HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
9 Kasım 2017 Perşembe - 11:25

Bornova TV'nin ilk canlı yayınından gurur veren mesajlar... 'Bornova'da herkes kazanıyor çünkü...'

Bornova TV’nin ilk ropörtajını Ege‘de Sonsöz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Karabel, Başkan Olgun Atila ile yaptı

Bornova TV nin ilk canlı yayınından gurur veren mesajlar...  Bornova da herkes kazanıyor çünkü...

Bornova TV’nin ilk ropörtajını Ege‘de Sonsöz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Karabel, Başkan Olgun Atila ile yaptı.

Röportajda Bornova yapılan yatırımlar ve kentin geleceği ile ilgili önemli mesajlar verildi.

İşte o röportaj:

-Bornova TV‘nin ilk yayınında Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila ile birlikte Ata Anı Evi’ndeyiz. Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı’nın son bulduğu 9 Eylül 1922’de İzmir’i ilk kez seyrettiği ve Kahve içtiği nokta Belkahve.

-Bornova TV’de ilk özel programını sizle yapmak bizim için çok büyük bir onur. Öncelikle çok heyecanlı ve çok mutluyuz.  Çünkü uzun zamandır Bornovamız da beklenen bir şey olan Bornova TV’yi hayata geçirdik.  Ayrıca sizin gibi çok değerli bir üstatla olmamız bizim için çok büyük bir onur ve şu an hep birlikte tarihi bir ana şahitlik etmiş oluyoruz.

-Nice böyle anlara diyelim. Bornova bizim evimiz ama biz ilk önce burdaki evden biraz bahsedelim. Bu sizin gururunuz. Gördüğüm kadarıyla dışarda 1990’lı yılların başında yapılan zamanının en yüksek Atatürk heykeli olan bir mekandayız. O zamandan beri burası Atatürk Anı Evi olarak hiç bir zaman düşünülmemiş.  Bırakın yerel yöneticileri kentin devleti temsil eden yöneticileri tarafından da düşünülmemiş. Atatürk Anı Evi‘ni nasıl yarattınız ve neden bu kadar büyük ilgi görüyor?  Hele bu dönemde bunu sizden öğrenebilir miyiz?

20 BİN ZİYARETÇİ

-Burası sırf bizim için değil tüm Türk Milleti için çok değerli bir alan.  Atamızın 9 Eylül İzmir’in kutuluşu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun öncesinde son kez savaşı yönettiği ve stratejik kararlar aldığı önemli bir nokta.

Biz göreve geldikten sonra 2014 yılında burası Özel İdareden Bornova Belediyesi‘ne devredildi.  Biz de bu mekanı hızlı bir şekilde  projelendirip restore ederek bugünkü haline kavuşturduk. Bir hedefimiz var. Bu hedefimiz her 9 Eylül’de buraya yeni birşeyler armağan etmek. Böylece bu özel ve tarihi alanı daha da güzeleştirerek  ülkemize, İzmirimize ve Bornova’mıza yakışır bir hale getirmek istiyoruz.  Geçen sene 9 Eylül tarihinde hizmete açtığımız bu mekan her geçen gün artan ziyaretçi sayısıyla bizleri gururlandırıyor.

-Ziyaretçi sayısında bir rekor rakam var mı ?

-Yani bizim hesaplarımıza göre bir yıl içinde 20 bin civarında vatandaşımız burayı ziyaret etti.  Son olarak ADD Genel başkanı Tansel Çölaşan ve Türkiye genelinde bulunan 340  ADD Şube yöneticisinin  katıldığı önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Bizler de çok değerli misafirlerimizi, kentimizle ilgili stratejik kararlar verdiğimiz toplantılarımızı  ve önemli açıklamalarımızı burada  Atamızın evinde yapıyoruz. Tıpkı bu günde Bornova TV’nin ilk açılış programını burada Bornova Belkahve Ata Anı Evi‘nde yaptığımız gibi.

-Gezdim , gördüm çokta beğendim. Sayın Başkan bir de Arkeolojik bir hazine buldunuz.  Galiba bir kitabe var.  Çok kısa onun hakkındada bilgi alabilir miyiz?

-Mustafa Kemal Paşamızın adının yazılı olduğu Mücevher taşı bulduk diyelim.  Arap alfabesiyle yazılı. 1925 yılı olduğu varsayılıyor. Bu konuda araştırmalar hala sürmekte. Buradaki camimize teslim edilmiş. Biz gittiğimiz yerlerde, yaptığımız konuşmalarda burayı geliştirecemizi söylüyoruz. Burayla ilgili dökümanlar,  tarihi belgeler  ne varsa vatandaşlarımızdan buraya hediye etmesini istiyoruz.  Vatandaşlarımızda kucak dolusu geldi. Bizim görevimiz bunları korumak . Taşla ilgili de bilgi ilk geldiğinde arkadaşlarımız gittiler gördüler ve incelediler. Gerçekten de üzerinde Atamızın isminin yazılı ve 1925 yılına ait olduğu düşünülen taşa böylece kavuşmuş olduk.

CİDDİ YATIRIM

- Sayın Başkanım insan böyle bir ortamdan ayrılmak istemiyor ama biraz da Bornova’ya bakalım. Bütçeniz beli oldu galiba. Aşağı yukarı 350 milyon civarı. Bu çok ciddi bir rakam.  Fiziki yatırımları,  kadınları ve çocukları kapsıyor. Peki nedir bu çocuk sevdası?

-Biz çocuklarımızın mutlu, huzurlu ve iyi bir eğitim almasını istiyoruz.  Onların gözündeki tebessüm bizim için en büyük mutluluk.  Göreve gelmeden önce 2014 – 2019 özelikle cocukların,  kadınların ve engeli kardeşlermizin dönemi olacak demiştik. Ve bunun için de yoğun çalışıyoruz. Çocuklarımızı mutlu etiğimizde aslında anne, baba, anneanne, dede, teyze ve halaları da yani herkesi mutlu ediyoruz. Bence bir çocuk 20 kişinin mutluluğu demektir.  Çocuklarımız bu zor günlerde iyi eğitim alırsa,  yeni ve iyi alışkanlıklar kazanarak geleceğe umutla bakarsa ülkemizin geleceği de garanti altına alınmış olur.

Bu sene temelini atmaya planladığımız çocuk dünyası ve çocuk müzesi gerçekten çok özel bir proje. Türkiye’nin her yerinden çocuklar ve aileleri kentimize gelerek çocuklar için hazırlanan süprizlerle ve yeni alanlarla karşılsacaklar.  Çünkü bizim kentimiz eğitim kenti. Hepsinin en iyi şekilde eğitim almasını arzu ediyoruz. Çocuklarımızın küçük yaşta meslek gruplarıyla tanışıp kendisini bilinçlendirmesi en büyük arzumuz.  

Yine bu projede çocuklar için atölyelerimiz var. Tarihimize 8500 yıllık  Yeşilova Höyümüze gidiyoruz.  Bölgemizi en iyi şekilde tanıtmaya çalışıyoruz.  Ve bu projeyle gerçekten Bornova  bir kat daha ileri gidecek. Çünkü kentin dışından da insanların gelebilmesini planlıyoruz. Ege Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesiyle birlikte burada çocuklarımıza  hem kapalı hem açık alanlar yaratmış olacağız. 

-Belli ki Bornava aynı zamanda bir eğitim kurumu.  Anneler ve babalar çocuklar için  yaptığınız bu yatırımı nasıl değerlendiriyorlar? Size nasıl bakıyorlar ?

-Çok güzel bakıyorlar.  Çünkü ben aynı zamanda onların abisi, babasıyım.  Bunu da her gittiğim ortamda hissetirmeye çalışıyorum. Bundan da mutluluk duyuyorum. Ailemde çocuklarım da bunu biliyor. Hata ilk 23 Nisan gösterisinde çocuklarla bir fotoğrafım vardı.  Benim kızım bunu kendi kardeşiyle çekildiğini zannetmiş.  Okuldan bir arkadaşıda onu bunun için  kızdırmış. Onun verdiği cevapta şu olmuş. ‘Benim babam hepimizin başkanı, hepimizin babası‘.

Şunu söylemeliyim  Bornova‘da Belgem Dershanesi ile 6500 çocuğumuza eğitim veriyoruz. Çocuk tiyatromuzla,  spor okularımızla ve bu çocuklara özel projelermizle Bornovalı çocuklarımızın daha özel olması için uğraşıyoruz. Onlar için sadace bunları yapmakla kalmıyoruz.  Parklarımızla,  konseptli kafelerimizle de hizmet veriyoruz. Onların mutlu olması bizi mutlu ediyor.  Az önce ifade etiğim gibi sadece anne babaları değil anneannelerinden babannelere, halalardan teyzelere herkesi çok mutlu ediyor. Dolayısıyla bizler çocuklarımızı mutlu edersek onlara daha iyi bir gelecek hazırlamak noktasında çalışırsak ülkemizi ve ülkemizin geleceğini kurtarmış oluruz. Kendi çocuklarımız için ne istiyorsak Bornovalı çocuklarımız için de aynı şeyleri istiyoruz.

HER YER KAMPÜS

-Sayın Başkan sizi en mutlu eden gelişmelerden biri Bornova’nın üniversite kenti olarak anılması.  100 bin öğreniye hizmet verebilmekte kolay değil. Bu çocukların bir kısmıda gurbetten geldiler. Sizin sloganınızda ki gibi ‘BORNOVA BİZİM EVİMİZ‘ demeye alıştılar mı? Onlar için ne yapıyorsunuz? Onlara neler vermeye başladınız?

-Gençlerden ve üniversite öğretim üyelerinden fikirlerini alarak yol haritamızı belirledik. Stratejik planımızı yaptık. Gençlik merkezimizde 6500 arkadaşımıza ‘DOST KART ‘ dağıttık.  Dost Kart sahibi öğrencilerimiz bu kartla Bornovalı esnafımızdan indirimli alışveriş yapabiliyorlar. Onun dışında kentin  sosyal yaşantısını ve  kültür festivallerini birlikte tasarlıyoruz. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı birlikte planlıyor  ve dolu dolu yaşıyoruz.

