Başkan Demir’den hükümete: Bu sezonluk yollar yüzde 50 indirimli olsun!

EGEDESONSÖZ- Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, Egedesonsöz’ün canlı yayınına katıldı ve Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Koronavirüs salgını ve ülke turizmine etkilerini değerlendiren Başkan Demir, sadece İzmir özelinde değil ulusal çapta da önemli merkezlerden olan Çeşme’nin sezonuna dair açıklamalarda bulundu.

Demir ayrıca riskli şehirlerin arasındaki yasağın kalkması durumunda iç turizmin hareketleneceğini söylerken yetkililere ‘ücretli yollarda bu sezonluğuna yüzde 50 indirim yapın’ çağrısını iletti.

BENİM GİBİ TAVUK ALANLAR BİLE VAR
Salgın sürecine ilişkin konuşan Demir, “Tatilin ekmek, su kadar değerli olduğunu öğrenmiş olduk. Biz Çeşme olarak 2 ay önce otellerimizi kapadık. 2 aydır evde kal diyoruz. Aslında istisna grubundayız. Bütün otelcilerimiz de çaba harcadı. Evde kalma ve kısıtlı sokağa çıkma yasağı olduğunda biz otellerimizde hazırlık yapıyoruz. Butik otellerimiz de bahçelerine bir şeyler ekiyor, gelen misafirlere doğal ürünler vermek için. Benim gibi tavuk alan bile var. Ben gelen konuklara yüzde yüz doğal ürün vermek için tavuk aldım. Bazı durumlar bazı şeyleri kaçınılmaz kılıyor” dedi.  

TARIM VE TURİZM VURGUSU
Demir ayrıca, “Sezonun nasıl olacağı belli değil. Bir arkadaşım 1 buçuk dönüm domates, biber dikmiş. Biraz tavuk araştıralım dedik. Eskiden pazarlarda tavuk, fide satılırdı. Şimdi bırakın pazarları ilçe tarım müdürlüklerinde yok. Tarım çok öne çıktı. Tarım ve turizm birlikte gidiyor aslında. Son yıllarda tarım ve turizm moda olmuştu, biz de bunu birleştireceğiz. Koronavirüsün bize faydası bu olacak sanırım eğer fayda olarak göreceksek” açıklamasını yaptı.

TUNÇ BEY VE NEPTÜN HANIM HAKLIYMIŞ!
Tarımın önemine vurgu yapan Demir, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınma kapsamında yürüttüğü çalışmaların önemli olduğunu da ifade etti. Demir, “Tarım için bakanlıklar seviyesinde çok şeyler konuşuluyor ama mahallelere indiğinizde uygulama yüzde 1 bile değil. Bir traktör arıyorsun bahçeni sürmek için bulamıyorsun. Biz turizmciyiz hiç bakmamışız ama tarımın bu hali dışı seni içi beni yakar durumu var. Tunç Bey ve Neptün Hanım ilgili… ‘Ya özlerinde turizm varken tarıma niye bu kadar ilgililer?’ diyordum. Ama o kadar haklılarmış ki! Tarım ve turizm, ikisi de insan hayatı için çok önemli” dedi.

ÖZGENER’E ÖVGÜ: ÇOK MÜCADELE EDİYOR, İZMİR’İ HAK ETTİĞİ YERE GETİREBİLİRİZ!
Sözlerini sürdüren Demir, “Biraz Ege olarak bakıyorum. Turizm Ege’ye o kadar çok yakışıyor ki… Ege’nin değerini çok bilmemiz lazım. İzmir’i turizmde başkent olarak istiyoruz ama kaliteli bir başkent olmasını arzuluyoruz. Ama şanssızlık! Barselona’yı kardeş ilan ettik ama 10’da 1’i kadar turist alamıyoruz. Uçuşlar yok. Eskiden Almanya’nın en büyük kenti Münih’e gitmek istesen İstanbul aktarmalı giderdin. İzmir bu kadar geri kalmamalıydık. Hepimizde hata, eksik olabilir. Belki yöneticiler yapmadı belki biz istemesini bilemedik. Artık geride kaldı. İzmir’e bakarsak Kemeraltı bir değer kazandı. Efes’i hep Aydın gibi düşünürüz. Efes’i bile İzmir tanıtımına koyamamışız. Hep Kuşadası tanıtıyor. Bizim İzmir olarak çok kültürel değerlerimiz var. İnsan kalitesi olarak da çok yatkınız. DNA’mızda da insana hizmet var. Bugüne kadar Ege, İzmir maalesef olması gereken yerin yarısında dahi değil. Tunç Bey çok uğraşıyor, Ticaret Odası Başkanı Mahmut Bey o kadar mücadele ediyorlar ki, inşallah İzmir’i hak ettiği yere getirebiliriz” diye konuştu.  

