EYT İzmir Başkanı Türker: O yasa, eninde sonunda çıkacak

EGEDESONSÖZ - İzmir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Başkanı Doğan Türker, SonSöz TV'ye konuk oldu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Türker, EYT'lilerin sorunlarını, beklentilerini anlattı, önemli mesajlar verdi.

21 YILDIR HAKKIMIZI ARIYORUZ
"Bazı siyasi söylemler var; bizim için, bunlar sadece seçim döneminde çıkıyorlar, o zaman sorunlarını dile getiriyorlar, diye. Aslında öyle değil. Bu yasa çıktığı andan itibaren, 1999 yılından beri çalışmalar var. 21 yıldır hak arayışımız sürüyor. Sendikalar tarafından bunlar dile getirildi o zamanlar... O dönemde Marmara depremini yaşandı. İnsanlar yaralarını sarmaya çalışırken, bizim hak arayışımız pek yakışık almazdı, doğal olarak geri çekildik. O günlerde EYT ile uğraşamadık. 2009, 2010 yıllarda İzmir’de bir platform şeklinde başladı mücadelemiz... 2015’te İstanbul’da Gönül Boran Hanımın başkanlığında dernekleşmeye gidildi. Bu bağlamda elini taşın altına koyan kişiler, yolun önünü açtılar. 2018’e kadar bu şekilde gitti.  2018’de benim katılmam, daha çok mağduriyetini öğrenen insanların katılmasıyla, çığ gibi büyüyen bir dernek olduk. Şu anda 23 ilde derneklerimiz var, 52 ilde de temsilciklerimiz var. Biz 81 ilde bu EYT sürecini sonuç alıncaya kadar devam ettirme kararı aldık, hiçbir zaman da vazgeçmeyeceğiz. Bu davamız sonuçlanıncaya kadar hakkımızı aramaya, bugünkü gibi yarın da devam edeceğiz."

BAKANLIK, KAÇ EYT'Lİ OLDUĞUNA DAİR BİLGİ VERMİYOR
"Gönül Boran başkanımız, 2018 ve 1019 yılında Çalışma Bkanlığından, bu yasa nedeniyle mağdur olanların sayısını istedi. Kaç kişiyiz, bilmek istedik. Çalışma bakanlığından, bu gizli bir bilgidir, belgedir yanıtı geldi. Devletten, bize EYT’lilerin TC’sini verin, demedik. Bize adresleri, telefonları verin, demedik, sadece sayıyı istedik. Türkiye’de 1999’da çıkan yasayla, atıyorum 5 milyon insan mağdur olmuştur, deyin dedik. Vermediler. Sosyal güvenlik uzmanımızın Özgür Erdursun beyin çalışmasıyla 1999’da 5 milyon 400 bin mağdur olduğunu tespit ettik. İzmir’in nüfusu 4.5 milyon... 42-52 yaş arası yaş arası 700 bin insan var. Bu, tam da bizi kapsayan yaş aralığı. Bu bağlamda da 700 bin insan olduğunu düşünüyoruz. Bunun 300 bini gününü dolduramamış olsa bile yaklaşık 400 bine yakın İzmir’de EYT’li olduğunu düşünüyoruz."

AİDAT ÖNEMLİ DEĞİL, MANEVİ DESTEĞİNİZ YETER
"Biz Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığından onaylı bir derneğiz, resmi bir derneğiz. Biz hakkımızı arıyoruz, insanların bundan korkmasına gerek yok. Birlikte güç olalım, çözüm arayalım. Eğer bir olursak bu yasa daha çabuk çıkar. Tüm EYT'lilerde birlik olmak istiyoruz. Şöyle bir düşünce var insanlarda, ‘bu yasa çıkarsa herkese çıkacak.. Nasıl olsa birileri uğraşıyor" diye... Biz, bir olursak bu yasanın çıkmasını sağlayabiliriz. Aylık bağlama oranları çok düşük. Aylık bağlama oranlarından etkilenen gençlerimizin bize sahip çıkması lazım. Gençlerimiz emekli olduğunda nasıl geçinecekler? Hep birlikte insanca yaşamak için çabalamalıyız. Derneğimizin resmi üye sayımız 800... Bu kadar üyeyi de 3 ayda yaptık. 3 ay içerisinde, Barış Harekatı çıktı başlangıçta. Mecburen geri çekildik. Akabinde şehitler gelmeye başladı, içimiz yandı. Ardından pandemiyle karşılaştık. Hedefimiz, 2020 Temmuz ayında 3 bin, 4 bin üyeye çıkmaktı ama maalesef mümkün olmadı. Derneğin çarkını çevirmek hiç de kolay değil. İnsanlar, derneğe üye olmaktan korkuyorlar. Pandemi döneminde aidat gelmiyor. Aylık 5 lira gibi sembolik bir aidatımız var ama biz aidat da istemiyoruz, parası olan versin. Derneğin ayakta durması için gerekirse ayakkabı boyayacağız, badanacılık yapacağız. Olmayandan istemiyoruz biz zaten. Yeter ki varlığınızla güç verin, diyoruz; aidat sorun değil, diyoruz."

ERKEN EMEKLİLİK DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ
"Biz erken emeklilik istemiyoruz. Biz, geç kalınmış haklarımızı istiyoruz. 4 milyon 700 bin kişinin hakkını almasını istiyoruz. Bu yasanın yarın çıkması gerekiyor. EYT'lilerin, siyasi veya seçim malzemesi yapılmaması gerekiyor. Biz umudumuzu yitirmedik, yitirmeyeceğiz. Bu yasa eninde sonunda çıkacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Genel Başkanımız Gönül hanım, canla başla çalışıyor. Hakikaten çözüm bulunması gereken en acil sorunlardan birisi. Hükümetin, siyasetin, bir an önce çözmesi gerekiyor. Sürekli gündemde tutmaya, bu yarayı sürekli kaşımaya özen gösteriyoruz. Biz hiçbir siyasi parti ayrımı yapmıyoruz. Milletvekillerinden, siz haksızsınız, diyen yok. Muhalefet partileri sağ olsunlar, bunu sürekli dile getiriyorlar. Büyük bir destek var arkamızda, gündemde tutma anlamında. AKP ve MHP’den görüşme taleplerimize olumlu yanıt gelmedi. İYİ Parti, kurultayda EYT’yi büyük harfle yazıp afiş yaparak bu işi çözeceğine söz verdi. Muhalefet partiler söz verdiler."

HİÇ KİMSE, GELİN KONUŞALIM, DEMEDİ
"EYT'nin sorununun, maliyet hesapları nedeniyle çözülmediğini söylüyorlar. Sayıdan bahsediyorlar. Ortada bir mağduriyet varsa, onun maliyeti olmaz. Bunun bir an önce çözülmesi lazım. Sokağa çıkın, 10 kişiden 8'i, EYT’nin ne olduğunu biliyor. Bizim gücümüz, haklılığımızdan geliyor. İşimizi çözecek olan iktidar partisi ve ortağı, hiçbir adım atmadı. Bizim bir mitingimiz 150 bin kişinin altına düşmedi. Bir görüşelim konuşalım, demediler. Bu katı tutum, emekçileri, bizi çok üzüyor. Mağduriyetimizin 20. yıldönümü olan 8 Eylül 2019'da bir mitingimiz vardı. İstanbul heyeti Ankara’daydı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, başdanışmanı edat Bilgin hocaya bir talimat vermişti. Bu işle ilgilenin, artık bu işi çözün, dedi.. Dosyamız sunuldu, EYT hakkında bilgiler verildi ama bir ay sonra bu söylem inkar edildi. O zaman bir pırıltı olmuştu yüreğimizde,  ‘Cumhurbaşkanı, bizim sorunlarımıza eğildi, bu iş çözülecek’ dedik ama bir ay sonra inkar edildi. Neden oldu, anlamış değiliz. Biz bu devletin öz evlatlarıyız, vergilerimizi ödemişiz, çalışmışız. Devlet demek, baba ocağıdır, bize evlat şefkatiyle yaklaşması, mağduriyetimizi gidermesi lazım."

SEÇİMDE, YANIMIZDA OLANIN YANINDA OLACAĞIZ
"Pandemiden dolayı alana inme şansımız yok. Şu anda basın ve sosyal medya yoluyla gündemde EYT meselesini tutmaya özen gösteriyoruz. Biz küçük bir aile değiliz. Bugün 5 milyon EYT'li demek, 15-20 milyon oy demek. Yıllardır bağırıyoruz, sesimizi duyun artık. Artık buramıza geldi. İktidarıyla da, yereliyle de, geneliyle de yanımızda olanın yanında olacağız. Biz yeri geldiğinde 3 kişiyle de miting yaparız ama yeri geldiğinde milyonlar olup yumruğumuzu masaya sert bir şekilde vurmasını biliriz."

YENİ DÜZENLEMEDEN BİZE HAYIR GELMEZ
"Hükümet, emeklilikte yaşa takılanların da iş bulmasını kolaylaştıracağı düşüncesiyle, bir yasal düzenlemeye gidiyor. Bu proje, çok yanlış bir proje. Bundan birkaç ay önce kıdem tazminatları alınacak dendi, ama kamuoyu tepkisiyle geri çekildi. 50 yaş üstü ve 25 yaş altı kısa süreli çalışanların; birincisi bunların emeklilik hakları ellerinden alınıyor. Bu memlekette 2000’den sonra çıkan yasada emeklilik yaşı 65'e çıktı. 50 yaş üstü bir vatandaşın, kısa süreli çalışmayla 65 yaşına kadar gününü doldurma şansı var mı? Nasıl dolduracak bu vatandaş o günlerini? İşveren diyecek ki, gel kardeşim, 1-2 saat çalış. Peki tecrübe ne olacak? İş güvencesi ne olacak? Bu çıkan yasa, kıdem tazminatını yok etmek amaçlı. Emeklilik hakkının yok edilmesi gibi bir şey. Kısa süreli çalışmayla ne kıdem tazminatınız olur, ne iş güvenciniz, ne priminiz ödenir, ne de emeklilik hakkınız olur. Çıkacak yasayı çok anlamış değiliz. Gelin arkadaşlar bunlarla mücadele edelim, diyoruz. Biz birlik olursak, karşılarında böyle bir güç olduğunu gören, nasıl adım atması gerektiğini görecek. Kısa süreli çalışma, hiçbir yarar getirmeyecek. İşveren neye göre işe alacak? İşveren işçisine nasıl güvenecek?"

SORUNUMUZ ÇÖZÜLÜRSE, İŞSİZLİK AZALIR
"Hakikaten bu çıkacak olan yasayı anlamış değiliz. Amaç, işsizliği önlemekse bunu EYT’yi çıkararak yapabilirler. Emekli olanlar işten ayrılınca, gençlere iş alanları açılacak. Bir ay aldığım maaşla gidip yurtdışında tatil yapmayacağım. Ülke içinde çarkı döndüreceğim. Bu yasa çıkarsa, boşanmalar azalacak, aile içi şiddet azalacak. Bugün kadına şiddetin, aile içi şiddetin en büyük sebebi, maddi imkansızlıklar, işsizlik... Bunlarında önüne geçilmiş olacak. EYT’nin çözümüyle çözen siyasiler 21 yıllık sorunu çözdük, diye tarihe damga vurmuş olacak. Gelin, şu EYT’yi çözelim. Biz hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik. Bu hükümet beklediğimiz yasayı çıkarmazsa, bu hükümetten sonraki hükümet çıkaracak. Bu sorunu çözmek isteyenler gelecek. Bizim çektiğimizde yeter. Çıkıyoruz, dile getiriyoruz. Bütün illerdeki dernek başkanları gecesini gündüzünü bu iş için harcıyor. Bir insana 21 yıl eziyet yeter."

YERİ GELDİĞİNDE BİZ DE KULAĞIMIZI TIKAMAYI BİLİRİZ
"Bizim mücadelemiz yeterli mi? Gönül hanım çağrı yaptı, gelin masaya yatıralım, dedi. Çözüm yolları  bulunacak. Sonuçta bir derneğiz, sürekli gündemde tutmaya çalışıyoruz. Sadece kulaklarını tıkayanlar var ama zamanı gelince biz de kulağımızı kapayacağız. Bayraklı bölgesinde geçen gün EYT önlüklerimizi giydik, birkaç esnaf arkadaşımıza kendimizi tanıttık, hatta tanıtmamıza gerek bile kalmadı, biz sizi tanıyoruz, biliyoruz, dediler. Haklısınız, çünkü yasalar geriye doğru işletilerek haklarınız elinizden alındı, sizin bu haklı mücadelenizin sonuçlandırılması gerekiyor, diyen arkadaşlarımızın daha çoğunlukta. Sokak, bizim davamıza bu gözle bakıyor. Biz erken emeklilik istemiyoruz, çift dikiş istemiyoruz. Biz elimizden alınan hakların iade edilmesini istiyoruz.19 99’da çıkartılan yasaların geriye doğru işletilerek, gasp edilen haklarımızın geriye verilmesini istiyoruz. Bugün dünyanın hiçbir yerinde yasalar, aleyhte geriye doğru işletilmez. Bu yasa tamamen aleyhte geriye doğru işletilerek haklarımız elimizden alınmış ve mağdur edilmişiz. Bizim tek talebimiz budur; hakkımız iade edilsin. Ben emekli olmak istiyorum. Yaşım 50; ben 30yıldır çalışıyorum. Gecemi gündüzümü verdim bu işe. Cumartesi pazarım yok, sabah işe başlıyorum, ne zaman biteceğini bilmiyorum. Yeter, diyorum; vücudum yoruldu, benim yarın torunum olacak, onunla vakit geçirmek istiyorum. Altı yedi sene sonra hastanelere düşebilirim. Sağlıklı bir şekilde ailemle ilgilenmek istiyorum. Devlet bana geçimimi sağlayacak bir maaş verirse, ikinci bir işe ihtiyaç duymam. Aylık bağlanma oranları düzelirse ikinci bir işte çalışmam. İkinci işte çalışmaya mecbur bırakıldık. Bunu yapan hükümetler. Ben vergimi vermişim, devlet maaşım elime geçmeden benden vergimi almış. Ben 30 yıldır vergimi vermişim, ben devletten para istemiyorum, benim yatırdığım parayı vereceksiniz diyorum. 30 yıldır yatırdığım parayı istiyorum. Benim yatırdığım para nerede? O kasada para yoksa, benim suçum değil. Maaş bağlama oranları yükselsin kimse ikinci bir işte çalışmak zorunda kalmasın."

MHP DESTEK VERİNCE, ÇOK UMUTLANMIŞTIK
İzmir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Başkanı Doğan Türker, "Siyasiler destek veriyor mu?" sorumuza şu yanıtı verdi:

"2018 seçimlerinden önce AKP hariç bütün siyasi partiler, ilk icraatımız EYT sorununu çözmek, dedi. Bütün partiler önerge verdi. Buna MHP de dahildi. Seçimlerden sonra komisyonda görüşülürken birinci oylamada kabul edildi, önerge... O zamanın MHP Grup Başkanvekili, Erhan Usta idi. Önerge kabul edildikten bir saat sonra, Erhan Usta, görevden alındı. Sebep, 'Sen elini niye kaldırdın?' Erhan Usta, ilerleyen süreçte partiden ihraç edildi. Bugün İYİ  Parti saflarında siyaset yapıyor. Bütün muhalefet partileri evet demişti, biz sevinmiştik. İkinci oylamada MHP, bu sefer çekimser kaldı. O gün söz veren partiler, milletvekilleri, bugün meclis çatısı altında ellerini vicdanına koyarak ‘Biz halkımıza söz verdik, halkımızı kandırmayalım, gelin bu işi çözelim’ dedikleri anda bu iş çözülür. Yeter ki bugün hükümetin ortağı olan MHP milletvekilleri ellerini vicdanlarına koyarak ‘biz o gün söz verdik, sözümüzü tutalım’ desin."

GELİN BİRLİK OLALIM, GÜÇLÜ OLALIM
"Tüm EYT’li kardeşlerimize, aylık bağlama oranından şikayetçi olan, tüm staj yapmış ama stajyerliği sigorta başlangıcı sayılmamış kardeşlerimiz, doğum yapan ama öncesinde sigortası olmadığı için mağdur olan kadın kardeşlerimiz;  gelin derneğimize üye olun. Birlikte mücadele edelim, güçlü bir şekilde haklarımızı arayalım. Biz güçlü olduğumuz sürece bu hakkımızı her türlü alacağız. Sonuç alana kadar davamızdan vazgeçmeyeceğiz, yeter ki destek, birlik ve güçlü olalım. Birleşirsek tok oluruz, bölüşürsek yok oluruz. Derneğimizin web sitesinden, telefonla arayarak, kayıt yaptırabilirler, üye olabilirler. İlçelerde stantlar açacağız. Oralarda üye olabilirler. Biz resmi bir derneğiz, sadece hakkımızı arıyoruz. Korkmayın, gelin üye olun, birlikte hakkımızı arayalım."