Başkan Karakayalı’dan zehir zemberek sözler: Buzdağının görünen yüzü felaket!

EGEDESONSÖZ- Yerel seçim sonuçlarına göre Kemalpaşa’da bir dönem aradan sonra başkanlık koltuğuna oturan CHP’li Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı çalışmalara başladı. Belediyenin mali yapısını kontrol eden Başkan Karakayalı, nasıl bir manzarayla karşılaştığını tek tek anlattı.  SONSÖZ TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” programına katılan Karakayalı, Fatih Yapar ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Karakayalı, belediyenin an itibariyle 60 milyon borcunun bulunduğunu, belediye şirketinin net hesaplarına ise henüz ulaşamadıklarını söyledi.

KAZANMAM 4 BUÇUK YILLIK ÇALIŞMANIN ESERİDİR
31 Mart yerel seçimlere değinen Karakayalı, “İzmir’in 30 ilçesi var. En kritiği Kemalpaşa… Ben seçimi kazandım herkes şaşkınlığa uğradı, kimse beklemiyordu. ‘Orası AKP’nin kalesi’ diyorlardı. Hiç öyle bir şey yok. Ben seçimi kaybettikten 6 ay sonra çalışmaya başladım. Bu 4 buçuk yıllık çalışmanın eseridir. İlçemi hiç terk etmedim. Benim ailem orada, benim yerim orası. Öldüğüm zaman oraya gömüleceğim, mezar yerim bile hazır. Kemalpaşa’yı terk etmedim, toplumsal barışı sağladım. Herkes bana inandı, güvendi. Seçimi kazanma sebeplerim; kişisel çabam, partililerimin yanında olması ve diğer partililerin bize destek vermesidir. Kötüyü görmeden iyinin kıymeti bilinmezmiş. İnsanlar neler yapıldığını gördü. İnsanlarımız istismar edilmenin ve kul hakkı yemenin ne olduğunu farkımızı görerek anlayacak ve bilecek. Halkımız nereye para harcandığını bilecek. Bina yapmak umurumda değil. Ben önce insana yatırım yapacağım, önceliğim insandır. Ekonomik sıkıntılar var, işsizlik almış başını gitmiş. Başkanlığı kazandım gelenlerin hepsi iş için geliyor. Şimdiden 800 tane CV birikti. Bizim dar gelirli ailelerin çocuklarına yardım etmemiz lazım. Çiftçimizi rahatlatmamız lazım” dedi.

BELEDİYENİN BORCU 60 MİLYON, ŞİRKETE GİRMEDİM DAHA!
Karakayalı, önceki dönem üzerinden eleştirilerini sürdürdü ve kaldırdığı merdivene de değindi. Belediyenin mali yapısı hakkında bilgi veren Karakayalı, “Her bina yapılırken bir yangın merdiveni vardır. Bizim belediye binamızda bir filin çıkacağı yangın merdiveni vardı. Eski başkan ‘iş güvenliği’ diyor, ne alaka? Duvarı yıkmış, kapı açmış, kendisine kaçma merdiveni yapmış. Halktan kaçanın sonu bulur. O yaptı, ben yıktım. O kapılar 2024’e kadar, ben olduğum sürece açık olacak. Halk kimseye sormadan gelip oturacak. Ben halktan kaçmam, kaçanın sonu bu olur. Müthiş paralar harcadılar. Seçim öncesi taşıma yaptılar, ne oldu? Buca’dan, oradan buradan insan getirdiler. Bir evden 22 kişi çıkardık. Biz bunlara rağmen seçimi kazandık. 28 tane kiralık aracın ne işi var Kemalpaşa’da? 5-6 tanesini zor bulduk, kimin kullandığı belli değil. 105 bin TL’lik belediye kasasından her ay araç kirası için para çıkıyormuş. Mesela çöp kamyonu kiralamışlar, her gider bizden kirası 17 bin 500 TL. Özel şirketten kiralamışlar. O şirketin sahibi de belediye çalışanı. Ben bu parayla aylık taksit ödeyerek çöp arabası alırım. İş makinesi kiralamışlar, aylık 18 bin TL… Herkesin altında araç var. Bulan götürmüş. 400 bin TL civarında mazot borcumuz var. Belediyenin toplam borcu 60 milyon TL!. Bana ‘40 milyon TL’lik borç bıraktın’ diyordu, yalan söylüyordu. Belediyenin 2009’da 13-14 milyon TL borcu vardı, aynı şekilde 2014’te devretmiştim. Belediyeye üstüne 62 dönümlük yer kazandırmıştım” açıklamasını yaptı.

İSMİNİ DAHİ ANMAK İSTEMİYORUM, ÖNCEKİ BELEDİYE BAŞKANIMIZ…
 “Şirkete daha girmedim, borcunu bilmiyorum” diyen Karakayalı, “Bir Büyükşehir’den bir tane de İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş çağırdım, incelemeye bugün başlayacaklar. 2014 yılından beri işten attıkları adamların tazminatlarını ödemediler, şimdi ben ödeyeceğim. Hiçbir vergi borcu ve SSK borçlarını ödememişler. Hepsi duruyor. Yakın zamanda bize haciz gelir. 5 yıl dokunmazlar, CHP geldiğinde hemen haciz gelir. Yapılarını biliyorum. Bize bastırırlar, ‘öde’ derler. 105 bin TL ben vergi borcu ödesem zaten hepsini kapatırız, sorun değil. Haziran sonunda tüm araçların anlaşması bitiyor. Özel araçları da kaldırıyorum. Hiç kalmayacak. Buca’dan getirmiş herkesi. Bir süre Buca’da kalmış önceki belediye başkanımız, ismini dahi anmak istemiyorum. Arif Uğurli…” ifadelerini kullandı.

SARAY YAPMIŞ, BİNDALLILAR GİYDİRMİŞ, KADINLAR HİZMET EDİYOR
İlçedeki rekreasyon alanına dair konuşan Karakaylı, “Belediye kasasından 900 bin TL para aktarmışlar. Binali Yıldırım Rekreasyon alanı içine Binali Yıldırım müzesi olacakmış. O gölet tarımsal amaçlı ve benim zamanımda yapılan bir yerdir. Çiftçiler yazın su sorunu çekiyordu. Biz orayı tarımsal faaliyetler için yaptık. Orada kayıklar yüzsün diye yapılmadı. Oradan çiftçilere su vereceğim. Kayıklar batacak ya da karada yüzecek. Bana ne! İsmini değiştirmeyi düşünüyorum. Meclis karar verir. Atatürk’ün adını koymayı düşünüyorum. Rekreasyon alanı yapısını bozmayı düşünmüyorum. Biz bozmaya değil yapmaya geliyoruz. Hem çiftçi yararlanacak hem de insanlarımız yararlanacak. Derneğe aktarılan parayla Binali Yıldırım müzesi yapılacakmış. Dernek kurmuşlar. Derneklere para aktarma valilik oluruyla alıyorlar. İki kez 450 bin TL aktarmışlar. Yapılan da hiçbir şey yok. Halkıma söylüyorum; 900 bin TL nerede? Ayrıca belediyeye ait iki lojmanda başkanın şoförü ve yakınları oturmuş. Şimdi mahkemeye vereceğim rücu çıkaracağım. Yağma Hasan’ın böreği derler ya, aynen öyle. Saray yapmış, bindallılar giydirmiş, kadınlar hizmet ediyor. 2009’da 1 milyon TL’ye tamirat yaptırmıştık. Bu vatandaşımız geldi hemen orayı küçük saray yaptırdı. Halkım gitsin orayı görsün. Şatafatı görsünler. Belediyeye az gidiyormuş bu arkadaş. Bir küçük saray yapmış, yatak odaları var, içinde çalışanlar var. Bir tane Atatürk resmi yok. Janjanlı bardaklar, çatallar, resmen saray yapmış. Asla kullanmam! Çok büyük bir Abdülhamit resmi var. Atatürk ile alakası yok. Halkım gitsin, görsün karar versin. Halkın parasının çarçur edilmesine kızıyorum. Özel kaleme 3 buçuk milyon ayırıyorsun her ay. 66 bin TL’lik seccade almış. 52 bin TL’lik anahtarlık almış. Nerede bunlar? Ayıp değil mi? Sosyal marketi farklı şekilde kullanmışlar” dedi.

HEPSİNİN İŞİNE SON VERECEĞİM
Karakayalı ayrıca, “Kemalpaşa’da haksız kazanç sağlayan, bankamatik memur olan, hiçbir iş yapmadığı halde maaşı 4 bin 500, 7 bin TL olan kişilerin hepsinin işine son vereceğim. 300 kişi İŞKUR’dan adam almış, çoğu akrabası… Maaşını devlet veriyor. Seçimler öncesinde sahada çalıştırmışsın, seçimi kaybettikten sonra feshetmişsin. Gelsin çalışsınlar. Belediyeyi militanla doldurmuş. Belediyede birçok asalak var. İstanbul’da, Ankara’da ne varsa aynı şebekeyi kurmuşlar. Bunların hepsi gidecek. İşe göre adam bulacağız, adama göre iş yaratmayacağız. Para alıyorlar, ne oldukları belli değil. Bana herkes 1 ay müsaade etsin, bunların hepsini düzelteceğiz. Her müdürün altına araç vermek zorunda mısın?” açıklamasını yaptı.

SURİYELİLER GİTSİN, BARIŞ GELDİ
Karakyalı bir de, “Suriyeli levhası kalmayacak. Gönderilecek. Arapça levhalar kalmayacak, hepsini kaldıracağım. Belediye yardım yapıyor mu yapmıyor mu bilmiyorum ama bir tane yardım yapılmayacak. Yeter artık, kendi ülkelerine gitsinler, Suriye’ye barış geldi” ifadelerini kullandı.

HER AY BİLANÇOLARIMI AÇIKLAYACAĞIM
Belediyedeki AK Parti üstünlüğünü değerlendiren Karakayalı, “Belediyeleri belediye başkanları, okulları okul müdürleri yönetir. Doğru olan bir şeyi herkes kabul etmek zorundadır. İlk toplantıda, ‘meclis toplantıları canlı yayınla halka duyurulsun’ dedim, AKP’liler kabul etmedi. Neden korkuyorsunuz? Niye açık değil? Güzel, doğru olan şeye niye meclis hayır desin? Böyle olursa halka duyuracağım.  Düzgün bir şeye kimse hayır diyemez. Bilançolarımı her ay açıklayacağım. Şeffaf olacağım. Halktan bir şey saklamak yok” dedi.

PAMUKKALE’DE OTELDE DANSÖZ OYNATMAYA KADAR VARDILAR!
Belediyenin tasarruftan uzak bir yol izlediğini açıklayan Karakayalı, “Kahvaltı vermişler, 3 bin 600 kişiyi Pamukkale’ye götürmüşler. Kredi çekerek götürmüşler, borcu bize bırakmışlar. Kişi başı 100 TL çıkıyor. Fatura varsa ödeyeceğim, yoksa ödemeyeceğim, ödemeyi düşünmüyorum. Mahkemelik oluruz. Ben de götürüyordum, Çanakkale’ye götürüyordum. Memleket turu yapıyordum, sadece akaryakıta para veriyorduk. Yeme içme ve dansöz oynatmaya kadar vardılar. Bunlar dehşet şeyler değil, doğru. Hepsinin belgeleri var. İspatlarım. Vatandaş çekmiş. Bir de bunlar din üzerinden gidiyor, buna kahroluyorum. Bunların kafasının arkasında başka şeyler var. Nereden para kazanırız’ diye bakıyorlar. ‘AK Parti Kadın Kolları’na üye ol’ diyorlar. Partiye üyelik varsa indirimli faydalanma gibi ayrımcılık yapmışlar. Herkes bu belediyeden eşit faydalanmak zorunda. Kemalpaşa’da sosyal adaleti sağlayacağız. Kemalpaşa’da herkes birinci sınıf insandır. Dil, din, parti ayrılığı yok. Dershanemiz açılacak. Kapalıydı. Eğitimde fırsat eşitliğini yeniden sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

4 GÜNDEN BERİ 30 TANE DÜĞÜNE GİTTİM
Seçimi kazandığı süreçten sonraki dönemi anlatan Karakayalı, “TOKİ durdurulmuş diye duydum. Seçimden sonra mazbatamı günlerce vermediler. Avrupa seçim kuruluna gidin dedim. Daha 4 günlük belediye başkanıyım. Daha başımı kaldıramadım. Belediyenin ek birimlerini gezemedim daha. Ben çalışanımın ayağına gideceğim, daha gidemedim. Çok uyumam. Gecelere kadar çalışırım. Uykuyla geçen zaman ölü zamandır. 4 saatlik uyku insanı dinlendiriyor. Niye o zamanımı 8 saat yatakta geçireyim? Bu memleket hizmet bekliyor. 4 günden beri 30 tane düğüne gittim. Habire oynuyorum. İnsanlara dokunuyorum. İnsanlar mutlu oluyor. Böyle belediye başkanlığı yapacaksın. Bir yandan hizmet yapacaksın bir yandan dokunacaksın. Koruma ordusuyla gitmiyorum. Budur yani, nedir? Gelip geçiciyiz! Ben Kemalpaşalıyım. Ben makamı 30 yıl öncesinden biliyorum. Nedir yani! Hepimiz insanız. Basite indirgemek lazım” dedi.  

RIDVAN KARAKAYALI’NIN ORAYA HEYKELİNİ DİKMELERİ LAZIM!
İlçenin bekleyen sorunları olduğunu aktaran Karakayalı, “5 yıldan beri imar sorununu çözemediler. Kentsel dönüşümle halkı 5 yıl perişan ettiler, tedirgin oldu insanlar. ‘Büyükşehir ile beraber imar getireceğim, tapunuzu vereceğim. Kentsel dönüşümü sen yap’ dedim. İnsanlar rahatladı şimdi. Belediye para kazanma yeri değildir. Belediyeler para, itibar, mal kazandırır. Vatandaşı için çalışır. Biz hizmet kurumuyuz. Ben böyle bir şey görmedim. Para para para, rant rant rant… Başka bir şey düşünmüyorlar. 15 milyon TL’ye kongre merkezi yapıyor. Orayı okula çevireceğim. Tarım lisesi yapacağım. 100 dönüm yerim var, köylerden kalma, uygulama bahçesi yapsınlar. Ya da tarım üniversitesi olsun, gelsinler. Orada neyin kongresini yapacaksınız? İzmir’e 15 dakikalık yol Kemalpaşa… Kemalpaşa’ya organize sanayi bölgesi yapıldı. Benim sayemde oldu. Benim emeğim var. Yatıp kalkıp bana dua etsinler. Rıdvan Karakayalı’nın oraya heykelini dikmeleri lazım” ifadelerini kullandı.

HERKES HADDİNİ BİLECEK
Karakayalı kendisine küfreden personeller yollarını ayıracağını söylerken, “Bana küfreden, AKP’nin çalışanı gibi koşturan insanlar, kusura bakmasın gidecek. Ben onlarla çalışamam. Hak ettiği şekilde çalışana lafım yok. Militanlara karşıyım. Bu böyle olmaz. İşini gücünü bırak, militanca çalış, sonra ‘belediyede çalışayım’ diyeceksin. Yok öyle bir şey. Herkes haddini bilecek!” dedi. 

GÖLPARK’TA ÖLEN BALIKLARDAN BİLE BENİ SORUMLU TUTTULAR
Karakayalı yeni süreç için konuşurken, “Uluslararası çocuk şenliğini yeniden yapacağız. Dershaneyi açacağız, ‘hangi partilisin, partiye üye ol gel’ asla demeyeceğiz. Ne demek bu? İnsanların özgür iradeleri var. Hangisi hoşuna gidiyorsa gider oraya üye olur. Düğün salonlarının hepsini durumu iyi olmayanlara ücretsiz yapacağız. Spor salonlarını ücretsiz yapacağız. Sosyal marketi en kısa zamanda işler hale getireceğiz. Seçim bitti hemen kilidi vurdular. Sosyal marketi açan benim. Gölpark’ta ölen balıklardan bile beni sorumlu tuttular. Balıkların ölümünden ben nasıl sorumlu olabilirim? Dün bana 10 tane telefon geldi, ‘kalk krizi geçirmişsin’ diyorlar. Bu laflar çıkar. Öldürürler, hasta ederler, ayaklarımdan vururlar. Şimdi belediye başkanı için, ‘kaçıp gitti’ derler. Bunlar çirkin şeyler” ifadelerini kullandı.

8 BİN FARK BEKLİYORDUM
Taşıma yapılan vatandaşlara dair konuşan Karakayalı, “Kapı kapı tespit edeceğim. Ekip kuracağım. Oturmuyor. Canlarına okuyacağım. İfşa edeceğim. Basına vereceğim, yargıya vereceğim. Yargı yok mu memlekette? İzmir’de oturuyor, hiçbir şekilde ilişkisi yok, bunları tespit edin. 4 binin üzerinde bu rakam. 8 bin fark bekliyordum, olmadı. Ayıp ettik aslında” dedi.

BU DAHA BUZ DAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ
Karakayalı, “Son 3 ayı inceledim, daha bakalım neler çıkacak? 5 yılı araştıracağız bakalım, ne oluyor, ne kalıyor göreceğiz. Buz dağının görünen yüzü bunlar. Bu gemi o dağa çarparsa mahkeme yolu görünür. Ben belediye başkanlığını kaybettim, didik didik ettiler, bir şey bulamadılar. Bulsalardı yargıya gideceklerdi. Ben de bulursam gideceğim. Devri sabık yaratmak istemiyorum ama art niyet olan yerler var” ifadelerini kullandı.