HABERLER>GÜNCEL
10 Eylül 2018 Pazartesi - 12:32

Çevreci Profesör'den İzmirlilere uyarı: Bu koku hasta eder!

Avrupa Ekoloji Federasyonu Konsey üyesi Profesör Doktor Ümit Erdem, İzmir'deki kötü koku için "İçinde hidrojen sülfür barındırdığını biliyoruz. Hidrojen sülfür insanda sinir ucu tahribatına yol açan bir maddedir.  Bu da insan sağlığını önemli ölçüde tehdit etmektedir" dedi.

Çevreci Profesör den İzmirlilere uyarı: Bu koku hasta eder!

EGEDESONSÖZ- Avrupa Ekoloji Federasyonu Konsey üyesi Profesör Doktor Ümit Erdem, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Doktor Erdem, çevre kirliliği konusunda önemli açıklamalar yaparken; İzmir’de de sıkça karşılaşılan çevre sorunlarını ele aldı. Erdem’in gündeminde, İzmir’deki kötü koku, Foça’daki petrol sızıntısı ve Harmandalı’ndaki çöp sorunu vardı.

BİLİM OTORİTE GRUBU OLUŞTURULMALIDIR
Foça’da meydana gelen petrol sızıntısı kazası ile ilgili konuşan Erdem, “Daha önce de LUNA adlı gemi sahillerde sürüklendi, sahilleri berbat hale getirdi. Şimdi Foça’da aynı şeyi yaşadık. O gemi tutuldu ve ceza yazıldı, özellikle önlem alındı. Fakat bu olay patlak verdiğinde anında temizleyebilecek bir düzenek var mı? Hayır yok. Bunun sağlanması gerekmektedir. Gemilerin takip edilmesi gerekir. Petrol kokusu nereye gitti, o petrol çöküntüsü ne olacak? Bu tarz olaylar toplum genelini derinden etkiler. Flora ve faunayı bozar. Bu olayların başka yerlerde cezaları çok büyüktür, kaçmak imkansızdır. Fransa’da deniz içinde güvenlik var ve her gemi ayrı ayrı kontrol edilip takip edilir. Vatandaş bilinçli olmalı, kendi hakkını savunabilmelidir. Birçok olay yaşanıyor fakat bilimin adı yoktur. Bilim otorite grubu oluşturulmalı ve anında müdahale edecek bir sistem geliştirilmelidir. Fakat önemli olan bu tarz kazaları olmadan engelleyebilmektir. Çevre ve şehircilik birbiri ile zıt alanlardır. Bu bakanlık bir arada olduğunda sıkıntı çıkabiliyor. Yeşil alanları tüketmiş durumdayız. On rüzgar gülünün dayanabileceği noktaya 30 tane rüzgar gülü konuyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Almanya’da bir yere bir tesis yapılacaksa kararı o bölgedeki insanlar karar veriyor. Fakat bizde böyle değildir. Bizde karar veriliyor, halk duyuyor ve ayaklanıyor. Ardından mahkemeler, kararlar… Bilim yine en son geliyor. Enerji politikası çok önemlidir. Burada da çuvallıyoruz. Hangi enerji kaynağı daha çoksa buna uygun tesisler geliştirilmelidir. Tesisler uygun yerde, uygun ölçüde, uygun teknoloji ile yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

KÖTÜ KOKU SİNİR UCU İLTİHABI YAPAR
Erdem, İzmir’de sıkça gündeme gelen kötü koku hakkında önemli noktalara vurgu yaptı. Erdem konu ile ilgili , “Burun bu kokuyu hisseder. Pencereyi açıyoruz hemen kapatıyoruz. Bir kükürt kokusu var. Bu kötü koku 1969’da başladı. O zaman yetkili kişiler özellikle belediye başkanları büyük bir özveri sergilediler. Ellerinden geleni yaptılar. Büyük kanal projesi hayata geçirildi fakat yeterli olmadı. Örneğin,  bizim hala düzeltemediğimiz Gediz Deltası vardır. Bu olaylar birbirini takip ediyor. Kirlilik dediğimiz şey bir yerde kalmıyor, köpürüyor ve bir yerden mutlaka patlak veriyor. Meles çayı buna verilebilecek bir başka örnek, halkımız tam bilinçlenmiş durumda değil. Her şeyden önce, alınabilecek önlemlerin en başında kirletmemek geliyor.

2000 yılında koku ile ilgili bir araştırma yaptık. Araştırmamız sonucunda kötü kokunun kaynağının kükürt dioksit olduğunu tespit ettik. Bunu da Aliağa’daki sanayilerin tetiklediği sonucuna ulaştık. İçinde hidrojen sülfür barındırdığını biliyoruz. Hidrojen sülfür insanda sinir ucu tahribatına yol açan bir maddedir.  Bu da insan sağlığını önemli ölçüde tehdit etmektedir. Tabi ki sanayi tesisleri, fabrikalar yapılmasın demiyoruz. Elbette yapılsın ama kontrollü olarak yapılsın. Çevreye zarar vermesin. Bunun sağlanması için de yapılması gereken bir takım şeyler vardır. Bunların başında sanayi bölgelerinin çevresi başta olmak üzere çevrenin yeşillendirilmesi geliyor. Yeşil doku arttırılmalıdır. Aliağa, fabrika haddini fazlasıyla aşmış durumdadır. Biz gelişmeye karşı değiliz, sadece kapasitesi çevresinde yapılması kanaatindeyiz. Fabrika yapılıyorsa çevresi yeşillendirilmelidir. Böyle şeylerin siyasetten arındırılması, tamamen bilim kontrolüne verilmesi gerekmektedir. Koku nereden gelirse gelsin, nereden geldiğini araştıracak bilimsel çalışmalar yapılmalıdır. Vatandaşı kutluyorum. Vatandaş olmasaydı şuan bu kötü koku konusunu konuşuyor olmazdık. Vatandaş sıkıntısını dile getirdi ve bu konu gündeme geldi. El ele tutuşup bu işi bitirmeliyiz. Bu işi bitirecek olan da konunun uzmanları, bilim insanlarıdır.  ” açıklamasında bulundu.

POLİTİKALARIN TEMELİNİ SAĞLAM TUTMALIYIZ
Körfezin yüzülebilir hale getirilmesi ile ilgili yorumlarda bulunan Erdem, “Bugün körfezde olmayan varlıkların yaşam bulduğu noktasında bir tespit vardır. Denizde bir hareketlilik var. Zamanında Karşıyaka’dan denize girilirdi. Bu durum düzeltilebilir, sadece birlik olmak gereklidir.  Eğer çevre durumu bu şekilde devam ederse sonumuz sıkıntılı gözüküyor. Körfez’in yüzülebilir yerleri var. Örneğin Karaburun tarafları da körfeze dahil ve oradan denize girilebiliyor. Önemli olan buraları korumaktır, sahip çıkmaktır.  Politikaların temelini sağlam tutmalıyız. Her yerin kendine özgü özellikleri vardır. Yapılan politikalar bu özelliklere uygun olmalıdır. Politikaları hayata geçirirken doğal kaynakları korumalıyız. Sonraki nesillere bırakacağımız çevreyi düşünmeliyiz. Sahip olduklarımızı korumak zorundayız. İnsanlar kentlerine sahip çıkmak için uğraşıyorlar. Özellikle enerji politikaları çok hassas düzenlenmeli ve yapılmalıdır. Ege rektörü gidiyor, sanayicilerle konuşuyor ve üniversitemiz emrinde diyor. Bu çok güzel bir davranıştır” dedi.

HARMANDALI’DAKİ ÇÖP TOPLAMA YERİ KAPATILMALIDIR!
Su kaynaklarının doğru kullanılmadığından ve yönetilemediğinden bahseden Erdem, İzmir’deki çöp sorunu ile ilgili de çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Erdem “Musluktan su içemiyoruz. Suyumuzu bidonlar ile alıyoruz. Bu bidonlar zaman zaman doğrudan güneş ışığına maruz kalıyor. Bu bile insan sağlığını tehdit ediyor. Ekoloji olmadan ekonomi olmaz. Dünya çıkar çevreleri, kaynakları elinde tutmaya çalışıyor. İnsanların doğal kaynakları bulup, yine insanların önüne sunması gerekmektedir. Yaşamın en önemli hattı, yaşam hakkıdır. Şu an su zengini bir ülke değiliz. Su zengini olmak su kaynaklarını korumaktır. Barajlarımızın durumu pek iç açıcı değildir. Tarım alanları da bu su kaynaklarına etki eder. Tarıma kullanılan su, tekrar kaynak olarak bize geri döner. Su geleceğin pırlantasıdır. Şu anda bile su savaşları vardır. Fransa’da Dicle ve Fırat nehrinin de ele alındığı bir su komisyonu vardır.  Meriç nehri kirlilikten geçilmiyor. Bizden tertemiz giden Kura nehri, Azerbaycan’a kirli ulaşıyor. Bu sular ile tarım yapılıyor. İsraf da ayrı bir penceredir. Cumhurbaşkanlığı köşkünde başlatılan sıfır atık projesi var. Bunun tüm ülkeye yayılması gerekmektedir. Bilinç artırılmalıdır. Önce çöpün ne olduğunu bilmeliyiz. Çöpü yönetmeyi ve işlemeyi öğrenmeliyiz. Harmandalı’ya yerel yönetimlerin elektrik üretmek üzere el attığını biliyoruz. Harmandalıdaki çöp toplama yeri derhal kapatılmalıdır. Başka yer bulunmalıdır. Geri dönüşüm acilen yaygınlaştırılmalıdır. Atık ile geri dönüştürülebilir malzemeyi birbirinden ayırmalıyız” diye ifade etti.

ZİRAAT MÜHENDİSLERİNE ÇOK İHTİYACIMIZ VAR!
İzmir’deki çevre sorunlarının başını çeken Gaziemir’deki kurşun fabrikasıyla ilgili konuşan Erdem, “İzmir’in çernobili, Gaziemir’deki kurşun olayı; orada gömülü vaziyetteki maddelerin ne olduğu bilinmiyor. Gömülü olması çevreyi etkilemediği anlamına gelmez. TAEK’in bu konuda gerekeni yapması gerekir. Kurşun insan sağlığı açısından oldukça tehlikelidir. Ağır sanayi bölgelerinin hepsinde rehabilitasyona gidilmelidir. Örneğin; şarbon hastalığında bile, eğer hayvanlar düzenli aşılanırsa böyle bir hastalık olmaz. Sorunlar ortaya çıkmadan çözülmelidir. Gerekli tedbirler alındığı zaman sorunlar tamamen ortadan kalkar. Bu her konuda böyledir. Şu an ülkemizde en çok ihtiyaç duyulan ziraat mühendisleridir. Ülkemizdeki kullanılmayan tarım alanlarını hayata geçirecek olanlar onlardır” dedi.

YÖNETİMLER SİYASETTEN ARINARAK BİRLİKTE HAREKET ETMELİDİR
Son olarak orman yangınlarına değinen Erdem, “Kızılçamın çok olduğu bir bölgedeyiz. Bu ağaç türü çabuk tutuşabilen ağaçlardır. Orman kenarlarına ateşe dayanıklı bitkiler dikilmelidir. Okaliptüs bitkisi bu konudaki en elverişli bitki türüdür. Her zaman yeşildir. Onları kuş cennetinden topladılar. Orada bazı sorunlar ortaya çıktı. En azından bir iki şerit bu bitkilerle düzenlenmelidir ki yoldan gelecek tehlikelere karşı ormanı korusun. Son olarak, her konuda öncelikle vatandaş bilinçli olmalı; ardından yerel ve genel yönetimler siyasetten arınarak birlikte hareket etmelidir” diye açıkladı. 

 
Kocaoğlu sergiyi açtı, mesajı verdi: Benden sonra gelecek başkanların…
 
Karşıyaka'ya SGK müjdesi
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 10 Eylül 2018 Pazartesi 18:45

Çamurdan bahsedin.

Yorumu oyla      9      5  
RAMO 10 Eylül 2018 Pazartesi 14:43

Belediye başkanı çöp tesisi için kapı kapı gezdi. Yer verin tesisi kuralım dedi. Adam yalvardı adeta.. Ama bazıları başkanı kusurlu göstersinler diye yer vermediler..olan bu halka oluyor...

Yorumu oyla      15      5  
muhalif 10 Eylül 2018 Pazartesi 14:25

AKP. nin 16 yıllık iktidarı bizi zaten yeterince hasta etti, ruh sağlığımız bozuldu......

Yorumu oyla      14      8  
Melike 10 Eylül 2018 Pazartesi 13:54

Bu çevre profesörü hiç Aliağa'ya gelmemiş mi? Gelmişsse oranın hava kirliliği ve kokusu hakkında acaba ne önermiş de biz duymadık. Bilim adamlığı başka siyasi militanlık başka.

Yorumu oyla      11      9  
Cem 10 Eylül 2018 Pazartesi 13:42

Hidrojen sulfur gazı yani Aliaga daki fabrikaların bacalarından bıraktıkları gazlar izmir e kadar ulasıyor . Aliaga'daki fabrikalara ozellikle petrol ve kimyasal fabrikalarına nasıl cozum bulunacak ?

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de korkunç kaza! Araba ikiye bölündü
İzmir'in Bayındır ilçesinde hemzemin geçitte trenin çarptığı otomobilin sürücüsü yaşamını yitirdi.
Çiftlik Bank'ta yeni gelişme: Çember daralıyor!
Binlerce kişinin on binlerce lira dolandırıldığı Çiftlik Bank soruşturmasında ...
İzmir'de AK Partili kadınlara linç olayında yeni gelişme!
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde 24 Haziran seçimleri gecesi kutlamadan dönen ...
 
İzmir'de yılbaşı günü can vermişti: Babadan Cumhurbaşkanı'na yardım çağrısı
2013 yılının ilk dakikalarında, havai fişek kutlamalarını seyretmek için ...
Tatile gittiler: Linç edilmekten zor kurtuldular!
Hafta sonu tatili için İstanbul’dan Selanik’e gelen Özören ailesi, fanatik ...
15 Temmuz'dan önce altın gömmüşler!
ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yönelik düzenlenen silahlı saldırıda tutuklanan ...
 
FETÖ’ye ankesörlü telefon operasyonu
FETÖ’nün mahrem imamlarıyla ankesörlü telefonlarla görüştükleri belirlenen ...
Torbalı'da korkutan yangın!
İzmir'in Torbalı ilçesinde makilik alanda başlayan yangın, havadan ve ...
İzmir'de iki ilçeyi ayağa kaldıran olaylar için makemeden flaş karar!
İzmir'in Karşıyaka ve Çeşme ilçelerinde küçük yaşta çocukları taciz ettikleri ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva