Çocuk İzlem Merkezi'ne yılda 800 başvuru!

Düzenlenen eğitim programına Çiğli Kaymakamı Kaya ÇITAK, Çiğli İlçe Sağlık Müdürü Dr. Sinem ÖRSÇÜ KEMERLİ, Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi Başhekimi Op. Dr. İlker KIZILOĞLU ve Çiğli'de görev yapan çeşitli kamu görevlileri katıldı.

İSTİSMAR İLE MÜCADELEDE FARKINDALIK ÇOK ÖNEMLİ
Eğitimin açılış konuşmasını gerçekleştiren İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birim Sorumlusu Dr. Gülgün NAYMAN, Çocuk İhmal ve İstismarında farkındalığın artması için bu eğitimleri düzenlediklerini belirterek, özellikle bu tip istismar vakaları ile karşılaşması muhtemel çocuk polisi, karakol polisi, jandarma, öğretmenler ve sağlık çalışanlarının bilgilendirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. NAYMAN “İzmir’de bulunan Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) ile bu tip istismar vakalarını yakından takip ediyoruz. Çocukların cinsel sömürüsü ve istismarının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde, özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin çocuklar ve failler tarafından artan kullanımı ile ilgili olarak endişe verici oranlara ulaştığı tespit edilmiştir. Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) sayesinde, cinsel istismara uğrama şüphesi altındaki mağdur çocukların, ifade alma, adli muayene ve diğer her türlü soruşturma işlemleri tek merkezde yapılmaktadır. Bu Merkezlerde çocuklarla ilgili işlemler yapılırken diğer taraftan da uzman personel tarafından çocuğu istismar eden veya ettiğinden kuşku duyulanlar hariç olmak üzere aile görüşmeleri yapılmakta, yakınlarına gerekli rehberlik ve danışmanlık hizmetleri de verilmektedir.” dedi.

MAĞDUR OLAN ÇOCUKLARİIMIZIN YANINDAYIZ
Çocuk İhmal ve İstismarı ile hukuksal mücadeleye değinen Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) Sorumlusu Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem BAĞ “Yılda yaklaşık 800 mağdur çocuk Merkezimiz tarafından takip edilmekte ve bu mücadelede çocuklarımızın her daim yanlarında olmaya özen gösteriyoruz. Çocuk İzlem Merkezi’nde 7 gün 24 saat esasına göre Multi disipline bir yaklaşım ile hizmet verilmekte ve mağdur çocuklara ilişkin veri güvenliği de sağlanmaktadır. Bu sayede çocuklarımız 2. bir travma yaşamasına sebep olan uygulamalara maruz kalmamakta, diğer kurum ve kuruluşlar ile senkronize bir şekilde çalışılabilmektedir. Mağdur çocukların; kolluk kuvvetleri, adli merciler ve sağlık kurumları tarafından ayrı ayrı değerlendirilmesi ve bu süreçte yaşadıklarını defalarca dile getirmek zorunda bırakılması, gizliliğin yeterince sağlanamaması, ilgili kurumlarda çocukla görüşme yapanların; çocuğun ruhsal durumunu gözeterek görüşme yapabilecek yeterlikte eğitime sahip olmaması halinde, çocuğun uğradığı travma daha da şiddetlenmektedir .” dedi.

TÜM KAMU ÇALIŞANLARİ İSTİSMAR İLE MÜCADELEYE DESTEK VERMELİ…
Farkındalık eğitimin kapanış konuşmasını yapan ÇİM Sosyal Hizmet Uzmanı ve Adli Görüşmeci olan Sezin ÜNAL bu mücadelede tüm kamu çalışanlarının aktif desteğinin sağlanmasına vurgu yaparak, her türlü şüpheli durumu kolluk kuvvetlerine bildirmeleri gerektiğini söyledi. ÜNAL “Özellikle mağdur çocuklarımız ile karşılaşma olasılığı daha yüksek meslek gruplarının bu konuda uyanık davranması gerekli. Çocuğun menfaati göz önüne alınarak bildirimler hızlıca kolluk kuvvetlerine yapılmalı. Bu tip bildirimlerde gecikme olması halinde, çocuklarda bulunan mağduriyetin geri dönülemez noktalara ulaştığını biliyoruz. Ülkemizde istismara uğrayan çocuk ve/veya ailesi, yaşanan olumsuzlukları pek çok sebeple gizleme eğilimindedir. Bu durum fark edildiğinde hızlı bir şekilde kolluk kuvvetleri ile irtibata geçilmeli ve çocuklarımızın mağduriyeti en aza indirgenmelidir.” dedi.