Başkan Engin’den mesaj yağmuru!

EGEDESONSÖZ- Narlıdere Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Ali Engin, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına konuk oldu ve açıklamalarda bulundu. Belediye Başkanı Engin, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında göreve gelmesiyle birlikte ilçede yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler sundu.

Mali tablo üzerinden önemli açıklamalar yapan Başkan Engin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İnciraltı imar planları, kentsel dönüşüm, Kültürpark revizyonu ve CHP’de start alacak olağan kurultay sürecine ilişkin net mesajlar verdi.

Geçmiş yıllarda partide il başkanlığı yapan Engin kongreler noktasında tecrübeli olduğunu söylerken mevcut İl Başkanı Deniz Yücel’i başarılı bulduğunu aktardı. Parti aleyhinde çalışanlar için de net ifadeler kullanan Engin, “Müdahale etmem itiraz ederim” çıkışına imza attı.

MÜDAHALE ETMEYECEĞİM, İTİRAZ EDECEĞİM!
Belediye başkanı olarak parti içi yarış sürecine müdahale etmeyi düşünmediğini vurgulayan Engin, “Bir yığın proje ve iş var şehri bekleyen. Ben il başkanlığı yaptım, çok kongreye katıldım. Bu işlere aşırı müdahale etmemiz doğru. Bizim işimiz icraat yapmak. AKP’ye de çok laf yetiştirmeyeceğiz, parti içinde de çok kongre hazırlığı yapmayacağız. Biz hareketli bir partiyiz. İçimizde yarış var dinamizm var. 30 yıl sonra bir şey oldu. İktidar olduk. Nüfusumuzun büyük bölümünde iktidardayız. 2 yıl sonra da yüzde 99 genelde iktidar olacağız. O oyun hepsi bizim değil. Buna uygun davranılmalı. Buna uygun örgütlenmeye gidilmeli, buna uygun bir parti programı yazılmalı ki hazırlık var. Parti bunu yapacak bu dönem. Bu konuda belediye başkanları olarak Kemal Kılıçdaroğlu’na destek olacağız. Partiye oy vermemiş, dışlayıcı kişilerin partiyi yönetmesine itiraz etmeliyiz. Ben edeceğim! Müdahale etmeyeceğim itiraz edeceğim. Ben zaten yönetmek, uğraşmak istemiyorum. Benim işim başımdan aşkın” dedi.

DENİZ YÜCEL BAŞARILI, İŞİNİ İYİ YAPTI, UZLAŞI ADAY OLUR, DEVAM ETMESİ PARTİMİZ LEHİNEDİR!
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Afyon’daki yerel yönetimler kampının basına kapalı bölümünde belediye başkanlarına yönelttiği, ‘İl ve ilçe kongrelerinde tek, uzlaşı aday olsun’ isteğine değinen Engin İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’den övgüyle bahsetti. Engin, “İl başkanımız çok başarılı. Genç, hukukçu, 2-3 kuşak CHP’li, işini iyi yaptı. Ben karar verici değilim. Delegeler, genel başkanımız karar verecek. Şartlar uygun olursa devam etmesi partimizin lehine. Ama deniz olsun, Ahmet olsun diyemem. Buna delegeler karar verecek. Genel başkanımızın tek aday dediği, uzlaşma! İzmir’de uzlaşı olur bence. Niye olmasın? Yüzde 60’a yakın oy alıyoruz. Toplumsal uzlaşı da var. Değerler üzerinden uzlaşmışız. Parti içinde de öyle. Vatandaşı üzmesinler. Partinin aleyhine çalışan adamlar göreceksiniz kongre sürecine dahil olacaklar. Bürolar açmışlar. Buna mı müsaade edeceğiz? Bu mudur demokrasi, Atatürkçülük? Toplumu üzmemek lazım. toplum bunlara rağmen CHP’ye oy verdi. Bunlar CHP’ye oy vermeyin dedi. Bunlar mı kazanacak yoksa kutuplaşma yok olsun diyen insanlar mı partide görev alacak? Ben müdahale etmeyi düşünmüyorum, doğru da bulmuyorum. Bütün bunları partililerimiz, delegeler dikkate almayacak mı? Bu birlikteliği, HDP’den, İYİ Parti’den, AKP’den gelen oyu pamuklara sarmamız lazım. Deniz Yücel doğru yapmıştır, doğruyu desteklemek lazım. Eleştirilebilirsiniz, hedef olabilirsiniz ama doğruyu yapmaktan korkmamak lazım” açıklamasında bulundu.

PARTİNİN VİCDANI VE HAFIZASI ADİL OLACAKTIR!
İl eski Başkanı Kemal Karataş, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ gibi isimler için başlatılan disiplin süreçlerini değerlendiren Engin, “Partinin vicdanının, hafızasının adil olacağını, bunu en iyi şekilde çözeceğine inanıyorum. Ben il başkanıyken şahsıma yapılan hareketleri bile disipline vermedim. Ama bu onların haklı olduğu anlamına gelmez” dedi.

GELDİĞİMDEN BERİ HERKES MAAŞINI DÜZENLİ OLARAK ALIYOR
Belediyenin mali yapısının düzgün olduğunu ifade eden Engin, “Kaynaklarla projeler doğru orantılı olmalı. 10 yıl sonra yapacağınız şeyi bugün yapmamalısınız. Bizim projelerimiz 5 yıla oranlı. Bütçemizi ve harcamalarımızı yaparken tüketim üzerinden, büyüklük üzerinden değil, yarış üzerinden değil, ihtiyaca göre yapmamız lazım. Diğeri bizi batırır. Mevcudu korumalıyız. Makam aracı yerine kendi aracımı kullanıyorum. Çalışanlarıma mesaj vermek istiyorum. Siz de mümkünse belediyenin arabasıyla düğüne, derneğe gitmeyin’ demek istiyorum. Çok büyük bir tasarruf kalemi değil aslında. Ben makam arcı kullansam ne olur kullanmasam ne olur? Ama toplama vurduğunda önemli. İşe yaradı. Şu anda Narlıdere Belediyesi’nde kimse makam aracıyla eve gitmiyor. Şoförler de ortak. Bir kişinin bir şoförü yok. Bu yapılabilir. Tüketimde değil hizmette yarışalım. Geldiğimden beri herkes maaşını düzenli olarak alıyor. Ocak ayında ayrılanlar var, onların da kıdem tazminatını ödeyeceğiz” dedi.

AKRABA ATAMLALARINA TEMEL FIKRASI İLE CEVAP: HA BU DA BİZE DERS OLSUN!
CHP’li bazı başkanların yaptığı akraba atamalarının tepki toplamasına değinen Engin, “AKP’nin oyunun düşmesinin sebeplerinden biri de buydu; nepotizm. Lüks yaşamlar, ışıldaklı arabalar, 100-200 bin TL maaş alanlar… İnsanlar AKP’ye bunlardan dolayı kızdı ve biz İstanbul’da, Ankara’da iktidara geldik. Arkadaşlarımız da yanlış yaptılar. Eski Türkiye devam ediyor sandılar. Mahalle baskısı değil de akraba baskısı diyelim. İşin başında böyle şeylerin yaşanması, 2-3 sene sonra yaşanmasından iyidir. Genel başkanımız bu konuda çok net. Başkasına arattırmıyor bizzat kendisi telefonla arıyor. Kendisi de böyle davranıyor. Elin parasıyla yaşanmaz. Kendi paralarıyla akrabalarına burs versinler, yardım etsinler. Bu konular artık parti gündeminden düşmüştür. Temel idam cezası almış, son sözün nedir?’ demişler. ‘Ha bu da bize ders olsun’ cevabını vermiş. Bu bize ders olsun! Hiçbirimiz de yapmayalım. Arkadaşlarımız pırıl pırıl insanlar, ben il başkanlığı da yaptım, hepsini tanıyor, biliyorum” diye konuştu.

SOYER DÖNEMİ İZMİR’İN MARKALAŞMA DÖNEMİ OLACAK!
İzmir’deki yeni siyasi dönem hakkında açıklama yapan Engin, “Bu dönem biraz İzmir’in markalaşma dönemi olacak. Tunç Soyer’e güveniyoruz. Seferihisar’da yaptı, burada da yapar. İzmir süt üretiminde Türkiye birincisi, çevresinde tarım üretim sahaları var. Tunç Soyer’in koyduğu 4-5 milyon turist hedefini tutturabiliriz, tutturmalıyız da! Bunu özel sektörler birlikte yapacağız. Tek başımıza yapmamız mümkün değil. Hem kamu hem özel olarak yapacağız. 30 ilçe bunu yapacak. Biz de Narlıdere’mizi, talep gören, denizin koruyan, kültürü, sanatı, bandosu, gösteri merkezi, spor tesisleri, yeni meydanları, müzesi olan bir ilçe yapacağız. Kadın kooperatifi kurduk, onların aktif olduğu, birbirlerini desteklediği ve büyüttüğü bir ekonomik sistemi tasarlıyoruz. Oraya büyük bina yapalım, üniversite yapalım değil, odaklandığımız konu turizm, kalkınma, insan odaklı ekonomidir” dedi.  

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KIRMIZI ÇİZGİMİZ VAR
Kentsel dönüşüme dair konuşan Engin, “İlk günden beri bu konuya odaklandım. Geçen ay Ankara’ya, bakanlığa gittik. Notlarımızı aldık. Çok çalışıyoruz. Bu konu spekülasyon yapılacak bir konu değil. Onun için az konuşuyorum. Zaman zaman bilgilendireceğiz. Sonra büyük beklentiler yaratılıyor. Hakikaten çok değerli yerler. Vatandaşımızın bundan yararlanması gerekiyor. Yerinde dönüşüm yapılacak. Payı olan herkes mutlaka fayda alacak. Fedakarlığı vatandaş değil belediye yapacak. Ne kadar erken olursa o kadar iyi olacak. 2 bin 400 yapı var. Orada 10 bin kişi var. Dönüştükten sonra 20 bin kişi oturacak. Anadolu’da 10 bin nüfusluk ilçeler var. 5 bin 500 konut yapmayı planlıyoruz. Eskimiş apartmanları kendi içinden dönüştüreceğiz. Narlıdere’yi de fazla büyümemek lazım. Portakal bahçelerini korumak lazım. Kırmızı çizgimiz var. Fazla nüfus getirmeyecek. 30-40 yıl sonra bile Narlıdere nüfusu 120-130 bin olacak. Çok fazla bir nüfus değil. Gökdelenler, AVM’ler değil. Bunlar şehri mahveder” ifadelerini kullandı.

METRO 2 YIL SONRA BİTECEK
Narlıdere metrosunun bitimi için tarih veren Engin, “Metromuz 2 yıl sonra bitecek. Takip ediyorum. Daha önce Büyükşehir Belediye Başkanımızla tünele girmiştik. Delme işlemi bu yıl bitecek. Biz 2 yıl sonraya sokaklarımızı buna hazırlamalıyız. Karşıyaka’dan, Buca’dan, Bornova’dan insanlar Narlıdere’yi gezmeye gelecek” dedi.

SOYER DAVA AÇMAZSA BAŞKASI AÇAR, ARSA SAHİPLERİ BELEDİYE İLE ANLAŞMIŞKEN BU PLAN NİYE ÇIKMIYOR?
İnciraltı’nın yıllardır imar planları beklemesi için konuşan Engin, “Bizim öngörümüz şu; şehirde konut, AVM yapılacak çok bölüm var. Gecekonduları dönüştürün. Neden gidip şehrin en güzel yerine AVM yapmak istiyorsunuz? Yeterince AVM de yapıldı orada. Şehrin ihtiyacı olan turizm, sağlık, termal turizmi yapılabilmesi için uygun bir imar planı gerekiyor. 4 katı geçmeyecek alt katı bodrum olacak. AK Partili Atilla Kaya, ‘Tunç Soyer dava açmayacağına söz versin’ diyor. Tunç Soyer dava açmazsa başkası açar. Herkesin dava açma hakkı var. Ne fark eder? Hak sahipleri ve belediyeler anlaşmışken bu plan niye çıkmıyor? Oraya gökdelen mi yapılacak? Sorumluluk Çevre ve Şehircilik ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın. Bizim hiç haberimiz yok. Ruhsatı ben vereceğim ama ne düşünülüyor bilmiyorum. Termal, sağlık merkezini istiyoruz. Tunç Soyer de öyle. Hemen desteği açıklarız. Arsa sahipleri de ne verirseniz razıyız diyorlar. Neden yapılmıyor? Devletin arazisi de yok. Bizim orayı konut, AVM ile heba etme lüksümüz yok. Oraya sağlık tesisi yapın her yıl oraya 50 bin insan fazladan gelir” ifadelerini kullandı.

İZMİR’DE BEN KARAR ALDIM YARIN UYGULAYACAĞIM DİYEMEZSİNİZ
Kültürpark revizyon projesinin Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer tarafından yeniden masaya yatırılmasına değinen Engin, “İzmir’de ben karar aldım yarın uygulayacağım diyemezsiniz. İzmir’de böyle bir otokontrol var. Yeni büyükşehir belediye başkanının bir de ben bakayım demesi sağlıklıdır. Hiç kimse Kültürpark’ın daha fazla betonlaşmasını istemiyor. Mevcut yapıların da kullanılması isteniyor” dedi.

REKTÖR HOTAR’A: RAPORU AÇIKLAYIN!
İlçesinin sınırları içinde kalan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi binasının depreme dayanıksız denilerek Buca’ya taşınacak olmasına değinen Engin, Büyükşehir Belediyesi’nin sürece dahil olması hakkında yorum yaptı. Fakültenin Kültürpark içindeki hollerde geçici olarak faaliyetine devam edecek olması için konuşan Engin, DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’a seslendi. Engin, “Binanın yıkılmasının gerekli görüldüğü raporu açıklayın! Söylendiği gibi orayı yıkma amacınız riskli yapı olduğu mudur? Öyleyse gayet mantıklı bir şey. Riskli yapıda öğrenci öğrenim göremez. Eğer öyleyse yapıldıktan sonra güzel sanatlar fakültesi olarak devam edecek midir? Büyükşehir belediye başkanımızın da söylediği o. Eğer riskliyse yıkalım imeceyle birlikte yapalım sonra çocuklar devam etsin. Rektörden kamuoyuna inandırıcı bir bilgilendirme yok. Bir yapı riskliyse belediyelere belge gider. Bize gelen böyle bir bilgi yok. Komplo teorilerini sevmem. İnsanların iyi niyetli olduğuna inanıyorum. Onun oradan kaldırılması ve konut ya da ticaret yapılması ya da üniversitenin ara getirecek başka bir birimin yapılması çok kötü. Her şey ticaret, para değil. Bunlar burayı yıkacak konut, AVM yapacak demek istemiyorum. Bilgim yok, niyet de okumak istemiyorum. Ama bunu bilmek bizim hakkımız” ifadelerini kullandı.