Büyükşehir Adayı Tugay’dan dikkat çeken çıkış: İzmir'i siyasi hesaplarla asla kaybedemeyiz

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Buca Belediye Başkan Adayı Görkem Duman ve Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya ile birlikte Buca Gençlik  Merkezi Seçim Ofisi açılışını gerçekleştirdi.

Açılışta açıklamalarda bulunan Tugay, dikkat çekici mesajlar verdi

TUGAY: DÜNYADA İŞLER İYİ GİTMİYOR
Dünyanın yaşanamayacak bir hale dönüşmeye başladığını söyleyen Tugay, “Değerli arkadaşlarım, ben böyle bu tezahüratlara alışık değilim, şımartmayın beni. Gururlandırdınız beni, sağ olun. Öncelikle Görkem Başkanıma ve bu güzel fikri düşünen tüm partililerimize çok teşekkür ederim. Çok güzel düşünülmüş, devamını da bekliyoruz. Devamında da bir gençlik merkezi açarsınız değil mi başkanım? Dünyada maalesef işler iyiye gitmiyor. Yavaş yavaş dünyayı maalesef hepimiz için yaşanamayacak bir yer haline çeviriyoruz. Bunu bizler, insanlar yapıyoruz. Bunu yaparken bazen şehirlerdeki yanlış yapılanmalarımız bazen de aslında doğal olarak bize gıda sağlayan, su sağlayan, nefes almamızı sağlayan, oksijen sağlayan doğam ortamları yok ederek yaşamak zorunda olduğumuz diğer canlıları yok ederek yaşıyoruz. Bolca çöp üretiyoruz, bolca. O çöpleri sağa sola atıyoruz. Onları belediye işçileri topluyor, alıyorlar, kamyonlarla bir yerlere götürüyorlar. Ama oralarda dünyaya daha farklı atık yükleri oluyor. Sonuçta dünyayı plastiklerle, ağır metallerle, kötü atıklarla, kimyasal atıklarla, ilaçlarla kirletmeye devam ediyoruz. Zaman içerisinde yavaş yavaş topraklarımız hızlanıyor, asitleniyor. Kullanılan ilaçlardan ve gübrelerden dolayı ve her ürün verişinde toprağın organik içeriğini kaybettiğimiz için de toprağı da yavaş yavaş öldürüyoruz, kaybediyoruz. Bu sürenin sonunda belli bir zaman içerisinde iklim koşullarının da etkisiyle çölleşme riskiyle karşı karşıya bütün topraklarımız. Size kötü şeyler anlatıyorum ama anlatmak zorundayım. Çünkü gelecek, gelecek. Eğer bir şeyleri değiştirmezsek, bir şeyleri doğruya çevirmezsek maalesef hepimiz için, ama özellikle de gençlerimiz için, çocuklarımız için kötü olacak. Benim de çocuklarım var. Ve siyasete girmemin bu mücadeleye katılmamın en önemli nedenlerinden birisi de onların varlığı. Kendi çocuklarım, tabii ki göz bebeğim, her birisi benim için çok değerli. Ama yüzlerinize baktığım zaman Masum, çok iyi yaşamı hak eden siz gençlerimiz ve çocuklarımız her birisi ayrı ayrı değerli. Dünyada hiç kimsenin insanlarımıza, çocuklarımıza, gençlerimize bu kötülüğü yapma hakkı yok” dedi.

SİYASETİN KİMLİĞİNDE ADALETSİZLİKLER YAŞANIYOR
Siyasetin yapılış şeklinin değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Tugay, “Dünyada siyasetin kimliğinde maalesef adaletsizlikler yaşanıyor bu dünyada. Birileri çok varlıklı, çok zengin, her şey sahip hale gelirken, bazıları ellerinde iki diplomayla, üç diplomayla üç kuruş maaş için kapı kapı geziyorlar. Bir yanlışlık var burada, bir adaletsizlik var. Bir şeylerin değişmesi lazım. Yeni şeyler söylemek lazım. Ben yaş olarak 56 yaşındayım. Belki beni geç kabul etmeyebilirsiniz. Ama kendimi genç hissediyorum. Kendimi düşüncede ve duyguda genç hissediyorum. Dün Çeşme'deydim Orada biliyorsunuz diğer bir genç belediye başkan adayı arkadaşımız var; Lal Denizli. Lal Denizli bana bir fotoğraf gösterdi. Ben gitmeden bir gün önce Alaçatı'da, meydanda bir grup gençle bir arada olmuş, sohbet etmiş. Onlar yerde oturuyormuş. O da yerde oturmuş. Çok hoşlarına gitmiş. İnsanlar onun fotoğrafını çekmiş. Sonra kendi kendime dedim, ‘Oğlum Cemil sen bu kravatla ceketle falan geziyorsun. Yerde oturmanı isteseler oturur muydun?’ Kendi kendime cevap verdim, ‘evet otururdum’. Zaten zaman içinde göreceksiniz. Böyle şeyler olacak, yapacağım. Ama gençlerin o enerjisi, özgürlüğü, coşkusu yaşımız biraz ilerlemiş olsa da bizde de var” diye konuştu.

ÖZGÜR ÖZEL BİRAZ CESURCA BİR ŞEY YAPTI BU DÖNEM
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in aday belirlemede cesurca davrandığını söyleyen Tugay, “Genel Başkanımız Özgür Özel biraz cesurca bir şey yaptı bu dönem. İnsanların bazıları bunu anladı, bazıları illa ki kendi kafalarındaki o farklı adamlar olmadı diye bu işe çamur attılar. Dedi ki ısrarla kadınlarımızı daha fazla gençlerimizi daha fazla ön plana çıkaralım. Onların arkasında olalım. Çünkü gençlerin bir şeyleri değiştirme gücü olduğuna inanıyoruz, biz dedik. O yüzden uzun yıllar sonra yaş ortalaması çok daha aşağıda bir belediye başkan aday grubu çıkardı. Ve 9 tane kadın aday çıkardı. Ki İzmir'in tarihinde kuruluşundan bugüne kadar toplam belediye başkan aday sayısı, daha doğrusu belediye başkanı sayısı kadınlarda altıydı. Ben İzmir'in kadınlarının yerinde olsam, sırf bunun için Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verirdim” şeklinde konuştu.

İZMİR SİYASİ HESAPLARLA ASLA KAYBETMEYECEĞİMİZ BİR YER
İzmir’in siyasi hesaplarla kaybedilmeyecek bir kent olduğunu söyleyen Tugay, “Özellikle genç kızlarımızın, genç kadınlarımızın yüzüne bakarak söylüyorum; Kadınlarımızın ve gençlerimizin devrim yapmasına ihtiyacı var. Anlatabiliyor muyum? Devrim yapmalısınız. O yüzden ayağa kalkın. O yüzden daha fazla mücadeleci olun. O yüzden daha fazla çalışın. Bu alanlarda daha fazla olun. Kendinizi asla korkak alıştırmayın. Kimsenin baskısına boyun eğmeyin. Üzerinize baskı kurmaya çalışanlara hem bu seçimde hem daha sonraki tüm seçimlerde gereken cevabı siz verin. İzmir kadınların çok güçlü olduğu bir kenttir. Tarihinden beri hep böyledir. Ve biz kadınlarımızla hep gurur duyduk. Zaman zaman da onlardan korktuk. Ben karımdan korkuyorum. Ama çok seviyorum tabii. Bugün yanımda yok. Ara ara oluyor böyle. Sonra evde teşekkür alıyorum, ‘İyi bak gene benden bahsettin’ diyor Ben İzmir'in bu özgür ruhunun, kadınlarının bu gücünün İzmir'i bugüne kadar çok güzel yerlere taşıdığını düşünüyorum. O yüzden bizim için çok değerli. O yüzden seçimleri kazanmanın ötesinde bir anlam taşıyor. İzmir öyle özgür bir yer. İzmir insanlarının birbirine sevgiyle, saygıyla yaklaştığı, o yaşadığı ortamdaki sokak hayvanlarına, çocuklarına, ağacına, doğasına her şeyine insanların saygı duyarak yaşadığı bir yer. Onun için bizim için çok değerli ve çok özel. Onun için basit, siyasi hesaplarla asla kaybetmeyeceğimiz, böyle bir şeyi göze almayacağımız bir yer” şeklinde konuştu.

OMUZ OMUZA YÜRÜMEYE İHTİYACIMIZ VAR
Karşıyaka Belediyesi’nde başlatılan vatandaş katılım birimi çalışmasını tüm İzmir’e yaymak istediklerini belirten Tugay, “Bizim çok çalışmamız lazım. Genç olalım, yaşlı Olalım. Ama bu siyasi mücadelenin içindeysek değerli kardeşlerim, çok çalışmamız lazım. Doğruları yapmamız lazım. Doğruları yapmak için ısrar etmemiz lazım. Planlanacak şehirlerimiz var bizim. Yeniden yapılacak binalarımız var. Tasarlanacak her yaş her sosyal statüden, engellilikten her ne gruptan olursa olsun bütün vatandaşlarını adil bir şekilde imkanlar sağlayacak kentlerin tasarlanmasına ihtiyacımız var bunlar bizim. Bunun için bizim mimarlara, mühendislere, şehir plancılara ihtiyacımız var. Hemşirelere, doktorlara ihtiyacımız var bizim. Bu kentin doğasını insanlarına ihtiyacımız var. Madenlerini çevreyi kirletmeden işletecek madencilerine ihtiyacımız var. Ormanlarını büyütecek orman mühendislerine ihtiyacımız var. Bu kenti kalkındıracak, bu ülkeyi kalkındıracak, dünyayı koruyacak, kollayacak iktisatçılara, yatırımcılara ve bunun gibi sektörlerdeki tüm gruplara, çalışanlara ihtiyacımız var bizim. Ve bunları yaparken birbirimizi kollamaya ihtiyacımız var. Birbirimizin yanında olma ihtiyacımız var. Yoldaş dediğimiz, doğru olduğuna emin olduğumuz insanları çelme takmamaya, onları düştükleri zaman yerden kaldırmaya, omuz omuza yürümeye ihtiyacımız var bizim. Dünyadaki haksızlıklarla mücadele etmek için bunlara ihtiyacımız var bizim. Karşıyaka Belediyesi'nde vatandaş katılım birimi diye bir birim kurduk. Yaklaşık 20 tane genç arkadaşımız o birimde görev aldı. Türkiye'de ilk defa bir yerde bir belediyede vatandaş katılım birimi diye bir şey kuruldu. Orada amaç şu ülkeye daha doğrusu dünyaya diktatörler değil de demokrasi gerekiyor ya. Neden? Diktatörler kafalarına göre karar alıyorlar. Olur olmaz kararları uyguluyorlar. Kış saati uygulamasına geçiliyordu. Maalesef bizi yöneten çok akıllı büyüklerimiz bunu insanlarımıza, çocuklarımıza, gençlerimize çok görüyorlar. Sırf bu uygulamaya geçmedikleri için karanlıkta, kış vakti yollara düşüyor küçücük çocuklar, gencecik insanlar. Ve tabii emekçilerimiz. Bu haksızlıklara dur demek gerekiyor. Bu haksızlıkları yaratan diktatörlere karşı demokrasiyle mücadele etmek gerekiyor. Demokrasiye sahip çıkmak gerekiyor. Biz de diyoruz ki, ben diyorum ki, eğer İzmir'de büyükşehir belediye başkanı yaparsanız beni, o zaman ben bu şehirde demokrasinin daha fazla işlemesi için gereken her şeyi yapacağım diyorum. Bunu söylerken de hani böyle kuru kuru söylemediğimi, sizi ispat etmek için işte bizim Karşıyaka Belediyesi'nde kurduğumuz vatandaş katılım birimini size örnek göstermek istiyorum. Orada arkadaşlarımız tam 20 bin hanenin kapısını çaldılar. Belediyeden ne istiyorsunuz geleceğe dair beklentileriniz nelerdir, bugün yaşadığınız sorunlar nelerdir diye sordular? O aldıkları notlarla biz şehirde yapacağımız işleri planladık. Herhangi bir yerde bir kamusal alanda bir çalışma yapacağımız zaman mahallenizde böyle bir alanda bir iş yapacağız. Bir taşınabilir ofis yaptık. O ofisi mahallelere götürdük. Mahallelerde insanlar kendi parklarını, kendi sosyal alanlarını, kendileri tasarladılar. Ve genel olarak kim daha çok ne isteniyorsa o mahallede biz de ona göre tasarım yaptık. Bu şekilde çok işler yaptık. Bunu genç arkadaşlarımız, aydın düşünceli, eğitimli arkadaşlarımız yaptı. Ve örnek olmaya çalıştık. Ben bundan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde bana yetki verilirse bu çalışmayı bütün İzmir'de yayacağım. Bundan sonra İzmir'de halka sormadan hiçbir iş yapmayacağız. Demokrasi bizim için ekmek kadar su kadar aldığımız nefes kadar değerli bir şey. İnsan olmanın onuru için gerekiyor bu. Herkesin hakkı, hukuku için gerekiyor. Kimsenin uğramaması için gerekiyor. Kimsenin herhangi bir baskı altında yaşamaması için gerekiyor. Onun için sizden ricam demokrasiye sonuna kadar sahip çıkmanız ve en temel demokratik hakkınız olan seçimlerde gidip oy kullanmanız ama sadece bununla kalmamalısınız. Sizler de bir gün o oy pusulalarında yer almalısınız. Onun için siyaseti kötü bir şey olarak görmemelisiniz. Tam tersine siyasete, gençler olarak siz sahip çıkmalısınız” ifadelerini kullandı.

DUMAN: KAÇMAYACAĞIZ, KORKMAYACAĞIZ, VAZGEÇMEYECEĞİZ
Birliktelik çağrısında bulunan Duman, “Çıktığım bu yolda en heyecanlı ve en önemli günlerden birisini yaşıyorum. Çünkü genç olmak her şeye rağmen geleceğe umutla bakabilmektir. Bunu çok iyi biliyorum arkadaşlar. İşte tam da bu yüzden bugün burada çok heyecanlıyım. Bu heyecanımı burada ortak olup burada olduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Adı üstünde burası gençlik vergisi. Burada birlikte dillendireceğiz, birlikte kaygılarımızı konuşacağız. Burada birlikte omuz omuza verip, birlikte örgütleneceğiz. Hem de gençliğin kendi dilinde özgürce yapacağız bunu. Memleketimizde her geçen gün tükenen bir umutsuzluk var. Biz gençler olarak bu umutsuzluğun tükenmesinin aksine umudumuzu perçinlemek için buradayız. Perçinlemek için bir mücadele sergiliyoruz. Başka memleket yok. Buna izin veremeyiz. Biz buradayız. Ülkemizden gidemeyiz. O yüzden kaçmayacağız, korkmayacağız, vazgeçmeyeceğiz. İnadına sahip çıkacağız. Ülkemize, ilçemize, ilimize, il adına sahip çıkacağız. İşimizin gücümüzün Türkiye olduğunu herkese anlatacağız, göstereceğiz. Mücadelemize devam edeceğiz. Arkadaşlarım, inanın, inanırsak başarırız. Biliyorum ki dayanışma olmadan, ortak akıl olmadan hedefimize ulaşamayız. Hepimiz, yüzümüz özgürlüğe ve farklılıklara çevirmeliyiz. İşte o yüzden çoluk çocuk, genç, yaşlı, engelli, sağlıklı tüm bireylerimizle vücudumuzun her tarafımızı o yöne çevirmeliyiz ve çalışmalıyız. 31 Mart yerel seçimlerinde geçmişe birde geleceğe bir umut vermeliyiz. İşte bu yüzden biz gençler olarak enerjimizi de bu işin içine kataraktan çoğalmalıyız. Çoğalacağız ki kendimizi daha iyi ifade edelim, daha iyi anlatalım. Sonuç odaklı bir siyasetin nasıl bir gelecek yaratacağını hep birlikte gösterelim. Demokrasi inancımızdan bir an olsun vazgeçmeden demokrasinin temel taşlarını her bir noktada hatırlatmalıyız” diye konuştu.

BUNDAN SONRA SÖZ ARTIK BİZ GENÇLERDEDİR
Duman sözlerinin devamında, “Ben yola çıkarken Buca'dan çıktım iddiamı şöyle koydum; önce Buca, öncü Buca. Çünkü ben Buca'da doğdum, Buca'da çocuk oldum, Buca'da öğrenci oldum, burada genç oldum, burada iş hayatıma sahip oldum. Ve şimdi de Buca'nın yönetiminde sizlerle birlikte söz sahibi olmak istiyorum. Takdir edersiniz ki Buca'da yaşayan çocuğun da öğrencinin de, gencin de, Buca'da Buca'nın havasını soluyan insanın herkesin sorunlarının bu kentteki eksiklerini en iyi bilenlerden birisiniz. İddiam ise Buca'ya olan aidiyetimdendir. Buca'nın derdi benim derdimdir, içinde özümsemişimdir. 2023 genel seçimlerinde ilk kez oy kullanan seçmen sayısı yaklaşık 4 milyon 905 bindi. 31 Mart'ta bu sayı daha da artacak. Bu yüzden bizim 2024 yılındaki yerel seçimlerde daha fazla yol arkadaşına ihtiyacımız var. O yüzden biz burada eğitimde fırsat eşitliğini, istihdamda liyakatı, çevre ve doğayla barışıp, yaşamda özgürlük için Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında birleşmeliyiz. Gençlere inanan, gençlere güvenen ve arkamızda dimdik duran değişimin öncüsü Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in açtığı bu yolu bize nasıl gösterdi? Bugün İzmir'de birçok ilçemizde benim gibi genç arkadaşlarımı belediye başkan adayı gösterdi. Gençleri siyasette söz sahibi yapabilmek için çoğunlukla aday tercihlerini genç arkadaşlarımızdan yana kullandı. Bu saatten sonra artık söz biz gençlerindir. O yüzden arkadaşlar şimdi Buca'da gençlik ittifakı zamanı. Şimdi Buca ittifakı zamanı. Şimdi Türkiye ittifakı zamanı. Söylemek istemiyordum ama söylemeden edemeyeceğim. 35 yaşında bir genç belediye başkan adayı olarak gerek aldığım eğitimle aile terbiyemle gerekse siyasi birikimle hiçbir teknik direktöre ihtiyacım yok. Unutmayın arkadaşlar, gençliğimiz var. Nazım Usta'dan övünç aldığım cümlelerle sözümü bitirmek istiyorum; Yok öyle umutları yitirip, karanlığa savrulmak, unutma aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak” dedi.


KAYA: İKİ BAŞKANIMIZA DA SAHİP ÇIKACAĞIZ
Belediye başkanının bir antrenöre ihtiyacı olmadığını söyleyen Kaya, “Görkem Başkan ve İl başkanımla görüştüğümüzde bir gençlik merkezi açmamız gerekiyor dediler. Cumhuriyet Halk Partisi Buca ilçe Başkanlığı olarak hemen işe koyulduk ve bu tesisi açtık. Bu organizasyonu yapacağımız örgütleneceğimiz gençlere kapı olacak bir yerin yuvasını açtık. Çünkü gençler maalesef AKP iktidarında barınma, yeme içme, güvenlik sorunu, eğitim sorunu yaşıyor. En azından yerel hizmet olarak bir ışığı olan bir gençlik merkezimiz var. Buradan da siyasi açıdan kendimizi anlatmak için bir gençlik ofisi açtık. Buradaki bütün gençleri buraya örgütlenmeye davet ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine sahip çıkmaya davet ediyorum. Ayrıca Buca'nın üyelerimiz, yol arkadaşlarımıza bir mesaj vermek istiyorum; bu süreçte kırılmış, dökülmüş, üzülmüş olabiliriz. Bu bir yarıştı. Birileri bu bayrağı götürecek. Bizler de onların arkasında olmak zorundayız. Sizlerden ricam Buca'yı AKP faşizmine teslim etmeyeceğiz arkadaşlar. Kendimize geleceğiz, silkeleneceğiz arkadaşlar. Cumhuriyet Halk Partili yoldaşların yapması gerekeni yapacağız. Örgütleneceğiz. İki başkanımıza sahip çıkacağız. Onların arkasında, yanında, önünde olacağız. Asla ve asla belediye başkanın bir antrenöre ihtiyacı yok. Onların örgütü var. Onların Bucalı halkı, vatandaşı var. Onlar uyarı verecekse onlar uyarı verir. Onların taleplerine sesleniriz. Onların taleplerine kulak veriyoruz. Sizlerden ricam silkelenenin kalkalım ayağa, mücadeleye başlayalım. 31 Mart akşamı halay çekmeye var mısınız?” şeklinde konuştu.