HABERLER>GÜNCEL
14 Ocak 2020 Salı - 17:31

Burak Oğuz davasında kripto ilişkiler yumağı!

Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz’un FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından hazırlanan iddianamede şok bilgiler yer aldı. Oğuz’un operasyonel hat ile görüşmeler yaptığı, kripto isimlerle bir araya geldiği vurgulandı.

Burak Oğuz davasında kripto ilişkiler yumağı!

EGEDESONSÖZ-  FETÖ Soruşturması kapsamında tutuklanan Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz hakkında hazırlanan ve 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede ayrıntılar dikkat çekti. Savcılık, Oğuz’un sahibi olduğu şirketin çalışmaları ve telefonların HTS kayıtları üzerinden tespitlerde bulundu.

Üzerine kayıtlı 32 telefon hattının 19’uyla ilgili sorulara “bilmiyorum-hatırlamıyorum” yanıtı veren Oğuz’un, FETÖ terör örgütünün mahrem imamlarıyla görüşmeler yaptığı belirtildi. Savcılık, ayrıca şirketleri ve telefon hatları üzerinden yeni bilgilere ulaştı.

- İDDİANAMEDEN ŞOK DETAYLAR: CHP’YE RENKLENDİRME YÖNTEMİYLE SIZDI!

İzmir Cumhuriyet Savcılılığı, Oğuz’un Urla Belediye Başkanlığı’na seçildikten sonra 29 Mayıs 2019 tarihinde daha önceden yanında çalışan Hülya Avşar isimli kişiye devrettiği Nokta Bağımsız Denetim ve Mali Müşavirlik şirketiyle ilgili şu tespitte bulundu:

“Müşteri olan ve defterini tuttuğu şirketler arasında FETÖ/PDY iltisaklı veya kurucuları ile ortakları arasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kapsamında işlem yapılan ticari işletme bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı ile yapılan yazışmalar sonucunda temin edilen evraklardaki bilgiler KOM Bilgi Sistemi SSK Şirket Sorgulama Modülü kullanılarak analiz edildiğinde içlerinde mahrem imam statüsünde olan ve il imamları kadrosunda görev aldığı yönünde beyanlar bulunan şahısların şirketlerin defterlerinin tutulduğunun tespit edilmiştir”

ŞİRKETİN ADI BAYROCK!
Savcılık, Konak Vergi Dairesi’nden temin edilen şirket defter listesinde 31 Mart 2014 ile 30 Nisan 2019 tarihleri arasında defterlerine baktığı bir şirketin özellikle altını çizdi. FETÖ’nün mahrem imamlarından olan ve 15 Temmuz darbe girişiminde Akıncılar Üssü’nde yakalanan sivil imam Hakan Çiçek’in ortağı olduğu BAHAR DOĞALTAŞ MERMER SAN. TİC LTD. ŞTİ. nin kayıtlarının Oğuz tarafından tutulduğu vurgulandı.  Savcılığın, Oğuz tutuklandıktan sonra ifadesine başvurduğu şirket çalışanı Koray Kıpkıp ise, “Hakan Çiçek'in sahibi olduğu ve kuruluşu tarafımızca yapılan firmanın adı ilk başta Bayrock şeklinde idi. Daha sonra söz konusu şirketin adı Bahar Doğaltaş diye değiştirildi. Şirket ile ilgili muhataplara ulaşılamadığı için 2019 yılı Nisan-Mayıs aylarında İbrahim Burak Oğuz şirketi devrettikten sonra ihtarname gönderilerek işleri bırakıldı. Ancak o tarihe kadar beyannameleri evrakları gelmediği için boş şekilde verildi” dedi.

Savcılık iddianamede Oğuz’un telefon HTS kayıtlarında Çiçek ile irtibatının bulunduğunu vurgularken, “İ. Burak OĞUZ ile HTS irtibatlarının bulunduğu haklarında FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Mahrem İmam Yapılanması içerisinde faaliyet gösterdiklerine dair bilgiler bulunan ve adli işlem kayıtları bulunan Oktay Ceviz ve Feyzullah Demirci isimli şahısların ortak oldukları RASYONEL ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ BASIM YAYIM DAĞITIM BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ TURİZM VE SAN.TİC.LTD.ŞTİ. isimli şirketin de defter takibini yaptığı tespit edilmiştir” açıklamasını yaptı.

FETÖ’NÜN BÖCEKÇİSİ DE VAR!
Savcılığın yaptığı tespitlerde Oğuz’un defterini tuttuğu şirketlerin içinde Böcek-Dinleme davalarında ismi geçen ve FETÖ'cü Hasan Palaz, Barış Şimşek, İsmail Yenigül, Sadettin Özkan, Erdal Çoban, Ömer Faruk Şen gibi isimlerle birlikte yargılanan İsmail Kokuroğlu’nun ortak olduğu şirket de bulundu. Kayıtlarda 13 Haziran 2019 tarihinde sözleşme imzalandığı görülen ŞIK DOĞALTAŞ TİC. LTD. ŞTİ’nin “SEZAİ” kod adını kullandığı belirtilirken Deniz Kuvvetleri Mahrem İmamı da olan Metin Kod adını kullanan Hakan Çiçek’le irtibatlı olduğunun altı çizildi. Ayrıca, Kokuroğlu’nun 667 - 668 Sayılı KHK İle kapatılan kurumların bağlı olduğu şirketlerden olan BARIŞ ATA EĞİTİM YAYIN BİLİŞİM İNŞ.TURZ.SAN.VE TİC. A.Ş'de, Yönetim Kurulu Üyesi olarak yer aldığı kayıtlara geçti.

EMNİYET MAHREM İMAMI
Oğuz’un şirketindeki defteri tutulan şirketler arasında SEGAS ALÜMİNYUM SAN.TİC. LTD.ŞTİ’ne vurgu yapılırken şirketin sahibi Ayhan Kurt’un firarda olduğu, hakkında yakalama kararı bulunduğu belirtildi. Şahsın, Emniyet Mahrem İmamı olarak kayıtlarda yer aldığı anlatılırken savcılık tespitinde Fatih kod adını kullandığını, “Büyük Bölge-Küçük Bölge-Planlanan il İzmir” şemasında kaydının bulunduğu anlatıldı.

Oğuz’un şirketiyle sözleşmesi halen daha devam eden BATITEK YAPI VE YAPI MALZ. LTD. ŞTİ’nin de sahibi olan Ayhan Kurt’un İzmir Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde işlem gören dosyasının bulunduğu ifade edildi.

ÖNCE ŞİRKET ORTAKLIĞI SONRA DEFTER KAYITLARI
Savcılık, Oğuz’un bir dönem Afrika’da ticaret yapmak için ortaklık yaptığı ve halen cezaevinde bulunan Mehmet Timuroğlu’nun sahibi olduğu MEDAR OTOMOTİV İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ’nin de defterlerini tuttuğunu tespit etti.

Hakkında İzmir İl imamı olduğu yönünde ifadeler bulunan Murat Safa isimli şahısın şirketleriyle de bağlantısı bulunan Oğuz’un irtibat listesinde hakkında soruşturma yapılan Salih Samedov da bulundu. Samedov, bir dönem PETKİM’de genel müdür yardımcılığı yapmış, Tek Kablo Şirketi’nde CEO olarak çalışmıştı.

ÖNCE TANIMADI SONRA HATIRLADI!
Savcılık iddianame ayrıca tanık ifadelerine de geniş bir şekilde yer verdi. Burak Oğuz’un hakkında ifade veren, isimleri geçen ve şirketinde çalışan personeller de önemli açıklamalar yaptı. İddianamede Oğuz’un isimleri sorulan kişilerle ilgili önce “hatırlamıyorum” sonra da “sanki tanıyorum”, “şurdan biliyor gibiyim” sözleriyle yanıtlar verdiği ve çelişkili sözlerinin altı çizildi. Savcılık, Oğuz’un Melih Çamkıran’la ilgili sözlerini kayıtlara dayanak olarak geçerken, “2004-2005-2006 yıllarında sohbetlere gelen esnafları kastederek eski arkadaşlarla görüşüyor musun” şeklinde sorması üzerine İbrahim Burak OĞUZ’un görüşmüyorum şeklinde cevap verdiği, İbrahim Burak OĞUZ’un ifadesinde; tanık Melih’i hatırlamadığını beyan ettiği, daha sonra Melih’in ifadesi okunduğunda şahsı hatırlar gibi olduğunu, sohbetlere gittiğini, ancak sohbet hocalığı yapmadığını beyan ettiği,  Sulh Ceza Hakimliği’nde yapılan sorgusunda da tanık ile herhangi bir husumetinin olmadığını beyan ettiği, şüphelinin HTS kayıtlarında yapılan çalışmada, Melih'in ifadesinde belirttiği şahıslar ile belirtilen dönemde görüşme trafiğinin olduğunun tespit edildiği” tespitini yaptı.

ÇALIŞANLARINA TELEFON HATTI VERMEZDİ!
Savcılık, Oğuz’un şirketinde çalışan Ayfer Feride Yıldırım, Dicle Gültekin ve şirketi daha sonra devralan Hülya Avşar isimli kişilerin ifadelerine de yer verdi.  Oğuz’un üzerine kayıtlı telefon hatlarını kullanan mahrem imamlarla ilgili bilgi veren Avşar, “Belediye başkanlığı netleşene kadar ben yanında SGK'lı olarak çalışıyordum. Daha sonra Burak Oğuz belediye başkanı seçilince komple şirketi ben satın aldım. işlerin tüm sorumluluğu bu tarihten sonra benim üzerimdedir. Ben çalışanı olarak işe girmeden önce kendisini tanımıyordum. İbrahim Burak Oğuz adına kayıtlı telefonların şirket çalışanlarına verildiğini duydum ancak benim çalıştığım dönemde diğer arkadaşların hatları kendileri üzerineydi. Ercan ve Lokman'ın kullanmış oldukları hatların kimin üzerine olduğunu bilmiyorum. Benim yanımda da bu şahıslara herhangi bir telefon hattı verilip verilmediğini bilmiyorum.  Şirketi devraldıktan sonra Lokman hiçbir şekilde şirkete gelmedi. Kendisinden de bir daha haber alamadık. Çalışmış olduğu odaları hala boştur. Kendilerine bildiğim kadarıyla bir bilgisayar verilmemişti. Bilgisayarlarını tam hatırlamamakla birlikte kendileri getiriyorlardı diye hatırlıyorum. Odada üç masa vardı. Odada daha çok Ercan ve Lokman beraber çalışırken çok gördüm. Bazen Hakkı isimli kişiyi de odada beraber çalışırken görmüştüm. Bu şahısların ücretlerinin ödenmesi veya teşvik prosedürü kapsamında çalışmaları ile bilgim yoktur” dedi.

LOKMAN İLE BURAK OĞUZ’UN OFİSİNDE GÖRÜŞTÜK
Tanık İbrahim Köse de mahrem imam olarak emniyet kayıtlarında bulunan Lokmen Uçan ile ilgili, “Ben 2017 yılının sonu civarında teşvik işlemleri ile ilgili olarak İbrahim Burak Oğuz ile konuştuğumda bana bu iş ile ilgili arkadaşlarının yanında çalıştığını, bu iş ile ilgili olarak da Lokman isimli şahsı bana ofisinde tanıştırdı. Lokman ofislerinin girişinde sağda üç kişi masalarında oturuyorlardı. Ancak ben bu odaya girmedim. İbrahim Burak Oğuz'un odasına geçtim. Lokman'ı da oraya çağırdı. Orada görüştük. Daha sonra telefon ve mail ile benim Kösse Kompozit isimli şirketimin KOSGEB üzerinde teşvik işlemlerinin sistem üzerinden giriş işlemlerini yaptı. Lokman veya İbrahim Burak Oğuz herhangi bir imza atmadı. Bütün dosya hazırlama işlemlerini ben kendim yaptım. Lokman'ın numarası 0533 416 09 80'dir. Ancak şirketimizde çalışan arkadaşa 23/05/2019 tarihinde yeni numaram 0545 416 09 80 şe elinde mesaj atmıştır. Ben bu işler ile ilgili kimseye ödeme yapmadım. O dönem diğer şirketimde İbrahim Burak Oğuz ortak olduğu için benden de bir para talep etmedi. Bana ‘sonra hesaplaşırız’ demişti. 2018 yıl sonu veya 2019 yılı başlarında Lokman ile İbrahim Burak Oğuz'un ofisinde görüştük. Hatırladığım kadarıyla 2019 yılı Mayıs ayına kadar da telefonla görüştük. 1-1,5 ay kadar önce ben Hülya Hanım ile yeni sözleşme yapmak için gittiğimde Lokman’ı sordum. Ayrıldığını söylediler” açıklamasını yaptı.

BİLGİSAYAR KAYITLARI HACKLENDİ!
Oğuz’un şirketinde bulunan Koral Kıpkıp da, “Burak Oğuz'u ortaokuldan beri tanırım. Çocukluk arkadaşımdır. 2012 yılından beri de yanında çalışıyordum. 2018 yılından sonra çıkışımı aldım. Son 7-8 aydır büroya eski işlerden kaynaklı yardım yapmak amaçlı uğruyorum. Ayrıca Ercan Aldemir, Lokman Bu şahıslar ile hatırladığım kadarıyla 2017 yılının sonu gibi Lokman ve Ercan gelmişti. Yanlarında bir şahıs daha vardı ama onun ismini hatırlamıyorum. İbrahim Bey beni tanıştırdı. Bana, ‘bunlara yer bulalım, bizim adımıza teşvik işi yapacaklar’ dedi. Para bakımından ne şekilde bir anlaşmaları var bilmiyorum. Hatta bunlara hat verelim diye birlikte gittik. Birkaç hat çıkarttık. İki veya üç hat olması lazım. Bu hatları Lokman ve Ercan'a ben verdim. Ercan ve Lokman ilk başlarda devamlı gelip gidiyorlardı. Sonra Ercan daha az gelmeye başladı. Zaman zaman da Hakkı Güzel büroya gelip gidiyor ve iş konusunda Lokman'ı yönlendiriyordu. Lokman ile konuşmamızda daha önce devlette olduğunu, maaşın az geldiğini, babasının durumunun iyi olduğunu, bu sebeple dışarıdan bu şekilde iş yaptığını, daha iyi para kazandığını söylemişti. Hatta Ercan büronun bilgisayar ağını (surver) da kendisinin kurduğunu söylemişti. 2011 yılından önceki kayıtlar ise hacklenerek silinmişti. Ercan bir müddet sonra gelmemeye başlayınca Lokman, Ercan'ın teşvik işleri ile ilgili Almanya'ya gittiğini söylemişti. Ercan gittikten sonra da Lokman'ın gelip gitmeleri azaldı. Lokman'ı en son 2019 yılı Mayıs - Haziran aylarında büroda görmüştüm” dedi.

Yine Reşat Obuz’un da ifadesine yer verilen iddianamede şirketle bağı bulunan Tuğçe Güntay, “2018 yılında SERVER’imiz hacklendi. Eski yıllara ait birçok veriyi kaybettik. Tekrar server baştan kuruldu. Bu şirket güvenilirliğini etkileyeceği için bildiğim kadarıyla herhangi bir adli başvuru yapılmadı” ifadelerini kullandı.

HAT VE CİHAZI MASANIN UZERİNE BIRAKTIM!
Şu anda cezaevinde bulunan ve FETÖ’nün mahrem imamlar yapılanmasında bulunan Lokman Uçan’ın ifadesi alındı. Savcılık kayıtlarına Uçan’ın Burak Oğuz’la ilgili açıklamaları da geçti. Uçan, “Ercan Aldemir’i Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan tanırım. Ben orada uzman olarak çalışıyordum. Kendisi de orada uzman olarak çalışıyordu. 2010 yılında öğretmenliği bıraktım. Sözleşmeli devlet memuru olarak çalışıyordum. 2016 yılında sözleşmem feshedildi. Daha sonra ben teşvik benzeri işler yapmak için Ercan ile de görüşüyordum. Ercan bir seferinde beni İbrahim Burak Oğuz ile tanıştırdı. 2017 yılı olarak hatırlıyorum. Ben İbrahim Bey ile bu işler ile ilgili birkaç kez bürosuna gittim. Kösse Komposit Firmasının teşvik işleri ile ilgili çalıştım. KosgebKobigel kapsamında bir işlerinde yardımcı olmuştum. Ben İbrahim Bey ile ilk tanışmamızdan sonra ben Ercan Bey ve İbrahim Bey ile beraber bir araya gelmedim. Ara sıra ben işler sebebiyle İbrahim Bey'in bürosuna gittim. Çalışmalarımı yaptım ve çıktım. Urla'ya bir kere gitmiştim. Ancak tek başıma onun söylemiş olduğu bir firmaya gitmiştim. Kendisi de oradaydı. Eski KOSGEB çalışanı Hakkı Güzel'i yine bu projeler kapsamında tanıyorum. Hakkı Güzel bildiğim kadarıyla İbrahim Bey'in bürosuna beni görmek için gelmişti. Hakkı Güzel ve ben Ercan Bey aracılığı ile tanıştım. Kendisi KOSGEB uzmanıydı. Bildiğim kadarıyla kendisi de ihraç edilmişti. Hakkı Beyin İbrahim Bey'i tanıyıp tanımadığı konusunda net bir bilgim yoktur. İbrahim Oğuz Burak bana şirket işlerinde kullanmam için bir hat ve cihaz vermişti. Ben bu hat ve cihazı daha sonra işlerim bitince bürosuna bıraktım. Kime bıraktığımı hatırlamıyorum. Masaya bırakmıştım.2019 yılının mart ayında işim bitince hattı ve cihazı bırakmıştım. Ercan Bey'e veya Hakkı Bey'e telefon veya hat verip vermediğini bilmiyorum. Hatırladığım kadarıyla 2018 yılının başlarında cihazı ve hattı bana vermiş olabilir. Bana verilen hattın numarasını da hatırlamıyorum. Ben bu hattı genelde İbrahim Burak Oğuz'un yönlendirdiği telefonlarla hep iş ile ilgili görüşmelerde kullandım. Kendi tanıdığım 3-5 kişiyi ya aramış ya aramamışımdır. Benimle ilgili adli süreç başlayınca kendi şahsi hattımı kapatmıştım ve cep telefonu kullanmadım. Ancak iş gereği bu telefonu kullandım. Ercan Bey bu işte sadece tanıştırma işlemini yaptı. Daha sonra ben Ercan Bey ile arkadaşım olması sebebiyle görüştüm. İbrahim Burak Oğuz'un işleri ile ilgili aracı olmuştu” dedi.

KİMSEYE İHRAÇ EDİLDİĞİMİ SÖYLEYEMEDİM
Eski KOSGEB çalışanı ve kurumdan ihraç edilen Hakkı Güzel de, “FETÖ/PDY olayları dolayısıyla bir müddet hapis yattıktan sonra Manisa ilinde çalışırken tanıdığım Ercan Aldemir ile İzmir'de West Park isimli alışveriş merkezinde karşılaşmıştık. Kendisi ile konuştuğumda sözleşmesinin feshedildiğini, ihraç olduğunu söylemişti. Dışarıdan teşvik işleri yaptığından bahsetti. Hatta bir büro içerisinde kar ortaklığı şeklinde çalıştığını söyledi. KOSGEB'de çalıştığım için arkadaşının bürosunda çalıştığını, "Sen de uğra, çalışabilirsin" dedi. Daha sonra biz Ercan ile Çankaya civarında buluştuk. Ercan ile beraber büroya geçtik. Orada camekanlı üç masalı bir odaya geçtik. Lokman ile orada tanıştım. Daha önce Lokman ile hiç tanışmamıştım. Ben tekrar Ercan Bey'e uğradığımda beni Ercan Bey, Burak Bey ile tanıştırdı.  Daha sonra teşvik ve daha sonraki aşamada da e-fatura işi ile ilgili çalışmamı istediler. Bir ay civarı e-fatura ile ilgili çalışma yaptım. Bu e-fatura işi nasıl olur diye öğrenmeye çalıştım. Nereye, ne şekilde satarız diye uğraştım. Ancak bu iş olmadı. Bir iki ay bu dönem sürdü. Numarasını hatırlamadığım bir hat ve cihaz verdiler. Bundan kaynaklı 1.800 TL civarında bir para aldım. Daha sonra e-faturadan kaynaklı iş olmayınca Ercan Bey vasıtasıyla Burak Bey, ‘Artık gerek yok. Kendisi ile bununla ilgili çalışmayacağız’ demiş. Ben de bunun üzerine çok uğramadım. Bana vermiş oldukları hattı ve cihazı büroya veya Ercan Bey'e bırakmış olabilirim. Daha sonra onları görmek için yolum düştüğünde uğradım. Ben orada e-fatura ile ilgili işlemler yaparken laptop tarzı bir bilgisayar vardı. Orada bu işleri yaptım. Teşvik işlemleri ile ilgili ise akşam evde de çalıştığım için kendi bilgisayarımda da çalıştım. Ben bu dönem içerisinde ayrıca birkaç tane teşvik işi ile ilgili teşvik başvurularıyla ilgili birkaç dosya da hazırladım. Ancak e-fatura ile ilgili herhangi bir bilgisayarda sadece fiyat teklifi hazırladım. Birkaç firmayla görüşme yaptım. Ancak e-fatura ilgili herhangi bir modül çalışması yapmadım. Zaten piyasada mevcuttu. Lokman ile ben orada tanıştım. Daha sonra oranın işleri dışında başka piyasadan bulduğumuz teşvik işlerinde beraber çalıştık. Nokta'nın dışında iş yaptığımız şu anda aklıma gelen şirket yoktur. İş yerinde FETÖ ile iltisaklı olarak hakkımda soruşturma olduğunu kimseye söylemedim. Onlar da sormadı. Ercan'ın ve Lokman'ın FETÖ ile iltisaklı olarak işten ayrıldıklarını biliyorum. Ercan'ı yaklaşık bir yıldır hiç görmüyorum. Bildiğim kadarıyla kendisi yurt dışına gitmiş. Lokman söyledi diye hatırlıyorum. Nokta Müşavirlik ile ilgili yapmış olduğumuz birkaç işten paraların tahsilatını Ercan ve Lokman Beyler yaparlardı. Benim yaptığım teşvik işlerinde şirket veya şahsın kullanıcı adı ve şifresiyle başvuru yapardık. Ben sadece KOSGEB ile ilgili Nokta Müşavirlik'te birkaç başvuru yaptım. Lokman'ın, ‘Hakkı'nın İbrahim Beyi tanıyıp tanımadığını bilmiyorum. Beni görmek için yanıma gelirdi’ sözlerini niye söylediğini bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

KİMSE YOK MU DERNEĞİNE MESAJ YARDIMI
Savcılık, Oğuz’un KHK ile meslekten ihraç edilen isimleri bürosunda çalıştırdığına vurgu yaparken FETÖ’nün yayın organı olan Cihan Medya ve Feza Gazetecilik isimli kuruluşlarla çok sayıda HTS kaydı olduğunu, ancak alınan ifadesinde gazete dergi aboneliği olmadığını beyan ettiğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu vurguladı.  İddianamede, “Her ne kadar şüpheli ifadesinde, herhangi bir bağış, yardım, himmet vermediğini beyan etmiş olsa da; kendisi tarafından kullanıldığı tespit edilen GSM hattından FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü müzahiri olan ve kapatılan KİMSE YOK MU DERNEĞİNE 10.06.2009 ile 05.07.2016 tarih aralığında 113 kez SMS ve MMS gönderildiği tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

OPERASYONEL HAT VERMİŞ!
Savcılık, yurt dışı seyahatleri ve gezilere ilişkin de önemli tespitlerde bulunurken pasaport ve havalimanı kayıtlarını da inceledi. Yapılan tespitleri tek tek sıralayan savcılık Oğuz’un Amerika’ya hakkında yakalama kararı bulunan Hüseyin Çakıroğlu ile Türk Hava Yollarının TK 1 sefer sayılı uçağı ile JFK (ABD) yurt dışına çıkarak Amerika’ya gittiğini, birlikte döndüklerini belirledi.  Uçak koltuk numaraları da belli olan Çakıroğlu’yla ilgili iddianamede, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü içerisindeki konumunun üst düzey olduğunun belirlendiği kişi” tanımlaması yapıldı.

Savcılık Çakıroğlu ile Oğuz arasında sadece ikisinin görüştüğü bir hat tespit ederken bu durumu HTS kayıtları ve konum bilgileri üzerinden teyit etti. Savcılık, “Bahse konu GSM hattının Hüseyin Çakıroğlu isimli şahıs tarafından sadece dosyamız şüphelisi İbrahim Burak Oğuz İle irtibat için kullanılan örgütün “Operasyonel Hat” olarak kullandığı GSM numarası olduğu anlaşılmıştır” dedi.

AMERİKA ZİYARETİ SIRASINDA YOĞUN TELEFON TRAFİĞİ
Oğuz’un yurt dışına çıktığı isim ve geri döndüğü isimler üzerine yapılan araştırmada KHK ile kapatılan derneklerden İzmir İş Adamları Derneğinin de üyesi olan Hüseyin Fehmi Şafak ayrıntısına yer verilirken Amerika Los Angeles’ta bulunduğu yönünde bilgi bulunan Şafak ile aralarında 29 kez karşılıklı arandı/aradı/mesaj attı/mesaj aldı şeklinde iletişimin bulunduğu tespit edildi.

Şafak ile birlikte Cuma Kılıç isminin de kayıtlara geçtiği iddianamede, birlikte seyahat ettiği şahıslardan; Adem Yavuz ARSLAN, Emir AĞBAŞ, Mustafa Muhammet GÜNAY, Mustafa KAPLAN, Mustafa ÜNAL, Refik UZUN ve Yusuf SARICA’nın FETÖ/PDY kapsamında işlem gördüğü, aynı zamanda Refik UZUN ile 14.03.2010 ile 17.03.2010 tarihlerinde yapılan seyahatlerin yakın tarihinde irtibatı olup olmadığına bakıldığında;  İbrahim Burak OĞUZ’un da üyesi olduğu İzmir Genç İş Adamları Derneğinin üyesi olan Refik UZUN tarafından kullanıldığı beyan edilen Nurem İnşaat Turizm San.Tic.A.Ş adına kayıtlı olan 5326132724 numaralı GSM hattı arasında; 07.10.2008 ile 13.04.2012 tarihleri arasında 300 kez karşılıklı HTS irtibatının olduğu, bu irtibatlar arasında seyahatlerin yapıldığı günlerde irtibat bulunduğu anlatıldı.

RENKLENDİRME VURGUSU!
Savcılık Oğuz’un durumunu “renklendirme yöntemine göre hareket eden kişi” olarak tanımlarken , “17-25 Aralık ve 15 Temmuz Darbe Girişimi süreçlerinden sonra deşifre olan FETÖ/PDY silahlı Terör Örgütünün yasadışı faaliyetlerini sürdürebilmek adına geliştirdiği yöntemlerden bir diğerinin, “Renklendirme” olarak tanımladıkları “Diğer Oluşumlar İçine Sızma” faaliyeti olduğu, incelenen verilerden anlaşılmıştır. Yapılan operasyonlar ve adli soruşturmalar ile örgütün çözülmesi neticesinde; kamufle olarak kuvvet kazanmak, yeniden devlet kurumlarına sızmak ve ayrıca sosyal medyada provokasyonlar üreterek mevcut hükümete karşı halk ayaklanması vb. huzursuzluklar yaratmak için geliştirdikleri bu yöntemin; hem kamu kurumu, hem günlük yaşam hem de sosyal medya içerisinde denendiği, ele geçirilen dokümanlardan da anlaşılmaktadır. Örgütün belgelerinden, kısmen de olsa başarılı olduğu tespit edilen bu yöntemin, daha önce FETÖ/PDY üzerinde yapılan soruşturmalarda gündeme geldiği bilinmektedir. Bu bağlamda; Devletin bekası, vatandaşların huzur ve sükûnunun devamı için bahsi geçen yeni yöntemle ilgili ayrıca tedbir almanın gerekliliği de değerlendirilmelidir. Bu yöntemle renklenen oluşumlar içerisinde: - Mevcut Hükümet Karşıtı Gruplar - Mevcut Hükümet Yanlısı Gruplar - Tüm Muhalif Parti Grupları - Diğer Dini Cemaatler - Farklı Dini Mezhep Grupları (Aleviler) - Ulusalcı, Atatürkçü Düşünceye Sahip Gruplar - Diğer Terör Örgütleri (PKK, DHKP-C) - “Renksizlik” olarak tanımlanan, hiçbir oluşuma dahil olmayan gruplar bulunduğu tespit edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

Savcılık, “Anılan şahısların şirkette işe başlamadan evvel şirkette hibe teşvikleri ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığının yendi şirketinde çalışan tanık ifadeleri İle tespit edildiği,  yine bu şahısların firar etmeleri veya yakalanmalarından sonra teşvik işlerinin takibinin bırakıldığının kendi şirketinde çalışan tanık ifadeleri ile tespit edildiği, İbrahim Burak Oğuz’un Ercan Aldemir, Lokman Uçan ve Hakkı Güzel’e çalışmalarında kullanmalarını gerekçe göstererek kendi adına kayıtlı GSM hattı ve telefon cihazı verdiği, bu cihazların anılan şahıslar tarafından iş amacı dışında olmak üzere şahısların mahrem imam oldukları yönünde de bilgi ve ifadeler bulunduğundan Lokman Uçan’ın Mahrem imam olduğu yönünde tespitler bulunan 15 Temmuz Sonrasında FETÖ/PDY Terör Örgütü güncel yapılanma içerisinde faaliyet gösterdiği gerekçesiyle soruşturması yapılan ve arama kaydı bulunan isimlerle diyaloğu sürmüştür” dedi.

KURYE SİSTEMİ Mİ KURULDU?
Örnek olarak hakkında soruşturma olan Latif Başlarlı, İnfaz koruma memuru iken kamu görevinden çıkarılan İlyas Güler, öğretmen olan Gürhan DEMİR, İhraç polis memuru olan Mehmet Melik ÇOBAN, Ege Üniversitesi’nde tekniker olarak görev yaparken kamu görevinden çıkarılan İsmail TAYFUR , İzmir Genç İş adamları derneği üyesi olan ve aynı zamanda örgütün mahrem yapılanmasında görev alan şahısların sigorta kayıtlarının gösterildiği yönünde beyanlar bulunan İBM Özel İstihdam Büroları ve İnsan kaynakları isimli şirketin %20 oranında hissedarı olan Nadir ÇABUK isimleri gösterildi. Savcılık, “ÖRGÜTSEL İLETİŞİM SAĞLAMAK” tanımlaması yaparken FETÖ’nün kurye sistemini hatırlattı.

BAĞLILIK VE KARARLILIKLA!
Savcılık son olarak şu tespitte bulundu:

“Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün bir mensubu olarak, örgütün ideolojisi ve stratejisi doğrultusunda hareket ettiği, örgütün hücre tipi yapılanmasının devamını sağladığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından 17-25 Aralık 2013 tarihi sonrasında RENKLENDİRME yapılması yönünde örgüt mensuplarına talimatların verildiği, mahrem yapının içerisindeki örgüt mensupları tarafından renklendirme çalışmalarının yürütüldüğü, renklendirme olarak belirtilen durumun mahrem yapı içerisindeki örgüt mensuplarının siyasi parti, dini grup ve cemaatler gibi grupların içerisine sokulmasının amaçlandığı, renklendirme faaliyeti adı altında Ankara Emniyetinin Mahrem İmamlar için yapmış olduğu çalışmada da ifade edilen örgütsel bir faaliyet türü olduğu yönünde tespitinde mevcut olduğu göz önüne alındığında,

Şüphelinin bu yapının örgütün üzerinde hassasiyetle durduğu bu şekilde ki tedbir ve gizlenme faaliyetlerini özen göstererek gizlilikle sürdürdüğü, örgütün lider ve yöneticilerinin talimatlarına istinaden, bağlılık ve kararlılıkla, örgütün organik yapısına dahil olup süreklilik arz eden şekilde bir emir komuta zinciri içerisinde, kendisine biçilen görevi yerine getirmek için hareket edip renklendirme olarak tabir edilen şekilde üzerine atılı "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçunu işlediği yönünde hakkında kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphe oluşturacak nitelikte delil elde edildiği anlaşılmaktadır”

 
'Çine canavarı' lakaplı, 9 kişinin katili öldü
 
Çiğli’den Lider’e ziyaret: Koçer’in durumu takip ediliyor
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
İzmir li 14 Ocak 2020 Salı 20:18

Eyy ce ha pe genel merkezi bunları bile bile LADES mi dediniz. Şimdi ayıklayın pirincin taşını bakalım....

Yorumu oyla      15      5  
iZMİRLİ 14 Ocak 2020 Salı 19:32

CHP Hala bu adamı korumaya devam edeçekmi.

Yorumu oyla      13      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Göçmen faciasında ölen 7 kişinin cenazesi, yakınlarına teslim edildi
İzmir'in Çeşme ilçesinde yasadışı yollarla Yunanistan'a geçmeye çalışan ...
İzmir'den 'mülteci ölümlerini durdurun' çağrısı
İzmir'de basın açıklaması yapan sivil toplum ve dernek üyeleri, mülteci ...
İddianameden şok detaylar: CHP’ye renklendirme yöntemiyle sızdı!
FETÖ/PDY soruşturması kapmasında tutuklanan ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar ...
 
İzmir'de dehşet: Balkonda kendini astı!
İzmir’in Çiğli ilçesinde, psikolojik sorunları olduğu ileri sürülen Şengül ...
4 ilçede hayat kurtaran operasyonlar!
İzmir'in 4 ayrı ilçesinde düzenlenen operasyonlarda, Ege Denizi üzerinden ...
Hastanede patlama: Yaralılar var!
Mersin'in Tarsus ilçesinde Devlet Hastanesi'nin ısıtma ve soğutma ünitesinin ...
 
İzmir'in 4 ilçesinde 253 kaçak göçmen yakalandı
İzmir'in 4 ayrı ilçesinde düzenlenen operasyonlarda, Ege Denizi üzerinden başka ...
'Antik kent ile Tahtalı Barajı arasında' mermer ocağı tepkisi!
Menderes ilçesindeki Değirmendere Mahallesi'nde Kolophon Antik Kenti ile ...
Yangın faciası: 4 kişi öldü, 3 kişi yaralandı
Niğde'nin Ulukışla ilçesine bağlı Hacıbekirli köyünde bir evde çıkan yangında ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva