimizin geleceği için çok önemli bir adım atmış oluruz. 3. Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi, bu işi doğru şekilde yapmak ve yol göstermek için büyük bir adım oldu” dedi. 

ZEYTİNYAĞI KÜLTÜREL VE TARİHİ YAPIMIZI ANLATIYOR 
Zeytinyağı Tadımı etkinliğinde Zeytinyağı Someliyesi (Tadım gurmesi ve araştırmacısı) Emmanuelle Dechelette ile birlikte yer alan Gıda Yüksek Mühendisi Müge Nebioğlu, zeytinyağının kültürel ve tarihi yapımızı anlatan çok önemli bir unsur olduğunu belirterek, şunları söyledi: 

“Yetiştiği bölgeler de düşünülürse Akdeniz kültürünü yansıtan ve tarihi dokuya sahip coğrafyaya dâhil bir ürün. Bu nedenle gastronomi turizmi alanında çok önemli bir yeri var. Son zamanlarda artık Türkiye’de zeytinyağı üretim bilinci giderek artmakta. İhracatta da bu yıl rakamlarımızı ikiye katladık. Hem mutfağımızı hem de ürünlerimizi dünyaya tanıtmak için en önemli kaynaklarımızdan biri olduğuna inanıyorum.” 

YEMEĞİ SANATA DÖNÜŞTÜREN ŞEFLER 
“Cooking Story” bölümünde ise Yunanistan, Hollanda, Japonya, İspanya ve Türkiye’den dünyaca ünlü şefler Manolis Hiras, Wilco van Herpen, Hector Cabello, Ippei Uemura ve Yunus Emre Akkor katılımcılara kendi elleriyle yemek pişirdi.

Katılımcıları için ahtapot yemeği hazırlayan İspanyol şef Hector Cabello, “Türkiye oldukça ilgi çekici insanların ve zengin yemeklerin bulunduğu bir ülke. Sahip olduğunuz kültürel ve gastronomik çeşitlilik enfes bir lezzet ortaya çıkarıyor. Burada olduğum için çok memnunum ve güzel işler çıkacağına inanıyorum” dedi. 

Balığın ve sebzenin pişirme tekniklerini katılımcılarla paylaşan Japon şef Ippei Uemura ise, “İlginin bu kadar yoğun olacağını tahmin etmemiştim. İzmir bizi gerçekten çok iyi karşıladı. Bu ilgi yoğunluğunun Türkiye’yi gastronomik açıdan kısa sürede yükselteceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. 

GASTRONOMİ TURİZMİ ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BAŞI ÇEKECEK 
Uluslararası tadım etkinliklerinin moderatörlüğünü yürüten Delice Network İzmir Temsilcisi Sırma Güven ise, “Gastronomi turizmi alternatif turizm dalı olarak Türkiye’de daha yeni kabul gördü. Yapacak çok şey var uluslararası düzeye gelmemiz için. Hızlı yol alıyoruz. Bu tarz bir buluşma hem bilimsel kongreler hem de etkinlikler açısından iyi bir tanıtım aracı. Gastronomi turizmi önümüzdeki yıllarda Türkiye’ de en başta gelen turizm dalından bir tanesi olacak” dedi. 

TÜRKİYE’NİN VİZYONU OLACAK GENÇ VE YARATICI AŞÇILAR GELİYOR 
Fuar ve kongre kapsamında ayrıca Dünya Aşçılar Birliği (WACS), Türkiye Aşıcılar Federasyonu (TAFED) ve İzmir Aşçılar Derneği desteğiyle “2017 İzmir'in Şefleri Ulusal Yemek Yarışması” düzenlendi. 

400’den fazla genç aşçının katıldığı ve “Artistik Çalışma, Minyatür Çalışma, Düğün-Kutlama Pastası, İzmir Temalı Serbest Çalışma, Çiçek Aranjmanı, Çikolata Çalışması, Cupcakes, Kurabiye ve Yenilebilen Lezzetler” alanlarında 5 farklı kategoride gerçekleşen yarışmaları dünyanın farklı ülkelerinden toplam 78 jüri değerlendirdi. Butik Pastacılık Yarışması, Serbest Bireysel Yemek Yarışması, Profesyoneller Ekip Yarışması, Bireysel Öğrenciler Yarışması, Serbest Bireysel Yemek Yarışması, Üniversiteliler En İyi Ekip Yarışması, Liseler Ekip Yarışması kategorilerinde altın, gümüş ve bronz madalyalar sahiplerini buldu. 

GENÇ AŞÇILAR TÜRK MUTFAĞINI DÜNYA MARKASI YAPACAK 
Dünya Aşçılar Birliği Üyesi İtalyan aşçı Cristina Petronela Novac, “Bu yarışmanın katılımcıları için gelecek yıllarda değerini anlayacakları çok büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Bu tarz etkinlikler Türkiye için çok büyük bir önem arz ediyor. Çok fazla kongre ve yarışmaya katıldım ancak buradaki atmosfer çok etkileyiciydi, öğrenciler çok özenli çalışmışlardı. Geleceğin şefleri buradan çıkacak. Türk mutfağı bizce yurt dışında tanınıyor ancak buradaki gençler onu çok daha üst seviyelere taşıyacak” dedi. 

ÜLKEMİZ DÜNYADAKİ EN İYİ ÜÇ MUTFAK ARASINDA 
İzmir Aşçılar Derneği Başkanı Şamil Akşit ise, “Ülke mutfağımız dünyadaki en iyi üç mutfak arasında. Ama biz onu marka değeri olarak gastronomi destinasyonu haline getirmeliyiz. Ülke mutfağımızda çok ciddi uygarlıkların yaşanmışlığı var. Bu bölgenin bütün tatları birbirine girmiş. Çok iyi harmanlanmış, çok zengin bir yelpazemiz var. Sadece zeytinyağlı grubu ile bile bir marka haline gelebilirsiniz. Bunu yeter ki doğru projelerle bir araya getirebilelim” ifadelerinde bulundu. 

Kongre, Çimstone ana sponsorluğunda, aralarında Urla Belediyesi’nin de bulunduğu Gaziantep, Kastamonu, Hatay, Edirne Büyükşehir Belediyeleri destinasyon sponsorlukları ve 11 ayni sponsorlukla gerçekleşti.