Başkan Gümrükçü ‘vatandaş altınlarımız sarardı diyor' dedi… Çiğli’deki kokunun sebebi ne?

EGEDESONSÖZ- Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, SonSöz TV'de yayınlanan programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı, Türkiye ve Çiğli gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Çiğli’de uzun yıllardır etkisini sürdüren çöp temelli kötü kokunun ardından son birkaç yıldır, aynı aylarda sülfür benzeri bir kokunun yayıldığını ve çok rahatsız edici olduğunu aktaran Başkan Gümrükçü, bu kötü kokuya ilişkin yetkilileri göreve çağırdı.

İzmir’de yoğun bir tartışma konusu olan çöp tesisleriyle ilgili Harmandalı’daki tesis üzerinden değerlendirmede bulunan Başkan Gümrükçü, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“89 da projelendirilmiş, 92’de açılmış. Neredeyse 30’uncu yıl… 30 yıllık bir mevzu bu çöp. Biz önceliği çöp tesisini kaldırmak olarak koymadık. Mesela Menderes’e açılmadan Çiğli çöpünün kaldırılması çok reel değil. Biz kokuyla baş etme yönünde çalışıyoruz. Birçok ilçede tesisler açıldı, aslında İzmir’de geçmişten bugüne farklı yerlere tesisler açılması gerekiyordu fakat; Çiğli’yi Karşıyaka’ya taşıyalım, Yamanlar’a taşıyalım tartışması bize neredeyse 10 yıl kaybettirdi. Geldiğimiz noktada; Çiğli’ye gelen çöpün yüzde 10’u Bergama’ya gidiyor –yuvarlak konuşuyorum- yüzde 10’u Ödemiş’e gidiyor. Menderes de açılabilirse Çiğli’ye gelen çöp neredeyse yüzde 50 oranında azalacak ve artık Çiğli Tesisi kapanıyor diyebileceğiz hep beraber. Yeni tesislerin açılması Çiğli’nin kaderi için önemli, bu bir. İkincisi, çöp tesisini normal şartlar altında kimse istemez… Biz nasıl istemiyoruz? İstemeyenler normal şartlar altında haklıdır… Geri bir teknoloji varsa, bizdeki gibi vahşi denilebilir, enerji üretilmeyen, ekonomiye yeniden kazandırılamayan geçmişteki gibi tesislerin tamamına karşı çıkmak gerekir ya da şuraya dökelim de oradan alır şuraya götürürüz buna girmemek lazım…

İZMİR ÇÖPÜ RASYONEL OLARAK ÇİĞLİ’YE AKMAYA DEVAM EDEMEZ
Son teknoloji tesisler var, Avrupa’da görüyoruz. Menderes’te İzmir Büyükşehir Belediyesi en son teknolojinin kullanılacağı bir bölge belirledi. Belediye başkanımız da tesise verdiğini beyan etti. Başka bir alternatifi yoksa, Menderes’teki tesis İzmir’in kaderini etkileyecek. İzmir çöpü rasyonel olarak Çiğli’ye akmaya devam edemez. Dolayıyla yeni tesisler kurulması İzmir için bir zorunluluk. Gelin bizim buraya dökün desem bile olmaz, bitti yani konu 20 yıl için açılmış tesis, 10 yıl fazla gidiyor. Bu çöp sorunu ve yeni yerlerin acilen çözülmesi lazım. Menderes mi olur başka yer mi olur o ayrı bir tartışma ama son teknoloji her hangi bir çöp tesisin artı iki tane daha İzmir’de kurulması zorunlu. Çiğli’ye dökün desek dökecek yer yok. Çiğli için önemli ama İzmir’in bu çöp problemini çözmesi lazım. İstanbul’da bile birkaç tane tesis var, biz 30 ilçeyi topluyoruz sadece bir yere… Sürdürülebilirliği kalmadı acilen yeni tesisler açılması lazım.”

BAKANLIK YETKİSİNDE!
Çiğli’de son dönemde etkisini gösteren rahatsız edici bir kokunun olduğunu ve bu yönde vatandaştan tepki aldıklarını aktaran Başkan Gümrükçü, “Geçen sene de yaşadık bunu. Çiğli’nin Ataşehir, Yeni Mahalle, Evka-2, Evka-6 gibi bölgelerinde hissediliyor… Sülfür gibi bir koku var, birkaç gündür başladı. Tesadüf geçen sene de böyle Temmuz’un son haftası, Ağustos’un başı gibi başlamıştı. Ciddi bir koku. Kirlilik türleri var ve bu koku çevre kirliliğinin içinde. Bunların tamamı bakanlık yetkisinde, sonra görevlendirmeyle kanunla belediyelere veriliyor. Misal çöp yetkisi zaten biz de. Çiğli Belediyesi özelinde gürültü denetimi yetkisi de var, Çeşme’de yoktu verdiler… Koku kirliliği, ne İzmir Büyükşehir’in ne de ilçe belediyesinin yetki alanı değil. Bunun üzerine yaptırım uygulamamız ceza kesmemiz gibi durumumuz yok.

ACABA BİRİ BUNU BİLEREK Mİ YAPIYOR?
Geçtiğimiz yıl bakanlıkla da konuştuk. Belirlenemeyen bir şey oldu, Büyükşehir’in atık arıtma tesisi mi kokuyor, bizim orada 600 tane fabrika var oradan bir şey mi salıyorlar… Bunu bir çözmemiz lazım. Zaten çöpten mustariptik bir de bu çıktı. Dün bir sosyal medya sitesinde altınlarımız sarardı falan yazmışlar… İlginç bir pozisyon, doğrudur yanlıştır bilemiyorum. İzmir’e zarar veriyor. Böyle olunca da bir siyasetçi olarak ya acaba biri bunu bilerek mi yapıyor diye düşünüyorum. Kim olduğu ayrı bir şey… Geçmişte olmayan son 1-2 yıldır çıkan bir koku bu. Mesela bizim çöp 30 senedir kokuyor öyle bir şey olsa tamam diyeceğiz. Dolayısıyla bu, bu aralar çözülmesi gerekir… Cuma günü meclis de var, meclisten geçti ama eğer devam ederse; bir araştırma grubu oluşturacağım ilçede. Bu konunun kaynağı nedir? Bütün herkes gelsin. Bu Çiğli’nin çöp tesisinden de öncelikli bir konusu. Camı açamıyorsunuz… Anlatılmaz yaşanır. Bunu bir şekilde çözmemiz, bunun için de tespit etmemiz lazım” diye konuştu.

BİZ ZATEN BUNU SÖYLEMİŞTİK…
Meclis toplantısından geçen Kuş Birliği, Gediz Birliği olsun önerisinin detaylarının sorulması üzerine konuşan Başkan Gümrükçü, “Ben 2019 Temmuz’unda Gediz Nehri’nin kirliliğine ve İzmir’e etkisine dikkat çekmek ve bu konu üzerinde yerel yönetimlerinde söz sahibi olabilmesini sağlamak amacıyla bir öneri attım ortaya, 100’üncü gün toplantısında. Dedik ki Gediz’e kıyısı olan belediyeler, birleşsinler bir Gediz Belediyeler Birliği kurulsun. Büyükşehir başkanımız Tunç Soyer de bu konu üzerine eğilince, o da ciddi bir çalışma yaptı, yerinde tespitleri oldu ve bu konu yeniden gündeme geldi… Tunç Başkan, Ege Belediyeler Birliği Başkanı, Ege Belediyeler Birliği de Gediz’in kapsamında. Geçen mecliste Hüsnü Boztepe, bir öneri getirdi Gediz Belediyeler Birliği’nin kurulması noktasında… Biz zaten bunu söylemiştik dedik kendisine, farklı bir şey söyledi. İzkuş var, genişletilsin zaten Kuş Cenneti Gediz Deltası’nın bittiği nokta ayrıca 4 belediyeden oluşuyor. Biz bunu Gediz boyutuyla genişletelim, eski protokolün yenilenmesi var ya gündemde, onu da yine Orman Bakanlığı’nın yetkisinde bırakalım. Bütün Gediz için konuşalım önerisiyle geldi. Ben de şaşırdım, önemli bir de nokta. Ciddiye alınması gerekir diye düşünüyorum. İlk fırsatta Tunç Soyer Başkanımıza konuyu gündeme getireceğiz. Hüsnü Bey de büyükşehir meclisinde gündeme getirecektir diye düşünüyorum.

