CHP’li Çam’dan 15’ler yorumu: Vekillik bizden önce onların hakkı!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Musa Çam, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

İzmir Milletvekili Çam öncelikle 1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçiler Bayramı özelinde konuştu. Vekil Çam ayrıca gündeme dair birbirinden önemli mesajlar verdi.

SOMA’DAKİ MADENCİLER ÖNCEDEN ÇİFTÇİYDİ, TARIM YOK EDİLDİĞİ İÇİN ÖLDÜLER
2014 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde gerçekleşen maden faciası hakkında açıklamalar yapan Çam, “2014 yılında tam bugünlerde Soma’da 301 madencimiz hayatını kaybetti. Biz meclisteki arkadaşlarımızla hemen Manisa’ya gittik. Hepsinin ailelerini inceleyince önemli bölümü önceden tarım yapan insanlar. Türkiye’de tarım ve çiftçilik yok edildiği için insanlar topraktan koparak toprağın altına, madene inmeye başladı. Oraya inecek işçinin ciddi eğitimden geçmesi gerekiyor. Bunlar olmadan o insanlar oraya indirildi ve hayatını kaybetti. Bu her yerde böyle oldu. Türkiye’nin birçok yerinde gerçekten madenci olanlar değil önceden çiftçi olanlar madenlere indirildi. Türkiye’nin ciddi bir şekilde tarıma yatırım yapması gerekiyor. İş kazaları ve cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada altıncıyız” dedi.

AKP KILIK KIYAFET DEVRİMİYLE OYNUYOR
Çam, iktidarın kılık kıyafet düzenlemeleriyle ilgili, “AKP kılık kıyafet devrimiyle oynuyor. Ortadan kaldıracağından dolayı endişeliyiz. Hak ve eşitlikler noktasında güzel görünebilir, özgürlük diye düşünülebilir ama kadın polisin türban takması aslında kadınının özgürlüğünü alıyor. Ben öğrenciyken türbanı hep insan hakkı olarak gördüm ama belli bir süre sonra o ideolojik simgeye dönüyor. Bir hakim ya da savcı düşünün. Karşısında açık daha modern birisi var. Ben o kararı ön yargılı vereceği endişesi taşıyorum” diye konuştu.

SORU BASİT; MADEM ÜLKE GÜLLÜK GÜLİSTANLIK TÜRKİYE NİYE ERKEN SEÇİME GİDİYOR?
Çam, 24 Haziran erken genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair açıklamalarda bulundu ve “Referandumda seçimlerin yapılacağı tarih belliydi. Cumhurbaşkanı da başbakan da seçim tarihini 2019 Kasım’ını gösterdiler. Kim bunu öne çekiyorsa, önde gösteriyorsa haindir dediler. Halkımız mutlu diyorlardı. Peki herkes bu kadar mutluysa 3 Kasım 2019’da yapılması gereken seçim niye 18 ay öne çekildi? Bunu konuşmamız gerekiyor. Demek ki Türkiye’de işler iyi gitmiyor. Her şey güllük gülistanlık değil. Bu olumsuz durumdan kurtulmak için demek baskın seçim yapmak gerekiyor. AKP’nin yüzde 51’e, MHP’nin yüzde 10’a ihtiyacı var. Her ikisi de bu oranı yakalayamıyor. Sıkıntı içinde. İttifak yasası getirdiler. 18 saat çalıştık. Benim konuşmamdan sonra mecliste kavga çıktı. MHP-AKP’nin ittifakının önü açıldı. Soru basit; madem ülke güllük gülistanlık Türkiye niye erken seçime gidiyor? Seçimin öne alınmasını Devlet Bahçeli’nin naif teklifi olarak görmüyorum. Türkiye yönetilemez durumda. Bundan sonra 5 yıl kazanabilir ve rahat nefes alabiliriz düşüncesindeler. Asıl zehri 24 Haziran’dan sonra topluma verecekler. Benzin falan bunlar önemli değil. Asıl acı reçete AKP bir daha kazanırsa gelecek, ki kazanamayacak” yorumunu yaptı.

AKP’NİN REJİMİ DEĞİŞTİRMEYLE İLGİLİ BİR ARKA PLANI VAR, YENİ SİSTEM BERABERİNDE EYALET GETİRECEKTİR
Çam, “Bu seçim çok önemli... AKP 16 yıldır iktidarda. Recep Tayyip Erdoğan ilk yıllarda ‘biz hükümetiz ama iktidar’ değiliz demişti. Devletin tüm kadrolarında yer alamazsanız iktidar değilsiniz. AKP şu an devletin tüm organlarını ele geçirmiş durumda. AKP’nin bir arka planı var. Bu da laik cumhuriyetle hesaplaşmaktır. Gerçekten AKP’nin rejimi değiştirmeyle ilgili bir arka planı vardır. Adım adım gitmektedir. Bu yeni sistem beraberinde eyalet sistemini getirecektir. Başkanlık sisteminin olduğu yerlerde mutlaka eyalet sistemi gelmiştir. O zaman ne olacak? Bazı yerlerde vatandaşlar şeriatın gelmesiyle ilgili referandum yapalım diyecekler. O bölgede ve eyaletlerde bir süre sonra laik cumhuriyetten bahsetmek mümkün olmayacak. Şeriat eyaletleri kurmak gibi bir takım bölünmelere sebep olacaktır. AKP’nin arka planı Türkiye’yi Orta Doğu devleti yapmaktır. Bu ülkeler içinde parmakla gösterilen bir ülkeyiz. Bunu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına borçluyuz. Ama geldiğimiz nokta da bu” dedi.

YÜZDE 10 BARAJI ÇIKIŞI!
Çam, “Dünyanın hiçbir ülkesinde yüzde 10 gibi yüksek bir seçim barajı yok. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açıldı. Mahkeme karar verdi. Yüzde 10 çok yüksektir ancak Türkiye’de tüm partilere eşit oranda uygulandığı için ben bunu kaldırmıyorum dedi. Ama ittifak yasasıyla birlikte bir parti 6 milyon oy aldı ama yüzde 10 barajını geçemediği için parlamentoya milletvekili sokamayacak. Ama bir parti 2 milyon oy alacak ve ittifak yaptığı için milletvekili sokacak. Bu demokratik de değildir adil de değildir. Biz bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. Bunu aşmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

15 ARKADAŞIMIZIN VEKİLLİK HAKKININ BİZDEN ÖNCE KORUNMASI GEREKİYOR
CHP’den İYİ Parti’ye geçen 15 vekil özelinde konuşan Çam, “Arkadaşlarımız büyük fedakarlık yaptı. Ben bu 15 arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Arkadaşlarımızın partimize dönüp vekillik haklarının bizden, benden önce korunması gerekiyor. Prosedürler önümüzdeki hafta netleşecek. Ya bizden gösterilecekler ya da ortak listelerde görünecekler. Bu olayın Güneş Motel’le falan alakası yoktur. Benzetmek mümkün değil. Bize bunu söyleyenlere o zaman biz şunu deriz; Youtube’yi açın Devlet Bahçeli’nin Recep Tayyip Erdoğan hakkında Erdoğan Bahçeli hakkında neler söyledi? Utanacağımız şeyler var” dedi.

CUMHUR İTTİFAKI YÜZDE 43’Ü GEÇEMİYOR VE GEÇEMEYECEKLER
Çam konuşmasını Cumhur İttifakı üzerinden sürdürdü ve “İttifak yapmış olmalarına rağmen bugün yüzde 43’ü geçemiyorlar. Asla geçemiyorlar ve geçemeyecekler. AKP’nin seçmeni rahatsız. Bana söylüyorlar. Cumhurbaşkanlığı konusunda Recep Tayyip Erdoğan’a belki oy verebilirim ama milletvekilliğinde asla vermeyeceğim. Çünkü ben MHP ittifakına karşıyım. MHP’li seçmen de milletvekilliği seçiminde gideceğim partime oy vereceğim ama cumhurbaşkanlığı seçiminde asla o adama oy vermeyeceğim diyor. Ortada bir memnuniyetsizlik var. Seçim sandığı açıldığında göreceğiz” açıklamasında bulundu.

MERAK GÜZEL BİR ŞEY!
CHP’nin cumhurbaşkanı adayının henüz açıklanmamasına ilişkin konuşan Çam, “Merak güzel bir şey. Vatandaşlarımızın merak etmesi güzel bir şey. Yüzde 10 seçim barajıyla ilgili duyduğumuz endişe nedeniyle bir ittifak yapılması gerektiğini, hayır bileşenlerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledik. Bunun için genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu büyük mücadele gösteriyor. 16 Nisan’da hayır çıkmıştır. Bu hileyle değiştirilmiştir. Hiçbir yerde partimizin logosunu taşımadan bir referandum kampanyası yürüttük. Şimdi 24 Haziran’a giderken genel başkanımız böyle bir kampanya yürütmek istiyor” dedi.

TÜM PARTİLER ADAYLARINI ÇIKARIP MAKSİMUM OYU ALMALIDIR
Cumhurbaşkanlığı seçimine dair açıklamalar yapan Çam, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ismine CHP tabanından gelen tepki hakkında da konuştu. Çam, “Bizim seçmenimiz bu konuda hassas. Ekmeleddin İhsanoğlu’yla ilgili yaşadığı travmayı atlatması zor. Partili birini görmek istiyor. Ama ikinci tura kalacak adayın en sağdan en sola kadar olan geniş yelpazede oy alabilecek bir isim olması gerekiyor. İkinci turda böyle bir isim olması gerekiyor. Saadet’in, İYİ Parti’nin ÖDP’nin İşçi Partisi’nin, MHP’ye oy veren ama bu seçimde bize oy verecek seçmenin, Kürt seçmenin de evet demesi gerekiyor. Bu kimdir? Sen mi? Ben mi? Bu isim kimdir? Abdullah Gül başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış kıymetli biridir. Ama bizim seçmenimizin ona karşı bir rezervi var. Karşı çıktı. Bütün partiler adaylarını çıkarmalı. İYİ Parti çıkarıp maksimum oyunu almalı. Saadet, CHP aynı şekilde, HDP kendi adayını çıkarmalı maksimum oyunu almalıdır. Böyle olursa Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’ye oy kayması mümkün değil. Ama adaylarını çıkarmazlarsa oy kayması olabilir. Burada ikinci tura kalan arkadaşımızın tüm partilerin oylarını alacak biri olmalıdır” ifadelerini kullandı.