HABERLER>POLİTİKA
21 Mart 2019 Perşembe - 08:21

CHP liderinden 'beka sorunu' mesajı!

Katıldığı bir TV programında soruları yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer Türkiye'de bir beka sorunu varsa 5 yıl önce yoktu, 10 yıl önce yoktu, 15 yıl önce yoktu, niye birden bire çıktı? Bu ülkeyi 'beka sorunu olur' noktasına hangi iktidar getirdi? Ben mi getirdim, siz mi getirdiniz, kim yönetiyordu bu ülkeyi, bu beyler yönetmiyor muydu" diye konuştu.

CHP liderinden  beka sorunu  mesajı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer Türkiye'de bir beka sorunu varsa, 5 yıl önce yoktu, 10 yıl önce yoktu, 15 yıl önce yoktu, niye birden bire çıktı? Bu ülkeyi 'beka sorunu olur' noktasına hangi iktidar getirdi? Ben mi getirdim, siz mi getirdiniz, kim yönetiyordu bu ülkeyi, bu beyler yönetmiyor muydu?" dedi.

Kılıçdaroğlu, TV5'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

İdam tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, bunu ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirterek, "Gündemi değiştirmek gerekiyor, Hükümetin bütün beklentisi bu. Gündemin ağırlıklı olarak ekonomi olması lazım, vatandaş perişan vaziyette. Herkes bu dertlerle uğraşırken birilerinin derdi benimle uğraşmak." dedi.

"Bunu bir gündem değiştirme çabası olarak mı görüyorsunuz?" sorusuna üzerine Kılıçdaroğlu, "Toplumu kışkırtmak, bir şekliyle toplumu kutuplaştırmak, toplumun arasına kin ve öfke tohumları serpmek. Bu insani bir şey değil ama o grubun operasyon amaçlı kullanılan unsurlardan biri olduğunu biliyorum." diye konuştu.

Açıklamanın muhabire ait olduğuna yönelik açıklamaların hatırlatılarak, "Bu bir muhabirin aymazlığı mı yoksa Türkiye'de bunu cesaretlendiren bir ortam mı var?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de bunu cesaretlendiren bir ortam var tabii. Toplumu karıştırmak. Bu görüşü kim verdi, neden o darağacının oraya gider, ne var o darağacının altında? Orası bir müze, idamlar olmuş doğru." dedi.

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Mitinglerde, 'Eğer beni idam etmek istiyorsanız kanun getirin Meclis'e, ben o kanuna 'evet' diyeceğim dedim. Beni öldürdüğünüz zaman, beni yok ettiğiniz zaman bu ülkede işsizliği önleyecekseniz, yoksulluğu önleyecekseniz, her evde huzur, bereket olacaksa, insanlar birbirini sevecekse ben de canımı veririm. Yapılan büyük bir densizlik aslında. Savcılık ne yapar ne eder onu da bilmiyorum. Avukat arkadaşlar, galiba suç duyurusunda bulunacaklar ya da bulundular, bilmiyorum, özel olarak takip etmiyorum. "

İdamın neden tekrar gündemde olduğunun sorulması üzerine, "Oy kapmaya yönelik. Parlamentoda çoğunlukları var, ne bağırıp duruyorsun meydanlarda. Toplarsın verirsin, gücün yetiyorsa çıkarırsın." yanıtını verdi.

Beka meselesi tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin işsizlik ve ekonomik sıkıntılardan kaynaklandığını belirterek, "6 milyon kişi sokaktan geçiniyor, kağıt, plastik toplayan var." dedi.

Kılıçdaroğlu, "Bir gerilimle mi seçime giriyoruz?" sorusu üzerine ise Türkiye'de bilinçli olarak gerilimin yükseltildiğini iddia etti. İfade ettiği sorunların konuşulmamasının istendiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Şu anda medyanın yüzde 90-95'i siyasal iktidarın kontrolü altında. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin yüzde 5-10 civarında sesiniz çıkabiliyor, yüzde 90 tümüyle onların kontrolünde ve siz ne derseniz deyin geniş kitlelere ulaştırmakta zorlanıyoruz." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, seçimlerde çıkacak sonuçların, genel seçimi tetikleme ihtimali olup olmadığına ilişkin soruya, "Ben o ihtimali görmüyorum." yanıtını verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 31 Mart seçim sonuçlarını ve başkanlık sistemine ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Sayın Bahçeli malum her seçimden sonra açıklamalarıyla ünlü bir Sayın Genel Başkandır. Açıklama yapabilir, tartışmaya açabilir. Biz öyle görmüyoruz." dedi.

31 Mart'ta yapılacak seçimin nasıl sonuçlanacağına ilişkin öngörülerde miting alanlarına katılımı belirleyici olarak görmediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, mitinglere daha çok partililerin geldiğini, oysa asıl önemli olanın sokağın verdiği tepki olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, 24 Haziran'da yapılan seçimlerle kıyaslama yaptıklarında partilerine olan ilgide artış olduğunu gözlemlediklerini bildirdi.

Tanzim satışlarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, bunun bir çözüm olmadığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, İstanbul'da bir milyon hanenin elektrik ve suyunun kesik olduğunu savunarak, "Bunların hepsi resmi belgelerle soru sorulmuş, bu bilgiler alınmış. Böyle bir tablo içinde seçime gidiyoruz ve bu tabloyu göstermek istemiyorlar." diye konuştu.

"BU ÜLKEYİ 'BEKA SORUNU OLUR' NOKTASINA HANGİ İKTİDAR GETİRDİ?"

"Türkiye'nin bekasını ne tehdit ediyor olabilir?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu "Koltuk, koltuk tehdidi var." yanıtını verdi. Türkiye'nin bölgesinin en güçlü ülkesi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğer Türkiye'de bir beka sorunu varsa, 5 yıl önce yoktu, 10 yıl önce yoktu, 15 yıl önce yoktu, niye birden bire çıktı? Bu ülkeyi 'beka sorunu olur' noktasına hangi iktidar getirdi? Ben mi getirdim, siz mi getirdiniz, kim yönetiyordu bu ülkeyi, bu beyler yönetmiyor muydu?" diye sordu.

Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası'na ilişkin de değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"En büyük ortak Katar ordusu. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir devlet kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya vermez, veremez. Silah fabrikası, bir devletin namusudur, bir ülkenin namusudur, bir ülkenin geleceğidir, bir ülkenin güvencesidir. 'Niçin verdin' diye sorduğumda, 'Devletin imkanlarıyla gerçekleştirmeye kalktığınızda, modernizasyonu yapmaya kalktığınızda yatırım için 50 milyon dolar gerekiyor.' diyor. 50 milyon dolar nedir, İstanbul'da boğazda 50 küçük dairenin parasıdır.

Bundan vazgeç, 50 milyon doları ben bulacağım. Gayet basit, şu an kampanya açalım, bu ülkenin bütün sanayicileri, '50 tane sanayiciye 1 milyon dolar ver' dediğiniz zaman tak diye verirler. Ne için, ülkenin güvenliği ve geleceği için."

Bu süreçte ihale konusunun da önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "İhalesi yapıldı mı, siz hiç duydunuz mu, nasıl veriyorsun sen? Bunun ihalesinin olması lazım." dedi.

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Ayrıca, 'Bu fabrikayı Katar ordusuna satarken ordunun görüşü alındı mı, Genelkurmay'ın görüşü alındı mı' diye de sordum. Çıksın söylesin, 'alındı' desin, biz de Genelkurmay'ın görüşünü görelim bakalım. Bu farikada, subaylar, askerler, sivil personel çalışıyor. En büyük ortak kim, Katar ordusu. Bizim askerler kimin emrinde çalışacak, Katar ordusunun."

Gergin bir seçim süreci yaşandığı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da son dönemdeki tavrının tartışma konusu olduğu belirtilerek, bu konudaki görüşü sorulan Kılıçdaroğlu, "İçişleri Bakanı son derece agresif, insanları kıran, aşağılayan, suçlayan, terörize etme amacıyla ağır ifadeler kullanan bir kişi. Daha önce başka bir partideyken Erdoğan hakkında ağza gelmeyecek pek çok şeyi söylerken, bugün tam tersini yapıyor." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Soylu'nun kullandığı dilin son derece suçlayıcı olduğunu dile getirerek, "Birisi aksi bir görüş ifade ediyorsa onu derhal PKK'lı ya da FETÖ'cü olarak suçluyor. Dur bir dinle bakalım kardeşim, nereden çıkardın PKK'lıyı, FETÖ'cüyü. Çünkü toplumun bu konuda bir duyarlılığı var, bunu kullanarak kendi rakiplerini terörize ederek, kriminalize ederek onları devre dışı bırakmak istiyor." dedi.

Millet İttifakı'nı oluşturan siyasal partilerin, kazandıkları her belediye başkanlığının dünyaya "Bütün baskılara rağmen halk, demokrasiye sahip çıktı" mesajı vereceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, buna Türkiye'nin ihtiyacı bulunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Neredeyse savaşa gidiyoruz, neredeyse kılıç kalkan birbirimize saldıracağız. Nereden çıktı böyle bir atmosfer? Böyle bir şey yok, herkesin kendi siyasi görüşü var, herkes sandığa giderken özgürce iradesini kullanacak. Siyasetçi olarak bize düşen de vatandaşın tercihine saygı duymak." değerlendirmesinde bulundu.

"HAYIR HERHANGİ BİR PİŞMANLIK DUYMUYORUM"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sert bir dil kullandığı ifade edilerek, "Ama siz geçmişte MHP ile de birliktelik yaşadınız. Buradan baktığınızda ne hissediyorsunuz, pişmanlık duyuyor musunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Hayır herhangi bir pişmanlık duymuyorum. O ayrı bir şeydi, o günün koşulları. Ben Ekmeleddin Bey'e hala saygı duyarım." yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, Bahçeli'nin bugünkü duruşuna işaret ederek, "Birden bire ne olduysa, bilmiyoruz tabii, hiç gündemde yokken anayasa değişikliği için yeşil ışık yaktı. Cumhur İttifakı'nın ana unsurlarından birisi haline geldi. Erdoğan'ın hiçbir yanlışını eleştirmemeyi, tam tersine yanlışları desteklemeyi sürdürdü, hala da sürdürüyor. Beni asıl üzen, Tank Palet Fabrikası Katar Ordusuna satılırken, bunu Sayın Bahçeli'nin savunmuş olmasıdır." diye konuştu.

"KANALLARIN ÇOĞU MANSUR BEY'İN SAVUNMASINI VERMEDİ"

CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'la ilgili iddialar hatırlatılarak, "Mansur Bey'i aday göstermeden önce bunu biliyor muydunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Bu daha önce zaten gazetelerde de yer aldı. Sormadım, ciddiye de almadım çünkü Mansur Bey gerçekten de düzgün ve temiz bir insan. Beypazarı'nda belediye başkanlığı yaptı herhangi bir sorun yok, belediye başkanlığı yaptığı dönemle ilgili herhangi bir şaibe yok. Bizi üzen nokta şu; bütün bu sahtekarlıkları yapan bir kişinin çocuk istismarcısı ve şizofren olmasıydı.

Bizi rahatsız eden AK Parti'nin Sözücüsünün, Sayın Ömer Çelik'in çıkıp özel bir basın toplantısı yapmasıydı. Kullandığı ifade, 'Saygın bir iş adamı'. Çocuk tacizcisi saygın bir iş adamı oldu. Onun iddialarını gündeme getirdi ve bunu bütün televizyon kanalları canlı verdi. Ama Mansur Bey ertesi gün basın toplantısı yaptığında, televizyon kanallarının çoğu Mansur Bey'in savunmasını vermediler."

Kılıçdaroğlu, "Bu kadar şizofren, sabıkası sıkıntılı birisiyle Mansur Yavaş'ın ticari ya da iş ilişkisi içerisinde olması ne kadar doğru?" sorusu üzerine, "Avukatlık mesleği farklı bir şeydir. Siz, birisinin davasını alırsınız ama onunla bağlantılı başka davalar da vardır." cevabını verdi.

Çelik'in basın toplantısındaki ifadelerini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Bir partinin sözcüsü, bir açıklama yaparken en azından alır, belgelere ve dokümanlara bakar, bu adam kimdir, neyin nesidir ona bakar." dedi.

AK Parti'nin aslında CHP'den önce Yavaş'a teklif götürdüğü iddialarının hatırlatılması üzerine, "Bilmiyorum sormadım Mansur Bey'e de. Birden fazla partinin Mansur Bey'e teklif götürdüğünü biliyorum ama onları söylemek çok doğru değil." ifadesini kullandı.

"GİDİP HÜKÜMETTEN PARA DİLENECEK HALİ YOK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Mansur Yavaş seçimlere girebilse dahi, seçimden sonra bunun bedelini kendisi ödeyeceği gibi bedelini Ankaralılara da ödetme durumuna düşürür" açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:

"(Ben milli irade filan anlamam, ne milli iradesi?) diyor. 'Mansur Yavaş'ı seçerseniz, ben elimden ne geliyorsa Mansur Yavaş'ı başarısız kılmak için elimden ne geliyorsa yaparım.' anlamı geliyor, başka ne anlama gelecek. Hiçbir şey yapamaz, bütçesi var zaten, gidip hükümetten para dilenecek hali yok. İzmir Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin iki katı, burada var.

Yavaş, yaşamı da ucuzlatacak, fakirlerin elektrik doğal gaz paralarında ciddi indirimler yapacak, asgari ücreti net 2 bin 200 lira yapacak, ocak-nisan arasındaki farkı da işçilere verecek. Kendisinden de söz aldım, hiçbir işçinin işine de son verilmeyecek."

"Herhangi bir şekilde Mansur Yavaş'ın bu süreci akamete uğrarsa bir yol haritanız var mı?" sorusuna ise Kılıçdaroğlu, "Hiçbir şey olamaz. Aday olur, Yüksek Seçim Kurulu karar vermiş zaten. Kararı Erdoğan mı YSK mı verecek? YSK, yarın toplanır 'Ben iptal ettim.' derse ortaya bir gerekçe koyması lazım." ifadesini kullandı.

"EKREM BEY UZUN SÜREDİR TAKİP ETTİĞİM BELEDİYE BAŞKANIMIZ"

Kılıçdaroğlu, Yavaş'ın MHP kökenli, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun da Anavatan Partisi kökenli olduğu belirtilerek, "Ne yapmaya çalışıyorsunuz?" sorusuna, "Toplumun sevdiği ve saydığı insanlarla yolumuza devam ediyoruz. Mansur Bey, halk tarafından çok sevilen ve sayılan, geçmişi temiz, iyi bir aile hayatı var. Kendisinin Ankaralılara verdiği bir güven var, kendisi de gerçekten bir Ankaralı." yanıtını verdi.

Bunun CHP'nin, muhafazakar kitleyle bir barışma çabası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönündeki soruya da Kılıçdaroğlu, "Birincisi CHP'nin toplumun hangi kesimi olursa olsun hiçbir kesimle kavgalı olmasını istemem. İki, eğer bir yerde bir vatandaşın sorunu varsa o dert her şeyden önce benim derdim olmalıdır. Ekrem Bey uzun süredir takip ettiğim bir belediye başkanımız, Beylikdüzü'nde çok büyük başarılar elde etti." karşılığında bulundu.

İmamoğlu'nun Yasin okuduğunun hatırlatılması ve "Bu bir seçim stratejisi mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Hayır" yanıtını verdi.

Yeni Zelanda'da cuma namazında iki ayrı camide insanların katledilmelerinin dünyada infial yarattığını belirten Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Haberi aldığımda Yalova'daydım, konuşma yaptım, gerçi çarpıttılar. Bu olayı orada lanetledik. Batı'yı da göreve çağırdım çünkü Batı'nın İslam dünyasına karşı bu konuda daha dikkatli bir dil kullanması gerektiğini söyledim. Sadece bunu İslam dünyasının değil Hristiyan dünyasının da en ağır şekilde kınamasını ve lanetlemesini istedim.

Burada Batı'ya düşen temel görev, nasıl bir atmosfer yaratılıyor ki bu tür teröristler çıkıyor? Bu atmosferi yok etmeleri lazım. Çünkü bu teröristin, Müslüman ve ibadet yapıyor diye gidip camide o insanları katletmesi kabul edilecek bir olay değildir. O zaman bunu o noktaya getiren atmosferi yaratan Batı'ysa, Batı'nın oturup düşünmesi lazım, özür dilemenin ötesinde oturup düşünmesi lazım, ben bunu söyledim. Bu başka yerlere taşındı."

"HERHANGİ BİR TEMASIM OLMADI"

Bir gün CHP'de başörtülü milletvekilinin bulunup bulunmayacağına yönelik Kılıçdaroğlu, "Başörtülü belediye meclis üyelerimiz, belediye başkan adaylarımız var. Milletvekillerimiz de olur, niye olmasın." değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin başörtüsü konusunda geçmişte izlediği politikayı doğru bulmadığını vurguladı.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun öncülük ettiği yeni oluşumun 31 Mart'tan sonra gündeme gelebileceği noktasında kendisiyle bir temasının olup olmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Hayır, herhangi bir temasım olmadı. Yeni bir parti kuruyorlar mı kurmuyorlar mı bilmiyorum. Ben de gazetelerden izliyorum. Bu tür çabaların olduğu ifade ediliyor. Tabii demokrasi içinde insanlar siyasal parti kurabilirler ama ne kadar başarılı olurlar veya olmazlar onun takdiri millete aittir."

Kılıçdaroğlu, soru üzerine, emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının çözülmesi gerektiğini söyledi. Primini tamamlamış ama yaşı gelmediği için emekli olamayanların, yaşlı oldukları gerekçesiyle özel sektörde iş bulamadığını, genç oldukları gerekçesiyle de emekli olamadığını anlatan Kılıçdaroğlu, bazı ülkelerin yaşadıkları benzer sorunları çözdüğünü, burada da halledilebileceğini ifade etti.

Bu durumun çözümü konusunda İYİ Parti ile bir kanun teklifi verdiklerini ancak AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla teklifin reddedildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Beni asıl üzen olay şu; bu sorunu çözmek için emeklilikte yaşa takılanlar bir hak talebinde bulundular. Erdoğan, bunlara 'Türedi' dedi. Cumhurbaşkanlığı makamında oturan bir insan kendi vatandaşına 'Türedi' diyemez. 'Haksızsın' diyebilir, başka şeyler söyleyebilir ama 'Türedi' dediği andan itibaren o vatandaşı insan yerine koymuyor anlamına gelir. Asıl beni üzen bu." dedi.

"VERDİKLERİ SÖZÜ YERİNE GETİRİP GETİRMEDİKLERİNİ DENETLEYECEĞİZ"

31 Mart seçimlerinde beklediğinin üstünde bir sonuç alması durumunda erken seçim çağrısında bulunup bulunmayacağı sorulan Kılıçdaroğlu, "Hayır. Başarılı bir sonuç elde edersek, belediye başkanlarımızın verdikleri sözü yerine getirip getirmediklerini denetleyeceğiz. Çünkü bizim stratejimiz şöyle, bir miting, toplantı olsa önce belediye başkan adayımıza söz veriyoruz. O çıkıyor, konuşuyor, vatandaşa neleri yapacağını söylüyor. Dolayısıyla verdiği vaatlerin takipçisi biz olacağız." diye konuştu.

"Başarısız bir sonuç alırsanız kurultay gündeme gelir mi?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Allah'ın izniyle başarılı olacağız. Gerçekten de samimi söylüyorum, vatandaş artık bıkmış vaziyette. 'Yeter artık, karnım aç, mutfak perişan, çoluk çocuk perişan, harçlık veremiyorum, evde hayat standardımız düştü.' diyor. Borç batağında vatandaş. Bütün bunları aşmak lazım. Aşacaklar ve biz de onlara yardımcı olacağız." sözlerine yer verdi.

 
ÖTV ve KDV indirimleri uzatıldı
 
Dolar güne nasıl başladı? İşte ilk rakamlar
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Mehmet KARABEL yazdı... Zeki Müren bizim neyimizi görecek?
Mehmet KARABEL yazdı... Zeki Müren bizim neyimizi görecek?
Zeybekci: Elhamdülillah bugüne kadar başımız öne eğilmedi!
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zeybekci, Kültür ve Sanat ...
Seçim yasakları başlıyor
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak Mahalli ...
 
Soyer’den İnce’ye İzmir’de miting daveti!
CHP’nin 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı Adayı olan Muharrem İnce’nin, İzmir ...
Zeybekci’den İzmir’e büyük sürpriz
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, sadece ...
'İptal et, 50 milyon doları ben bulacağım'
Keçiören mitinginde konuşan Kılıçdaroğlu, seçim sürecindeki sert söylemleri ...
 
CHP Çeşme adayı Oran: Çeşme benim evim
Millet İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Ekrem Oran, 'yabancı' olduğu ...
Balkan göçmenlerinden AK Parti Buca Adayı Arslan’a destek
Cumhur İttifakının AK Partili Buca Belediye Başkan Adayı Mustafa Arslan’a ...
AK Parti Bayraklı Adayı Aslan’a Doğançay’da sevgi seli
Doğançay Mahallesi’nde miting havasında geçen buluşmaya katılan Cumhur ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva