Başkan Kocaoğlu’ndan flaş çıkış: Gün kurtuluş günüdür!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karabağlar Uzundere’de iki etap halinde gerçekleştirdiği yerinde kentsel dönüşüm projesine bu kez Karşıyaka Örnekköy’de start verdi.

Nazım Hikmet Bulvarı’nda düzenlenen 1. Etap Temel Töreni’ne katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu önemli mesajlar verdi.

Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Başkanı, İzmir eski Milletvekili Alaattin Yüksel, CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Mehmet Ayçil, Kemalpaşa Belediyesi eski Başkanı Rıdvan Karakayalı, belediye bürokratları, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, hak sahipleri ve çok sayıda partilinin de yer aldığı tören sonrasında iftar programı da gerçekleşti.

ÇOK UĞRAŞTIK, YÜZDE 100 UZLAŞARAK ZORU, ÇOK ZORU BAŞARMAYA ÇALIŞTIK VE BAŞARDIK
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu törende yaptığı konuşmada, “Kentsel dönüşüm 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde gündeme geldi ama 2009 yılında birçok büyük kentte seçim bildirgelerinde yer aldı. Yeni bir uygulama. Evet çarpık yapılar var, depreme dayanıksız yapılar var, sosyal donatı alanları, park, spor alanı, kent ormanı yok. Yok yok yok! Otopark, yol yok. O zaman kenti yeniden yapmak gerekiyor belli bölgelerimizde. 2008 yılında yaptığımız 1/25 binlik planlarda tam 14 bölgede 4 bin 500 hektar yani 45 bin dönüm alanda kentsel dönüşüm yapmak üzere çalışmalar yaptık. Önce büyükşehir belediyesi ilan ediyordu, yetki bakanlığa alındı. Büyükşehir yasasının 73’üncü maddesine göre yetki verildi. Sonra riskli yapılar, alanlar yönetmeliği çıktı. İki kanun arasında belediyeler gitti, geldi. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 6306 sayılı yasada mal sahiplerin,, tapu sahiplerini zorlayan kurallar, maddeler olduğu için o yasayı bugüne kadar hiç kullanmadık. Belediye yasasıyla yüzde 100 uzlaşarak zoru, çok zoru başarmaya çalıştık. Ve başardık. Çok uğraştık. Kentsel dönüşüm daire başkanımız, bağlı arkadaşlarımız, günlerce, saatlerce toplantılar yaptık. Adili, doğruyu, vatandaşın hakkının korunması için ne yapılması gerektiğini aradık. Öyle bir uygulama yapalım, öyle bir model geliştirelim ki bundan daha mükemmeli, vatandaşlarımızın yararına bundan daha mükemmeli olmasın. Bunu aradık. İlk meşaleyi Uzundere’nin birinci etabında yaşadık. Sonra ikinci etabı geldi. Sonra Örnekköy’deki hemşerilerimiz bize inandılar. 3’üncü ihaleye çıktık, yüklenici firmayla anlaştık, bugün temel atıyoruz” dedi.

KUYUMCU TERAZİSİNDEN DAHA HASSAS BİR TERAZİ İLE PAYLAŞTIRIYORUZ
Başkan Kocaoğlu, “Bizim kentsel dönüşüm yol haritamızın diğerlerinden farkı ne? Biz ne yapıyoruz? Bir defa; bir binanın yıkılıp aynı büyüklükte bina yapılması kentsel dönüşüm değildir. Bina yenilemektir. Çeşitli kolaylıklar gösterilerek bir taraftan bu kolaylaştırırken diğer taraftan çok tehlikeli uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Herhangi bir daire sahibiyle anlaşan, ondan satın alan ya da onunla kapalı kapılar ardında anlaşan insanlar diğer dair e sahiplerini ama izale-i şuyu ile ama başka yöntemlerle sıkıştırıp oradan büyük karlar, büyük istismarlar yapabiliyor. Biz onun için bu yöntemi hiç benimsemedik.  6306 sayılı yasanın mülkiyete, malımıza bir gasp anlamında olduğuna inanarak, bunu her platformda söyleyerek bugüne geldik. Biz ne yapıyoruz? Biz önce projeyi yapıyoruz. Daireler, dükkanlar, metrekareler, mal sahibini arsa büyüklüğü, ruhsatlı katı belli. Hepsini hesaplıyoruz. Kuyumcu terazisinden daha hassas bir terazi ile paylaştırıyoruz. Herkese eşit davranıyoruz. Uzlaşıyoruz. Hakkını veriyoruz. Mahallesinden ayrılmıyor. Komşusundan ayrılmıyor. Çocuğunu oynayacağı parkı, okuyacağı okulu, ibadet edeceği ibadethanesi, caddesi, otoparkı, kültür merkezi, spor salonu, pazaryeri dolayısıyla her türlü ihtiyacını kapsayacak bir kenti getirip yapmaya çalışıyoruz. Planın detayına indiğinizde bunların hepsini Örnekköy’deki 3 bin küsur dairesinden oluşan projede görebilirsiniz. Olanaklar nispetinde biraz daha büyük daire isteyenlere maliyet fiyatından verebileceğimiz kadarını da veriyoruz. Alt yapısını biz yapıyoruz, tapu bizden. Bütün buradaki gayrimenkulün tapusu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde. Mal sahipleri müteahhidi görmüyor, tanımıyor. İhaleye de biz çıkıyoruz. En yüksek, hesaplı fiyatı verene teslim ediyoruz. Kontrat yapıyoruz, inşaatı biz denetliyoruz. Müteahhitle yüklenici firmayı karşı karşıya getirmiyoruz. Her ikisine karşı sorumlu, hakim, hakem hakkı hukuku koruyan da biziz. İzmir büyükşehir belediyesi. Bina bittikten sonra hangi katta anlaşmışsak daireyi teslim ediyoruz, sağlıkla oturun diyoruz. Temmuz ya da Ağustos’ta Uzundere’nin birinci etabını mal sahiplerine teslim edeceğiz” açıklamasında bulundu.  

BUNDAN BÜYÜK RANT OLUR MU?
Kocaoğlu, “Kentsel dönüşüm ülkenin köyden kente göçünde zorunlu olarak doğmuştur. Akrabasının yanında başını sokacak yer yapmış, hayatını sürdürmüş. Ne ülkenin gücü yetmiş, ne yorganı sırtında gelen adamın gücü yetmiş. Şimdi büyükşehir belediyeleri, devlet bu çarpık yapıları bitirmek istiyor. Zaten o yapıların ömrü de bitmiş. Ve biz bu dönüşümü yaparken bir kuruş rant istemiyoruz. Büyükşehir belediyesi bunun organizasyonunu yaptı diye bir kuruş para pul, hiçbir şey istemiyoruz. Ne servet çıktıysa müteahhidin ihalede verdiği paranın üzerinde ne kaldıysa bunun hepsi tapu sahiplerinindir ve devam edecektir. Diyorlar ki; bize ne kalacak? Bize ne kalacak biliyor musunuz? Hemşerimizin çoluğuyla, çocuğuyla çarpık yapıda oturtmaktan kurtarmak, sağlam binalara taşımak, çocukların gelişmesinde, eğitiminde olması gereken olanakları yapıp kentlimizi mutlu etmek. Onlarla birlikte huzur içinde yaşamak. Bundan büyük rant olur mu? Bundan büyük kazanç, hedef olur mu? Bu zihniyetle çalışıyoruz” dedi.

BİR TANE YAPIYI YAPMADILAR, AMA MİKROFONU ELİNE ALINCA, AT AT AT!
Merkezi hükümetin kentsel dönüşüm uygulamalarını eleştiren Kocaoğlu, “Ülkemizde ve İzmir’de kentsel dönüşüm adı altında çeşitli uygulamalar yapılıyor. Bir tane bina yıkıp yerine bir tane sağlam bina yapmadılar bugüne kadar. Hazine arazileri üzerine siteler yaparak, inşaatını yandaşa verip, onu vatandaşa satmasını sağlayarak rant görüştüler. Bir tane binayı sağlamlaştırmadılar, bir tane kentsel dönüşüm yapmadılar. Bir vatandaşımızı depremden, sağlıksız yapıdan kurtarmadılar. Ama mikrofonu eline alıp, mindere çıkınca at at at. Atmakla olmuyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Hakikat burada. Bir defa insana, toprağa, havaya, suya rant olarak bakmayacaksın. Ülkeyi yönetiyorsun, kenti yönetiyorsun. Kendini o ülkeye, şehre vakfetmek zorundadır. Bunu yaparken rant peşinde koşmamalıdır. Koşarsa yanlış olur. Eğer para kazanmak istiyorsan, yeteneğin varsa, bu memlekette iş yaparsın. Alır satarsın. O ayrı bir şey. Eğer ben siyaset yapacağım, kentime, ülkeme, vatandaşıma hizmet edeceğim diyorsan paradan puldan çıkardan ahbap çavuş ilişkisinden, damat, enişte bacanak işinden elini ayağını çekeceksin. Ülke için çalışacaksın. Biz atamızdan, büyüklerimizden böyle gördük. Böyle devam edeceğiz” yorumunu yaptı.

GÜN KURTULUŞ GÜNÜDÜR
Kocaoğlu genel siyaset üzerine de konuşurken, “Gün dürüstlerin günü olacaktır. Gün adalet isteyenlerin günü olacaktır. Gün hak arayanların günü olacaktır. Gün dilediği gibi ibadetini yapan, dilediği gibi yaşamını sürdüren insanların günü olacaktır. Ülke çok ciddi bir darboğazdan geçiyor. Sıkıntı var. Dış politikada, ekonomide sıkıntı var. Diğerlerini saymıyorum. Ekonomi ve dış politika birbirine bağlı. Biz dış politikada Atatürk ilkelerinden ayrıldığımız andan itibaren yanlış yola saptık. Ben ülkenin bölünmesini, parçalanmasını istemiyorum. Orta doğu coğrafyasında yaşıyorum, eğer ülkemin bölünmesini istemiyorsam komşumun da ülkesinin bölünmesini istemeyeceğim. Irak, Suriye bölünürse ben komşu olarak onların bölünmemesi için mücadele etmezsem, terör örgütleriyle iş yapıp, oranın gerçek hükümetleriyle görüşmezsem o terör örgütleri bir gün gelecek benim de başıma musallat olacaktır. Dış politikada Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesindeki uygulamalara dönmesi gerekir, acilen. Türkiye’nin insanı girişken, çalışkandır. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yöneticiler, hayali projeler peşinde koşmazlarsa, ayaklarını yorganına göre uzatırlarsa, memleketi ekonomik olarak kalkındıracak projelere emek verirlerse, çalmazlarsa çaldırmazlarsa namuslarıyla çalışırlarsa bu ülke 5 senede kalkınır 10 senede en saygın ülkelerinden biri olur. Bunu nereden biliyorsun diyeceksin. Bunu İzmir’de 14 senede başardığım için biliyorum. Türkiye’nin en borçlu belediyesinden en güçlü belediyesine getirdiğim için biliyorum. Tarımda, hizmet sektöründe, turizmde kenti kalkındırdığım için yaşadığım, proje yaptığım için biliyorum. İzmir, merkezi hükümetten kanuni paradan başka bir kuruş para almadan, 11 Kilometre raylı sistemi 179 kilometreye kendi gücümüzle çıkarttığım için biliyorum. Raylı sistem kullanan vatandaş sayısını 70 bin kişiden 850 bine çıkarttığım için biliyorum. Arıtmasız kent bırakmadığım için, yarımı büyüttüğüm için biliyorum, Tire Süt Kooperatifi’nin yoğurdunu tüm Türkiye’nin en sağlıklı ürünü olduğu için biliyorum. Bayındır Hollanda’ya çiçek satıyorsa, bademli fidan üretip satıyorsa, bunları gerçekleştirdiğim için biliyorum. Zengin bir ülkede adaletli, şerefli insanların yaşadığı ülkede yaşadığım için mutluyum. Biz her türlü zorluğun altından kalacağız. Bunun için çalışıyoruz. Gün kurtuluş günüdür. Gün aydınlığa koşma günüdür. Gün memleketin tekrar onur ve şerefini kazanma günüdür” dedi.