Bize göre Bornova’da her yer kampüs gibi olmalı.  Ege Üniversi ve Yaşar Üniversitesi ile birlikte eğitim, kültür, sanat ve spor faliyetleri gerçekleştiriyoruz. Bundan da büyük mutluluk duyuyoruz. Büyük Park , Küçük Park , Çamdibi Atatürk Parkı , Pınarbaşı yani Bornova’nın her yerinde hemşehri arkadaşlarımızla,  stajyer doktorlarımızla sanayi sitelerinde,  halk sağlığı kongrelerinde aklınıza gelebilecek eğitim, bilim, sağlık, spor, kültür anlamında hizmet veriyoruz.  Böylece hem kentteki sorunları çözüyor  hem de öğrenci arkadaşlarımızın  meslek stajlarını yaptırıyoruz.

-Belki de bu kadar sevecen bir ilçede istikballerini kurarken İzmir’de, Bornova‘da yaşamayı ve çalışmayı da gönüllerinden geçiriyorlardır.

-Ben bunu gittiğim her yerde söylüyorum. Hatta göreve ilk seçildiğimde hem Ege Üniversitesi hem de Yaşar Üniversitesi rektörlerimizle de konuştuk. Bornova da öğrenci olmak güzeldir diye.  Gazetelere ilan da verdik çünkü burası gerçekten bir Eskişehir gibi bir Oxfort Cambrige gibi üniversite kenti. Burası hem iklimimizden hem de eğitim kenti olmamızdan kaynaklı üniversite öğrencilerinin okuyabileceği en güzel alan.  Eğitimin en doğru verildiği bölge. Ve en önemlisi burada insanlar sokakta özgürce yaşayabiliyor, fikirlerini özgürce ifade edebiliyorlar.  İzmir’e gelerek burada 6 ay yaşayan herkes zaten doğal olarak izmirli oluyor. Bu da İzmir‘in en güçlü yönlerinden biri.

Başka bir kente gittiğinizde bunu görmeniz mümkün değil. Burada insanlar geldikleri memleketteki alışkanlıklarına devam edebiliyorlar.  İzmir’de  ikliminden, insanların hoş görüsünden kaynaklı bir uzlaşma ortamı,  oluşmuş bir demokrasi ortamı var.  Dolayısıyla kimse kimsenin hayatına karışmıyor.  Hoşgörünün başkenti olan Bornova ve İzmir‘de üniversite öğrencisi olmak da bu yüzden çok özeldir.  

Hepimiz üniversite öğrencisi olduk. Hayatımızın en güzel yılları, en güzel anıları burada. Ben gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen üniversite öğrencilerinin yıllar sonra hem Bornova’ya, İzmir‘e hem de güzel yurdumuza olan borçlarını fazla fazla ödeyeceklerine inanıyorum. Onların burada ki anılarında güzel şeyler kalmış olacak.  Bizim için de en büyük yatırımlardan biri bu.

FUTBOLUN MABEDİ

-Bornava Aziz Kocaoğlu Stadı nasıl bir futbol mabedi oldu ?  Var mıydı düşünüzde böyle bişey?

-Yani biz böyle bir stadı hayal ediyoduk. Çünkü hayalerimiz sınırsız. Fakat sınırlı bütçemiz olduğu için bu projeyi yani Bornava Aziz Kocaoğlu Stadını Büyükşehir Belediyemizle ele ele vererek Türk futboluna kazandırdık. İlk senesinde Göztepe‘nin buradan şampiyon olarak çıkması bizi çok mutlu etti. Biliyorsunuz Altınordu direkten dönmüştü.  Bu sene Süper Lig’te  Göztepemiz İzmirimizi en iyi şekilde temsil ediyor.  Altınordumuz da Birinci Lig’de üst sıralarda. İnanıyorum ve diliyorum ki bu statta daha güzel başarılara imza atacağız. 

Cüzi bütçelerle oluşan bu güzelikler kentimizi her anlamda geliştiriyor. Ve bizim hayalerimizi gerçekleştirmeye yardımcı oluyor. Yani düşünün bir kere.  Taraftarı olduğunuz bir klubü Bornova‘da evinizde ağırlamak ve onların şampiyon olduğunu görmek büyük mutluluk.

Spor adına yapılan bu projeler sportif başarılar dışında da kentimizin gelişmesine katkı sağlıyor. Doğanlar,  Mevalana, Işıkkent, Pınarbaşı,Naldöken mahalerimizin fiziksel olarak da  gelişiyor. Belki 10 yılda gelişecek olan yatırımlar parklar, yolar, kaldırımlar, alt yapı çalışmaları daha kısa sürede tamamlanıyor .

-Sayın Başkan siz bir tek futbolda kalmadınız.  Spor solonu da yaptınız ve oraya da uğurlu geldiniz. Şimdi bir de Bornova Becker Kadın Basketbol Takımı oldu.

-Becker kız basketbol takımı bu salonda en üst lige yükseldi. Yine Bornova Belediye Spor takımımız da  Bölgesel Amatör Ligi‘nden  Türkiye Basketbol İkinci Ligi’ne çıktı. Dolayısıyla her hafta sonu vatandaşlarımız Bornova’da 41 amatör takımı ve profosyonel takımların maçlarını izleme fırsatı buluyor. Bu aynı zamanda kentin gelişmesine de büyük katkı sağlıyor.

HERKES KAZANIYOR

-Bu durumda Bornova esnafı da kazanıyor?

-Esnafımız da, taksicimiz de kazanıyor.  Üstelik sadece Bornovalılar değil,  Kemalpaşa‘daki otellerde , İzmir’deki otelerde de doluluk oranı artıyor. Bundan herkes memnun. Aslında düşündüğünüz zaman ekonomik anlamda şehrimize büyük katkı sağlıyoruz. Hafta sonu maçlar olduğunda her yer doluyor.

-Genellikle Belediye Başkanları ağırlıklı olarak merkezlerde kalıyorlar. Bütün şehir yasasıyla köylerin mahale oluşu anladığım kadarıyla sizi olumsuz olarak pek etkilemedi.  Çünkü eski adıyla köy,  bugünkü adıyla mahalle olan yerlerde siz festivaler yapan bir hale geldiniz. Bornova merkezinin dışına çıktığınızda sizi nasıl karşılıyorlar?

Çok Çok olumlu karşılıyorlar. Oralarda yaşayan hemşehrilerimizin üretikleri ürünleri vatandaşlarımızla buluşturabilmek, onlarla ve oralarda zaman geçirmek hedeflerimizden biri. Bornova’nın her yeri kampüs olacak dediğimiz gibi Bornovalı ve İzmir‘li hemşerilermiz de sadece alışveriş merkezlerinde değil Bornova’nın güzel köylerinde de vakit geçirsinler demiştik. Ve bugün hafta sonları vatandaşlarımız köylere gidiyor. Bu da köylerde ki esnafımıza büyük katkı sağlıyor.  Zaten Çiçekliköy ve Yakaköy yeterince biliniyordu. Artık Beşyol, Sarnıç, Uludere, Kavaklıdere,Gökdere ,Kayadibi köyümüzde de konseptli bir festival ya da etkinlikler düzenliyoruz.

Gökdere’de alevi arkadaşlarımızla muharrem ayının aşuresini karıştırıyor geçmişte yaşanan acıları paylaşıyoruz. Beşyol’da Haziran ayı içinde Kiraz Festivali düzenliyor, oluşturan köy pazarıyla kirazımızı tanıtıyoruz.  Homeros’un Evi dediğimiz Kayadibi‘nde Homeros Öykü ve Şiir yarışmasını yapıyoruz. Buralara daha da çok hizmet götürüyoruz. Bir yandan fiziki yatırımlar gerçekleştiriken, bir yandan da gerekli olan tadilatları yapıyoruz. Bazen İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Çoğu yerin altyapı çalışmalarını tamamladık.  Yeni asfalatlar döküldü.

-Her hafta farklı proje üreten bir yapıya sahipsiniz. Şu an neler devam ediyor?  Üzerinde durduğunuz hangi projeler var ?

-Şu an 3 ay önce temelini attığımız Doğanlar Kültür Merkezi’nin yapımı devam ediyor. Dış kaba inşaatı tamamlanmak üzere. 8 – 9 ay içinde bunu hizmete açmayı planlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde de Atatürk Mahallesi‘nde içinde Kültür Merkezi  ve spor tesisi de bulunacak olan pazaryerinin temelini attık. Burası kadınlarımızın çocuklarımızın spor yapabileceği, yürüp koşabilceği bir tesisi olacak. 1 sene içinde bitirmeyi planlıyoruz. İnönü Mahalesi içinde planladığımız Pazar yerinin temelini Aralık ayında atacağız. Ayrıca Çocuk Müzesi ve Çocuk Dünyası’nın da temelini önümüzdeki aylar da atmayı planlıyoruz.

Biz sadece fiziki yatırımlar yapan bir belediye değiliz. Sosyal projeleri çok yüksek olan , eğitime çok önem veren , Tiyatro Müdürlüğü olan yani kültüre önem veren bir belediyeyiz. Bunların hepsini kısıtlı bütçeyle ve bu zor şartlarda yapıyoruz. Hep birlikte tasarruf ederek, nasıl daha ucuza ve  daha iyisini yapabiliriz diye düşünerek planlıyoruz.

Bize destek olan paydaşlarımız da var.  Türk Kızılayı  Bornova Şubesi, MTK çarşısı , Ayakkabıcılar Sitesi, üniversiteler ve sizin gibi medyadaki değerli büyüklerimiz. Sivil toplum örgütleriyle de birlikte çalışarak hem projelerin katılımcılarını hem de niteliğini artırıyoruz.

-Siz ilçe olarak ve reis olarak bu ilçeden çıkmış bir Büyükşehir Belediye Başkanı ile 13 yıldır çalışıyorsunuz.  Yani İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bir gözü bu ilçenin üstünde dolaşıyor.

-Evet Aziz Başkanımız iyi bir Bornovalı. Dolayısıyla Bornova’nın sorunlarını bizden çok daha iyi biliyor. İzmir’in bütün sorunlarını bizden daha iyi biliyor aslında. Bornova ile ilgili bir proje için daire başkanı, genel sekreter ya da farklı bir birimle konuştuğumuzda başkanımız Bornova’ yı çok iyi bildiği için mutlaka onun bir görüşünü alması gerektiğinin altını çiziyor. Bornova başkanımızın gözbebeği. Bornova Bizim Evimiz diyoruz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte Bornova’ya hizmet etmek büyük bir onur.

-Gençlere ve çocuklara dönmek istiyorum. Bir ara hükümetin aldığı bir kararla Belgem hizmet veremeyecek bir duruma geldi.  Sonra bu karar değişti. Siz Belgem’de ne kadar öğrenciye üniversiteye hazırlık kursu veriyorsunuz?

-6.500 öğrenciye eğitim desteği sağlıyoruz. Biz Belgem’i Dost Bilim Evi ile daha da farklı bir konsepte getirdik.  KYK kararıyla kapatılma noktası geçildiği zaman ne kadar önemli ve büyük bir proje yaptığımızı o gün daha iyi anladık. Biz öğrenci arkadaşlarımızla, velilerimizle, muhtarlarımızla, meclis üyelerimizle ve öğretmen arkadaşlarımızla birlikte daha çok hırslandık daha çok inat ettik. Ülkemizi daha ileriye götürebilmek için birbirimize söz verdik. Cumhuriyet ve Atatürk değerlerini daha da ileri götürmek en büyük görevimiz. Bizler ailelerimizde, belediyemizde tasarruf yaparken eğitim konusunda tasarruf etmiyoruz. Eğitimi yüzde yüz destekliyoruz.  Öğrencilerimizin daha iyi eğitim alması için çok çalışıyoruz.  Anne ve babalarımızın çocuklarına gösterdiği özveri gibi bizde Bornova Belediyesi olarak çocuklara özverili davranıyoruz. Belgem, Dost Bilim Evi, Genç Kaşifler ve Mevlana Toplum Bilim Merkezi ile yeni ortaya koyacağımız bütün eğitim destekli projelerimiz de geleceğimize yatırım yapıyoruz.  Sadece Bornova‘nın geleceğine değil İzmir’in ve ülkenin geleceğine önemli insanlar yetiştireceğimize inanıyoruz.  

-Siz İzmir’de Belgem ile öne çıktığınız gibi kucak dolusu amatör spor kulübüne de sahip çıkıyorsunuz.  Bunların topu, ayakkabısı, tozluğu var. Mahalleler de küçük stadlar var.  İki tarafa nasıl bölünülüyorsunuz?  Hem öğrencilere hem de spor yapan gençlere kucak açan bir yapıdasınız bu Bornova’ya ciddi bir yük olmuyor mu? Aynı zamanda okullarda tadilat yapıyorsunuz ki buna zorunlu değilsiniz.  Nasıl böyle üçe bölünülüyor sunuz?  Sırf biraz önce ifade ettiğiniz gibi muhteşem bir Atatürk gençliği yetişsin diye mi ?

-Kesinlikle bunun için. Ayrıca çocuklarımızın küçük yaşta kötü alışkanlıklardan uzak durması için onları eğitim, spor, kültür ve sanat konusunda teşvik ediyoruz. Yaptıklarımızı tek başımıza değil, ortak akıl ile yapıyoruz. Bu kente emek vermiş çok önemli futbol adamları, antranörler, kulüp başkanları var.  çocuklarımız yetişsin, iyi bir birey olsunlar diye hep beraber çalışıyoruz.  Hiç bir ilçede 41 tane amatör futbol spor kulübü yok.  Bornova’da olmasında da mutluluk duyuyoruz.  Tabii ki sadece futbolda değil,  basketbol da var.

-Bir de Down Sendromlu çocukların çalıştığı bir kafeniz var. Benzeri yok değil mi?

Evet. Belediyemizin bünyesinde bulunan sosyal kafelerimiz var.  Pınar Kafe, Diyet Kafe, Kızlar Kahvesi, Engelsiz Kafe ve Çınar Evi gibi. Bunlardan biri de +1 Down Kafe.  Bizim bildiğimiz böyle bir kafe yok. Ama olmasını gönülden arzu ediyoruz. Bazen biz belediye olarak özel sektöründe önüne geçiyoruz. Belediyelerin çok ucuz sosyal amaçlı kafe işletmesini doğru karşılayabiliriz,  ama ben bunları özel sektörün yapmasını arzu ediyorum. Özel sektörün yapamadığı Engelsiz Cafe,  +1 Down Cafe, yaş almış büyüklerimiz için  Çınar Evi PKU ve Çölyak hastaları için Diyet Cafe gibi oluşturduğumuz yerler aslında sosyal devletin gereği. Biz bu tesislerle bunu tamamlamış oluyoruz. Bu gün Bornova’ daki engelli kardeşlerimiz, hem çalışıyorlar hem de üretiyorlar.  Hayatı onlarla birlikte paylaşıyoruz. Parkları beraber paylaşıyoruz.  Maçlara beraber gidiyoruz.  Kültür ve sanat hayatında beraber oluyoruz.

KENTİ BİRLİKTE YÖNETİYORUZ

-Sizin muhtarlarla çok farklı bir ilişkiniz var.  Eskiden Muhtar deyince o mahallenin şehriemini gibiydi. Yani derdi olan muhtara koşardı.  O mahallede söz sahibiydi. Son 10 yıldır Cumhuriyet Halk Partili ve Adalet ve Kalkınma Parti’li belediyelerin bu konudaki katkılarını görüyorum.  Ama eskiden mahalle muhtarı derdini kaymakama anlatırdı.  Çağırırsa vali de toparlardı.  Şimdi özelikle Bornova’da muhtar belediye ve belediye reisi ile kol kola. Muhtarların istekleride aslında şehir efsanesi gibi hiç bitmez.  Nasıl karşılıyorsunuz bu kadar muhtarın isteğini ?

-Bir kere şunu söyleyeyim muhtarlarla ortak bir kader birliğimiz var. Onlar da tek dereceli seçiliyor. İlçemizde vatandaş muhatap olarak nasıl belediye başkanını görmek istiyorsa, mahalede de muhatap olarak muhtarı görmek istiyor. Ben zaman zaman söylüyorum bu kenti birlikte yönetiyoruz diye. Kentin iyi ve başarılı işlerinde nasıl sorumluysanız, olumsuz işlerinde de sorumlusu sizsiniz.  Dolayısıyla muhtarlarımız bazen bizim yüzümüzden vatandaşlarından azar işitiyorlar. TEDAŞ’tan dolayı veya İZSU’dan dolayı ama onlar can siparane çalışıyor  ve 24 saat mahalelerinin sorunu için çaba gösteriyorlar.

45 mahallemiz ile el ele, kol kola ve birlikte güçlüyüz. Hepimizin dünya görüşü farklı. Ama biz Bornova’daki muhtarlarımızla çok güçlüyüz ben çok şanslı bir belediye başkanıyım. Çünkü  böyle değerli muhtarlarla çalışıyorum. Birbirimize sırtımızı gözümüz kapalı dayıyoruz. Birbirimize olan bu inanç sayesinde de kentin bütün sokaklarında yani 9000 sokakta en iyi hizmeti vermekte bizim görevimiz.  

-Hazır muhtardan söz açmışken asfalt yapmaktan bıkmadınız mı?

Bıkmadık. Hatta daha çok yapmamız lazım. Çünkü en büyük eksiklerimizden biri bu.

Yapmış olduğumuz anketlerde en çok eleştirdiğimiz noktalardan biri yol çalışmaları. Bu konuda benim çok yakın arkadaşlarım bile başkanım şu kültür merkezinden şu projeden biraz vazgeçip, asfalt yol tamirine girsek diye eleştiri yapıyor. Ama kentimizin bir adım daha ileri gidebilmesi için yapılan altyapı çalışmaları, doğal gaz,  İZSU gibi çalışmalar devam ediyor.  Dolayısıyla yollarımızda bazen bozukluklar olabiliyor. Bunların hepsini aşacağız ve bu kent çok iyi yöne gidecek. Eskiden yağmur yağdığında sular basardı. Şimdi alt yapı çalışmaları sayesinde bunları an az seviyeye indirdik. Daha da ileriye gidiyoruz. Mutlaka bir gün hep birlikte bu yol çalışmaları bittiğinde kültür yapılarının daha fazla olduğu eğitim yapılarının daha fazla olduğu yapılar öne çıkıcaktır. 

-Her halde 2019 ikinci döneme kadar asfaltlanmadık yer kalmayacak?

-İnşallah. Ama diğer bir taraftan da vatandaşlarımızın yeni beklentileri var.  Şu an Pınarbaşı’nda doğal gaz döşeniyor.  Vatandaşlarımız bunun için ne kadar mutluysa, yol bozuldu diye,  toz oldu diye şikayet edenler de var. Diğer yandan Işıkkent,  Ümit Mahallesi, Doğanlar Mahallesi, Çamkule’de doğalgaz bekliyor.  Dolayısıyla bu kentte yol  tamiri ve yol çalışmaları daha uzun süre devam edecektir.

-Doğalgazın birinci derecede sorumlusu siz değilsiniz ki

-Evet biz değiliz ama Bornova’da yaşanan tüm sorunlara mazeret üretmeden samimiyetimizle ve elimizden ne geliyorsa yapaparak çözüm arıyoruz. Çünkü vatandaşa bu bizimle ilgili bu değil gibi açıklama yapmak istemiyoruz.  Diğer birimlerle de irtibata geçerek 7/24 hem İzmirgaz’la, hem İZSU’yla görüşüyoruz. Orada ki çalışma arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum. Onlar da çok önemli bir görev yürütüyorlar.

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ’NE 20 BİN ZİYARETÇİ

-İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin Kültür Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü, yıllardır devam eden ve İzmir’in tarihi zenginliğini ortaya çıkaran bir Agora’sı var. Kent merkezinde Konak’ta yer alıyor. Bir de sizin sınırlarınız içinde yer alan Yeşilova Höyüğü var . Bir ilçe belediyesi bu tip arkeolojik kazılara katkı koymakla görevli midir ?

-Bence görevlidir.  Aslında bu kültür bakanlığının görevidir ama bu anlamda şunu söyleyeceğim. Bizim ve Büyükşehir Belediyemizin kaynağının bir kısmı da buraya gidiyor.  Ama Türkiye’de İzmir’de yapılan araştırmalar da bir numara. Bunu İzmir İl Kültür Müdürümüz kendisi ifade etti. Bu çok büyük bir kıvanç. Ben Kültür Müdürümüz‘e teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz günlerde Yeşilova Höyüğü‘nde yıl sonu çıkan materyalleri değerlendirdiğimiz bir toplantımız oldu. Orada Kültür Müdürümüz çok güzel bir şey ifade etti. Yeşilova Höyüğü Yaşam Merkezi‘nin etrafında olan arsaların sahipleriyle bir takas yoluna gidilerek bu alanın tamamen Örenyeri’ne kavuşturulması için bir hedef koydu. Bu hedef gerçekleştiğinde 30, 40, 50 yıl sonra bu kentin en büyük zenginliklerinden en büyük tarihi değerlerinden biri olacaktır.

Bizim stratejik planımızda tasarım, inovasyon, turizm var. Kentimizin her alanında tasarım kenti olabilmak için çalıştık. Yenilikçi belediyecilik anlayışını ortaya koymaya çalıştık . Turizm açısından önemli yatırımlar yaptık.  Yeşilova Höyüğü Yaşam Merkezi, Yassıtepe Höyüğü Yaşam Merkezi, Belkahve Ata Anı Evi ve diğer levanten alanlarımızın tanıtımı yaptık. Bunlar için turlar düzenledik ve düzenlemeye devam ediyoruz.

-Bir buçuk sezonda aşağı yukarı 20.000 ziyaretçiden bahsediliyor öyle değil mi ?

-Evet , Bunun gizemi sizler sayesinde. Biz gittiğimiz her yerde bu projenin önemini ifade ediyoruz. Arkadaşlarımızın özel çalışmasıyla bunu başarıyoruz. Randevu sistemi ile çalışılıyor. İlk okul ve ortaokul çocukları sürekli ziyaret ediyorlar.  Buranın tanıtılması için tıpkı Ata Anı Evi‘nde olduğu burada da önemli toplantılara ev sahipliği yaptık.  Geçtiğimiz Mayıs ayında da Türkiye İhracatçılar Birliği burada çok önemli bir defile gerçekleştirdi. Bu organizasyonlarının sürdürülebilir olması içinde çalışıyoruz. Sorumluluktan kaçmıyoruz . Ev sahipliği yaparkende üzerimize ne görev düşüyorsa yerine getiriyoruz. Kentimizin moral değerinin yükselmesi, ekonomik hayatın kalkınması için bu alanların ortaya çıkması büyük bir zenginlik.

Kent olarak Türkiye Kadınlar Basketbol Şampiyonasına, Üniversiteler Arası Kadınlar ve Erkekler Basketbol Şampiyonasına ev sahipliği yapıyoruz. Bütün önemli kulüplerin buraya gelmesi için çalışıyoruz. Bunun için de tiyatromuz, kültür sanat hayatımız Yeşilova Höyüğümüz çok önemli. Bütün hemşehrilerimizin İzmir dışından gelen misafirlerini bu alanlara, köylerimize götürmeleri çok önemli.  Bunlar kendimizi geliştirmemiz sağlarken geleceğimize de yapılan önemli yatırımlar olacaktır.

TASARIM, İNOVASYON, TURİZM

-Siz düzenlediğiniz Uluslararası Suluboya Festivali ile dünyanın ressamını Bornova’da buluşturdunuz. Bornova’nın mimlenmiş konakları, sokakları ve köşkleri bu konuk ressamlar tarafından tuvale aktarıldı. Bir de Bornova’da evlerinin cephelerine resim yaptırmaya başladınız.

-Tasarım, inovasyon, turizm derken koyduğumuz hedefti ve tasarım kelimesinin boşta kalmaması gerekiyordu.  Hazırladığımız projelerin yarışmalarla belirlenmesi, mimar, iç mimar, peyzaj mimarı, bu konuda emek vermiş hocalarımız ve öğrenci arkadaşlarımızın da katkılarıyla heykeltraşlarımızla kentin her alanını yeniden düzenlenmeye başladık.

Kentte olumsuz gördüğünüz her alanın olumlu olması için azami gayret gösteriyoruz.  Bunlardan biri az önce ifade ettiğimiz Homeros Sulu Boya Yarışmasında değerli sanatçılarımızın yaptığı resimler. Hepsinin orjinalleri bizde. Ben bunların kente bıraktığımız önemli bir miras olduğunu düşünüyorum .

250 tane farklı birbirinden değerli sanat eseri kentimizin geleceği için önemli bir yatırım. Tasarım bizim için önemli.  Şimdi de heykeller var. Türkiye’de futbolun ilk oynandığı yere bir heykel diktik.  

-O gerçek değilmi yani Türkiye’de futbolun oynandığı ilk yer.

-Evet. Türkiye’ de 1877 yılında futbolun ilk oynandığı kent Bornova.Sadece futbol değil. İlk tenis müsabakası, ilk bisiklet müsabakaları da burada yapılmış.  Bu anlamda ilklerin olduğu bir kentimiz var. 

-Belediye başkanlarını en çok üzen görüntülerden bir tanesi de sabah masalarında 5 tane, 10 tane vaya 15 tane cv görmek.  Sizin bulduğunuz bir yöntem bana çok ilginç geldi.  Uzman pastacılar yetiştiriyorsunuz. Sonra da onlara iş imkanı sağlıyorsunuz. Uzman pastacı işinde başka neler var ?

-En büyük sorunlarımızdan biri işsizlik. Bu konuda da vatandaşlarımıza bir nebze olsun faydalı olabiliyorsak ne mutlu bize. Çünkü bir kişinin işsizlik sorununu çözebildiğimizde aslında bir ailenin hayatını daha rahat idame ettirmesini sağlamış oluyorsunuz. Belediye imkanlarıyla sadece bunu yapmamız mümkün değil. Özel sektör burada önemli bir rol oynuyor. Sanayi kuruşluşları var.  Onlardan büyük destekler alıyoruz.  Bunu yaparken de topu taça atmak istemedik.  Gerekli kurulumlara ihtiyaç sahibi arkadaşlarımızı yönlendiriyoruz.

Bunun dışında Mutfak Atölyemiz‘de aşçılık ve pastacılık gibi kurslarımız var. 6 ay süren bu kurslarda İşkur ve Uzman Pastacılar Derneği ile birlikte çalışıyoruz. Kursiyerler burada günde bir yevmiye alıyorlar. Bitirdiklerinde de işe yerleştiriliyorlar.  Yüzde yüz iş garantili olan bu kurslarımız ikinci dönemi de başladı ve devam ediyor.

Yine buna benzer olarak MTK Çarşısı, Ege Üniversitesi Tekstil Fakültesi ve İşkur ile birlikte yürüttüğümüz bir proje var. 4 dönemdir devam eden bu projeyle de kadınlarımızı meslek sahibi yapıyoruz.  İzka kalkınma ajansından da makinalarımızı alarak bu projeye yeni bir ivme kazandırdık. Kendi atölyemizi kurduk.  Burdan mezunlar verdikten sonra Bornova Belediyesi’de  üretime geçecek. Kadınlarımız üretime geçecek. Kadınlarımızı güçlü kıldıkça, ekonomik anlamda onlara yeni iş olanakları sağladıkça esasında evimizin huzurunu Bornovamızın huzurunu sağlayacağız. 

 
Ümit Yaldız yazdı... Metin Abi'nin parmak şıklatması!
 
Erdoğan-Elon Musk görüşmesinde flaş gelişme
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İZSU geleceği sağlama alıyor... Deprem riskine Japon işbirliği
Olası bir depremde İzmir'deki su ve kanalizasyon sisteminin zarar görmesini ...
Buca'da unutulan değerler canlanıyor
Bucalı kadınların hayatına yeni pencereler aralayan Buca Belediyesi, ilçe ...
Konak'ta binlerce öğrenci Ata'ları için koştu
Konak Belediyesi’nin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü ...
 
Bornova'da Ata Anı Evi'ne 10 Kasım ilgisi
Bornova Belediyesi’nin 9 Eylül 2016’da Belkahve’de hizmete açtığı Ata ...
İzmir'deki Su Kongresi'nde 'harekete geçme' çağrısı
4. Uluslararası Su Kongresi kapsamında İzmir’de bir araya gelen uzmanlar; ...
'Rüya proje'de önemli adım: Bilin bakalım İzmir'in neresi?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilk bölümü geçtiğimiz Aralık ayında hizmete ...
 
Balçovalı çocuklar tarihlerini öğreniyor
Balçova Belediyesi, genç kuşaklara ilçenin tarihini ve kültürünü öğretmek ...
Başkan Özçınar’dan 10 Kasım mesajı
Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar 10 Kasım Atatürk’ün hayattan ayrılışının ...
Tire Belediyesi'ne büyük onur
İzmir'in Tire ilçesi, Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim hangisine yarar?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva