Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir’in merkezinde 15 yıldır boş duran Basmane Çukuru için yapılan plan değişikliği talebinin ardından başlayan hareketli süreç devam ediyor. Yapımı yılan hikayesine dönen Basmane’deki Dünya Ticaret Merkezi’nin durumu ile ilgili Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF), Büyükşehir Belediyesi’ne “hisselerimi satmak istiyorum” diyerek başvuru yaparken öneri meclis gündemine gelmişti. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “sözleşme şartları henüz yerine gelmedi” diyerek sıcak bakmadığı satış talebi için rapor hazırlanması planlanırken konunun önemli isimlerinden biri olan Büyükşehir eski Belediye Başkanı Yüksel Çakmur’dan açıklamalar geldi.
- Başkan neler söylemişti?
Çakmur, Basmane Çukuru olarak bilinen Güçbirliği Holdinge ait alan üzerinden kendisinin yıpratıldığını söyledi. Çakmur, “Birileri benim üzerimden hukuka yükleniyor. Yargı kararlarını ben mi verdim? Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Mülkiyeti Büyükşehir Beledediyesi’ne ait 35 bin metrekarelik Basmane’deki arazinin EGS ve Güçbirliği’ne satışının ardından yapılan plan değişikliğine itiraz eden, dava açan ve planları iptal ettiren Büyükşehir eski Belediye Başkanı Çakmur, süreci avukatları ile yeniden değerlendireceğini söyledi. Çakmur, “Konunun tek taraflı incelenmemesi gerekir. Biz, sadece itiraz eden konumunda değiliz. Bizim yaptığımız tüm girişimlerde öneriler vardı. Işık tutan, rehber olan bir anlayış içinde davranıyoruz. TMSF’nin son önerisini, arazi mülkiyetini yeniden masaya yatıracağız. Hukuki olarak geniş çaplı araştırmadan sonra ayrıntılı açıklama yapacağım” diye konuştu.
BİR METRE ARAZİM YOK
Basmane çukuru ve Yeni Kent Merkezi’ne yaptığı itirazlar ve açtığı davalardan sonra ‘istemezükçü, engel çıkartan birisi’ olarak anlatıldığını ifade eden Çakmur, “Benim bir metre arazim yok. İki yerde de kişisel menfaatlerim söz konusu değil. Ne yaparsan İzmir halkı, çocuklarımız ve torunlarımızın geleceği için yapıyorum. Verilen mahkeme kararını ben mi uyguluyorum. Ne çıkıyorsa hakimler kararı ile çıkıyor. Tek başıma müdahale mi ediyorum ki beni kötülüyorlar. Ne söylerlerse söylesinler ama ben bu yakıştırmaları kesinlikle hak etmiyorum.. Bakanlık yaptığım dönemde, belediye başkanlığı zamanında da kesinlikle menfaat uğruna asla iş yapmadım. Her zaman kamunun çıkarlarını ön planda tuttum. Benim üzerimden yargıya, hukuk sistemine birileri saldırıyor. Bana değil yargıya hakaret ediliyor” dedi.
BU KAFAYLA MI?
Halkın malı olan Basmane’deki arazinin Kültürpark ile düşünülmesi gerektiğini söyleyen Çakmur satış işleminin kanunlara aykırı olduğunu belirtti. Çakmur, “İzmir’in ortasında kamuya terk edilecek ne kadar alan var mi burası satılıyor. Çıkıp ‘ben yaptım oldu, satarım’ demekle bu işler olmaz. O zaman Kültürpark’ı da satın, oraya da bloklar dikin, AVM’leri getirin yapılaşmaya açın. Bu kafayla nasıl kenti yöneteceksiniz? Bunu kabul etmek doğru değil. Yapılanları kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Basmane Çukuru gibi itiraz ettiği Yeni Kent Merkezi’nin de tehlikeli olduğunu tekrarlayan Çakmur, “Orasının deprem bölgesinde olduğunu ben değil bilim söylüyor. Bilirkişi raporları ortadadır. Orada bir felaket olduğunda, depremde binalar yıkıldığında ve insanlar hayatını kaybettiğinde kim hesap verebilecek?. Böyle bir mantık ve anlayış olur mu” ifadelerini kullandı.
TMSF BİZİM HİSSEMİZİ SATAMAZ
Arazi üzerinde kendilerinin de hak sahibi olduğunu belirten Güçbirliği Holding Yönetimk Kurulu Başkanı Kemal Zorlu “Arazinin yüzde 50’si TMSF’nin, geri kalan bölümü ise belediyenin ve bizim. TMSF, benim onayım olmadan benim hissemi satamaz. Kendi hisselerini satabilirler, buna karışamayız. Başka biri o hisseye talip olur ve alır. Benim elimde tapum var. Haciz ya da el koyma söz konusu değil. TMSF benim de hisselerimi almış gibi belediyeden satış için izin istemiş. Biz özel protokolle arazinin yüzde 30’unda belediye hizmet binası yapmak için sözleştik. Ben buraya yatırımcı buldum. Finansman buldum. TMSF’ye müşteri de buldum. Konak Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi de planlamalara başladı. Yıllardır kangrene dönüşen sorun çözüm aşamasına gelmişken sapmamız mümkün değil. Zaten özel protokol gereği hukuken de TMSF’nin bu satış talebi mümkün değil” diye konuştu.
NELER YAŞANDI?
İzmir’in 1998 yılından bu yana tartıştığı sürecin mazisi de çok derin boyutta… EGS ve Güçbirliği Holding, 35 bin metrekarelik eski otobüs garajı arazisini eski belediye başkanlarından Burhan Özfatura zamanında satın aldı. Ardından 1998 yılında temel çukuru kazılarak işlemler başladı. Büyükşehir Belediye eski Başkanı Yüksel Çakmur’un 1999'da açtığı davada mahkeme, imar planının, kamu yararına ve imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle inşaatı durdurdu. Rahmetli Başkan Ahmet Piriştina’nın başkanlığı döneminde plan iki kez revize edildi fakat Çakmur iki planın da yürütmesini durdurdu. Son dava gerekçesinde ise bölgedeki planın fuar projesine aykırı olduğu, bölgedeki yoğunluğu artırdığı ifade edildi. Ardından Danıştay bu mahkeme kararlarını bozdu. Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu ( TMSF) , arsayı 2007 yılında satışa çıkardı. Büyükşehir Belediyesi itiraz edince, satış durduruldu. Taraflar arasında mahkemenin iptal gerekçeleri de dikkate alınarak varılan yeni anlaşma uyarınca belediye hissesinin yüzde 11’den 30’a çıkarıldı. Hisse oranı çıkartılırken tapuya kanunen yansıtılamadı. 2009 yılı Mart ayında da Büyükşehir Belediyesi’nin meclisinde yeni plan değişikliği kabul edildi. Fakat Yüksel Çakmur ve arkadaşları ile İzmir Valiliği bu plana da dava açıp iptal ettirdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun girişimleriyle 4 yıl sonra yeni plan hazırlandı. Planda, Büyükşehir Belediyesi’ne 7 bin 500 metrekare de otopark alanı öngörüldü. 2009 yılında hazırlanan son plan, Mart ayında gerçekleşecek yerel seçimler öncesi son meclis toplantısında kabul edildi. Fakat bu planın da akibeti diğer planlar gibi oldu. Çakmur ve arkadaşları 3. kez planları mahkeme kanalıyla iptal ettirdi. Aradan geçen 3.5 yıllık süreçte başka çalışma yapılmadı. Çukur, öylece dururken TMSF’nin satış girişimi ile süreç yeniden farklı boyut kazanmış oldu.