HABERLER>YAŞAM
26 Ekim 2019 Cumartesi - 10:34

Basmane'de yaşam: Mülteci yemeklerine Türk ilgisi

İzmir'in Konak ilçesindeki Basmane semtinde, farklı ülkelerden gelen sığınmacılar tam bir kültür mozaiği oluştu. Basmane'de lokanta açan ve mültecilerden çok İzmirlileri ağırlayan Suriyeliler, yöresel lezzetleri ile Türk mutfağına rakip oldu. Bazı Türkler, Suriyelilerin yemeklerinin son derece lezzetli olduğunu düşünüyor.

Basmane de yaşam: Mülteci yemeklerine Türk ilgisi

Ülkelerindeki terörden, şiddetten kaçarak Türkiye'ye sığınan mülteciler, yerleştikleri mahallelere kültürlerini de getirdi. İzmir'de özellikle Basmane semtindeki, Oteller Sokağı'nda yaşayan Afgan, Suriye ve Somalili sığınmacılar, yöresel yemekleriyle dikkat çekiyor. Kiraladıkları lokantalarda ülkelerine ait meşhur yemekleri yapan mülteciler, farklı lezzetleri İzmirlilerin beğenisine sundu.

Suriye'nin Halep kentinden 6 yıl önce gelen evli ve 3 çocuk babası Ahmed İdris (34), nohut ile yaptıkları ve ülkede herkesin beğenerek tükettiği yemeğin nasıl yapıldığını anlattı. İdris, bir gün önce sıcak suya koydukları nohudu yumuşadıktan sonra makinede çekerek ezdiklerini söyledi. Ahmed İdris, yaptıkları nohuda bir aparatla yuvarlak şekil verdiklerini, ardından sıcak yağ içerisine atarak burada kızarttıklarını anlattı. Nohudu yağda pişirdikten sonra içine yeşillik koyarak dürüm yaptıklarını belirten İdris, "Bu Suriye'de çok meşhur bir yemek. Genelde kahvaltılarda yeniyor. Halep'te yapılıyor. Nasıl İzmir'de sabahları en çok gevrek satılıyorsa, biz de orada bunu satıyoruz. Saat 08.00'de başlıyor, öğle 12.00'ye kadar yapıyoruz. Çok lezzetli bir yemek" dedi.



'ÇOK FAZLA TÜRK MÜŞTERİMİZ VAR'
Bu lezzetli yemeği dürümü 5 TL'den sattığını ve Türklerin de çok sevdiğini kaydeden İdris, "Bizim çok fazla Türk müşterimiz var. Birçok kişi bizim yemeklerimizi seviyor. Tadını bilmeyenler, önce yapılışına bakıyor. Ben de ilk kez görenlere bunun nohut olduğunu söylüyorum ve yapılışını anlatıyorum. Bir parça veriyorum, tadına bakıyorlar, çok beğeniyorlar. Sonra bize gelmeye başlıyorlar" dedi. Türkleri çok sevdiklerini, herkesin kendilerine çok yardımcı olduğunu belirten İdris, "Burada insanlar çok iyi. Bize çok yardım ettiler. Ben burada olmaktan dolayı çok memnunum. Dükkan açtım, kimse bana karışmadı" dedi.

ŞAKRİYE LEZZETİYLE İLGİ ODAĞI
Basmane'de lokanta açan bir diğer Suriyeli Emad Alyiada (32) da, çocukları ve eşi ile birlikte ülkesindeki savaştan kaçarak İzmir'e sığınan mültecilerden. O da yine ülkesinin meşhur yemeklerinden şakriye (yoğurtlu tavuk) ile molehiya yemeğini anlattı. Yemeklerin yanında verilen ve yoğurtla yapılan şakriye için yoğurt, tavuk ve nişastanın gerekli olduğunu söyleyen Emad Alyiada, "Yoğurdu kaynatıyoruz. Yumurta, nişasta ile tavuk parçalarını koyuyoruz. Biraz kaynattıktan sonra 10-15 dakikada hazır hale geliyor. Pilavların yanında veriyoruz" dedi. Yine bir bitki olan molehiya'nin de son derece lezzetli bir yemeğe dönüştüğünü söyleyen Emad Alyiada, bunun da içerisinde potasyum, demir, magnezyum gibi birçok vitamin ve mineralin bulunduğu belirterek, "Türkiye'de bu yok. Bu bitkiyi önce temizleyeceksiniz, sonra yıkayacaksınız. Önce yağ koyuyoruz, kavuruyoruz. Tavuk ve kişniş koyuyoruz. Bir süre piştikten sonra hazır oluyor" diye konuştu. Alyiada, yaptıkları yöresel yemekleri Türklerin çok sevdiğini ve müşterilerinin de genelde Türkler olduğunu söyledi.



TÜRKÇE'NİN YANINA ARAPÇA YAZI
Lokantada yemek yiyen Süleyman Baran, "Her zaman burada yemek yiyorum. Daha önce hiç yemediğim farklı lezzetler var. İlk gördüğüm zaman şaşırmıştım ama yiyince çok beğendim. Tavuklarını ve döneri de beğeniyorum. Türk mutfağına rakip olur. Daha çok çeşit var ve lezzet de farklı. Biraz yemekler yağlı ama yine de iyi" ifadelerini kullandı. 



Mültecilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerdeki seyyar satıcılar ise tezgahlarındaki Türkçe yazıların yanına Arapça da ekledi. Türkçe bilmeyen mültecilerle daha rahat iletişim kurmak isteyen esnaftan Abdulhalim Koluman, "Dilimizi bilmeyen mülteciler, almak istediklerini tarif ediyor. Örneğin tırnak makası istediği zaman tırnaklarını gösteriyor. Tıraş bıçağı istediğinde yüzüne el sürüyor. Bu şekilde anlaşıyoruz" diye konuştu. Esnaf Mustafa Doksal ise, "Mülteciler Türkçe bilmedikleri için ben de tezgahıma bu şekilde bir yazı astım. Okuyup ne sattığımı ve fiyatını bilmeleri için yazdım" dedi. (DHA)

 
Merdiven altı ayakkabılar için uyarı
 
İzmir'de sulu tarım bereketi
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
muhalif 26 Ekim 2019 Cumartesi 12:50

acaba??Türklerin ilgisi var mı? bölgede Suriyeliler genellikle Suriyeli esnaftan alışveriş yapıyor..tabi burada birde arapça tabelalar sorun. bir işyerinde şikayet üzerine tabelalar değiştirilmek istenmiş, poliste müdahil olmasına rağmen maalesef arapça tabelalar sökülememiş,

Yorumu oyla      5      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Osmanlı engereğinin yeni alt türü keşfedildi
Ege, Celal Bayar ve Çanakkale 18 Mart üniversitelerindeki bazı bilim insanları ...
Ömer Sertbaş’ın acı günü
AK Parti İzmir Milletvekili ve son Başbakan Binali Yıldırım’ın başdanışmanı ...
İrlanda'dan İzmir'e geldi, dernek kurdu... Göçmenlerin 'Anne'si
İrlandalı Anne O Rorke, ülkelerindeki savaştan kaçarak, daha iyi bir hayat ...
 
Kızılay Konak’tan Atatürk’ün babasının köyüne destek!
Kızılay Konak Şube Başkanı Şanlı yürütülen sosyal yardım projeleri üzerinden ...
Trafikte cam silen 11 yaşındaki çocuğa doğum günü sürprizi
Diyarbakır'da trafik ışıklarında araçların camlarını silen 11 yaşındaki ...
İzmirli anneler çocuklarıyla pedallıyor
İzmir'de, kadınların bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla oluşturulan ...
 
İzmirli kadın akademisyenler kolları sıvadı: Doğadan ilham alacaklar
İzmir’in iki üniversitesinin mühendislik ve mimarlık bölümlerinde görev ...
İki başkanın arkadaşı acısı...
Buca Belediyesi önceki gün gelen vefat haberiyle yasa boğuldu. Çiğli Belediye ...
İzmirli Feride hayallerinden vazgeçti... Kardeş sevgisi böyle bir şey
İzmirli Feride Çetin, serebral palsi olan bedensel engelli kardeşi Mustafa ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva