Yerel seçim ateşinin alevlendiği şu günlerde CHP,  aday adayları sürecinden adaylığa geçişi hızlandırdı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu henüz, “partinin kalesi” İzmir’deki figürleri ağzına almasa da süreci yakından takip ediyor.

Malum, İl Başkanı Deniz Yücel Ankara’ya giderek öncelikli açıklanması gereken ilçeleri (ağırlığı kayıp belediyeler) talep etti. Ardından 1 Ekim tarihi itibariyle aday olmayacağını açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da başkentte kritik görüşme yaptı. Kendisi “isim vermedim” dese de başta Büyükşehir ve ilçeleri masaya yatırdıkları biliniyor.

İsimler ve öneriler mi?

Onları gerçekten sadece Kılıçdaroğlu ve Kocaoğlu’ndan başka net bilen yok!

Peki bu isimler değişir, yerine başkaları gelir mi? Elbette mümkün. Çünkü Kılıçdaroğlu ve kurmayları gündeme gelen isimlerle ilgili nabız yokluyor.

Bu arada parti kulislerine birçok isim düştü. 30’a yakın ismin nabız yokladığı yerde Kılıçdaroğlu’nun etrafındakilere, “Aziz Bey’in bu süreçte kenarda tutulmasını doğru bulmuyorum” dediği biliniyor. 15 yıldır kenti yöneten ve kırsalda ciddi bir gücü bulunan belediye başkanının kamu kaynağını da kontrol ettiği düşünüldüğünde kenara konulması zaten akılsızlık olur. Bu yüzden Kocaoğlu, bir yandan “yokum” derken diğer yandan “kefil olacağım kişiye sahip çıkarım” diyerek kendisinden sonraki süreçte aktif söz sahibi olmak istiyor. Tabi ki “kırmızı çizgilerinin” aşılmaması ve kendisini “deli edecek” isimlerin masaya gelmemesi koşuluyla.

Kocaoğlu’nun kendisinden sonra koltuğu bırakabileceği isimler arasında birçok isim yer aldı. Başta eski Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan’a sıcak baktığı belirtildi. Oyan’ın ismi gündeme geldiğinden bu yana kısa sürede beklenen sinerjiyi veremediği görüldü. Kocaoğlu, SONSÖZ TV’deki yayında, “kendisini genel merkez takdir edecek” dedi. Fakat, adaylığıyla ilgili açık destek vermedi, kamuoyunun nabzını bildiği için kefalet vurgusu da yapmadı.

Bu arada sürpriz bir isim daha var. O da eski Genel Başkan Yardımcısı ve bir önceki İl Başkanı Alaattin Yüksel… Genel merkez duvarlarını aşmak için yoğun gayret gösteren Yüksel’e Kılıçdaroğlu’nun nasıl bakacağı da netleşmiş değil. Yüksel’in aday olmasını isteyen STK ve İzmir’deki birçok siyaset dışı yapı şu sıralar Ankara’da yoğun mesai harcıyor.  Kocaoğlu, yıllardır birlikte yürüdüğü yakın arkadaşı Yüksel’in genel merkezden gelerek adaylığının olgunlaşmasını istiyor.

Olağanüstü kurultay sürecinde genel başkana destek açıklaması yapan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur da Büyükşehir yolculuğunda Yüksel’e yakın bazı isimlerle birlikte hareket ederken Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ise tam karşı cephenin adayı olarak kulis yapıyor.

Yine, Büyükşehir’de Kocaoğlu’nun en yakın çalışma arkadaşı Genel Sekreter Dr. Buğra Gökçe’nin de ismi Ankara ve parti kulislerinde dillendiriliyor. Kocaoğlu’nun belediyeyi emanet ettiği Gökçe’ye “siyaseten” kefil olup olmayacağını henüz kimse bilmiyor. İktidarın “teknokrat, bürokrat” isimleri tercih ederek kabine kurduğu bir süreçte CHP’nin gündeminde Gökçe ile birlikte Muğla Büyükşehir Başkanlığı için adı geçen Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Oral Karakaya da bulunuyor.

Parti,  “bir oy fazla alacaksak onunla gidelim” diyen iktidar partisinin karşısında mücadele edecek ismi bulmak zorunda. Kocaoğlu’nun da dediği gibi İzmir öyle çantada keklik değil!

Özellikle “kefalet” konusuna vurgu yapan Başkan Kocaoğlu şimdiye kadar hiç isim söylemedi. Sadece yerine gelecek nitelikte olanları tarif etti. Bazı belediye başkanları ve aktif siyaset yapanlara göre Kocaoğlu’nun “yerine gelecek” isim de bulunmuyor. Eğer Kocaoğlu, Kılıçdaroğlu’ndan gelebilecek “ülke zor durumdan geçiyor, aday olmalısınız” teklifini duyarsa belki yeniden düşünebilir! Bu konuda kesin kararını verdiğini beyan eden başkana veda turuna çıktığı ilçelerde de ciddi bir şekilde durumunu yeniden gözden geçirmesi talebi iletiliyor.

Aday olmasa bile adayı belirlemek ve bu konuda etkili olmak isteyen bir büyükşehir belediye başkanının ajandası elbette bir iki kişiyle sınırlı değil.

Ama gerçek olan şu ki zaman sınırlı!

Aziz Başkan’ın kafasını kurcalayan bir önemli konu daha var. O da CHP’den aday gösterilmeyince başka partilere giden kişiler. Başkan, 2014 yılından itibaren bu kişileri “seçime balta vuran ya da dış ilçelerde seçimi kaybettiren kişiler” olarak görüyor.  Özellikle yeniden partiye üye olmamalarıyla ilgili ciddi önlemler aldı. İl başkanı kim olduysa “kırmızı çizgim” diyerek parti içine de mesaj verdi.

Peki kim bunlar?

En başka Konak eski Belediye Başkanı ve Çalışma Sosyal Güvenlik eski Bakanı Hakan Tartan geliyor. Tartan, 2009 yılında İl Başkanı Kemal Karataş’ın Konak adayı olamayınca bizzat kendi yerine bulduğu bir isim. Beş yıllık görev süresinin sonunda Büyükşehir’e talip oldu fakat Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu. Şimdi yeniden aday adayı!

Diğer bir isim ise Menderes’te üç dönem belediye başkanlığı yaptıktan sonra aday gösterilmeyince bağımsız olarak yarışa girince seçimin kaderini değiştiren Eski Belediye Başkanı Ergun Özgün. AK Partili Belediye Başkanı Bülent Soylu’ya altın tepside ilçeyi sunan hamleleri yapan CHP’nin ilçeyi yeniden kazanma mücadelesi ise halen sürüyor.

Bir diğeri de Aliağa eski Belediye Başkanı ve eski Milletvekili Hakkı Ülkü. Ülkü aday gösterilmeyince Aliağa’da Kocaoğlu’nun yolunu kesip üstüne tartışmıştı bile. Sonra DSP’den o da aday oldu ve bugün ilçeyi bölünme nedeniyle, düzenlediği kahvaltılı toplantıda işçisini tokatlayan MHP’li Belediye Başkanı Serkan Acar yönetiyor.

Yine aday gösterilmeyince Kınık’ta Demokrat Parti’den aday olan Süleyman Kaya, Foça’da DSP’den aday olan CHP eski İlçe Başkanı Osman Mert, Torbalı’da Dr. İbrahim Öz gibi isimler bulunuyor. Aralarında, başkanın Deniz Baykal döneminin MKYK Üyesi eski İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’a  istifa mektubu yazarak uğruna rest çektiği ve 2009’da yeniden aday gösterdiği Anavatan Partisi’nden transfer Urla Belediyesi eski Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu bile var.

Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan üzerinden yaptığı hamleyle adaylık başvurusunu 2019 için kabul ettiren Menderes’in eski Başkanı Özgün gibi gayret gösteren yok değil.

Genel Merkez bu isimleri aday gösterir ya da bu mantığı destekleyen bir icraata imza atarsa Kocaoğlu’nun sert tepki vereceği kesin. Kocaoğlu’nun gündeminde “Büyükşehir’e talip olup daha sonra ilçesine fit olmaya niyetli” isimler de var. Bunların en başında Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ geliyor. Kocaoğlu-Kılıçdaroğlu arasındaki görüşmede bu isimlerin “ilçelerine dönmemesi” konusu masaya yatırılmış. Şimdilik genel başkan da bu meseleye sıcak bakıyor.

Zaman ve gelişmeler hızlı ilerliyor.

Bakalım daha neler olacak?

Hep birlikte izleyip göreceğiz...