Başkan Kocaoğlu’ndan göç çıkışı: Acil çözüm üretilmezse gettolar olacaktır!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası tarafından düzenlenen Dünya Şehircilik Günü kolokyumunda konuştu.

Üniversite dünyasından çok sayıda akademisyenin ve bazı ilçe belediye başkanlarının katıldığı program Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşirken Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, yerel yönetimlerin kent düzenleme çalışmaları üzerinden net mesajlar verdi.

Her yıl başka bir ilde gerçekleşen programın bu sene İzmir’de yapılması kararı alındı. Şehir Plancıları Odası’nın kolokyum etkinliği için Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) rektörlüğünden yer talep ettiği ve ret cevabı aldığı öğrenildi.

- KOCAOĞLU’NUN MHP ZİYARETİNDE İLGİNÇ DİYALOG: BEN SAYACAĞIMA SEN ŞAFAK SAYIYORSUN!

KOCAOĞLU VE GÖKÇE’YE TEŞEKKÜR!
Programda konuşan Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Orhan Sarıaltun, “Bu programı üniversiteyle birlikte yapmıştık. Üniversite ‘Oda bize desteğinden vazgeçmiştir’ açıklaması yaptı. Aslında böyle bir şey yok. Ama yer vermediler. Mekan konusunda bize destek olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe’ye, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na ve çalışanlarına teşekkür ediyorum” açıklamasını yaptı.

KHK’LI AKADEMİSYENLER VAR DİYE ÜNİVERSİTE YER VERMEDİ, ONLAR BİZİM GURURUMUZ!
TMMOB Genel Başkanı Mehmet Emin Koramaz ise, “KHK ile ihraç edilen akademisyenler bu programda var diye Dokuz Eylül Üniversitesi’nin kolokyumdan desteğini çekmesini ve mekanları kapatmasını şiddetle kınıyorum. Bizim zamanımızda üniversiteler demokrasinin beşiği ve aydınlık geleceğin umuduydu. Bu kararın kendisi bile üniversitelerin ne durumu getirildiğini, YÖK nedeniyle nasıl siyasallaştığının, bilim ve özgür düşüncenin susturulduğunun göstermesi açısından önemlidir. KHK ile ihraç edilen akademisyenler bizlerin onurudur, gururudur. Şimdiye kadar olduğu gibi bilim, teknik, barış, demokrasi, çok kültürü bir toplumu zenginlik olarak kabul etmek için, halkların kardeşliği için çalışan öğretim üyeleriyle omuz omuza durmaya devam edeceğiz” dedi.

AVRUPA’NIN 250 YILDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SANAYİLEŞMEYİ BİZ 40 SENEDE HALLETMEYE BAKTIK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da programda yaptığı konuşmada önemli ifadeler kullandı. Şehirleşmede oluşan sorunların temeline inen ve yakın tarihten örnekler veren Başkan Kocaoğlu göç üzerinden açıklama yaptı. Kocaoğlu, “1950’li yıllarda tarım, hayvancılık tukaka ilan edildi. Sanayi, kalkınma deyip, tarım ve hayvancılığı sanayiyi geliştireceğiz diye öteledik. Tarımla uğraşan insanlar yatağını, yorganını alıp kente geldi. Bu siyasi süreç dayatmadır. Bu süreç böyle başladı. Sanayileşme devam edecekti. Ama şehirleşmeyi destekleyecek kaynak üretmeye, katma değer yaratmasına tarımla devam edecekti. Sonra gecekondulaşma vs oldu. Avrupa’nın 250 yılda gerçekleştirdiği sanayileşmeyi biz 40 senede halletmeye baktık” diye konuştu.

ACİL ÇÖZÜM ÜRETİLMEZSE SURİYELİLERİN YAŞADIKLARI YERLERDE GETTOLAŞMA OLACAKTIR!
Kocaoğlu, “Bizde gettolaşma olmadı. Hiçbir şehrimizde ‘şunların semti’ gibi yaklaşımlar olmadı. Anadolu’da hamur olmuş aynı kültürden insanlar geldiler. Şimdi Suriye’den, Afrika’dan, Afganistan’dan insanlar geliyor. Esas itibariyle de Türkiye’de kalmak istemiyorlar. Gidemeyenler burada kalıyor. Denizlerde yaşadığımız faciaları hepimiz biliyoruz. Acilen çözüm üretilmezse bizim ülkemizde özellikle Suriyeli ve diğer göçmenlerin yaşadıkları yerlerde gettolaşma olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Bu büyük kentlerimizi tehdit eden önemli bir olaydır” dedi.

NİYE DAVA AÇIYORUZ?
Kocaoğlu, göç kapsamında sarf ettiği cümleler sonrasında planlama özelinde açıklamalar yaptı. Büyükşehir Belediyesi’nin zaman zaman açtığı davalara değinen Kocaoğlu, “Biz niye dava açıyoruz? Kazanma umudumuz yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi planlama birimi başkanı bu planlamaya karşı diye tarihe not düşmek için dava açıyoruz. Dava kazanma şansımız giderek sıfırlanıyor.  İzmir için öngördüğüm planlama kentsel dönüşümdür. Bu politikasıyla İzmir’in 2050 yılına kadar bir karış arsa üretmeden kentsel dönüşümden gelecek konut artışıyla beraber doğacak talebi karşılayacak rezervi vardır. Rantsal dönüşüm değil! Bina yapıp yıkmak değil” açıklamasını yaptı.

FİNANS KRİZİNDE DEĞİLİZ, ÜRETEMEME KRİZİNDEYİZ!
Ekonomik krizden dolayı konuşan Kocaoğlu, “Türkiye’de siyaset tam bir açmazdadır. Bana kim kızarsa kızsın. Belediye başkanlığında kendi irademle ayrılmak istememin bunda bir payı yoktur. Belediye başkanlığı yaptığım sürede aynı şeyleri söylemeye devam ettim. Yine söylüyorum, 5 ay sonra da söyleyeceğim. Neoliberal denilen sistem ütmek, ütülmek üzerine konumlanmıştır. Ben X gelişmiş devletim, ihracat, ithalat üretiyorum. Benim param var. Üretmediğim için para veriliyor diye bir sistem olur mu? Bugün Türkiye’de toprağını kullanmayan adama para veriliyor. Böyle bir teşvik olur mu? Üretmeme teşviki. Ne yapıyorlar? Para satıyorlar. Para kazanıyorlar. Mal satıyorlar, daha zenginleşiyorlar. Bu sistem bize uygun sistem değil. Bunun reklamını yapan ekonomistler doğru yapmıyorlar. Türkiye’de darbelerle geldik. Yine darbelerle gidiyoruz. 2000 yılında Türkiye’nin dış borcu 35 ile 45 milyar dolar civarındaydı, bugün 475 milyar dolar! Ne oldu? ‘Biz finans krizine girdik’ deniyor. Biz finans krizine girmiyoruz. Buz dağının görünen yüzü. Biz aslında üretememe krizine giriyoruz. Bizim krizimiz üretememe! Bu acı reçeteyi ölümüne tasarruf, kaynak yaratma ve üretme üzerine yok edebiliriz. Böyle yürümekten başka çaremiz yoktur” ifadelerini kullandı.

BU YEREL SEÇİMDE İKTİDARA ÇOK CİDDİ GERİ ADIM ATTIRMAZSAK 4 BUÇUK YIL SONRAKİ BAŞKANLIK SEÇİMİNİ HAYAL BİLE EDEMİYORUM
İmar affına değinen Kocaoğlu, “Başkan olmak için çıkartılan imar affının doğru bir şey olmadığı konusuna girmeyeceğim. İmar düzenlemesini nasıl altüst ettiğini konuşmayacağım. Ne zamandır imar rüşvetini ne zaman verecekler diye düşünüyordum. Seçim bununla kazanılmıştır. Bana kızma, cezalandırma kardeşim! Daha büyük problem var. Bu yerel seçimlerde muhalefet, iktidarı çok ciddi geri adım attıracak, ‘ben ne yapıyorum, koltuk altımdan kayıyor’ dedirtecek bir başarı elde etmediği zaman 4 buçuk yol sonraki başkanlık seçimini hayal bile edemiyorum. Beni eleştirmeye kalkma! Övmeye kalkma! İkisi de doğru değil. Birlik olacağız. Birbirimizin hatasına bakmayacağız. Bu cendereden başka türlü çıkmamız mümkün değil. Yerel seçimlerden sonra gelecek kriz bugüne kadar 1950’den beri yaşanan krizlerin en büyüğüdür. Bu dalga dalga gelecektir” dedi.

REKTÖRLER BELEDİYE BAŞKANLIĞINA BENDEN FAZLA HEVESLİ!
Üniversitenin mekan vermemesi hakkında konuşan Kocaoğlu, “Arkadaşlar bana mekan için teşekkür ediyorlar. Gerek yok. Ben başkan olduğum sürece her zaman belediyemizin mekanlarını odalarımıza açık tuttum. Bu böyle olmalı. Bu seçimde rektörler benden fazla belediye başkanlığına hevesli oldukları için yukarıya yaranmak için böyle bir şey yaptılar. Bunu onların siyaset aşkına vermek gerekiyor” ifadelerini kullandı.