DİLEĞİMİZ ÇEŞME’NİN BAYRAMDA CIVIL CIVIL OLMASI
Demir, “37 yıldır Çeşme turizminin içindeyim, yakından izliyorum. Çeşme hep iç turizme yatırım yaptı ve eleştiri aldık hep. Her şey dahil olduğu için biz Çeşme’yi ön plana çıkaramadık. Böyle olunca esnafların ürünleri de çıkamadı. Dalyan’ın balığını, Alaçatı’daki gastronomiyi özlüyorlar. Orada yeme, içme kültürünü geliştiriyorlar. Biz önem vermemiz gerektiğini zaten biliyorduk. Hazırlığımızı da güçlendirdik. Alaçatı2nın 10 sene önce kafeteryası bile yoktu, vizyonu olan kişiler mücadele etti ve bugüne kadar geldi. Ekrem Bey’den ricada bulunduk, hazırlığımızı hızlandıralım dedik. Başkanımız da söz verdi, ‘ben plajları 10 Mayıs’a kadar hazırlayacağım’ dedi. Gerçekten kumları düzenledi, temizlik yaptırdı.  Önümüzdeki günlerde de tamamen hazırlar. Bu ayın sonuna doğru, bayram gibi Çeşme pırıl pırıl olur. Bayramdan sonra da Çeşme cıvıl cıvıl olur. Tabii bizim dileğimiz bayramda olması!” dedi.

HÜKÜMETE ÇAĞRI: YOLLARIN FİYATINI EYLÜL’E KADAR YÜZDE 50 İNDİRİVERSELER!
Sezonun uzunluğu üzerinden konuşan Demir, “Bakanlığın sezonu uzatmak gibi bir planı var ama… Çeşme’de hep bu zamanlar 25 bin yatağımızın 20 bini dolardı. Ot festivaliyle birlikte sezon başlamaya başlamıştı 3-4 yıldır. 3-3 buçuk ay dolu dolu giden bir sezonumuz vardı. Şehirler arası yasak aklınca çantasını arabasına koyan akıp gelecek Çeşme’ye… Biz Çeşme dolacak diye düşünüyoruz. İzliyorlarsa yetkililere de seslenelim, yolların fiyatını yüzde 50 düşürüverseler! Sezonu o kadar çok etkiler ki! İstanbul Havaalanı 325 lira falan tutuyor, ciddi para. Mahmut Bey’e de söylememiş lazım. Bu ciddi değer katar İzmir’e! Bu yollarda Eylül’e kadar bu sezonluk indirim yapılsa, bölgemize çok fazla turist alırız. İzmir’in turizm merkezleri ciddi artış değer alır. Bir de tatile çıkılması için kafamızın dolu olmaması lazım. ‘Aman plaja maskeyle girelim’ diye uzmanların açıklamaları olunca halk korkuyor” ifadelerini kullandı.  

DENİZE GİREMEMEK HAKSIZLIK!
Önlemlere değinen Demir, “Deniz kenarında yürüyemiyorsun, denize giremiyorsun. Haksızlık bu! AVM’ler açık ama dışarı çıkarsan ceza yiyorsun. Birçok ülkede parklar, bahçeler, deniz kenarları açık, yürüyüşler açık. Bunu çok anlamış değilim, neden böyle? İnsanlar kaçak olarak denize girmeye çalışıyor. Zaten şehirlerarası geçişler yasak. Bu halk yani, yararlansın. Çeşme’de 20 tane plaj var. 50 kilometrelik kıyı kenar çizgimizin 25 kilometresinde denize girilebiliyor. Bırakalım insanlar girsin. Önümüzde 4 gün sokağa çıkma yasağı var, evine kilitlen! Tamam araç kullanmasın ama mahallesinde dolaşsın” dedi.  

BAKANIMIZ BENCE ÇEŞME PROJESİ’YLE YATIP KALKIYOR!
Çeşme Projesi için açıklamalarda bulunan Demir, “Bakanımız bence Çeşme Projesi’yle yatıp kalkıyor. Koronavirüsten sonra, normalleşme sonrasında bence ikinci düşüncesi bu. 5 kişilik komisyondayım, ben de oradayım. Ufak tefek ikna edilmesi gereken yerler var. İzmir işte böyle biraz zor! Yatırımlar denince odalar özellikle biraz tedirgin oluyor. Onları ikna etmek lazım… Bildiğim kadarıyla bakanımız açık çek vermiş. Nasıl olması gerektiğini siz yazın demiş. Çeşme Projesi olmazsa olmaz. Ben 40 yıla yakındır Çeşme’deyim, sezon 60 günü geçince havaya zıplıyoruz. 90 günü zorluyoruz ama daha ötesi yok. Daha ötesi bu! SİT alanlarında olmaz denilen yerler var. Varsayılan üzerinden değerlendirme yapılıyor. Proje bir dünya projesi olacak” açıklamasında bulundu.

DAVALARA DİKKAT ÇEKTİ: UMUYORUM Kİ BU PROJE DE BİR YERLERE TAKILMAZ
Endişe taşıdığı noktayı vurgulayan Demir, “Burası SİT alanı, doğal alan denilerek bazı kurumlar dava açarsa sıkıntı yaşanır. Altınkum Projesi 18 yıldır devam ediyor. Hep davalar yüzünden projeler güncelleniyor. Bizim İzmir’de bunu aşmamız lazım. Umuyorum ki bu proje de bir yerlere takılmaz. Bölgeyi inceledim. Şu anda oranın ederi de yok. Bu proje olmadan gitseniz metrekaresini ucuza alabileceğini yerler. Bakan burası değerinin 3 katı olacak diyor. Özel sektörün yüzde 90’ını serbest bıraktı, kamulaştırma yapmayacak. Bölgeye ciddi değer katacak. O bölgedeki merkez Çeşme’ye, İzmir’e, İstanbul’a, Türkiye’ye bir değer katacak. Bir inşaatın içine 2 bine yakın ürün giriyor. Bunları üreten, taşıyan, satanlar kazanacak. Ciddi bir hareket ve değer katacak” dedi.  

BİZİM PASTAMIZ ORAYA GİDER
Yunanistan ve Türkiye arasında deniz ulaşımının kısmen kapalı olmasına değinen Demir, “Bir talihsizlik oldu, bir kişide pozitif çıkmış.  Çeşme’de herhangi bir vaka görmedim. Yunanistan’da vaka olmadığı için bizim insanımız da dışa açılmayı seviyor. Haziran’da muhakkak hattı açarlar ama Türkiye tarafı ne yapar bilmiyorum. Bakanlıklar arası görüşmeler devam ediyor. Türkiye genelinden misafir alıyorlar bir tek İzmir değil. Pastadan biraz pay oraya gider. Herkes Sakız’a bir özlem duyuyor. 10 kez giden var çünkü. Oraya balık yemeye giden var” dedi.

BAKARIZ ALLAH ALIR GÖTÜRÜR BU VİRÜSÜ!
Koronavirüs üzerinden mesajlar veren Demir, “Bir uzman ‘bu virüs 35 derecen sonra yaşamaz’ dedi. Mayıs ayında ilk defa 40 derece üzerinde sıcaklık göreceğiz. Bakarız vaka sayısı düşer, Allah alır bu virüs belasını götürür. Şu deniz kenarlarına gidelim ya! İçim gidiyor hemen içimden dalmak geliyor. Biz deniz insanıyız” ifadelerini kullandı.