Başkan Kocaoğlu: 14 yılda kimse önümüzde duramadı!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, meclis salonunda gerçekleşen törende belediye personelleri ve bürokratlarıyla bayramlaştı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. 

HEMŞERİLERİMİZ YÜZÜMÜZÜ AĞARTTI

Başkan Kocaoğlu, “Hepinize çok teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum. Sizlerin özverili çalışmaları sayesinde 2004 yılında çıktığımız yolculukta yatırım kapasitemizi İzmirli hemşerilimize hizmet etme çabamızı arttırarak sürdürdük. Ve bugün hangi kriterden bakarsanız bakın İzmir 14 yıl öncesine göre her bakımdan sağlıklı kalkındı, büyüdü ve birbiriyle kaynaştı. Zaten İzmir dışarıdan gelen insanlara kucak açmıştı. Çok kültürlü bir kent. Ama bu 14 yıl içinde daha bir gelişti. Hele hele etrafımıza yurt içi ve yurt dışı komşularımıza baktığımızda bunu başarmak İzmir’den başka bir kentte mümkün değildi. İzmir’in tarih boyunca gelen hoşgörüsü, İzmirlilerin hayata, yaşama, hem çalışıp hem eğlenmeye, hem gerektiğinde üzülüp hem gerektiğinde coşkuyla yürümeye alışkın hemşerilerimiz yüzümüzü ağarttı” dedi.  

BUGÜN İZMİR TARTIŞMASIZ ÜLKENİN KALKINMASINA EN FAZLA KATKI KOYAN METROPOL

Kocaoğlu, “Bugün tartışmasız İzmir Türkiye’nin en önemli, en çok sıçrama yapan, ülkenin kalkınmasına en fazla katkı koyan bir il, metropol durumuna geldi. Bunu birlikte başardık. İzmirli hemşerilerimizin desteği, bize inanması, bizi motive etmesi çok önemli etki yaptı. Biz bugün en uzak köylerimizden kent merkezine kadar, ulaşımdan, tarımın kalkınmasına, çevre yatırımlarından, sanayinin büyümesine, hizmet sektörü ve turizmde Türkiye’nin en gözde kendi olmasına varıncaya kadar çok önemli işler başardık. Belediye başkanlığı sadece belediye kanununda yazılı hizmetleri yapmak değildir. Belediye başkanları, yerel yönetimler aynı zamanda kentinin kalkınmasından da sorumludur. Bunun adı yerelde kalkınmadır diye başlattığımız çalışmalar semeresini verdi. Bugün hem ülkemizde hem Avrupa’da hem de dünyada İzmir izleniyor. Tarımda yaptığı çalışmalar, kırsalın, hayvancılığın kalkınmasında izlediğimiz yol haritaları hem ülkemizde hem dünyada örnek alınıyor. Desteklediğimiz bir kooperatifin BM tarafından dünyada en iyi kırsal kalkınma modeli seçilmesi, yine desteklediğimiz kooperatifin yine BM tarafından en iyi kooperatif uygulaması seçilmesi bunların dünya ölçeğinde genel kabul gördüğünü gösteriyor. Bunu birlikte başardık. İzmir, ülke tarımından iki buçuk kat büyüdü. Sanayide yine aynı şey. OSB ölçeğinde çevre yatırımlarını hemen hemen tamamlamış, hizmeti, üretimi geliştiriyoruz. İzmir’in sıçrama yapacağı en önemli iki sektörden sürekli söz ediyoruz. Bunlar hizmet sektörü ve turizmdir. İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin hizmet sektörü ve turizmdeki potansiyeli çok ama çok büyüktür. Biz bunun çok az bir kısmını kullanıyoruz. İstihdam yaratabilmek ve ülkemizi kalkındırmak için bu iki sektörde ciddi sıçramalar yapmamız gerekiyor. Artık sanayi istihdam üretmiyor. Emek yoğun sektörlerin dışında sanayi tesislerine, fabrikalara robotlar giriyor. Maalesef işçiler işi bırakmak durumunda kalıyor. İstihdam verecek olan kaliteli hizmet sektörü ve turizmdir. Bunları çeşitlendirdiğimizde 12 aya yaydığımızda İzmir esas büyümesini, kalkınmasını, zenginleşmesini sağlayacaktır. Çocuğunun eğitiminde Türkiye’deki her ilden fazla önem veren hemşerilerimizin çocukları da bilgi üretmek üzere İzmir’e gelmeye başladılar” açıklamasında bulundu.

GÖĞSÜMÜZÜ GERE GERE, ALNIMIZ AÇIK BİR YEREL YÖNETİCİLİK YAPTIK

Kocaoğlu, “Bundan sonra İzmir bilgi üretmede de teknolojide kullanmada da öncü bir kent olacaktır. Ülkenin kalkınmasında çok önemli bir kaldıraç görevi görecektir. Bunların hepsini birlikte başardık. Sadece ve sadece kendi kıt olanaklarımızla başardık. Hiçbir destek almadan prosedürleri bile gecikerek, büyük mücadele vererek aldığımız, imzalarını bile 2-3 yılda aldığımız projeleri sabırla, inançla yerine getirdik. Birkaç projemiz kaldı. Onlar da kısa zaman içinde yerine getirilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki mesai arkadaşlarım ve İzmirli hemşerilerimiz bu sıkıntılı 14 yılda başarmanın, yoktan var etmenin hazzını, huzurunu, mutluluğunu sürekli yaşam boyu yaşamalıdırlar. Onun için biz huzurlu bir şekilde göğsümüzü gere gere, alnımız açık bir yerel yöneticilik yaptık hep birlikte. Kim ne düşünürse düşünsün, kim ne yapmaya çalışırsa çalısın bizim sıfır hata ile çalışmamızın önünde duramadı. Bütün barikatları, engellemeleri, zorlamaları hep birlikte aştık. Bir operasyon geçirdik. Üst düzey yöneticilerimizin büyük çoğunluğu hapis yattı. Ama diğer arkadaşlarımız gece gündüz çalışarak o sıkıntılı süreçte hizmet İzmirlilere hiç aksatmadılar. Bu inançla, güvenle, birbiriniz tanımayla oluyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ailesi ve İzmirli hemşerilerimiz bunu başardı. Ondan İzmir var. Ondan İzmir yaşam felsefesinden taviz ermiyor. Ondan İzmir her türlü zorlamalara, ayak oyunlarına, manipülasyonlara rağmen dimdik yaşam felsefesini koruyarak yoluna devam ediyor. Başka bir kentte bunu bulmak çok ama çok zor, hemen hemen imkansız. Ama biz bu imkansızı başardık. Her türlü baskıya kah gülüp geçtik hak dimdik durduk ve yolumuza devam ettik. Aklın ve bilimin rehberliğinde yolumuza devam ettik. Aklın ve bilimin rehberliğinde devam edenler katılımcı yönetim anlayışıyla işini yönetenler mutlaka ve mutlaka hata payını minimuma indirecektir. Kaynakları doğru ve tasarruflu kullanacaktır. Belediye başkanı olduğum ilk ayları hatırlıyorum. Saat 02:00’ye kadar şu kadar hazine müsteşarlarının baskısıyla çalıştık. Ondan sonra çalışmaya başlıyorduk. Hemen hemen 10 senedir kapımızı hazine müsteşarlığı çalışmıyor. Biz hiç oraya gitmiyoruz. Kim müsteşar oldu kim olmadı bilmiyoruz. Çünkü sağlam kurduğumuz finans yapısıyla yolumuzda doğru gidiyoruz. Kendi göbeğimizi kendimiz kesebiliyoruz. Bunun özgürlüğü, onuru çok farklı bir duygu. Bunu hep birlikte hem belediyemize hem İzmir’e birlikte yaşattık” dedi.

NORVEÇ KADAR NÜFUSU OLAN, KOCAMAN KÖY DEDİKLERİ İZMİR’DE GÖZBEBEKLERİ OLMA NOKTASINA GELDİK

Ramazan Bayramı için dilek ve temennilerde bulunan Kocaoğlu, “Bu bayramın barış getirmesini, insanların barışmasını diliyorum. Aramızdaki kırgınlıkların, küskünlüklerin bitirilmesini diliyorum. Türkiye’deki bütün sorunların bitmesi için, komşularımızla tekrar Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği dış politika doğrultusunda yurtta sulh cihanda sulh şeklinde düzelmesini diliyorum. Dünya devletleriyle ilişkilerimizin acil olarak düzelmesini diliyorum. Dış politikada sorunlarımızın güven tesis edilerek halledilmesini diliyorum. Ekonomiyi biz her zaman düzeltiriz. Türkiye çok zengin bir ülke. Dış politikamızda problem yaşamadığımız müddetçe Türkiye 5 yılda ayağa kalkar, 10 yılda dünyanın en saygın 8-10 ülkesi arasına gelir. Ben buna yürekten inanıyorum. Bunu başarmak zor değil. Norveç kadar nüfusu olan İzmir’de biz üçüncü borçlu belediyeden, herkesin kocaman bir köy dediği, negatif sıfatlar yüklemeye çalıştığı İzmir’de gözbebeğimiz deme noktasına geldiler. Demek ki biz hep birlikte doğru yolda yürüyoruz. Hep birlikte iyi şeyler yapıyoruz. Ulaşımda yaptıklarımız. 11 kilometreden çalışan 179 kilometreye, geçtiğimiz cumartesi temelini attığımız 7.2 kilometrelik 1 milyar ihale bedelliği Narlıdere metrosuna geldik. Onay çıktığı zaman 13 kilometrelik buca metrosuna, TCDD ile birlikte yapacağımız Aliağa-Bergama-Kınık İZBAN’a varıncaya kadar hepsini yaptığımızda 250 kilometreye çıkarmış oluyoruz. Nüfusa oranlarsanız böyle bir yatırım yok. Denize baktığınızda bütün vapurlar yenilendi. Bütün otobüsler yenilendi.  Hem ekonomiyi büyütüyoruz hem hizmetleri arttırıyoruz. Her yıl İzmir gibi olsun sloganını içi boş olsun diye söylemiyoruz. 14 yıllık çabalarımız sonucunda evet Türkiye’de her yer İzmir gibi olsun diyoruz. Her yerin İzmir’i örnek alması gerektiğini söylüyoruz. Burası örnek bir kent. Bugüne kadar merkezi hükümetten alamadığız payları en kısa zamanda almak üzere ve hele hele böyle bir destek gördüğümüzde İzmir’in her sene ekonomik olarak katlanarak büyüyeceğinin de altını çizmek istiyorum.  Bayramdan sonra bir seçim var. Seçimin de ülkemize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.