Başkan 'rapor tuttum' demişti: Hurda işiyle alakam yok!

EGEDESONSÖZ- Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy ve beraberindeki isimlerin işlemleri sürüyor.  İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün Yeşilyurt’ta bulunan Mali Suçlar Şube Müdürlüğü’ne ait yerleşkesinde gözaltında bulunan Aksoy’un ifadesi alınacak. Polis ekipleri haklarında yakalama kararı bulunan dört kişiyle ilgili arama çalışmalarını sürdürürken avukatların savcılıktan dosyanın örneğini talep ettiği öğrenildi. Savcılık, suçlamalara konu olan işlemlerle ilgili sorguya geçmeden avukatları da bilgilendirdi.

Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, soruşturma kapsamında avukatı olan Bilge Özer’e, “Ben hurda konusunda gerekli iç denetimleri yaptırdım. Verilemeyecek hesabım da yok. Burada hukuksuz bir işlem de yok” dedi. Egedesonsöz’e konuşan Özer, “Hurda meselesiyle ilgili ağırlıklı olarak yürütülen bir soruşturma. Zaten başkan da yapılanları bize anlattı. Seçilmiş bir belediye başkanını sabaha karşı evinden almak doğru değil. Bu uygulamayı daha önce Güzelbahçe’de, İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında yaptılar. Ne oldu? Hepsi beraat etti. Yıllarca bu dava süreçleri insanların tepesinde Demokles’in kılıcı gibi durdu. Belediye başkanı zaten belediyede. Kaçma şüphesi olmadığına göre davet edersiniz” dedi.

Avukat Özer, Belediye Başkanı Aksoy’un kendisine denetimini yaptırdığı hurda işi konusunda raporların bulunduğunu söylediğini anlattı. Özer, raporlarda Ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül ve Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Çakmak ile belediye avukatının imzalarının olduğunu söyledi.

Egedesonsöz’ün ulaştığı Ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül ise hurda konusunda bir rapor hazırlamadığını söyledi. Türkiye’nin alanında sayılı kamu maliyesi konusunda uzmanları arasında bulunan Bülbül, “Belediye başkanı göreve geldikten sonra ben eski yönetim ve idarenin işleriyle ilgili bir çalışma yaptım. Bir seminer için belediyeye geldiğimde bana durumu anlattılar. Belediye başkanı gelir gelmez taşınır ve taşınmaz malların kaydını istemiş. Sonra kendileri bir karşılaştırma yapmışlar. O zaman bana 13 aracın kayıp olduğunu, kayıtlarda olmadığını söylediler. Hatta demirbaşlarda olmayan bazı araçların bile vergilerini ödemişler. Ben taşınır mal yönetmeliği kapsamında çalışma yaptım. Tüm araçları ve karşılıklarını saydık. Bir araç eksikti. Onu da eksik saydıkları için bulamamışlar. Sonrasında raporu yazıp gittim. Benim söz konusu hurda meselesiyle ilgili bir tasarrufum olmamıştır” dedi.

Prof. Dr. Bülbül, hurda ve taşınır-taşınmaz mal konularını kapsayan Sayıştay raporlarının da bulunduğunu söylerken kendisinin imza attığı evraklarda “hurda” ibaresinin hiç geçmediğini söyledi. Bülbül, “Ben yaşamı boyunca yolsuzluklarla mücadele eden birisiyim. Bu konuda kitaplar yazmış, kamu kurumlarında eğitimler vermişim. Benim üç-beş kamyon ve orada işler karıştıran kişilerle bir işim olamaz. Menemen Belediyesi’ne geldiğimde başkanın kendisine görev süresi içinde geçerli olması için “hukuktan hiç ayrılma, hukukun gereğini yerine getir” diye genel bir söylemim oldu. Hurda satışı, araçların durumu, başkan yardımcısının söz konusu raporu benden sonraki iştir” ifadelerini kullandı.