CHP’li Sertel'den Büyükşehir'deki 'atama tepkileri'ne yanıt: AK Parti önce dönüp kendisine baksın!

EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, SonSöz TV canlı yayınına katıldı ve Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Pandemi sürecinin sokaktaki yansımalarına değerlendiren Sertel, “Tablo gerçekten iç açıcı değil. Kimse kimseyi kandırmasın. Acı gerçekleri paylaşmamız lazım. Bu süreçte dükkanları kapatılan ve kira ve faturalar nedeniyle borçlanan esnaf gerçekten çok zor durumda. Kahvehanelerde, lokantalar gibi bütün işletmelerde çalışan emekçiler de işlerinden oldular. Çok fazla insanımız mağdur oldu. Otellerin boş kalması, binlerce insanın mağdur olmasına ve işsizliğin artmasına neden oldu. Ancak ‘damat bey’ için her şey çok güzel gibi. Para dağıttık diyorlar. Bir Allah'ın kulu bana gelsin desin ki; ‘pandemi sürecinde ben işimi kaybettim ve devlet bana para verdi’ desin. Böyle bir şey yok” ifadelerini kullandı.

“ARTIK ÜLKEYİ YÖNETECEK DURUMDA DEĞİLLER”
Hükümetin salgın sürecini iyi yönetmediğini söyleyen Sertel, “Kayınpeder damat, ekonomi berbat. İnsanlar bu lafı kullanıyor artık. Pandemiden sonra ‘ekodemi’ olacak. Umutsuz olmak istemiyorum ama gerçekleri söylemek istiyorum. İsraf yapmayan halk için çaba harcayan bir iktidar olması lazım. Saraya göre her şey güzel ancak ben sokakları gezen bir insanım ve gerçekler bunların söyledikleriyle örtüşmüyor. Artık ülkeyi yönetecek durumda değiller.

Uzmanlar ikinci dalga diyor ama bunlar futbol maçlarını başlatıyorlar. Seyircisiz diyorlar ancak Lig Tv aracılığıyla kahvehanelerde bu maçlar sosyal mesafeye uyulmadan izleneceğini düşünüyorum. Son günlerde zaten çok büyük bir gevşeme görüyorum vatandaşlarımızda. Vatandaş ekonomik sıkıntılardan zaten bıkan mahvolan vatandaşlar, ‘yavaş yavaş ölmektense hızlıca ölürüz’ diyor bana. Bu iktidar artık bu işin ucunu bırakmış durumda” dedi.

“ÖNCE DÖNÜP KENDİLERİNE BAKSINLAR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, tartışmalara neden olan atama kararlarını değerlendiren Sertel, “Kendi sülalelerini, devletin tüm kadrolarına yerleştirenler, geliyorlar senin üç beş tane yönetim kurulu üyeni Türkiye’nin gündemine sokmaya çalışıyorlar. Ayıp diye bir şey var biraz utanır insan. Sülale boyu iktidara gelmişler, sülale boyu ülkeyi sömürmüşler, tutmuşlar Tunç beyin atamalarına bakıyorlar. Bence önce dönüp kendilerine baksınlar. Elbette İzmirlilerin seçtiği Tunç Soyer, çalışma arkadaşlarını kendisi belirleyecek.

Eren Erdem, benim arkadaşım. Şu anda cezaevinden çıkmış, eski milletvekili bir arkadaşım. Bu arkadaşımızın mutlaka koyacağı katkı büyüktür ve çalışkan bir arkadaşımızdır. Bu meseleye bakmadan önce kendilerine dönüp bir baksınlar.” dedi.

“BELEDİYERİN ÖNÜNÜ KESEREK HALKI CEZALANDIRIYORLAR”
CHP’li belediyelerin salgın sürecinde iyi sınav verdiğini belirten vekil Sertel, “Belediyelerimizle gurur duyuyoruz. Belediye kadrolarımız olmasaydı bu pandemi sürecini atlatmakta çok büyük zorluk çekerdik. Sokağa çıkamayan yaşlılarımıza, başkanlarımız koştu ve dertlerini çözdü. Gıda yardımlarıyla, maske dağıtımıyla, vatandaşın her türlü derdine koştu. Bu hükümet maske bile dağıtamadı. Belediyeler sosyal yardım dağıtmasın, ellerini kollarını bağlayalı, halka yardım edemez noktaya getirelim diyorlar. Aslında halka kötülük yapıyorlar, halk cezalandırılıyor. Oysa akıllı bir iktidar, bütün belediyelere teşekkür eder. Halkımızın yardımına koşuyorsunuz, siz bize destek oluyorsunuz der. Ama aklını peynir ekmekle yemiş,  sadece oy hırsıyla hareket eden insanlar, ben yaparım her şeyi diyenler bu şekilde siyaset yaparlar ve akıl tutulmasına uğrayıp belediyeleri engellemeye çalışır” dedi.

CHP’li belediyelerin yardımlar dağıtılırken ayrım gözetmediğini vurgulayan Sertel, “ Biz siyasi parti farkı gözeterek, bu CHP’lidir, bu AK Partili’dir, şu İYİ Partili’dir diyerek vatandaşa yardım eli uzatmadık. Herkese eşit olarak yaklaşan belediye başkanlarımız var ve ben onları canı gönülden kutluyorum. Son dönemde oylarının yükseldiğini gören iktidarın çıldırarak saldırdığını da üzülerek belirtiyorum” dedi.

“AKP ERİYEN, UMUTLARI TÜKENMİŞ BİR PARTİ”
CHP’li belediyelerin yapmak istediği çalışmaların hükümet tarafından engellenmek istediğini açıklayan Sertel, “Genel Başkanımız çok memnun. Belediyelerimize yönelik, saldırıların, ön kesmelerin, aş evlerini kapatmalarının, gıda yardımlarını bloke etmelerinin, belediye başkanlarımızın çalışmalarını önleyemeyeceğini söyledi ve bu çalışmalardan dolayı çok memnun olduğunu söyledi. Çalışmalarımız sürüyor ve biz ilk seçimde iktidar olacağız. AKP eriyen, umutları tükenmiş ve umut veremeyen bir parti olarak, artık yuvarlanıp gidiyor. Anketlerdeki oyları yüzde 29’lara düştü. Fakat şuanda yüzde 17-20 civarında, hiçbir partiye meyil etmeyen bir kitle görünüyor, bizim asıl hedefimiz CHP olarak kendimizi onlara sevdirmek saydırmak için var gücümüzle çalışmak” dedi.

 “HAMZA DAĞ OY ORANINI DÜŞÜRMÜŞ”
Anket çalışmalarına ve akabindeki tartışmalara değinen Sertel, “Hamza Dağ biraz eksiltmiş oyu. Yüzde 58-60 falan diyordu, düşürmüş biraz, niye düşürmüş onu merak ettim. Çünkü Hamza Dağ’a göre yüzde 60-70 alır ama biraz düşürmüş oyu, görünce kendisine sorarım, merak ettim” dedi.

“ZULÜMLERİ ARTSIN Kİ BUNLAR ÇABUK GİTSİN”
Hükümetin salgın sürecini iyi yönetemediğini ve iktidarı ayakta tutmak için var gücüyle muhalefete yüklendiğini söyleyen CHP’li Sertel, “AKP’ye medya ilişkilerde genel başkan yardımcısı dayanmıyor. Mahir Bey'in yardımcısı önce Şamil Tayyar’dı, Şamil Tayyar bir iki laf etti Doğe Perinçek’e, Perinçek de Şamil Tayyarı yedi. Yine bir çocuğu koydular, Hamza Dağ’ın yakınıymış. O da çıktı CNN Türk’te, biz Fetullah Gülen ile birlikte Kemalistleri yedik dedi. O da gitti.  Medyanın yüzde 95’ine sahipsin,  bütün kuruluşlar sayın Erdoğan çıktığında, konuşmasını veriyorlar. Özgürce konuşan TV kanalları onları çok rahatsız ediyor. Oralardaki gazetecileri tutuklamaya çalışıyorlar, gözaltına alıyorlar. İftira atarak insanları cezaevine atıyorlar. Umutları yok, söyleyecek sözleri yok, bu nedenle baskıları artırarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Anadolu’da gitmesi gerekenler için şu söz söylenir ‘zulmün artsın’ denir. Zulümleri artsın ki bunlar çabuk gitsin.” dedi.

“FETÖCÜLERİN BİLGİLERİ NASIL DEVLET SIRRI OLUYOR?”
Oda TV çalışanı gazetecilerin tutuklanmasını yorumlayan “Enis Berberoğlu’na devlet sırlarını ifşa etmekten ceza verdiler ve milletvekilliğini düşürdüler. Hangi sırları ifşa etmiş? FETÖ’cülerin, bilgileri nasıl oluyor da devlet sırrı oluyor? Bu bilgiler Hollanda’da bir milletvekilinin de eline ulaşmış, ondan önce de Aydınlık gazetesinde bu bilgiler paylaşılmıştı. Öyleyse bu bilgiler sır olmaktan çıkmış. Aydınlık Gazetesine gelince hiçbir işlem yapmadınız. Ama Cumhuriyet Gazetesine gelince Enis Berberoğlu’nu mahkum ettiniz. Yine bizim arkadaşlarımız, Müesser Yıldız’ın ne kadar vatansever olduğunu biliyorlar. MİT elemanın kimliğini paylaştı diye, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve diğer arkadaşlarımızı tutukladılar. Parlamentoda Ümit Özdağ bu kişiyle ilgili bilgileri paylaşmıştı. Manisa’da yapılan cenaze töreninin görüntüleri sosyal medyada paylaşılmıştı.  Ergenekon davasını hatırlayın, Kaşif Kozinoğlu Afganistan’dan geldi Türkiye’ye, MİT ajanı olarak bütün gazetelerde, Zaman Gazetesi’nden Sabah’ına kadar çarşaf çarşaf yayınlanmıştı ve Kozinoğlu cezaevinde vefat etmişti. Bu arkadaşın MİT kimliğini paylaşanlar için soruşturma dahi açmayanlar, bugün Libya’da vefat etmiş bir MİT mensubuyla ilgili tutuklama yapıyorlar. Yani akıl desen akıl yok. Vicdan desen vicdan yok. Kanun desen kanun yok. Hakim desen hakim yok. Savcı desen savcı yok. Yani gazetecilere yönelik baskıların neresinden tutup da anlatayım.”

“ERDOĞAN ADAMI ALIR KULLANIR ÇÖPE ATAR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenen Sertel, “Başlarındaki tek adam bunlara ne derse onu yapıyorlar. Tek adam gittiğinde, çil yavrusu gibi dağılacaklar. Bugün bir şeyi hatırlatmak istiyorum; kardeşim dediği Abdullah Gül bugün nerede? Evladım dediği, ekonomiyi teslim ettiği Ali Babacan nerede? Danışmanlığını yaptığı, sonra Başbakan yaptığı Ahmet Davutoğlu nerede? ‘Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür’ diye çok güzel bir laf vardır. Allah Erdoğan’a uzun ömür versin. Ama onda ne vefa var ne sadakat var. Adamı alır kullanır çöpe atar. Tıpkı maske gibi, tıpkı mendil gibi… Tek adam kendi ailesi dışında hiç kimseyi düşünmez. Yolda bulduğunu, kendisine küfredenlere makam veren adamdır. Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş bunun örnekleridir. Bu nedenle hiç güven olmaz ve onun ipiyle kuyuya inilmez” dedi.