CHP’li Bayır’dan ‘kaos planı’ iddiası: İç savaş mı çıkarmak isteniyor?

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Bayır, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı söylentilerinden İzmir'de yoğun tartışmalara neden  olan trafik sorununa, yangın söndürme uçaklarından orman yangınlarına kadar bir çok konuda açıklamalarda bulunan Bayır, Türkiye'ye gelen göçmenlerle ilgili 'iç savaş' iddiasında bulundu.

TÜRKİYE'DE YAŞAYANLARIN KENDİ KİMLİĞİ KAYBOLMAYA BAŞLADI
Türkiye'ye gelen mülteciler ile birlikte vatandaşların kendi kimliğinin kaybolduğunu belirten Bayır,"A partisi geldiğinde şu kadar Afganlı mülteciyi alalım, şuradan 3,5 milyon Suriyeliyi alalım… Türkiye'de yaşayanların kendi kimliği kaybolmaya başladı " dedi ve Afganların ülkemize göçüyle ilgili şunları söyledi:

“Bir kere göçmenin tarifini doğru yapmak lazım. Suriyeliler ilk geldiğinde niçin geldiler? Orada bir savaş vardı, yani hayatları tehlikedeydi. Gelirken kadınlar çocuklar vardı. Sığınacak bir liman arıyorlardı ve biz de insanlığımız nedeniyle sınırlarımızı açtık. Savaş bitine kadar açık tuttuk. Sonra Afganistan'a açıldı. Baktığımızda kadın çocuk yok içlerinde. Savaştan kaçıyorsan, ailenin gerisi nerede? Bunlar gerçekten mülteci mi? Bir tuhaf yaş grubu… 18-30 yaş arası eli silah tutabilecek Afganlılar. Bunların ne amaçla geldiğini bilmiyorum. Belki bunlar eğitilerek geldiler. Bu insanlar, niye kendi memleketlilerinde kalıp savaşın tarafı olmuyorlar ve kendi ülkelerini korumuyorlar? ABD askerleri vardı, çatışma bitti, çekti askerleri, Türkiye asker gönderiyor. ABD savaşmıyor kaçıyor, biz kınalı kuzularımızı oraya gönderiyoruz. Orada tek bir evladımızın ölmesi, buradaki anasının yüreğini dağlayacak. Adam kendi ülkesini savunmuyor, bizim ne işimiz var orada? 2 bin 500 ABD askeri öldü o dönem orada. Oradaki baskıya dayanamadığı için askerlerini çekiyor şu anki başkanları. Görevini yaptı böldü parçaladı. Bir konuşmada ABD başkanı açıklamada bulundu, partili Cumhurbaşkanımızın mal varlığını açıklayabileceğini söyledi biz de çark ettik bir anda. Bir anda bizim kabadayı Cumhurbaşkanımız gitti, yerine daha zayıf bir kişi geldi."

İÇ SAVAŞ ÇIKARMAK İSTİYOR OLABİLİRLER!
Mültecilerin yoğun şekilde alınması  ile ilgili flaş bir iddia da bulunana Bayır,"Adamlar buradaki yaşantıyı benimsemeye başladı. Memleketlerine gitti orada kalmıyor geri geliyor. Çünkü Türk vatandaşına vermediği bir çok imkanı onlara verdi. Bu kadar avantajı Türkiye Almanlara verse Almanlar Türkiye'ye göç ederdi diye düşünüyorum. Türkiye bazı imkanları fazla abarttı. Kendi vatandaşına vermiyor bu imkanları. Türk vatandaşı hastane kapılarında sürünüyor ancak ben Afganım derseniz öncelikle sıra alabiliyorsunuz. Ben şüpheci biriyim, kafamın arkasında şu var; Bunları bu kadar çok almalarının sebebi, son yaptıkları anketlerde iktidar olamıyorlar, bunu görüyorlar. Acaba bir yerlerde kıvılcım çıkarsak, bir iç savaş çıkartsak ve bir OHAL çıkarıp seçime öyle gitsek, diye mi düşünüyorlar acaba?”

İŞ DÜNYASININ İNSANLARINI ÜÇKAĞITÇILIK YAPMAYA ZORLAYAN BİR MANTIK
Mültecilerin ne amaçla getirildiğini bilmediğine de vurgu yapan Bayır, "Bu adamlara mülteci veya göçmen diyebilir misiniz? Hani eşleri çocukları? Ne amaçla alınıyor bunlar? Belli bir amaç için mi getiriliyor?  Türk ekonomisini canlandırıyorlar diyorlar. Ekonomi çökmüş durumda. 10 milyonun üzerinde issiz var şu anda, asgari ücret belli, getirdiğin Suriyeliyi yarım asgari ücretle çalıştırıyor, Türk işçiyi kapı dışına koyuyor. Sigorta da yapmıyor kayıt olmadığı için. Diğer yandan namuslu işveren Türk işçi çalıştırıyor, vergisini veriyor. İş dünyasının insanlarını üçkağıtçılık yapmaya zorlayan bir mantık. Bana göre Suriye'de savaş bitmişse, can güvenliği problemi kalmamışsa, bunlara uygun bir dille memleketlerin dönmelidir denmeli. Her şeyi ithal eden AKP ithal seçmen de getiriyor. İleri de bir yasa çıkartıp belki Afganlara oy kullandıracak ve benim dönemimde geldin buraya bana oy ver diyecek" diye konuştu.

KATAR'IN UÇAĞININ İKİNCİ ELİYLE 77 YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI ALINABİLİR
Son günlerde Türkiye genelinde yaşanan orman yangınları ile ilgili konuşan Bayır, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yangın meselesi bugünün meselesi değil. 2018'den beri  Temmuz ve Ağustos ayı programlarında hep konumuz yangın oluyor. Bu tarihlerde hep bu tarz yangınlar oluyor. Hep bu dönemlerde uyarmamıza rağmen ısrarla ve inatla uçak almama konusunda, daha doğrusu THK kullanmama konusunda ısrar ediyor mevcut bakanlar. THK uçakları orada dururken, 2018'de çıkan bir yangında ‘uçaklarımız hazır isterseniz size gönderelim’ diye Yunanistan'a mesaj yolluyorlar. 2019'da, ‘bunlar tavuk kümesi olmuş kullanılamaz’ diyor, 2020'de, ‘bunları tamir ettiririm kullanır hale gelir’ diyor. Ancak Saray’ın 13 uçağı var. Katar'ın hediye ettiği uçağın ikinci eliyle, 77 tane yangın söndürme uçağı alınabilir. Sadece komşumuz Yunanistan'da 38 tane yangın uçağı var. Bizde layık görülen ise sadece 3…"

CUMHURİYET KAZANIMLARINI UNUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR
Türk Hava Kurumu’nun uçaklarının ve personelinin geçmişte parmakla gösterildiğine vurgu yapan Bayır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyada parmakla gösterildi THK pilotları, yangınlara karşı verdikleri mücadeleden dolayı. THK her yıl ihale yapar ve yeni uçakları bünyesine katardı. Ne zaman kim dediyse THK'yi kuran Mustafa Kemal Atatürk, işler tersine döndü. Cumhuriyet'in kazanımlarını unutturmaya çalışıyorlar. THK' Mustafa Kemal Atatürk tarafından kuruldu ve eserlerini bir bir kaldırmaya çalışıyorlar. THK siza ne yaptı? Cumhurbaşkanlığı sarayına 3 milyar harcayanlar, yangın uçağı alacak paramız yok diyorlar. Sarayın 3 milyarlık harcaması bitmiş, 800 milyonluk ek ücret istenmiş meclisten. Biz bunun yüzde 5'ini kesseydik, uçakların bakımını yapar, bunlar yangında kullanılırdı. Onlara göre saray itibar. Böyle bir itibar olmaz. Bunlar itibar da yanan ormanlar ne? İtibarsızlık değil mi?"

DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY ANLAYIŞ
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye görev süreci boyunca yaşanan yangınlar üzerine de yüklenen Bayır, "3 yıldır değişmeyen tek şey anlayış bence. Göz göre göre geliyor. Yanacak bunlar belli. 3 senedir bunları konuşmaktan sıkıldığı için insanlara farklı şeyler konuşmaya başladı. İktidar yine bir yerlere otel yapmak için alan açıyor. Ticaret Odası'na İzmir Şehircilik İl Müdürlüğü dedi ki, 10 dönüm alanlarınız için sorun yaşıyorsanız belediyelerde, gelin bize bakanlıktan verelim. Tıpkı Gaziemir kavşağındaki kütle gibi… Gitgide büyüyor" ifadelerini kullandı. Herhangi bir yerde aynı sorunların yaşanması halinde Bakan'ın istifa edeceğini vurgulayan Bayır, "Sorun aynı sorun, bakan aynı bakan, anlayış aynı anlayış. 3 yıldır değişen bir şey yok. O zaman ne yapılması gerekiyor? Bu dünyanın başka bir yerinde olsa 3 dönemdir aynı sorunları yaşayan bakan istifa ederdi, halk sokağa dökülürdü. Türkiye Cumhuriyeti'nin uçak alacak parası mı yok?" dedi.

KİRALAMA DA YANGIN GARANTİSİ VERMEKTİR
Kiralama yönteminde garanti verilmesi halinde bunun yangın garantisi olacağını belirten Bayır, "Kiralamada da yangın garantisi vermek demektir. Akla bu geliyor. Yangın olmazsa uçak havalanmaz ki. Yangın çıksa da çıkmasa da uçması gerekiyor. Demek ki yangının çıkması gerekiyor" dedi ve Bodrum’da çıkan yangında orada bulunan kişilere dikkat çekti:

“Bodrum'da yangın çıkan alanda kamp yapan Afganlılar çıktı. Orada yatmışlar, yemek yemek için de mecbur ateş yakmışlar. Yangın çıkan bölümlerin büyük bir kısmından, bizim toplumumuz, piknik yaptığı yerden çöplerin toplamayı bilmiyor. Oradaki su şişesi 35 derecede mercek görevi görüyor ve ateş çıkartabiliyor. Yani bunlar insan ihmalinden olan yangınlar. Otomobilden giderken sigara atanlar var."

İZMİR'DE DEPREM OLDU; NEREDEYSE, 'DEPREMİ DE ONLAR YAPTI' DİYECEKLER
Ormanları PKK terör örgütünün yaktığı ancak CHP'nin bu duruma ses çıkarmadığı iddiaları hakkında da konuşan Bayır, şu bilgileri verdi:

 "Öncelikle buradan siyaset malzemesi çıkarıp da Millet İttifakına zarar vermeye çalışan soytarılara söylenecek şeyler var. Somut olarak yapanın kim olduğu belli ise, bunu yapan PKK veya hangi terör örgütüyse, boyları devrilsin, Allah belalarını versin. Ancak somut olarak bir şey yoksa şunlar yaktı demek, ya da karşıt görüşte diye suçlamalar yapmayı kabul etmem. Zeki insanlar bunun neden yapıldığını biliyor. İnsanları kırdırmak için. Bu ayrıştırıcı dilde devamlı malzeme arıyor, siyaseten bir şey bulamayınca yangını siyasetleştiriyorlar. İzmir'de deprem oldu neredeyse, 'depremi de onlar yaptı' diyecekler."

BU, CEZA DEĞİL, İZİN BELGESİDİR
2002 yılından bu yana değişen orman yasası ile ilgili de konuşan Bayır’ın açıklamaları söyle:

“1956 yılında yasalaşan orman yasası AKP dönemine kadar 12 kez değişmiş, AKP iktidara geldikten sonra ise 40 kez değişmiş.  AKP döneminde gerçekleşen değişikliklerinin neredeyse tamamı orman alanlarının amaç dışı kullanımına müsaade etti. AKP iktidarının son 8 yılında 334 bin 35 hektarlık kısmı kamu yararı gerekçe göstererek, maden, enerji ve turizm gibi gibi nedenlerle kullanım dışına çıkarıldı.2021 yılı itibari ile ormancılık dışı kullanım 739 bin hektar. Bunlar için seni suçlarım. Taş ocağı için ormanları yok ediyorsun. Benim  kendi komisyonumda bir zeytin ağacının kesilmesi için istenen ceza 2 bin 500 TL  olarak gelmişti. Dedim ki, 'Sayın bakan 3-4 milyon TL'ye bir evin gittiğini düşünürsek 10 villa yapılacak bir yerde 30 milyon ciro yapılacak bir müteahhidin 6 tane zeytin ağacı keserse ödeyeceği para ne kadar yapıyor? 10 tane ağaç kesse, 25 bin TL yapar. 25 milyon ciro yapıyor adam. Bu ceza değil ki. izin belgesi. Zeytin ağacı kesersen. 2 bin 500 TL ceza kesilir demek , ver parayı kes zeytin ağacını demektir. Ben bu değiştirilsin dedim, rica minnet 5 bin TL'ye çıkardılar cezayı. Siz gerçekten ağaçların kesilmesine yanmasına karşı mısınız?”

TSK, CAMİ VE ADLİYE SİYASETE GİRMEMELİ
Devlet kademesinde bulunan üç kurumun siyasetten uzak durması gerektiğine vurgu yapan Bayır, "Bizim gençliğimizde de bazı kurumlar siyasete alet edilmez. TSK'da bunlardan bir tanesi… Sen milli savunma bakanının TSK'yı kalktın İçişleri Bakanına bağladın, Milli Savunma Bakanını atıyorsun. TSK'nın başındaki kişi AKP Genel Başkanı'ndan aldığı talimat ile askeriyeyi yönlendiriyor.Bu iyi bir şey değil. İktidarlar gelip gider, ancak TSK kalır! Bazı şeyler vardır ki iktidarlar değişse de değişmez. Ben siyasetin ne kışlaya ne camilere girmesini doğru bulmuyorum. Aynı şekilde Adliyeye… Bunlara siyaset girmemeli. İktidarlar gelip gider, ancak bunlar kalıcıdır, devamlılık esastır. "

BU DEĞİRMENİN SUYU NEREDEN GELİYOR?
Bir vatandaş tarafından kendisine getirilen AVM kartına hakkında da konuşan Bayır, şunları söyledi:

"Dün bana birisi bir alışveriş kartı verdi. Bir AVM'nin kredi kartı gibi bir kart var 200 TL'lik. Cumhuriyet Halk Partili Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan AK Partili bir ilçe belediyesinde yaşıyor. Nereden geldiğini sorduğumda bu arkadaş 'AKP gençlik kolları başkanı verdi, 10 tane vardı yanında 10'umuza verdi' dedi. Ben de aldım gittim, AVM'ye yaptım alışverişi, dedi. Hangi statüde, ne karşılığında veriyorsun? Kim karşılıyor bunu? Kaynağı nerede? Bir yandan yangın söndürmek için uçak alamıyorsun, diğer yandan partinin gençlik kolları kart dağıtıyor. Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Bir çark var dönen biliyoruz."

KENDİSİNE RAKİP OLMUŞ BİRİNİN ELİNİ KALDIRMIŞ BİRİ
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları sonrası Cumhurbaşkanlığı için dışarıdan bir aday olmayacağının anlaşıldığını belirten Bayır, şu değerlendirmede bulundu:

"Genel Başkan her şeyin kendisi için olmadığını kanıtlamış biri. Kendi hakkı olmasına rağmen, Cumhurbaşkanı adayı olması gerekirken, değerlendirme yapıp parti içinde kendisine rakip olmuş birinin elini tutup kaldırdı ve Cumhurbaşkanı adayımız dedi. Bugüne geldiğimizde her iki taraf da ittifak ile gidiyor. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olmak üzere. Doğaldır ki ittifakın bir adayı olacaksa, bu ittifakın içinde olan tüm siyasi partilerin toplanıp karar alması ile olur. Sayın genel başkanımızın da ifade ettiği şey, ittifak üyesi arkadaşlarımızın da kendi genel kurullarında kabul etmesi durumunda aday olacağı yönünde. Bu bize dışarıdan bir aday olmayacağını anlatıyor."

BUGÜNÜN GÜNDEMİ CUMHURBAŞKANLIĞINA KİMİN ADAY OLACAĞI DEĞİL
Mevcut seçim standartları içinde her partinin ilk etapta kendi adayı ile çıkması gerektiğini belirten Bayır, "Bu tartışmalarda gazetecilerin ısrarla sormasını gereksiz ve zamansız buluyorum. Benim kişisel düşüncem, bugünün gündemi kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağı değildir. Eğer 50+1 ile cumhurbaşkanı seçilebilirse, 2'nci ve 3'ncü tura gideceği de gözükmesi üzerine her parti kendi adayı ile girmeli seçime. Çünkü karşı taraf birleşerek tek adayla giderse ayrı ayrı giderse oyların korunması lazım. Çünkü ilk etapta birleşirseniz, her partinin oylarını yüzde 100 şekilde oraya aktaramayabilirsiniz. Millet İttifakı'nın ortakları der ki, birinci de kimin oyu fazla olursa o aday olsun diyebilir. Bunlar o günün şartlarında konuşulacak konular" dedi.

METRO VE TRAMVAYA AĞIRLIK VERİLMESİ LAZIM
İzmir'de sıkça gündeme gelen ve kent için kangrene dönen trafik sorunu ile ilgili de konuşan Bayır, "Bu işin nedenini çözmek lazım ilk önce. Bunların nedenlerinden biri pandemi ile insanların toplu taşımayı tercih etmemesi. Sabahları trafiğe çıktığımda bakıyorum, arabalarda tek kişi var.  Benim eşim yıllarca Almanya'da çalıştı, orada herkes anlaşır 3-4 kişi aynı araçla giderdi. Bizde ise herkes tek araba kullanıyor. Toplu taşıma araçlarımız var.  Bundan kaynaklı bir yoğunluk oldu. Bu hastalık ile birlikte yine büyük bir göç aldı İzmir. Güzelbahçe'de yaşıyorum, yüzde 20 göç aldı. Plakalara baktığınızda bu anlaşılıyor zaten. Mevcut yollara Aziz bey döneminde yapılan yollar var. Bunlar yeter mi yetmez. Özellikle ana arterler üzerinde battı çıktıları çoğaltmamız lazım. Dolmuşlar büyük bir bölümü çekildi, otobüslerin bir bölümünü çekerek metro ve tramvaylara ağırlık vermemiz lazım. Bir de turizm bölgelerine gidecek ikinci bir çevre yolu ihtiyacı var. Çevre yolu dediğinizde de bunu belediyeden beklemek doğru değil. İstanbul- Ankara metrosunda AK Partili diye devlet destek verdi ancak İzmir'de CHP'li diye destek vermedi, biz kendi metromuzu kendimiz yaptık. Biz dışarıdan finans kaynağı bulduk, ancak bu parayı almak içi Cumhurbaşkanının ihtiyacı var ancak vermiyor. Çünkü CHP'li bir belediye. Kayseri'deki bir vatandaş nasıl verdiği verginin karşılığını rahat alıyorsa, İzmirli vatandaş da alabilmeli" diye konuştu.