BU KENTİ İNCE İNCE DÖŞEYECEĞİZ
Programın ev sahibi Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar ise, “Aziz Kocaoğlu’na Örnekköy’ü yeniden inşa etmesinden dolayı tüm Örnekköylüler adına teşekkür ediyorum. Türkiye’deki son dönemlerdeki en zor işlerden biri kentsel dönüşüm. Bugünkünün doğru olmadığını başladığı günden beri söylüyoruz. Anadolu Caddesi’nin altına baktığımızda eski bina yıkılıyor yerine yeni bina yapılıyor. Peki yeni binayı yaptığınızda ne kazancınız oluyor? Onun dışında kentin hiçbir kazancı yok. Aynı sokak aynı sosyal donatı alanları. Ama bugün caddenin üstüne baktığınızda Örnekköy, caddeleriyle gelişen bir hal alıyor. Bu da kentin marka değerini arttırıyor. İşte İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlayan bu gelişim projesi yıllardır pazaryerini bulamayan yurttaşlarımızın sorununu çözecek. Çocuklarımız spor yapacak alan bulamazken çağdaş tesislere kavuşacak. Hiç kimseyi üzmeden, ranttan yana değil halktan yana tavır sergileyen bir dönüşüm projesi olmuştur. Kentsel dönüşüm daire başkanlığına bu uzlaşı sürecinde gösterdiği inceliğe Biz bu kenti ince ince döşeyeceğiz ki halk kazanacak. Başka kimse kazanmayacak” diye konuştu.

İNSAN ZEKASIYLA ALAY EDİLEN 16 YIL YAŞADIK
Başkan Akpınar, “Bu bölgenin sorunları var. Burası güzel bir semt haline gelecek. Buradaki yurttaşlar evine her gün zor geliyor. Zannediyorlar ki ilçe belediyesi ya da büyükşehir belediyesi yapıyor. Bu cadde Girne bulvarına bağlanmıyor. Trafiği denetim altına alınmış. Kim diyor? Burayı karayolları diyor. Burayı onlar kapattı, açmıyor. Ankara’dan değil bırakın halkın seçtiği belediye başkanları bunun kararını versin. Dedim ki çok zor çıkıyorlar. K b herhalde birkaç site var onların yolunu açmak istiyor diyor. Gel de bir gör bakalım, insanlar evlerine giderken ne kadar zorluklar çekiyor. Binlerce kişi. Oradan bakma gel gör. Bu kenti katledenlere karşı bizim artık birlik olmamız gerekiyor. Kentsel dönüşümde nasıl birlikte hareket ediyorsak bu kenti ince ince biz döşeyebiliriz. İnsanın zekasıyla alay edilen 16 yıl yaşadık. Mavişehir’deki 30 katlı binaları ne büyükşehir ne ilçe belediye başkanı olarak ben yaptırmıyorum. İzin vermiyoruz. Planını Çevre Şehircilik Bakanlığı yaptı. Alüvyonların üstüne denizin dibine 30 katlı binaları diktiler. Ankara’daki beyler yaptı. İstanbul’u katlettik dediler. Kim katletti İstanbul’u? Biz mi? Hayır siz katlettiniz. Şimdi söz sırası bizde. Madem bu ülke kötü yönetiliyor, sandık önümüze geldi. Söz sırası sizde. Geçmişte hangi siyasi partiyi desteklediyseniz destekleyin, bugün geleceğimizi oylayacağımızı kafamıza kazıyalım. İki dudak arasındaki kent ve ülke yönetiminde her yer Mavişehir kenarları gibi olur. Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı kıyı kenarı düzenlemesinde bir gün bu beylerin yalılarını görebiliriz. İstanbul’u yaptınız ama İzmir’i yapamayacaksınız, yaptırmayacağız.” ifadelerini kullandı. 

PROJE BİLGİLERİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yerinde dönüşüm ve uzlaşı esası ile sürdürdüğü Örnekköy Kentsel Dönüşüm Projesi'ndeki yeni konutları etaplar halinde inşa edecek. Toplam 3 bin 520 konut ve 338 adet işyerinin yer aldığı 18 hektarlık proje alanında 60 metrekare (1+1) ,70 metrekare (2+1), 83 metrekare (2+1), 96 metrekare (2+1), 108 metrekare (3+1) ve 123 metrekare (3+1) olmak üzere toplam 6 ayrı konut tipi tasarlandı.

Dönüşüm bölgesinde 30 dönüm yeşil alan ve rekreasyon alanı, semt spor alanı, içinde kapalı pazar yeri ve sosyal merkez bulunan Belediye Hizmet Alanı ve 3 adet meydan ile açık ve kapalı otoparklar bulunacak. Daha önceki imar planında yer alan ilkokul ve ortaokul da 15 bin metrekare büyüklüğündeki tek bir yerde buluşturulacak.