Davutoğlu'ndan acil zirve sonrası Suruç mesajları

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya’daki Suruç zirvesinin ardından açıklama yaptı.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları;

Bayram sevincini yaşayamaz hale geldik. 11.50 civarında basın açıklaması yapan gruba karşı saldırı gerçekleşti. 30 vatandaşımız hayatını kaybetti. 104 yaralımız var. 31 taburcu edildi. 43'ü hastanede. 10'u ameliyat halinde. 9'u ise yoğun bakımda tedavi altında.

Olay duyulur duyulmaz Başbakanlık'ta bir kriz masası oluşturuldu. 3 bakanımız  olay yerine intikal ettiler. İncelemeler yapıyorlar. Her türlü soruşturma açıldı. 

Olayın oluş şekli, açık bir terör eylemi. Canlı bir bombayla gerçekleştirilmiş bir terör saldırısı. Terör saldırısının hedefi Türkiye'dir. Bu saldırı Türkiye'nin huzuruna karşıdır.

Bu saldırı Türkiye'nin refahı ve demokrasisine karşı işlenmiştir. Kim, nerede yapmış olursa olsun amacı ne olursa olsun terörün tümüne karşı ortak tavır almanın zamanıdır. 

Halkımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Sağduyuyu muhafaza ediniz. Devletimize ve milletimizin derin irfanına güveniniz.

Buradan bütün partilere çağrıda bulunuyorum. Dört genel başkan bir araya gelerek ortak bir deklarasyona imza atmalı. Ben bunu yapmaya hazırım.

Medyamızın hep birlikte ortak sorumluluk içinde olmalıyız. Terör örgütlerinin panik havasına katkıda bulunulmaması görevleridir. Gün dayanışma günüdür.

Bu bir intihar saldırısı olabilir. Bulgularımız, bir canlı bomba olma ihtimalini ortaya koyuyor.

İlk bulgular canlı bomba ve DEAŞ'ı işaret etmektedir. 

DEAŞ sadece Suriye halkına değil, Türkiye'ye de tehlike oluşturan bir örgüttür. Ona karşı gerekli tedbirler alınacaktır. Hükümetimizi DEAŞ'ı desteklemekle itham edenlere sesleniyorum. Türkiye, DEAŞ'ı terör örgütü ilan eden ilk ülkedir.

(Suruç'taki terör saldırısı) Başka ülkelerde, DEAŞ'ın Paris'te saldırısı söz konusu olduğunda nasıl bir birliktelik söz konusu olmuşsa ve kimse kimseyi suçlamadan, omuz omuza gelmişlerse burada da soruşturmalarımızın büyük oranda istikameti DEAŞ saldırısı yönünde olduğu için söylüyorum, bu saldırı karşısında da bütün bir toplumun, herkesin omuz omuza vermesi gereken bir andayız.

Saldırganın kimliği şu ana kadar tesbit edilmedi.

Olay olduktan kısa bir süre sonra, hükümeti ve AK Parti'yi suçlamak büyük sorumsuzluktur.

Bu ülkenin huzurunu sahiplenmeliyiz. Ülkede güvenliği, meşru güvenlik bitrimleri sağlar.

Bir daha 6-7 Ekim olayları gibi olayların yaşanmasına izin vermeyiz. Türkiye ne Suriye'dir, ne de Ukrayna'dır.

HDP yetkilileri Suruç'ta gösterdiği tavrı Adıyaman'da da göstermelidir.

Kaybettiğimiz her vatandaşımız bizim için kutsaldır.