CHP’li akademisyen Yıldız: Genel merkezin kanaati Kocaoğlu!

EGEDESONSÖZ- Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Yıldız Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Prof. Dr. Yıldız, Türkiye toplumu üzerinden önemli tespit ve değerlendirmeler yaparken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi’nde (PM) geçmiş dönemde görev yapması sebebiyle parti içi önemli mesajlar da verdi.

BİRLİKTE YAŞAMA ERDEMİNE KAVUŞAMADIK
Yıldız, “Türkiye’nin Araf’ta kalmış bir görüntüsü var. Bir yönüyle batılı bir yönüyle doğulu… Cumhuriyeti kurmuş, çoğulcu yaşama geçmiş, 72 millete ev sahipliği yapmış, Müslüman, demokratik değerleri uzunca bir süre yerleştirmeye çalışmış bir ülke. Kendimizden daha doğuda olan toplumlara göre baktığımızda görece kalkınmasını sağlamış ama… ‘Ama’sı var. Diğer toplumların durumuna baktığımızda sosyolojik açıdan değerlendirildiğinde bir takım kriz ve sancılarla karşı karşıyayız. Bu sorunların Avrupa toplumlarında 200 yıl önce aydınlanma ve ilerleme hareketleriyle yaşadığını görüyoruz. Köylerden merkeze yerleşme var. Türkiye’de de köylerin boşaltılarak kente geçilmesi travma yaşanması yaratmıştır. Anomi yaşanıyor. Laik,anti-laik gibi kutuplaşmalar Osmanlı’dan beri var. Bu zıtlıkları birlikte yaşama erdemine kavuşturamadık” dedi.

CHP NEDEN YÜZDE 25’İ GEÇEMİYOR?
“Türkiye hibrit bir ülke ve melez bir toplum” diyen Yıldız, “Kavga geleneksel ve modernin, şehirle köylünün, ilericiyle gericinin kavgasıdır. Biz modernleşmeyi tamamlayamadık. Aslında bizim sorunumuz bu. Bugün bu geleneğin temsilcisi CHP’dir. Siyasal alanda savunuculuğunu yapan parti CHP’dir. Ben de bu partinin mensubuyum. Yüzde 25 bandını bir türlü aşamamızın sebebi ‘güven vermiyor, inanç duymuyor’ gibi nedenler gösterilse de temel neden derinlerde yatıyor. Modernleşmeyi, laik kurumların yaygınlaşmasını tamamlayamadık” açıklamasında bulundu.

TOPLUMDA GETTOLAR OLUŞMUŞ
Yıldız, “Referandumda bir tercih yapıldı. Biz tek adam ve aktörlü bir sistemi sağlayacağız ki 2019’daki ikinci raunt böyle olacak. Biz hayır kesiminin birlikteliğini ne yönde götüreceğini göreceğiz. Toplumda bir takım gettolar oluşmuş. Herkes kendi gazetesini okuyor. Tek yönlü bir algılama yoluna girmiş durumda. Diyalog kanalları birbirini dinleme ve anlama yoludur. Onun zemini yok. Afrin meselesi milli bir mesele olarak görülüyor. CHP çok açık bir destek verdi. Bu güzel bir şey değil miydi?  Ödemiş’te bir öğrenci öğretmenini pompalı tüfekle öldürdü. Orada tüm sendikalar birleşti ortak tepki gösterdi. Öğretmene yapılan bir saldırı kınandı. Farklı düşünen sendikaların orada ortak hareket etmesi özlenen bir tabloydu. Bu kadar ayrışmış bir toplumda, ‘evet’ ve ‘hayır’ın tüm kanallarını kapattığı bir dönemde rövanşist duygularla kendilerini mevzilendiren bir yapıda siyasi aktörler bunu istismar ediyor” diye konuştu.

HERKES KENDİ TRİBÜNÜNÜN ARZULADIĞI SESE KULAK VERMEK İSTİYOR
Yıldız, “AKP’nin ilk dönemlerinde AKP’li akademisyen arkadaşlarla bir araya gelir konuşurduk. Fikir alışverişi yapardık. Biz de gerekirse özeleştiri yapardık. Evet ben bu partiye yakınım sen bu partiye yakınsın ama bizim bilim adamı sorumluluğuyla aydın bir şekilde konuya yaklaşmamız lazım derdik. Diyalog yolu açıktı. Tahammül kalmadı ve artık kör dövüşü halinde gidiyor. Kriz nasıl aşılacak? Sokaktaki her vatandaş artık bunların cevabını duymak istiyor. Böyle bir süreç söz konusu. Biz ve onlar, dost ve düşman durumuna gelmiş bir siyasi yapı var. Aradan çıkan sağduyulu seslere artık fazla kulak kabartılmıyor. Herkes kendi tribününün arzuladığı o coşkulu sese kulak vermek istiyor. Sıkıntı burada” dedi.  

KILIÇDAROĞLU DÖNEMİNDE ÖZELLİKLE DİN KONUSUNDA BÜYÜK GELİŞİM SAĞLANDI
CHP özelin değerlendirmeler yapan Yıldız, “Çeperlere gidildiğinde CHP oyları düşüyor. İnsan beşeri bir varlık. Değerleriyle birlikte yaşıyor. Gidiyoruz, konuşuyoruz. Onları bir anda değiştirmiyor. CHP özelikle din konusunda Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığından sonra büyük gelişim sağladı. Üniversitelerde başörtülü kızlarımızın eğitim hakları engellenmişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun çalışmaları da oldu ve artık onlar okullarına rahat giriyor. Şimdi ne bekliyorsunuz? Onların davranışlarında değişiklik ama bunu kolay kıramıyorsunuz. CHP Güneydoğu’dan da oy alamıyor. Bizim de düşüncelerimiz var. Oralara gidip geliyoruz. 7 Haziran’daki CHP seçim bildirgesi çok kabul görmüştü. Emekli, taşeron işçi, asgari ücret noktasındaki çıkışlar makul görmüştü. Ama oya yansımadı. Batı dünyasında olsa, incelediğinizde görüyorsunuz kimlikten bağımsız oy verebiliyor. Projeyi görüyor seçim tercihini değiştirebiliyor. Bunda Osmanlı’dan gelen derin yarıkların etkisi var. Biz babadan deden a partiliyiz’ diyor. Yeni kuşaklarda hayır yönünde oy verdiklerini referandumda gördük. Kentlerde yerleşik muhafazakar ama endişeli bir yapının ortaya çıktığını gördük. Milliyetçi duyarlılığa sahip 10 seçmenden 8’inin hayır dediğini gördük. Böyle baktığımızda çok da umutsuz olmamak lazım” açıklamasında bulundu.

25’İ 40’A ÇIKARACAĞIZ DİYECEK KADAR HAYALPEREST DEĞİLİZ
Yıldız, “Yüzde 25’lik oyu bir anda yüzde 40’lık orana getirecek kadar hayalperest değiliz. Önümüzdeki Mart seçimlerinde olmayabilir ama genel başkanlık ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu dil kendini devam ettirecektir. CHP kaç milletvekili çıkaracağından çok demokratik değerler, tek adam, barış dilinin ortaya çıkarılması noktasında bu enerjiyi oraya akacaktır” dedi.

KOCAOĞLU’NA DİĞER PARTİLERE OY VEREN BİR İNSAN OY VERİYORSA İNCELEMEK GEREKİYOR
Yerel seçimler özelinde konuşan Yıldız, “Aziz Kocaoğlu’na diğer partilere oy veren bir insan oy veriyorsa oturup bu demokratik başarının nasıl olduğunu incelemek gerekiyor. Yereldeki kalkınma geneli de etkiliyor. İnsanlar milletvekilinin başarısına göre oy vermiyor, yaşadığı yerdeki belediyeden memnuniyete göre oy veriyor. Yerelde belediyelerimiz çok güzel sosyal politikalar uyguluyor. Bakanlıkların değiştirmek zorunda kaldığı projeleri büyükşehir ve ilçe belediyeleri çok güzel başarıyor” açıklamasında bulundu.

KAYBEDİLEN İLÇELERİN ÇOK RAHAT GERİ ALINACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Yıldız, “Kaybedilen 8 ilçenin de önümüzdeki seçimlerde çok rahat geri alınacağını düşünüyorum. 2014 yılında Bayraklı, Buca ve Karabağlar’da anketler açıklanırdı. Bu ilçelerin AKP’ye geçtiğini söylemişlerdi. Buralarda çok ciddi iddialar vardı. Biz bu üç ilçeyi doğru aday ve politikalarla kazanmıştık. 17 büyükşehirde hayır oyları evet oylarının önüne geçti. Partimizin çalışmaları söz konusu. Bu şehirlerde dönüşüm sağlanırsa genel seçim ve başkanlık seçimine yansıyacaktır” dedi.

2 DÖNEM ŞARTI UYGUNDU
Parti içi mesajlar veren Yıldız, “Partide bir yere gelme hastalığı, bir yere gelince bırakmama hastalığı var. Tüzükte bu yönde bir eksiklik gördüm.  Gençlere yer verilmesi gerekiyor. Partimizde ak saçlı ağabeylerimizin olduğunu daha çok görüyoruz. 2 dönem şartı çok uygundu. Bu bence belediye başkanlığında da olmalıydı” diye konuştu.

TUNCELİ İÇİN TEKLİF GELDİ, TEŞEKKÜR ETTİM
Kendisine CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan Tunceli Belediye Başkanlığı için teklif geldiğini söyleyen Yıldız, “Benim doğup büyüdüğüm yer İzmir. Başka arkadaşlar olursa daha başarılı olurlar’ diyerek kendisine teşekkür etmiştim. Benim böyle bir düşüncem yok. Dezavantajlı gruplar için bir çalışma olursa gider destek veririm. Aynı zamanda İzmir için de hiçbir talebim yok. ‘PM’ye niye aday olmadı?’ diye sorular var. Devlet üniversitesinde çalışmanın zorluğu var. O görevdeyken aktif siyaset zor oluyor. Ama bu benim partimden kopmam demek değil. Ben yine parti için gönüllü çalışmaya devam ederim” dedi.  

BELEDİYE BAŞKANLARININ DEVAM ETMESİNDEN YANAYIM, AMERİKA’YI YENİDEN KEŞFETMEYE GEREK YOK
Yıldız ayrıca, “O tür teklifler bana da geliyor. Belde başkanları ‘buranın çocuğusunuz niye düşünmüyorsunuz?’ diyorlar. Teşekkür ediyorum. Niye düşünmüyorum? Partinin ilçe örgütler il örgütü var. Büyükşehir’in tasarrufu var. Genel merkezin tasarrufu var. Bizim partide ‘ben düşünüyorum adayım’ demekle olmuyor. Örgütün, başkanların fikrini alırsınız. Ben var mıyım yok muyum diye düşünürsünüz. Ben burada aday olsam seçimi kazanır mıyım diye düşünürsünüz. Gaziemir’de oturuyorum. Başkanımız Halil İbrahim Şenol’la Ağabey kardeş gibiyiz. Çok seviyorum. Gıptayla bakıyorum. Çok iyi çalışmalar yapıyor. Gaziemir şu an yaşanabilir bir şehir. Başkana haksızlık yapıyorlar. Gaziemir aslında köydü. Orayı şehir haline getirmiş. Bu kadar çok ağabey gibi sevdiğim bir insan karşısına çıkmam. Belediye başkanlarının devam etmesinden yanayım. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” yorumunu yaptı.

GENEL MERKEZİN KANAATİNİN KOCAOĞLU YÖNÜNDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun adaylık durumu için ön görüde bulunan Yıldız, “Edindiğim bilgi değil, tahmin olarak söylüyorum; ben devam edeceğini düşünüyorum. Genel Başkan’ın ‘kazandığımız yerde sorun yoksa niye devam etmeyelim?’ düşüncesi var. Kocaoğlu başbakan Binali Yıldırım’la yarıştı. Genel merkezin kanaatinin Kocaoğlu yönünde olduğunu düşünüyorum ama takdir kendisinindir. Ben olmasını isterim. Başarılarının devam etmesi noktasında destekleriz de” ifadelerini kullandı.