HABERLER>GÜNCEL
19 Mayıs 2019 Pazar - 15:39

FETÖ Borsası Davası’nda yargılanıyor! Kritik isim ne dedi?

İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam eden “FETÖ Borsası” davasında taraflar savunma yaparken “şüpheli” sıfatıyla yargılanan İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat eski Şube Müdürü ve Polis Başmüfettişi Kudret Dikmen’in ayrıntılı ifadeleri iddianamede yer aldı. Dikmen, hakkındaki suçlamaları mahkemede kabul etmemişti.

FETÖ Borsası Davası’nda yargılanıyor! Kritik isim ne dedi?

EGEDESONSÖZ- 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında yaşanan olayların konu alındığı “FETÖ Borsası” davasının duruşmaları sürüyor. 31’i tutuklu toplam 69 kişinin yargılandığı 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren duruşmalarda sanıklar ve tanıklar hakim karşısına çıkıyor.  Duruşmaların ilk günü hakkındaki iddialara yanıt veren İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat eski Şube Müdürü ve Polis Başmüfettişi Kudret Dikmen suçlamaları ret etmişti.  Savcılığın hazırladığı 400 sayfalık ana iddianamede o döneme ilişkin görüntüler ve yazışmalara da geniş yer verilirken Dikmen ise haklarında FETÖ soruşturmaları yapılan işadamlarının isimlerini Organize Suç Örgütü Lideri Serkan Kurtuluş’a ve AK Parti İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’a vermekle suçlanmış, onların da işadamlarına gözaltına alınmadan, haklarında işlem başlamadan önce “koparma” yaptıkları iddia edilmişti.

İzmir’deki görevinden sonra bir süre Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı olarak çalışan ve sonra hakkındaki soruşturma nedeniyle Polis Başmüfettişi olarak görevlendirilen Dikmen’in hem savcılık hem de emniyetteki geniş ifadeleri iddianamede yer aldı.

İŞTE TÜM AYRINTILARIYLA O İFADELER…
“Serkan Kurtuluş'u tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte 2016 yılında, kendisini Alaattin Çakıcı'nın adamı olarak tanıtması, sosyal paylaşım sitelerinde bunu yoğun bir şekilde paylaşması nedeni ile İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde takip etmemiz dolayısı ile tanırım. Yine o dönemin İl Emniyet Müdürü’nün (Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya) bilgisi ve talimatı dahilinde kendisi ile görüşüp bilgi ve delil toplama yönünde istihbarat şube müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerimiz oldu. Bu doğrultuda 2 kez şubede yüz yüze görüştüm. Telefonla çok irtibata geçmeye çalıştı. Ancak kesinlikle dışarıda herhangi bir yerde görüşmedim. İlk görüşmemizde dönemin KOM şubesinden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı olan ve 2014 yılına kadar sorumlu olan Mehmet Ali Şevik (FETÖ/PDY soruşturmasından cezaevine girdi) hakkında bilgiler paylaşacağını belirttiği için görüşmüştüm. Yapmış olduğum görüşmelerden dönemin iktidar partisine yaranma niyeti ile hareket ettiği, bundan güç almaya çalıştığı yönünde izlenim elde ettim. Bu konuda bildikleri ve bundan sonra delil mahiyetinde vereceği bilgiler olması halinde bizimle irtibat kurması gerektiğini söyleyerek görüşmeyi sonlandırdım. Serkan hiç bir dönem kayıtlı haber elemanı olarak kullanılmadı. Organize suçlardan kayıtlı haber elemanı kullanma gibi bir uygulama yoktur. Çok çok istisnai bir durum olabilir.

Ahmet Kurtuluş'u ise il başkan yardımcısı sıfatı ile tanırım. Tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte 2015 yılında tanıştık. Siyasetçi kimliği itibari ile üst düzey çevresi çok fazla olan biriydi. İlk başlarda çok sık olmasa da bile sonraki tarihlerde sık sık görüşmeye başladık. Yapı itibari ile cana yakın biriydi. O dönem itibariyle de bugün ki gibi herhangi bir suç bağlantısı olmadığından rahat rahat görüşmüştük. Daha sonraki tarihlerde de cezaevine girdiği için görüşemedim ancak cezaevinden çıktıktan sonra hem kardeşi Şaban Kurtuluş kanalı ile hem de E.S. isimli arkadaş vasıtası ile görüştüm. E.S. isimli arkadaş geçmiş olsun ziyareti yaptığı sırada görüşmemiz olmuştu. Cezaevinden çıktıktan sonraki dönemde benim ismimin geçtiği, adımın kullanıldığı, referans gösterildiğim yönünde duyumlar aldığım için görüşme gereği duydum. Olayın nedenini sordum. ‘Hiç bir şey yok’ diye yanıtsız bıraktı. Ben İzmir'de o dönem çok yaygın bir şekilde dedikodu yapıldığından bunları duymuştum. O tarihten sonrada Ahmet Kurtuluş ile görüşmedim. Yalnızca Şaban Kurtuluş (Ahmet Kurtuluş’un kardeşi)  ile görüştük. Görüşme nedenimiz yine bu konuları sormak içindi. Başka bir şey konuşmamıştık.

“SES KAYIT CİHAZI VERDİM”
Tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte Serkan Kurtuluş (Organize Suç Örgütü Lideri) ilk geldiğinden kısa bir süre sonra yine aynı konuları görüşmek üzere şubeye geldi. Önemli bir bilgi vermediği için fazla görüşmedim. Bu gelişinde kendi telefonumu verdim önemli bir gelişme olması halinde aramasını istedim.  2016 yılının Ağustos ayı gibi Serkan beni arayarak ‘emniyet içerisindeki FETÖ yapılanması hakkında önemli bilgilere sahip olan biri var’ diyerek ‘anlattıkları var istersem getirebileceğini’ söyledi. O dönem itibari ile Bylock gibi kesin deliller olmadığı için FETÖ yapılanmasının deşifre edilmesi hayati öneme sahipti. Emniyet Müdürlüğü bünyesinde tüm birimler bu konuda yoğun bir şekilde çalışıyordu. Serkan bana bu şahsın emniyete konuşmayacağını ancak kendisinin konuşturabileceğini söyleyince bende şube envanterinde olan ses kayıtları cihazlarından bir tanesinin resmini ona gönderdim. Şahsın sesini kayıt altına alabileceğini söyledim. Bu yazışmalar bittikten sonra şahısla görüşüp gelme yönünde ikna ettiğini söyledi.  Bende önemli bilgiler alabilirim düşüncesi ile ve emniyete konuşmayacağı Serkan tarafından söylendiği için şahsı İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne getirmesini istedim. İsmini o gün öğrendiğim ayakkabıcılar sitesinde esnaf olduğu söylenen Tamer Kömürgöz isimli şahıs odama geldi. Gelmeden önce çalışma arkadaşlarımı bilgilendirmiştim. Şube Müdür Yardımcım ve büro amirimin yanında şahısla görüştüm. FETÖ yapılanmasını konuştuk. Kendisinin fazla bir bağlantısı olmadığını, emniyet ayağı anlamında fazla bir bilgisi de bulunmadığını, herkes gibi bir dönem bu yapı ile zorunlu bağlantı kurduğunu söyledi. Arkadaşlarım İstanbul'da esnaf yapılanmasına yönelik toplantıya katıldığı yönünde bilgi paylaşınca İstanbul'a gittiğini FETÖ’cüler ile birlikte otelde kaldığını ancak toplantıya girmediğini söyledi. Ben daha fazla kendisi ile görüşmedim ancak Serkan'la bağlantısı sordum bana ‘FETÖ'ye nereden bulaştıysam ona da bu şekilde bulaştım’ diye yanıt verdi. Bu görüşmeden sonra arkadaşlarım ile birlikte görüşmek için yukarıya çıktılar. Daha sonra aldığım bilgiye göre İstanbul'a otele gittiğini, sabaha kadar içtiğini ancak yine toplantıya katılmadığını söylemiş bunu da bana arkadaşlarım iletti. Bu hususta belirtmek istediğim iki şey var birincisi arkadaşlarım Tamer Kömürgöz'ü Serkan hususunda benim talimatım doğrultusunda uyardılar. ‘Kesinlikle Serkan'ın talepleri olur, başka işler yaptırabilir’ tarzında uyarıda bulundular. Yine Tamer Kömürgöz şubeye geldiğinde hakkında yakalama ya da arama olup olmadığını o dönem itibari ile bilemiyorduk. Tamer ile ilgili sorgulama yapıldığında sistem herhangi bir uyarı vermedi. Bu uygulama çok sonra geldi. Kaldı ki aranma kaydı olup olmadığını ayrı bir sorgulama ekranına girerek bakmak gerekiyordu. Ona da bakmadık.

WATSAPP YAZIŞMALARI SORULDU
Dosyadaki mevcut Whatsapp yazışmalarında yer alan, "Ne kadar alacağın var... Bir trilyon alırım kesin abi" şeklindeki ifadede bir borç alacak ilişkisi değil de Serkan Kurtuluş'un başka bir amaçla bu kelimeyi kullandığının düşünüldüğü hatırlatılarak sorulması üzerine, “Benim gibi bir İstihbarat Şube Müdürü whatsapp yazışmalarında Serkan'ın bu amacı doğrultusunda diyaloga geçmez. Kaldı ki emniyete kadar bu şahsı getirtip Serkan'ın para koparmasına bizzat makamımı kullanarak aracı olmam. Dışarıda herhangi bir şekilde irtibata geçilebilirdi”

“OPERASYON SONUÇ LİSTESİYDİ”
Tamer Kömürgöz’ün ifadesi genel itibari ile doğru olmamakla birlikte sadece adı geçenin ve ailesinin dernek kaydı üzerinde yapılan sorgu işlemi gerçektir. Yukarıda da ayrıntıları ile anlattığım gibi kendisini konuşturabilme amacı ile çağırdığımızda FETÖ bağlantılarından bahsetmek için bu sorgulamayı yaptık. Diğer ifadelerin tamamı gerçek dışıdır. Yine hatırladığım kadarı ile geçmiş tarih olduğu için tam olarak tarihini bilmemekle birlikte mahiyetimdeki personel KOM şube ile irtibata geçip şahsın İstanbul'daki FETÖ toplantısına gittiği yönünde bilgileri paylaşıyorlar. Organize şube şahıs sorgusunda aranması olduğunu tespit edip bizimkilere bilgi veriyor. Bu şahıs ekip arabası ile bizim şubeden Organizeye götürülüp hakkındaki yasal süreç başlıyor. Bu konulara S.C., N.K. ve A.D. isimli komiser şahitlerdir, dinlenilebilir. Yine burada resmi görünen bıyıklı şahısla ilgili olarak bu şahsın FETÖ Manisa yapılanması ile ilgili bilgi vereceğini, bu şahsı da kardeşinin ikna edeceğini yazdığı için o dönem (şu anda ismini hatırlamıyorum) isim üzerinden sorgu yaptık. Şahsın Manisa faaliyetleri kapsamında faaliyetleri olduğu için Manisa İstihbarat Şube Müdürü olan O.D.'yi aradım. Durumdan bahsettim ondan sonrada bir gelişme olmadı zaten. Gözaltı listesi bizde değildi. Bizim listemizde değildi. Bu listenin de algıladığım kadarı ile kimin FETÖ’cü olduğu ya da olmadığı ile ilgili bir listeden ziyade operasyon sonrası ele geçirilen liste olduğunu düşünüyorum. Buradaki isimlere bakıldığı takdirde sarı renkli şahısların yapılan operasyon neticesinde yakalanan şahıslar olduğunu anlıyorum. Bu liste ve operasyonla ilgili başka bir bilgim yoktur. Bu isimler o dönem itibari ile gazetelere yansıyan ve herkesçe bilinen operasyon sonrasına ait listede geçmektedir, İrfan Görkemli'nin kaçırılması olayında Serkan Kurtuluş ile görüşüldüğüne dair Ilgın Şentürk'ün ifadesini kesinlikle kabul etmiyorum. Böyle bir yapı içerisinde hiç bir zaman olmadım.

“KAÇIRMA OLAYINA İŞTİRAK ETMEDİM”
Ilgın Şentürk ile telefonda hiç bir şekilde görüşmedim. 2016 yılı diye hatırlıyorum ancak tarihi tam olarak anımsayamıyorum. Messenger üzerinden Serkan ile ilgili bana yazdı. Serkan'ın sevgilisi olduğunu anladım. Bana evlerinde yapılan aramada esrar bulunduğunu, bu esrarın Serkan'a ait olduğunu, Serkan'ın devlet tarafından korunduğunu, hiç kimsenin Serkan'a dokunamadığını, kendisine cehennem azabı yaşattığını söyleyince hem yanıma çağırdım. Hem de Asayiş Şube Müdürlüğü ile İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na yönlendirdim. Bana geldiğinde Serkan'la ilgili sıkıntılarını anlattı. Çok büyük ıstıraplar yaşadığını belirtti. Devlet yetkilileri olarak bizleri çok suçluyordu. Bende bunları Asayiş Şube Müdürlüğü ile Cumhuriyet Savcılığına anlatması şeklinde ikna ettim gönderdim.

Kesinlikle benim aleyhimdeki İrfan Görkemli'nin kaçırılması olayına iştirak ettiğim ve Serkan'ı kolladığım yönündeki ifadesini kabul etmiyorum. Böyle bir bağlantım ve ilişkim olsaydı Ilgın Şentürk'ü hem Asayiş Şube Müdürlüğüne hem de İzmir Savcılığına göndermezdim. Kaldı ki yazışmalarımızda ısrarla bu yöndeki taleplerim görülecektir. Ilgın Şentürk devamlı bana Messenger üzerinden mesaj gönderdiği için ‘merhaba uyuyor musun?’ tarzında en son mesaj çektim. Bunu çekmemdeki amacım tamamen beni yıldırmasıydı. O günün gecesi beni 8-10 kere aramıştı. Bana göstermiş olduğunuz Facebook kişisel hesabı bana aittir. Buradaki kimlik bilgileri doğrudur. Ben bu hesap üzerinden Ilgın ile Messenger’da görüştüm. Kendisini adli makamlara yönlendirdim. Çok ısrarcı oldum. Bu kapsamda yazışmalarımız mevcuttur. Psikolojik destek almasını ve ailesinin yanına gitmesini söyledim. Bunun dışında herhangi bir görüşmemiz olmadı.

“TAKIM ELBİSESİNE İDDİAYA GİRMİŞ”
(Messenger yazışmalarının gösterilmesi üzerine) ‘’Serkan Batum'a gitsin diye Ahmet'le (Kurtuluş) görüştüm. Bugün geçmiş olması lazım. Uzun bir süre gelmeyecek gibi, inşallah kendini bu süre içerisinde toplarsın. Kafanı dinle güzelce... FETÖ’cüleri nasıl kandırıyor anlamadı, liste ne listesi kimler vermiş. Serkan'a da zamanında söyledim, hayatını düzene koy, efendi bir yaşantın olsun diye beladan çakallardan uzak dur, aynı tas aynı hamam, yurtdışında beladan uzak kalır, en azından...” şeklinde yazıştım, O dönem itibari ile Serkan Kurtuluş'un aranması ya da yakalanması olduğunu bilmiyordum. Zaten yasal yollardan dışarıya çıktığı yönünde bilgi almıştık. Yurtdışına gitme sürecinde benim herhangi bir katkım olmadı. Yine Ilgın Şentürk, Serkan'ı koruduğumuz ve kolladığımız yönünde düşünceye sahip olduğundan, Serkan'dan da kurtulduğunu anlasın diye Ahmet Kurtuluş ile görüştüm, yurtdışına çıkacak tarzında mesaj attım. Ahmet Kurtuluş'la da herhangi bir görüşmem olmadı. Bana Ilgın, organize ve asayiş şubelerinden Serkan Kurtuluş'un irtibatlı olduğu kişiler olduğunu Messenger yazışmalarında söyleyince çok ısrar etmeme rağmen isimlerini ve görüşmelerinin içeriğini söylemedi. Hatta Ilgın'ın bana yazdığına göre Serkan Kurtuluş KOM şubede çalışan personel ile benim ve il Emniyet Müdürü ile bazı üst düzey kamu görevlilerinin tayinleri çıkacak tarzında takım elbisesine iddiaya girmiş. Buna dair mesajlar vardır.

“HALE ONA KONDURAMIYORUM”
Ahmet Kurtuluş'un İ.Ş. isimli kişinin kişisel bilgilerini sizden istediği, sizin de Ahmet Kurtuluş'a sinyal ve adres bilgilerini attığınız Ahmet'in de bunu M.K. isimli kişi ile paylaştığı 26/04/2018 günü müşteki İsmet Şensoy'un zorla kaçırılıp yağma olayına maruz kaldığı olayı hatırlatılarak sorulduğunda ise;
“Ahmet Kurtuluş'un o dönem itibari ile bugün ki eylemlerini bilmiyordum. Hala ona konduramıyorum. Aramızda herhangi bir husumette yoktur. Muhabbetimiz vardır. Ailece de görüşürüz. Bana yapmış olduğu bu talep tamamen iyi niyetle yapıldığı düşüncesi ile yanıt verildi. Kesinlikle başka bir art niyetim yoktur. Karşılığında bir şey almadım öyle bir şeyde söz konusu olamaz. Tamamen insani bir amaçla yardımda bulunduğumu düşündüm”

Ahmet Kurtuluş'un S.C.nin ismini ve kimlik bilgisini göndererek, baz bilgisinin ve adresinin araştırılmasına yönelik sinyal bilgilerinin teminine yönelik işlem yaptığı hatırlatılarak sorulduğunda ise, “Bana kayıp bir bayan akrabası olduğunu, intihar etmesinden endişe ettiklerini, çoluk çocuğunun çok kötü durumda olduğunu söyleyerek yardım istedi. 2-3 gün bu şekilde beni sık sık aradı. Bende mevzunun hayati olduğunu düşünerek tamamen yardım etmek gayesi ile bu bayana ait sinyal baz bilgilerini kendisi ile paylaştım. Sonrasında bana teşekkür ediyor sayende ailesine kavuşmuş tarzında konuştu. Başka bir amacım yoktu”…

Dosyada mevcut Ahmet Kurtuluş ifadeleri okunarak sorulduğunda ise: “Ahmet Kurtuluş'un operasyon sonuç listesinin benden Serkan Kurtuluş'a gittiği yönündeki beyanını kabul etmiyorum. Ev almak amacı ile ondan çek aldığım ve vergi mahkemelerindeki dosyalarını halledeceğim yönündeki iddiası da gerçek dışıdır.  Yine Volvo S60 marka aracını değiştireceğini söyledi. Bende bizim adımıza kayıtlı araç ve üzerine 30.000 TL daha vererek alabileceğimi söyledim teklif ondan gelmişti. Kesinlikle bana hediye etmedi”

“SİLAHINI DEVRALDIM”
Dosyada mevcut Ahmet Kurtuluş'un 30/10/2018 tarihli ek ifadesi okunarak sorulduğunda ise:
“2016 yılı başında gerçekleştiği söylenen ve Serkan Kurtuluş'ların karıştığı olayla ilgili herhangi bir bağlantı benimle kurulmadığı gibi katkımda olmadı. Ben yukarıda da belirttiğim gibi gözaltı listesini ne Ahmet Kurtuluş'a ne de Serkan Kurtuluş'a göndermedim. İrfan Görkemli'nin kaçırılması sürecine hiç bir katkım yoktur. Serkan Kurtuluş'un yurt dışına çıkması olayı benim bilgim dahilinde olmadı. Kaldı ki Serkan'ın konuşup konuşmamasının benimle bir ilgisi olamaz zaten. Serkan'a adli işlemleri yaptıranlardan biriyim bu iddiaları kabul etmiyorum. Mevcut Kom daire başkan yardımcısının da tanıdığı olan ve İzmir'de Elara Otel'in sahibi olup turizm ile iştigal eden U.M., Urla Güzelbahçe'de Yelki Mevkiin’de yapacağı bir inşaat lansman fiyatları ile 3-4 daireyi verebileceğini söylediği için bende ‘uygun olur’ düşüncesi ile 400.000 TL karşılığında kendisinden bir tane daire alma hususunda anlaştım. Aynı şekilde ‘başkalarına da haber ver’ dediği için hayvancılık yapan V.S., Babası A.S., bir de Ahmet Kurtuluş ve kardeşi Şaban Kurtuluş adına buralardan yer aldılar. Nakit 185. 000 TL verdim. Halen 215.000 TL borcum var. Ev henüz bitmediği için tapu çıktıktan sonra kalanı ödeyip tapumu alacağım. Ahmet'in de kardeşine alacağı ev karşılığı da çek gönderdiği ancak bu çekin karşılıksız çıktığını U.M. bana söyledi. Ben vesile olduğum için cezaevine girmeden önce Ahmet'e söyledim. Bu çekin ödenmemesi nedeni ile kredi çekildiğini, zarara girdiğini, beni mahcup ettiğini belirttim. O da havale ile göndermiş. Ben gizli tanık Spil’in ifadelerin kabul etmiyorum. Kesinlikle Ahmet Kurtuluş'tan bana para gönderilmedi. Ne adıma ne de yakını üzerinden herhangi bir para akışı olmadı. Elara Otel'in sahibi U.M'nin ruhsat süresi geçen yerli marka bir silahı devir aldığım doğrudur. Ancak kesinlikle altın kaplama değildir. Kayıtlarda vardır. Ahmet Kurtuluş bana hiç bir şekilde çek vermedi. Öyle bir şeyde söz konusu değildir. Yukarıda belirttiğim Batı Göz'ün sahibi M. benim yakın arkadaşımdır. Polis çocuğudur. Ahmet Kurtuluş ile aralarında bir para alışverişi olmuş ‘yarın vereceğim’ diye para almış ancak miktarını bilmiyorum. M. durumu anlattı. Bende Ahmet'i tanıdığım için arayıp ‘mağdur etme çocuğu’ dedim. O da yanında çalışan şoförü Ufuk ile birlikte miktarını bilmediğim bir para getirdiğini söyleyerek yanıma girdi. Bende paraya hiç dokunmadım. Ona, ‘git kimden aldıysan bu parayı ona ver’ tarzında konuştum. Başkaca bir bana para verilme olayı yoktur.

“MUZ SERASI YAPTIM”
Dosyada mevcut MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) raporu ve suç gelirlerini aklama ve inceleme raporu okunarak sorulduğunda ise:
“Tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte 2016 yılı mart ayı gibi Narlıdere'de Batıgöz'ün sahibi olan ve 2005 yılından beri tanıdığım M.S.'den 450.000 TL karşılığında bir daire satın aldım. 2004 yılında kayınvalidemin babası tarafından kayınvalideme ve kız kardeşine 3'er dönüm olmak üzere Mersin ili Anamur ilçesi iskele mevki deniz kıyısında 3'er dönüm yer verildi. Söz konusu yerler maddi anlamda değerlidir. Aynı yıl babama ait Afyon ili Başmakçı ilçesindeki 2200 hayvanlı tavuk çiftliğini satarak Anamur'daki söz konusu arsayı muz serası yaptırdım. O tarihten sonra yatırım amaçlı yıllık olarak hatırı sayılır bir gelir elde ettim. Bu şekilde bir birikimimiz oldu. Zaten eşim öğretmen bende 24 yıllık emniyetçiyim. Bir takım birikimlerimiz var. 2,5 yıldır Futbol Federasyonu gözlemciliği yapıyorum. Bundan da gelirim var. Yine istihbaratçı olmamdan kaynaklanan mevzuat anlamında verilen artı gelirlerimiz var. Mal bildirim beyanlarında birikimlerim arasında altın olduğuna dair beyanım bulunmakta. Bu şekilde birikimlerimizi değerlendirmek amacı ile bahsi geçen evi aldık. Kayınpederimin adına almamın herhangi bir nedeni yoktur. Eşim ailenin tek çocuğudur. Kayınpederimin de hatırı sayılır geliri bulunmaktadır. Her şey prosedürü dahilinde gerçekleşmektedir. Bu evi 580. 000 TL'ye sattım 20,000 TL'de emlakçıya komisyon olarak verdim. 300,000 TL'sini mecburen tapu sahibi üzerine göndereceği için alıcı olan şahıs (kredi çektiği için) bu parayı kayınpederime EFT yaptı. Geri kalanı da elden V.S., ben İstanbul’da denetlemede olduğum için eşime getirip vermiş. Bu para yatırım hesabımda durmaktadır. Bunların hepsinin kaynağı yukarıda da belirttiğim gibi ailevi gelirler ve yıllık maaş vesaire birikimlerdir”

 2018 yılı ilk aylarında toplam 302. 000 TL'lik bir para girişi olduğu hatırlatılarak sorulduğunda ise: “Tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte geçen sene Armağan isimli tanıdığım İstanbul'da hasarlı araç alıp satma işine girdi. Bunun için toplamda 180.000 TL'ye yakın bir para kendisine banka aracılığı ile gönderdim. Bu parayı mal beyanında da belirttiğim gibi altınlarımın bozdurulması ile elde etmiştim. Bu iş nedeni ile para kazandığı için karı benimle paylaştığı için bana elden 20-30.000 TL fazlası ile geri verdi. Bende kendi hesabıma yatırdım. Kesinlikle Ahmet Kurtuluş'un dediği gibi F.A.'dan alınan paranın bu şekilde bana aktarılması gibi bir olay olmadı. M.B.D.'yi (İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Buca/Kaynaklar’da Tansaş Et Entegre Tesisi’nin mülkünü milli emlaktan ihaleyle satın alan kişi) Manisa'da çiftliği olması nedeni ile tanırım. Ailece görüşürüz, samimiyetimiz bulunmaktadır. Kendisi yurtdışından ithal hayvan getiriyordu. Bana ‘birikimin varsa senin de paranı değerlendirelim’ dediği için kendisine iki kere toplamda 135.000 TL civarı para gönderdim. 20-30.000 TL'de bu işten gelir elde ettim. Kendisi ile para trafiğim bu şekilde gerçekleşti”

U.M.'nin yaptığı inşaattan kaç tane ev alındığı ve sonraki tarihlerde neden Şaban Kurtuluş ile yeni bir sözleşme yapma girişiminde bulunduğu hususu sorulduğunda ise: “U.M.'den tek ev aldım. Ahmet de kardeşi Şaban Kurtuluş adına ev almıştı. Parayı ödeyemedikleri için U.M. sözleşmeyi feshedecekti. Konu bu şekilde gelişti. Bende vesile olduğum için ve arkadaşım U.M. mağdur edildiği için yine Armağan'ında Ahmet ve Şaban'dan alacağı olduğu için aracı oldum. Başkaca bir şey yapmadım”

Dosyada mevcut U.M.'nin savcılığa vermiş olduğu 12/12/2018 tarihli, Kudret Dikmen  tarafından emniyette ifadesi alınırken yönlendirildiğini, onun talebi ile Şaban KURTULUŞ ile eski tarihli sözleşme yaparak, banka kanalıyla para aldığı yönünde ifadesi okunarak sorulduğunda ise:

“Doğrusu benim dediğim gibidir. U.M.'nin ilk ifadesi doğrudur. İlk ifadesini niye vermiş anlamış değilim. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Ben kesinlikle Uğur Morgül'den almış olduğum ev karşılığı ödemeyi Ahmet'ten yapmadım. Başka bir diyeceğim yoktur”

TEK TEK YAZILDI
Öte yandan iddianamede Dikmen’in para ilişkileri ve mali durumuna ilişkin bilgilere de yer verildi.

Savcılık kanaatinde, “Bizzat en yakınım dediği U.M.'nin alınan beyanı ile şüpheli Kudret Dikmen’i yalanladığı ve kendisini ifade verirken yönlendiren kişi olduğunu belirttiği, Şüpheli Kudret Dikmen’e ait hesap hareketlerinin incelenmesinde, ayrıntılı dosyada mevcut raporlardan anlaşılacağı görülmüştür” denilerek raporu sundu.

 Yine savcılık değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

 “Parasal harekelerden de anlaşılacağı üzere geliriyle orantılı bir nakit hareketi olmadığı gibi menkul ve gayrimenkul hareketleri de geliriyle orantılı değildir. Şüpheli Ahmet Kurtuluş’un samimi beyanları ile Gizli Tanık SPİL’in iddiaları ile örtüşen nitelikte, Ahmet Kurtuluş’tan nedeni bilinen ancak bağlantısı somut bir şekilde ortaya konulamayan bir parasal destek aldığı, Ahmet Kurtuluş’tan aldığı çekleri ev aldığı U..M.’ye verdiği, hatta çekler karşılıksız çıkınca sorunlar yaşadıkları, yine Ahmet Kurtuluş ile orantısız sözde araç takası yaptıkları, bu eylemler ile her ne kadar yaptığı iş itibariyle “Rüşvet-İrtikap” suçunu işlediği söylenemez ise de 3628 Sayılı Yasa Kapsamında Haksız Mal Edinme suçunu işlediği aşikardır.  Şüpheli Kudret Dikmen’in yıllık aile geliriyle orantılı olmayan mali hareketinin kuşkulu bulunması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımızca bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, Maliye Bakanlığı Maliye Uzmanı ve Emekli Maliye Uzmanı olan Bilirkişilerce düzenlenen 03/01/2019 tarihli raporda özetle; Kudret Dikmen tarafından verilen beyannamelerin incelenmesi sonucunda; Kudret Dikmen’in beyanname verirken dikkatli davranmadığı, aldığı ve sattığı araba plakalarını dahi doğru beyan etmediği, Balatçık Mahallesi adresindeki daireyi sattığını beyannamelerde belirtmemesine rağmen bu dairenin bir ay sonra satıldığının belirlendiği, ancak Kudret Dikmen tarafından bu dairenin satıldığına ilişkin kurumuna herhangi bir beyan verilmediğini, bu yönüyle Kudret Dikmen’in Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmeliğin “ek mal bildirimi” başlıklı 10. Maddesini ihlal ettiği, Kudret Dikmen’in 2010-2018 yılları arası gelir gider farkının 340.060 TL, toplam gelirlerinin 573.138, toplam giderlerinin 233.078 TL olduğu, bu dönemde yapabileceği maksimum tasarrufun 340.060 TL olacağı, ülkemiz koşullarında bütün giderlerin kredi kartı ile yapılmadığı dikkate alındığında giderlerin daha da yüksek çıkacağının aşikar olduğu, yine de somut olayda gider olarak yalnızca bankacılık sistemi üzerinde yapılan harcamaların dikkate alındığı, Kudret Dikmen’in belirtilen yıllarda mal varlığında 681.000 TL artış olduğu, yapabileceği maximum tasarruf tutarının 340.060 TL olması sebebiyle malvarlığındaki artış ile yapabileceği maksimum tasarruf arasındaki farkın 340.940 TL’lik mal varlığı artışının yasal olmadığı ve haksız mal edinme olarak kabul edilmesi gerektiği,

Yine benzer şekilde F.A. isimli Sakarya’da vagon işi yapan müştekinin ifadesinin alındığı, bu olayda da müştekinin Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı’nda Kudret Dikmen ile Ahmet Kurtuluş’un daveti ve referansıyla görüştüğünü, kendisi hakkında FETÖ havuz sorgusunun Kudret Dikmen tarafından yapıldığının ve karşılığında Ahmet Kurtuluş’a peyder pey yaklaşık 800.000 TL’ye yakın bir miktar para gönderdiğini belirtmesi üzerine bu dosya yönünden yetkisizlik kararı verileceğinden dosyanın tefrik edildiği,

Bu bağlamda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kamuoyunda “Babalar Dosyası” olarak bilinen iş adamlarına yönelik FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak soruşturması kapsamında yapılan operasyon listesinin, dönemin İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen tarafından diğer şüpheliler Ahmet Kurtuluş ve Serkan Kurtuluş’a gönderildiği, gönderilme amacının bu işadamlarından  Suç Örgütü Lideri Serkan Kurtuluş tarafından para koparılması olduğu, bu doğrultuda da Serkan Kurtuluş’un ayakkabıcı olarak bilinen FETÖ tutuklusu İşadamı Tamer KÖMÜRGÖZ’ü, dönemin İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen’in bilgisi dahilinde hakkında gözaltı kararı bulunmasına rağmen İzmir İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürünün odasına kadar rahat bir şekilde soktuğu, götürmeden önce Whatsapp programı üzerinden görüştükleri ve “1 trilyon alırım kesin abi”  tarzında tamamen para koparmak niyetini açık bir şekilde sergileyerek cümleler kurduğu, Şüpheli Kudret Dikmen’in de buna karşılık “Yuh” diyerek karşılık verdiği, burada gözaltı kararı ile aranan Tamer Kömürgöz’ün Kudret Dikmen ile görüştüğü, hakkında FETÖ bağlantı sorgusunun Dikmen tarafından yapıldığı, akabinde Kömürgöz’ün geldiği gibi Serkan Kurtuluş ile birlikte hiçbir engelleme olmadan İzmir İl Emniyet Müdürlüğü binasından ayrıldığı, devletin İzmir ilindeki üst düzey görevlisi ile Suç Örgütü Liderinin vasıtasıyla görüşen Kömürgöz’den bizzat örgüt lideri tarafından uçuk bir para istenildiği, verildiği takdirde hakkındaki soruşturmanın kapatılacağına dair güven verildiği, buna refere olarak da İzmir İstihbarat Şube Müdürü Şüpheli Kudret Dikmen’in gösterildiği, istenilen miktarı vermeyen FETÖ gözaltı listesinde bulunan Kömürgöz’ün hakkında yapılan soruşturma sırasında bu olayları olduğu gibi anlattığı, anlatılan bu olayın Serkan Kurtuluş’un kullandığı cep telefonunu daha sonra kullanmaya başlayan Şüpheli Ilgın Şentürk tarafından da dosyaya sunulan Whatsapp yazışmalarındaki Kurtuluş’un yazışmalarından öğrenildiği, ayrıntıları dosyada mevcut Whatsapp yazışmalarında başka bilgilere de ulaşıldığı, Kudret Dikmen tarafından hiçbir yasal dayanağı olmamasına ve haber elemanı olarak kullanılma kararı bulunmamasına rağmen Serkan Kurtuluş’a devletin envanterindeki dinleme cihazlarının resimlerinin gönderildiği, bu cihazların gönderilip gönderilmediğinin halen tespit edilemediği ancak bu yöndeki iradenin gösterilmesinin de vehamet arzettiği, yine ikili arasında oldukça samimi görüşmelerin bulunduğunun gözlemlendiği,

Ilgın Şentürk’ün ifadesinde geçen kaçırılan işadamının mahkemenize açılan davada da müşteki olarak gösterilen İrfan Görkemli olduğu, müştekinin yine Ahmet Kurtuluş ile Kudret Dikmen tarafından suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş’a verilen gözaltı listesi doğrultusunda bu şüphelilerin bilgileri dahilinde kaçırıldığı, kaçırılma anının canlı olarak Serkan Kurtuluş’a izlettirildiği, söz konusu bilginin aynı anda dönemin İstihbarat Şube Müdürü olan Şüpheli Kudret Dikmen’e de bizzat Serkan KURTULUŞ tarafından verildiği, ertesi gün bu durumdan rahatsız olan Ilgın Şentürk’ün İzmir İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü binasına giderek burada makamında Kudret Dikmen ile görüştüğü, sitemini ve korkusunu ilettiği, telkin üzerine evine geri döndüğü, Ahmet Kurtuluş ile Serkan Kurtuluş arasındaki bu olay nedeniyle yapılan görüşmeye de şahit olduğu, Serkan’ın “abi para almadık ki nasıl bırakalım” şeklinde konuştuğu ve akabinde İrfan Görkemli’nin Ahmet Kurtuluş’un talimatıyla polise gitmemesi için çıplak resimlerinin çekilerek serbest bırakıldığı, tüm bu görüşmelere Ilgın Şentürk’ün şahit olduğu. Kaldı ki İrfan Görkemli’nin alınan ifadesi ile de bu durumun doğrulandığı, Ilgın Şentürk’ün ısrarlı girişimi ve Şüpheli Serkan Kurtuluş’un kontrol altına alınamaması nedeniyle bizzat Kudret Dikmen ve Ahmet Kurtuluş’un yardımlarıyla, suçlar işlediği bilinen Şüpheli Serkan Kurtuluş’un kendilerini ele verir düşüncesiyle bir an önce yurt dışına kaçırıldığı,  bu durumun bizzat Kudret Dikmen ile Ilgın Şentürk arasında yapılan Messenger yazışmaları ile doğrulandığı beyan ve tespit edilmiştir”

Öte yandan, tutuklu ve tutuksuz isimleri dinleyen 3. Ağır Ceza Mahkemesi mağdurları ve müştekileri de dinleyecek. Savcılık mütalaasının ardından mahkeme heyeti kararını Pazartesi günü açıklayacak.

 
İnan: 19 Mayıs'ın ardından oluşan milli ruh, en kıymetli yol göstericimizdir
 
CHP İzmir'den alternatif 19 Mayıs kutlaması
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
emrun çiçekçi 20 Mayıs 2019 Pazartesi 15:19

VAY BE KİMLER KİMLERLE İMİŞ

Yorumu oyla      4      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Minik Nurcan'dan 8 gün sonra acı haber
Kars'ın Sarıkamış ilçesinde 8 gün önce kaybolan 3 yaşındaki Nurcan Sade'nin ...
İzmir'in iki ilçesinde kaçak göçmen operasyonları
İzmir'in Selçuk ve Seferihisar ilçeleri açıklarında yasa dışı yollarla ...
İzmir'de yer kırmızı, gök beyaz... 100. yıla yakışan kutlama
İzmir'de yer kırmızı, gök beyaz... 100. yıla yakışan kutlama
 
Beydağ'da cezaevi firarisi yakalandı
Ödemiş'te kaldığı cezaevinden firar eden Ahmet K, Beydağ ilçesinde yakalandı.
Ege Denizi'nde bir deprem daha!
İzmir’in Karaburun açıklarında Richter Ölçeği'ne göre 3,6 büyüklüğünde ...
100 yıl sonra Samsun'a ilk adım
100 yıl sonra Samsun'a ilk adım
 
Yeni askerlik sistemi teklifi son şeklini aldı
Yeni askerlik sistemi teklifi önümüzdeki hafta Meclis'e sunulacak. Buna ...
İzmir'de 100. yıl ruhu: Ata için koştular
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 19 Mayıs Yol Koşusu'na katılarak ...
Türkiye'nin dört bir yanında 100. yıl coşkusu
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı tüm yurtta, dış temsilciliklerde ...
 
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Statlara sığmayan 23 Nisanları özledik!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İlk Milli Bayramımız!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
CHP ne yaptı, ne yapmalı?
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
CHP'li ıstakozlar iş başında...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva