EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanununda Plan ve Bütçe Komisyonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesini görüşmelerinde konuştu.
İzmir ile ilgili önemli konuları da görüşmelere taşıyan Sındır, “THY'nin İzmir'den direkt yurtdışı uçaklarını arttırmanızı talep ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin havayolu ile yaptığı görüşmeler sonucunda çeşitlilik sayısı 3 yılda 33’den 70’e çıkmış durumda. Sayının artması için sizin desteğinizi bekliyoruz. Atatürk İl Halk Kütüphanesi 2015’den beri hep kamu yatırımları programında olan bir konu. 2022'de 30 milyon TL olan proje tutarının 7 milyonunu koymuşsunuz. Ancak 3 milyon harcanmış. Bu ne zaman bitecek? Kısa sürede bunların tamamlanmasını rica ediyoruz. İzmir Tekel Binaları Müze ve Kültür Kompleksi de 370 milyonluk bir proje ödenek olarak 40 milyon koymuşsunuz. 2023 Mart ayında açacağız diyorsunuz bu ne durumdadır? Proje tutarı ödenek olarak ayrıldı mı?” ifadelerini kullandı.
İLÇE VE YEREL YÖNETİMLER NERDE KALDI?
Kentte en çok tartışmaya neden olan Çeşme Projesi ile ilgili de konuşan Sındır, projenin yerelden destek alamadığına vurgu yaparken, “Çeşme Projesinde ise… Ben bu projeyi doğru bulmadığımı açıkça belirtiyorum. Yerelde kamuoyunda destek bulamadığını söyleyebilirim bu projenin. Projeye karşı da davalar açılmış. Daha önce 2005 ve 2008 yılları arasında bu ölçekten daha küçük ölçekte bir alanda böyle bir proje yapılmak istendi. Ancak bunu Danıştay iptal etti. Siz 26 bin 300 futbol alanını kapsayan kamuya ait alanlardan oluşan bölgede proje yapmak istiyorsunuz. Bu alanın 209 hektarı deniz alanı. 47 kilometre kıyı alanı var. Bu alan turizm statüsü ile kamuya ait olmaktan çıkacak. Kutlu Aktaş barajı var ve bunu koruma alanı var. Yaklaşık yüzde 25’i projenin bu koruma alanı içinde kalıyor. Bu proje alanının güney kısmını merkeze almışlar. Kimisi denize doğru olan kimisi ormanlık ve doğal koruma alanı. Bu alanın neredeyse tamamı doğal nitelikli koruma alanı. Kıyı yapılaşmayı öneriyorsunuz. Ancak bu alanlar doğal SİT statüsünde. 2020 Şubat ayında bölge turizm alanı belirlendikten sonra hemen peşinden 2021 başında bölgedeki koruma statülerini düşürdünüz. Nitelikli koruma alanlarını sürdürülebilir koruma alanlarına çevirdiniz. Hukuken de 2020 yılında İzmir 2’nci İdare Mahkemesini doğal SİT alanı belirlenmiş olması, siz bunu 2022 başında tanımıyorsunuz. Bir de yönetmelik çıkardınız her şeyden siz sorumlu olacaksınız, siz karar vereceksiniz diye… Nerede kaldı yerel yönetim ve İzmir Büyükşehir Belediyesi?” dedi.