Biz; Katip Çelebi Üniversitesi, İzmir Ekolojik Denge Derneği, Çiğli Belediyesi ve bir de özel sektör firmasının desteğiyle bir protokol yaptık. Nehrin kirlilik ölçümlerini saptayıp, yerinde gözlem yapacağız. Testler, örnekler alacağız; yaptığımız değerlendirmeyi bakanlık ve kamuoyuyla paylaşacağız. Böyle bir çalışma içerisindeyiz ama tabi kendi görev alanımız olan kısmında. Gediz’in bütünün kirliliği başka başka yerlerden oluyor. Ciddi bir tarımsal sıkıntı yaratıyor. Gediz’in körfezi kirlettiği ciddi bir tartışma. Oradan aldığımız örneklerle Gediz, Körfezi kirletiyor mu kirletmiyor mu göreceğiz. Hüsnü Bey kirletmiyor diyor, biz kirletiyor diyoruz” dedi.

ÖNCE DENİZE ULAŞALIM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’de yüzme hedefiyle ilgili, “Siz de Soyer’e eşlik edecek misiniz?” sorusuna Başkan Gümrükçü, “Önce bir Çiğli’nin sorununu çözelim, Bostanlı sahili gibi erişilebilir bir sahilimiz olsun, ondan sonra yüzme konusuna geliriz… Önce denize ulaşalım sonra ayağımızı sokarız”  sözleriyle yanıt verdi.

ÇİĞLİ’NİN SAHİLE KIYISI OLACAK!
Mavişehir’in devamında bulunan ve Çiğli sınırları içerisinde yer alan bölgenin imar planları hakkında konuşan Başkan Gümrükçü, “20-25 yıllık bir sorun. Tamamı özel mülkiyet, devletin arsaları da var ama neredeyse tamamı özel mülkiyet. 2 tane bina var orada; 20 yıla yakın süredir duruyor, kabası bitmiş halde. Çiğli’nin denizle buluşacağı nokta. Bostanlı gibi bir ortam sadece orada var… 2 yıldır bu işi çalışıyoruz, çok iyi bir noktaya geldik. Umuyorum yakın zamanda bir müjdeyle uyanırız. Ne zaman derseniz, bu sene sonuna kadar bunu çözmemiz lazım. Büyükşehir belediye başkanımızla konuştuk bu bölgeyi o da istiyor, alan belirledik. Biz 1 metre önermiştik o daha büyük bir sahil yapalım dedi. Yürüyüş yolları, sahil yolları olacak.  Zemin artı 5 kat olacak. Çalışmamız umarım yılbaşından önce sonuçlanır. Ortak konsensüs halinde götürüyoruz süreci. Bakanlık onaylayacak. Çiğli’nin sahile kıyısı orası olacak” diye konuştu.

İZMİR’E HİTAP EDEBİLECEK BİR YER
Sasalı’daki imar planlarıyla ilgili düzenleme konusunda “2 bölge var hepsi imarlı yerler ama 18 uygulaması yapılmamıştı” diyen Başkan Gümrükçü, “İkisi de ret edilmişti, ikisini de yeniden yaptık yolladık. Çiğli’den geçti, eğer uygun yaptıysak büyükşehir de onaylayacaktır. Çiğli’nin vizyonunda çok önemli bir yer olacak. Orası çok önemli bir yer; doğal üretim merkezi, Kuş Cenneti, 300’e yakın kuş türü var, Tuzla var, devamında azmakların aktığı doğal güzellikler var. Hemen arkasından doğal yaşam parkı var, geçen ay açılan İklim Duyarlılığı Tarım Enstitüsü var. Yolun öbür tarafından tarımsal üretim yapıldığı yerler var. Bir metropolün içinde bunca şeyin olduğu dünyada tek alan olabilir. Gözümüz gibi bakmamız gereken bir yer. İlçe belediyesi olarak bu alanın korunması ve çok boyutlu bir şekilde İzmir halkına kazandırılması için çalışıyoruz. Sasalı’nın hemen yanında Kaklıç var,orası için bir ekoloji köy düşüncemiz var… Kaklıç ekmeği meşhurdur, enginar altyapısı var, deniz börülcesinin merkezidir Çiğli… Bunların hepsinin bir arada yaşanabileceği bir bölge orası, az sayıda insanla yerleşim olarak; bütün İzmir’e hitap edebilecek bir yer.

YARIMADA’NIN HAVALİMANI KAYNAĞI ÇİĞLİ’DE DEĞERLENDİRİLEBİLİR
AK Parti’nin önerisi, millet bahçesi var, 2.8 milyon metrekarelik bir alan. Daha bizimle paylaşmadılar. 2018’de önerilmişti AK Parti, ben de desteklediğimi söylemiştim. Bu alan olursa İzmir kazanır. Bir de bunu destekleyen bir havaalanı olursa, bütün İzmir’in kuzeyini etkileyen bir bölgesel odak olarak Çiğli’yi konumlandırabiliriz. Havalimanı bölgenin de ihtiyacı. Çiğli’den başlayarak Bakırçay’a kadar ki bölgenin nüfusunun 1 buçuk milyona yaklaşması söz konusu, Çandarlı’da bir liman, çeşitli bölgede organize sanayi bölgeleri, böyle bir yerde hava ulaşımı olmazsa olmaz. Bergama’nın da tarihi bir özelliği var, kaplıcaları var. Tarım, turizm, ticaret, sanayinin iç içe geçtiği bölgede bir havalimanı olması kaçınılmaz. Hatta bence yarımadaya yapılacak havaalanından daha öncelikli. Oraya yapılacaktı iptal oldu, kaynak bize doğru değerlendirilebilir” dedi.

ÇÖP TESİSİ ARTIK KAYMIYOR!
Çiğli’de 8-9 ana başlıkları olduğunu belirten Başkan Gümrükçü, bu başlıklar ve ilgili süreçlerle ilgili şu bilgileri verdi:

“Harmandalı’da kayan alanda Büyükşehir konuyu uzmanlara ihale etti. Orada bir sondaj ve inceleme çalışması var. Sondajın sonuçlarına teknik rapor oluşacak, bize söyledikleri Ağustos 15-Eylül 15 arasındaki bir periyotta neden kaydığı, nasıl kaydığı, nasıl durdurulur, ne yapmak gerekir noktasında bir çalışma olacak, bu toprak kaymasıyla ilgili. İki, geçmişten başlayan çöp tesisinin kaymasıyla ilgili bir konu vardı, fore kazık çakılması işlemi yaklaşık 15 gün önce bitti. Çöp tesisi kayıyor mu, kaymıyor mu tartışması kapandı diyebiliriz. Dolayısıyla artık sadece toprak kaymasıyla karşı karşıyayız, kaymanın olduğu bölge de imarsız bir bölge. Bu raporların sonrasında oturacak, konuşacağız. Bakanlıkla görüşüyoruz, afet bölgesi ilan edilmesini talep etmiştim. Karşılık görmedi. Burayı riskli alan ilan etsek mi etmesek mi diyaloğu üzerinde çalışıyoruz. Konu gündemimizde ama önce bir bilimsel raporun oluşması lazım.

MÜJDEYİ TUNÇ SOYER VERECEK
Güzeltepe’nin kentsel dönüşümü, en yakın zamanda en tepedeki bölge için birinci etap diyebiliriz; bu ay içerisinde büyükşehir belediye başkanımız açıklama yapacak. Açıklamak başkanımıza kalsın… Uzay Müzesi’ni eğitim dönemine paralel hayata geçirmiş oluruz, Ekim’i bulur… Ataşehir’in imarıyla ilgili bir revizyon çalışmamız var, muhtemelen eylül ayında meclis gündemine alacağız. Köyiçi’nde  sahada bir anket çalışması yapıldı; 1500 hanenin 500’üne birebir ulaşıldı. Bence yeterli olmuştur, 3’te 1 çok büyük bir sayı. Eylül-Ekim gibi o işleri de masaya yatıracağız.  Harmandalı’daki gibi etap etap çalışacağız. Balatçık pazaryerinin ihalesini yaptık, imalat herhalde 15 Ağustos gibi başlar.”

POLİTİKACININ ÖNÜNE HEDEF KOYMASI LAZIM
Belediye başkanlığı görevi süresinde iki buçuk yıla doğru giderken, geleceğe yönelik hedeflerinden bahsederek bir dönem daha aday olmak istediğini belirten Başkan Gümrükçü, “Ben ilk gün söyledim. Bir kere zaten herkes takdir edecektir ki; bu görev 2 yıl yapılması gereken bir görev. İlk 2 yıl siz kuruma alışıyorsunuz, kurum size alışıyor. Değişikliklerinizi yapıyorsunuz, konular oturuyor. Ondan sonra yatırım programı ve mali kaynak geliştirme çalışmaları başlıyor. Projelendirmesi, temel atması zaten dördüncü yıla falan yeni yeni oturmaya başlıyor. Bunların süreçleri artı, kurumda yaptığınız çalışmalar, kentle ilgili kurduğunuz projeler; mesela Çiğli’yi bölgesel merkez yapacağız. Bunların oturması için 2’nci dönem olsun ki sürekliliği olsun devam etsin. Rahmetli Ensar Bulut 2’nci dönemin 6’ncı ayında vefat etti. Dolayısıyla Çiğli’de üst üste iki dönem bir belediye başkanı görev yapmış olsaydı belki de bu kadar geçmişten kalan sorunlarla uğraşmazdık. Bu bütün belediyelerle ilgili bir şey. Ben zaten siyasi bir hedef olarak bunu koydum. Politikacının önüne hedef koyması lazım. Ben 5 sene yapayım da gideyim gibi düşüncem yok. Atandık bu iş 2 dönem yapılması gerekir dedik, 2 kere yapan kimse olmadığı için Utku Gümrükçü’nün de iddiayı ortaya koyması gerekiyor dedik. Öyle de yürüyoruz. Bizim yapacağım çalışma umarım halk tarafından kabul olur, CHP yeniden bize takdir eder... Biz isteriz, yeniden verirler vermezler takdir her iki tarafındır ama teraziye ağır basabilmek için gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz” dedi.

CHP’NİN DOĞAL ADAYI KILIÇDAROĞLU’DUR!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacak isim konusunda CHP’nin doğal adayının Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu aktaran Başkan Gümrükçü, şu sözleri söyledi:

“Doğrusu tüm siyasi partiler için genel başkanın, cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Bu ittifaklar olmasa yani geçmiş için söylüyorum... Dolasıyla CHP’nin doğal adayı Kılıçdaroğlu’dur. Fakat partiyi yöneten kendisi olduğu için bir, belirli ittifak siyasetleri olduğu için iki, kendi ve ailesinin tercihini ortaya koyacaktır ki takdir onundur. O ben aday değilim dediği noktada elbette ki başka aday arayışlarına kendisi de dahil olmak üzere girilecektir ama CHP’nin doğal adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Şimdi ittifak olduğu için tabi ki Meral Hanım geçen dönem cumhurbaşkanı adayı oldu. Biz başka bir arkadaşı aday gösterdik, bu dengeler daha farklı hesaplar, matematikler… En doğru kararı sayın genel başkanın vereceğine inanıyorum. İstanbul’u ve Ankara’yı kazanan Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Yaptığı aday tercihleri ve ortaya koyduğu strateji ile ittifak süreçleriyle. Onun dışında hiçbir siyasetçi bu başarıyı göstermezdi. Bugün de alacağı kararlarla en doğrusunu yapacağına inancım tam. Umuyorum ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde millet ittifakından bir cumhurbaşkanımız seçilecektir. Onun da kararını mevcut merkez yönetim kurulu ve yerel seçimleri CHP’ye kazandıran Kemal Kılıçdaroğlu verecektir ama doğal aday Kemal Bey’dir. Bize sorarlarsa biz kendisinin aday olmasını isteriz.”

BUGÜN YARIN TATLIYA BAĞLARIZ
Çiğli’de işçilerin gerçekleştirdiği eylemle ilgili “Bir günlük bir alevlenme diyelim ona” diyen Başkan Gümrükçü, toplu sözleşmelerle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bizim orasını bilenler bilir, bir anda bir parlar, sonra söner. Toplu sözleşme görüşmeleri var ama sendika, İçişleri Bakanlığı tarafından iş yerinde yetkili sendika olma unvanını kaybetti. Ama iş yerinde üyeleri var. Çiğli Belediyesi işin tarafı fakat oradaki görüşme belediyenin ana hizmet konusu değil. Bu bizim kafeteryalarımızı işlettiğimiz, Çiğli Gıda adlı bir şirket var onun konusu. Orada bir aksaklık oldu, çözdük. Bugün yarın tatlıya bağlarız herhalde. Toplu sözleşme imzalanacak tabi, eski toplu sözleşmeyi yenileyelim diye konuşuyoruz. Sendika yetkiyi kaybedince ya uluslararası hukuka dayanarak yürüyeceğiz ya da mevcut sözleşmenin süresini uzatacağız. Öyle konuştuk DİSK ile… 150-200 arası işçi faydalanacak bu durumdan.”

ÇİĞLİ’DE BÜTÇEYİ ARTTIRDIK!
Çiğli’de toplu işten çıkarmalar oldu yönündeki iddialara yanıt veren Başkan Gümrükçü, “Devamsızlık, disiplinsizlik olanlar vardı. İlk geldiğimizde 100’ün üzerinde personel alınmıştı, belli bir kısmında akraba ilişkilerinden kaynaklıydı onları çıkardık. Zaten niye sıkıntı yaşıyor Çiğli Gıda? Bir, pandemi var bir yıldır işletme kapalı. İki, 100 kişi olması gereken personel sayısı 200. Bunlar da seçim zamanında alınan arkadaşlar. Biz bu işleri çözmeye çalışırken bu sorunları yaşıyoruz. Bizden kaynaklı bir problem değil. Bu mecliste de bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz; Cuma akşamı karara bağlarız diye umuyorum. Şirketin ekonomik yapısını güçlendirmek için bazılarını belediye hizmet alanlarında görevlendireceğiz. Bir kısmını da halledeceğiz, bir nakit desteği sağlayacağız şirkete… Belediyeyi oturttuk gibi duruyor. 165 milyondan aldığımız bütçeyi 218 milyona çıkardık. Fakat bu pandemi bizi bu noktada zorladı. Sanıyorum seneye Çiğli Gıda’yı da düze çıkarmış oluruz…” dedi.

BİRAZ İŞİMİZ ZOR…
Başkan Gümrükçü, belediyenin borç yapılanması hakkında “Belediyenin borcunu yapılandırınca elimize çok bir şey geçmiyor demiştik. 10 yıla bölünmesinden kaynaklı bazı avantajlarımız var. biz aynı şeyi kamu şirketleri için de istiyoruz. Belediye şirketlerini normal şirket gibi değerlendiriyor. Kamu kurumlarına 10 yıl vade yapıyor yapılandırmada… Mesela Çiğli Belediyesi’nin vergi borcunu 10 yıla bölüyoruz ama Çiğli Belediye şirketinin vergi borcunu 36 aya bölüyoruz. Biz bu konuyla ilgili önerimizi yaptık. Umuyorum çözülür yoksa bu belediye şirketleri sorunu Türkiye’nin genel bir sorunu kimse bunları çözemez. Bu kamu borcundan kurtulamazsak… Belediye başkanlığı kolay iş değil, yüzlerce kanun ve yönetmelik var. Bunların içinde başımızı belaya sokmadan, hem halka hizmet etmeye çalışıyoruz hem de personele maaş ödemeye çalışıyoruz. Biraz işimiz zor yani” diye konuştu.

Geçmişten gelen Çiğli Belediyesi’nde işçiler maaşlarını tam alamıyor algısıyla ilgili Başkan Gümrükçü, “Biz de böyle bir maaş alamama yok. Dönemsel olur, bir yerden bir para gelecektir o 3 gündür gecikir ama onun dışında bir sıkıntı yaşamıyoruz” dedi.

MOTİVASYONUMU BOZMAK İSTEMİYORUM
Belediyenin toplam borcu hakkında, “Vallahi hesaplamadım, korkuyorum hesaplamaya…” diyen Başkan Gümrükçü, “Piyasa borcumuz yok. Sayıştay’ın, belediyenin, plan bütçe komisyonunun raporları var… 500 milyon civarında bir rakam var da günceline bakmaya çekiniyorum. Her yıl zaten bütçede konuşuluyor. Hepsi rakamlarla ortada. Sürekli kendini güncelliyor; sigorta, vergi borcu belediye şirketinin… O yüzden çok motivasyonumu bozmak istemiyorum” ifadelerini kullandı.

HACİZSİZ MÜLKİYETİMİZ YOK!
Meclis kararlarında yer alan; Milli Eğitim okulu, sağlık ocağı, hastane yerlerinin mülkiyetinin belediyede olması ve bu yerlerin kurumlara tahsis edilmesi, devlete olan vergi borçlarından düşülmesi talebi hakkında konuşan Başkan Gümrükçü, konuyla ilgili şu sözleri söyledi:

 “Burada tabi ki siyaset devreye giriyordur ama burada kamunun o arsaları almasında ya da borçtan düşmesinde öncelik, kamunun onu kendi yatırım programına alıp almaması olabilir. Yani devlet eğer oraya sağlık ocağı yapmayacaksa onu üzerine almanın bir manası yok diye de değerlendiriyor olabilir, çok hakim olmadığım bir konu biz de yeni başlıyoruz. Bizimkilerin tamamında haciz var; belediyenin binasında, arabasında, kamyonunda, arsasında… Hacizsiz hiçbir mülkiyetimiz yok dolayısıyla onu satıp, başka belediyelerde olduğu gibi bir gelir elde etme durumumuz da yok. Satış yaptığında aynı şekilde borçtan düşüyor. Böyle olacağına biz bu arsaları özel sektöre vesaireye vereceğimize, biz dedik ki; bunları devletimiz alsın, Çiğli’nin ihtiyaçları var onlar karşılansın… Biz de bunlara kolaylık sağlayalım, belediyenin mülkiyeti sonuçta benim değil, benim olsa ben bağışlarım. Çiğli halkının mülkiyeti bunlar, belli bir oran karşılığında para talep etmeden; vergi ve sigorta borçlarından düşülecek şekilde yapabilirsek hem Çiğli halkı kazanır hem Çiğli Belediyesi hem de devletimiz kazanır. Kazan kazan kazan durumunda olur. Biz de biraz bu borçları hafifletmiş oluruz.”

ÖNCELİĞİMİZ YANGINI SÖNDÜRMEK
Çiğli Belediyesi olarak yangın bölgelerinde ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini belirten Başkan Gümrükçü, “Yangından zarar gören vatandaşların ihtiyaçları farklıdır. Onlar evlerinin tamir edilmesini; kuru gıda, buzdolabı, beyaz eşya ihtiyacı var. Artvin’de mesela evi yeniden düzenlemek gerekiyor. 250-260 civarındaki hane selden zarar gördü ama bu yangın başka. Önceliğimiz yangını söndürmek. Dolayısıyla sahada görevli personelin ihtiyacı olan malzemeleri temin etmemiz lazım. Geçen hafta cumartesi günü benim de kafam karışıktı, konuştuk arkadaşlarla; yanmaz eldiven ihtiyacı var dediler, gönüllülerle organize edip 400 civarı eldiveni Cumartesi akşamı Marmaris bölgesine teslim ettik. Dolayısıyla asıl ihtiyaç yangın söndürme ekipmanı. Yangın söndürme personelinin yangına karşı kişisel koruyucu ekipman ihtiyaçları var, onları toplar da gönderebilirsek şu akut durumda dayanışma sergilemiş oluruz. Bununla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir merkezi var, bütün belediyelerimiz her türlü yardımları toplar gerek AFAD’a gerek kendimiz ulaştırırız” dedi.

AÇIKLAMAYI DOĞRU BULUYORUM
CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlarının yaptığı ortak çağrı hakkında konuşan Başkan Gümrükçü, “Şehir içindeki yangınlarda görev itfaiyede. İtfaiyeler de büyükşehir belediyelerine bağlı. Dolayısıyla yangın aslında büyükşehir belediyelerinin konusu… Konu orman yangını olduğunda da Tarım ve Orman Bakanlığı devreye giriyor. Yani bir işbirliğine açık olmak gerekiyor. Yerel yönetimlerle, genel yönetimin bir eşgüdüm sağlaması lazım. Olan zaten hepimize oluyor. Hem kendimiz hem de geleceğimiz zarar görüyor.  Dayanışma halinde bu tip krizlerden el birliği verirsek daha iyi olur diye düşünüyorum. O nedenle büyükşehir başkanlarının da açıklamasını doğru buluyorum. Umarım karşılığını bulur” diye konuştu.

CHP’li belediyelerin daha önceleri yaşadığı hükümet tarafından toplantılara veya toplanmalara davet edilmeme, dahil edilmeme durumuyla ilgili  “Muğla’da yaşadık bunu bizler de” diyen Başkan Gümrükçü, “Sanıyorum büyükşehir belediye başkanını davet etmişler ama Marmaris yanıyor, Marmaris belediye başkanı davet edilmemiş gibi şeyler oluşuyor. Bu diyaloğun arttırılması herkes için faydalı” dedi.

SABOTAJ İDDİASI İÇİN NE DEDİ?
Yangınların çıkış nedeniyle ilgili sabotaj iddiasını değerlendiren Başkan Gümrükçü, “Şimdi yangının üç sebebi olabilir. Birinci sebebi, küresel ısınmadan kaynaklı doğal yangın durumu oluşabilir. Artık bundan sonra bu doğal yangınları sık sık yaşayacağız, bilim insanlarının söyledikleri bu yönde… İkincisi; bazı rantçı arkadaşlar var, o bölgeyi yakarak kendilerine otel yeri yapmaya çalışıyorlar. Hem kendi hem de çocuklarımızın geleceğini maalesef rant uğruna heba ediyorlar. Bir de bu işin siyasal boyutu var. Bazı terör örgütleri bu tür yangınlarla kendi propagandalarını yapmaya çalışıyor. Sonrasında mesela hayır, o yapmamıştır diyorsunuz ama örgüt çıkıyor kabul ediyor. Bunun için kurulduğu iddia edilen örgütlerin altında birimler var. Ateşin Çocukları diye bir yapılanma varmış duyduğum kadarıyla… dolayısıyla 3 sebebi var ama bugün önceliğimiz kim yaktıdan çok bence yangını söndürmek olmalı. Ondan sonra bunun peşine mutlaka düşmemiz lazım. Terörse terörle mücadele etmemiz, rantsa rantçılarla mücadele etmemiz lazım. İklim değişikliğiyle zaten dünyanın mücadele etmesi lazım. dolayısıyla önceliğimiz yangını söndürmek olması gerekiyor.

Bir de İzmir’le ilgili noktada; bu bir güvenlik meselesiyse eğer, terörden kaynaklıysa; devletin ilgili organlarının buna acilen İzmir özelinde bir göz atması lazım. Bir güvenlik sorunu bu. Aynı şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin de olası bir İzmir yangınına Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yapmasında fayda görüyorum. Neyimiz var neyimiz yok görmemiz gerekiyor. Dün gördüm, İzmir Büyükşehir Belediyesi 60 tane yangın için su tankeri almış yeni. Eskiler ne oldu? İl Özel İdare’nin dağıttıkları vardı, bütün köy muhtarlıklarına temsil edilmişti; durumlarının kontrol edilmesi lazım” açıklamalarında bulundu.