‘FETÖ’ tartışması: Delican’dan Kocaoğlu’na ‘Engin’li-Güler’li’ kontra!

EGEDESONSÖZ – Başbakan Binali Yıldırım’ın Afyon’daki istişare toplantısında 2014 yerel seçimlerine ilişkin sözleri İzmir siyasetinde tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Başbakan Yıldırım, “2014 seçimlerinde İzmir'de aday kampanyasını yürütürken FETÖ mensubunun, FETÖ örgütünün o bacı, abla ve abilerinin nasıl CHP'yle beraber kendilerini parçalarcasına kampanya yaptıklarına, sandık başlarını tuttuklarına birebir şahidim” demiş, bu sözleri Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan, “Bu açıklamanın seçimlerden 2 .5 yıl sonra yapılmasına bir anlam veremedim. Biz kapalı kapılar ardında kimseyle pazarlık yapmadık. Sayın Başbakan’ın bu konuşması İzmir açısından da, benim açımdan da, kendisi açısından da üzücüdür.  Çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum.  İzmir’de de, Türkiye’de de kimin nasıl yoğurt yediğini herkes bilir.  Bizim nasıl durduğumuzu herkes bilir.  Bunu en iyi bilenlerden biri de Sayın Başbakan’dır” yanıtı gelmişti.

Kocaoğlu’nun bu açıklamasına yanıt ise AK Parti İl Başkanı Bülent Delican’dan geldi.

ÖYLE BİR İFADE YOK!
İl Başkanı Delican, Kocaoğlu'nun, Başbakan Yıldırım'ın sözlerini doğru okumadığını ifade ederek, "Sayın Başbakanımız belediye başkan adayı olarak yarıştığı 2014'te bizzat şahit olduğu hatta bütün İzmir'in, hepimizin şahit olduğu olaylardan örnekler vermiştir. Başbakanımızın sözlerinde Kocaoğlu'nun FETÖ örgütüyle kapalı kapılar ardında pazarlık ettiğine dair ibare yoktur” dedi.

ÇOK DA UZAK OLMAYAN BAZI CHP’LİLER…
Başkan Delican, “Hain terör örgütü FETÖ konusunda AK Parti'yi ve hükümetimizi suçlayan CHP'nin dün bu örgütün uzantılarıyla nasıl beraber yürüdüğünü anlatmak istemiştir. Bu konuda da yerden göğe kadar haklıdır. Sayın Kocaoğlu bize inanmayabilir. Bizim sözlerimizi siyasi ya da duygusal bulabilir. O zaman tarihin yapraklarını geriye sarıp o günlere dönmek ve Kocaoğlu'na çok da uzak olmayan bazı CHP'lilerin sözlerine bakmak gerekir” diye konuştu.

GÜLER VE ENGİN ÖRNEĞİ
AK Parti İl Başkanı şunları söyledi: Mesela Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'in her şeyi tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde noktalayan sözlerine bakalım... CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından önce Parti Meclisi'ne ardından MYK'ya alınan sonrasında Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü kimliğiyle vitrine çıkardığı, 12 Haziran 2011'de İzmir'den milletvekili yaptığı Birgül Ayman Güler, 14 Aralık 2014'te gazetelere yansıyan demecinde aynen şöyle diyor: ‘Her ne kadar parti yönetimimiz inkar etse de 30 Mart seçimlerinde bir ittifak yaptı, cemaatle ittifak yaptı. İllerde ve ilçelerde cemaatin çeşitli unsurlarının Cumhuriyet Halk Partisi'yle yürüdüğünü hepimiz gördük’

Delican sözlerine şu şekilde devam etti: Sayın Kocaoğlu'na seslenmek istiyorum.  O tarihte CHP İzmir Milletvekili sıfatı taşıyan, yakın geçmişte parti vitrininde önemli mevkilerde bulunan akademik açıdan Profesör sıfatı taşıyan Sayın Güler'in 2 yıl önce ifade ettiği sözler ortadadır.  Sayın Kocaoğlu hala ikna olmadıysa kendisinin desteğiyle CHP İzmir İl Başkanı seçilen Ali Engin'in 10 Mart 2014 günü,  yani kritik seçimden sadece 20 gün önce basına yansıyan açıklamalarına göz atmasında fayda var.
Kapatılan Zaman Gazetesi'ne konuşan Sayın Ali Engin o tarihte bakınız ne demiş: Bir iş adamı ve CHP İl Başkanı olarak, dünyanın 140 ülkesinde okul açılmasını eskiden beri ayakta alkışlıyorum. Cemaat mensubu kişiler Türkiye'ye hizmet ediyor. Hizmet hareketi okullarla, medya şirketleriyle, TUSKON’la ülkemize döviz kazandırıyor, 30 milyar dolar ihracat yapıyor.

Seçimlerime 20 gün kala o tarihte CHP İl Başkanı sıfatı taşıyan Ali Engin'in cemaati güzelleyen sözleri partinizin eski ve yeni çok sayıda temsilcisinin de tepkilerine sebep olmamış mıdır? Sayın Ali Engin cemaat güzellemeleri yaparken Sayın Kocaoğlu CHP adayı sıfatıyla sahada değil midir?

BİLİYORDUK, İNKAR ETMESİNE ŞAŞIRDIK!
“Sayın Kocaoğlu isterse örnekleri artırabiliriz” diyen Delican açıklamasını, “Başbakanımızın sözlerinden nem kapan, alınganlık yaşayan Kocaoğlu o süreçte kendi cephesinden ve yakın çevresinden gelen benzer sözleri görmezden geliyor. Başbakanımız yerel seçimde 15 temmuzdan bu yana ne denli tehlikeli bir terör örgütü olduğunu anladığımız FETÖ örgütünün kumpas operasyonlarına, davalarına maruz kalırken CHP'liler FETÖ'nün abileri, ablalarıyla kol kola kampanya yürütüyorlardı. Hatta yerel seçimden sonra yaşadığımız 7 Haziran ve 1 Kasım'da da durum değişmemiştir.  Tabi ki İzmir'in iradesine, sandığın iradesine saygılıyız. Ama unutulmamalıdır ki Sayın Başbakanımız tüm bu tertiplere, kumpas davalarına ve ittifaklara rağmen İzmir'den 1 milyona yakın oy almayı başarmıştır. Rakibimizin sadece CHP olmadığını aynı zamanda bugün ortaya çıkan iddianamelerden öğrendiğimiz kadarıyla İzmir'i başkent ilan eden FETÖ denilen alçak yapıyla da mücadele ettiğimizi biliyorduk. Sadece Sayın Kocaoğlu'nun herkesin bildiğini inkar etmeye çalışmasına şaşırdık" sözleriyle tamamladı.